diorex
Dedas

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım - Murat Gülsoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kimin eseri? Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kitabının yazarı kimdir? Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım konusu ve anafikri nedir? Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kitabı ne anlatıyor? Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım PDF indirme linki var mı? Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kitabının yazarı Murat Gülsoy kimdir? İşte Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.05.2022 16:00
Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım - Murat Gülsoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Murat Gülsoy

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750704222

Sayfa Sayısı: 190

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bu rüyayı hızla gözümün önünden geçirirken fark ettiğim benzerlik, içimdeki korkunun pekişmesine, aklımın bulanmasına neden oldu. Işıkların birdenbire sönmesi... Aniden bastıran karanlık... Şimdi olduğu gibi. Paniğe kapılmak üzere olan zihnimi zorluyor, aklımı ve mantığımı yardıma çağırıyordum. Gecenin bu saatlerinde çalışmaya alışık olmayan zihinsel işlevlerim, yaptıkları acil toplantının sonucunu bildirirlerken pek sağlıklı görünmüyorlardı. Önerileri yalın ve netti: Rüyadasın... İçimi rahatlatmak şöyle dursun, kapıldığım çıldırtıcı dehşeti daha da güçlendiren bu öneriye tüm benliğimle karşı çıkmaya çalışıyordum: Ben rüya görürken asla rüyada olduğumu fark etmem ki."

Rüyalar, imgeler, yanılsamalar, tekrarlanan anlar, göz ve zihin aldatmacaları, yaşanan ve yeniden yaşanan ya da yaşandığı sanılan anlar... Murat Gülsoy, her zamanki usta anlatımıyla okuru gizemli işaretlerin, olayların, imgelerin dünyasına sokuyor. İlk kez tanıştığı birini daha önce görmüş, ilk kez geçtiği sokaktan daha önce geçmiş, bir an'ı daha önce yaşamış olduğu duygusunu tatmayan var mıdır? Farklı öykülerde ortaya çıkıp okuru şaşırtan kahramanlarıyla Murat Gülsoy, 'zihnin yangın yerinden kurtarılmış parçalar'ı irkiltici, düşündürücü bir çerçeveyle sunuyor öykülerinde.

(Arka Kapak)

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım Alıntıları - Sözleri

  • -Kavanoz dipli dünya! Hiçbir şey anlaşılmıyordu..
  • Her şeyin bir açıklaması vardır. Mutlaka çözülebilir. Hiçbir hareketimiz nedensiz değildir. Değil midir gerçekten? Bilmiyorum. Öyle olsa bile hangi davranışların nedensiz, hangilerinin bizim anlayamadığımız bir nedenle gerçekleşmiş olduğunu ayırt edemeyeceğimize göre, her olayın keşfedilebilir bir nedeni olduğunu varsaymalıyız. Eğer anlayamıyorsak bazı şeyler çarpıtılmış, bazı şeyler saklanmış ya da değiştirilmiş demektir.
  • Okumak, düşler içinde yaşamanın başka bir biçimiydi onun için.
  • Dünyanın gelip geçici işlerini bu kadar ciddiye almak, kendini hırpalamak ne fena şeymiş meğer.

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okumayı sevdirdiği kadar belki daha fazla yazmayı sevdiren bir usta. Kendisinin İstanbul'da çok sık yazarlık atölyeleri olmakta. İmkanı olanların katılmalarını tavsiye ederiz. Yazarımız bu kitabında onyedi öykü ile okurunun karşısına çıkmış. Öyküler ben bu anı daha önce yaşamıştım dedirtecek tarzda biribirinden çok farklı ama sanki birbirinin aynıları gibi. (Kitap okumak)

Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım PDF indirme linki var mı?

Murat Gülsoy - Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Murat Gülsoy Kimdir?

1967'de İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliğini bitirdikten sonra yüksek lisans çalışmasını aynı üniversitenin Psikoloji Bölümü'nde tamamladı. İnsan yüzlerine ilişkin uyarılmış beyin potansiyelleri üzerine yaptığı deneysel tez çalışmasından sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Biyomedikal Mühendisliği Programında doktora yaptı. Beyin cerrahisinde kullanılacak bir cerrahi lazer sistemi üzerinde temel bilimsel çalışmalar yaptı. 2000 Yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalışmakta Biyofotonik konusunda dersler vermekte, araştırmalar yapmaktadır. Lazer-doku etkileşimi, lazerle doku kaynağı, cerrahi lazer sistemi tasarımı konularında çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

Arkadaşlarıyla birlikte 1992-2002 yılları arasında çıkardığı Hayalet Gemi dergisi ile edebiyat alanında adını duyurmaya başladı. Bu dergide öykü ve deneme türünde yazılarını yayımlayan Gülsoy ilk kitabını 1999 yılında Can Yayınları'ndan çıkardı. 2001 yılı Sait Faik Hikâye Armağanı, "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabına, 2004 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü, "Bu Filmin Kötü Adamı Benim" adlı romanına, 2013 yılı Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü "Baba, Oğul ve Kutsal Roman" adlı romanına verildi. Kitapları çeşitli dillere (İngilizce, Almanca, Çince, Makedonca, Rumence, Bulgarca, Arapça, Arnavutça) çevrilmektedir. Yapıtlarında akıcı bir üslup kullanan yazarın gerçekliğin ve zihinsel deneyimlerin aldatıcılığı, rüyalar, ölüm ve aklın sınırları gibi konuları ele aldığı söylenebilir. Öykü ve romanlarında türler arasında gidip gelmekten çekinmeyen Gülsoy edebiyat üzerine de inceleme ve denemeler yazmaktadır. Borges, Kafka, Orwell, John Fowles, Coetzee, Tanpınar, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay ve Orhan Pamuk sıklıkla andığı yazarlar arasında sayılabilir. Boğaziçi Üniversitesi'nde vermekte olduğu yaratıcı yazarlık derslerini Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık adlı kitabında, Modernizm/Postmodernizm üzerine görüşlerini 602.Gece adlı inceleme kitabında yayımlamıştır.

Açık Radyo'da 1995-2002 yılları arasında Hayalet Gemi, Simgeler Sözlüğü, Ubor Metenga gibi programlarda yer almış olan Gülsoy 2010 yılından bu yana TRTTURK kanalında Açık Şehir programında Sinemada Edebiyat Uyarlamaları hakkında yorumlar yapıyor. Murat Gülsoy aynı zamanda 2004 Yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi'nin Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürüyor.

Murat Gülsoy Kitapları - Eserleri

  • Bu Kitabı Çalın
  • Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık
  • Ve Ateş Bizi Tüketiyor
  • Öyle Güzel Bir Yer ki
  • Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet
  • Gölgeler ve Hayaller Şehrinde
  • Baba Oğul ve Kutsal Roman
  • Nisyan
  • Bu Filmin Kötü Adamı Benim
  • Belirsiz Bir Ânın Kıyısında
  • İstanbul'da Bir Merhamet Haftası
  • Tanrı Beni Görüyor mu?
  • Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul
  • Sevgilinin Geciken Ölümü
  • Binbir Gece Mektupları
  • Karanlığın Aynasında
  • 602. Gece
  • Türkiye Hikayelerini Anlatıyor
  • Alemlerin Sürekliliği ve Diğer Hikâyeler
  • Bu An'ı Daha Önce Yaşamıştım
  • Sindirella’nın Bilmecesi
  • Belki de Gerçekten İstiyorsun
  • Şiir Dünyadan İbaret

Murat Gülsoy Alıntıları - Sözleri

  • Sıradan insanlar ancak hedeflerden söz edildiğinde rahatlarlar. Oysa çoğu zaman, gerçekte hedefin ne olduğunu asla bilmeden doğup ölürler. (Tanrı Beni Görüyor mu?)
  • Öyle... Zihin dağılmaya başladı mı toparlaması çok zordur." (Ve Ateş Bizi Tüketiyor)
  • sanki aklının içindeki bir düş dünyasında yaşıyordu (Tanrı Beni Görüyor mu?)
  • Okunan kitapların sayısı değil onların okunma yoğunlukları önemlidir. (Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık)
  • Onun sesini zihninde canlandırmak için çabalıyordu. O yüzden onun cümleleriyle düşünüyordu. (Sevgilinin Geciken Ölümü)
  • Madem kendisi bir yazar olarak ciddiye alınmıyor, o da gizlice yetiştireceği yazarlarla var olacaktı. Adı kimse tarafından bilinmese de olurdu. Tek istediği geleceğe bir yolla katılmaktı. (Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul)
  • “İnsanlar... Asla yapmam dedikleri ne varsa, inan bana, şartlar müsait olduğunda herkesten önce yapıyorlar. Üstelik bunun en doğru hareket şekli olduğunda ısrar edip seni aptal yerine koyuyorlar. O yüzden en iyisi, kimseden bir şey beklememek. Böylece sukutuhayale de uğramazsın.” (Gölgeler ve Hayaller Şehrinde)
  • Kalp bir para gibi renklerini kaybediyor, gerçekler aleminden palavralar alemine doğru hızla yuvarlanıyor. (Bu Kitabı Çalın)
  • Koşuyordum; düşüncelerin, düşlerin, şakaların, oyunların, madrabazlıkların içinden geçiyor, sonra başladığım yere geliyordum nefes nefese. (İstanbul'da Bir Merhamet Haftası)
  • Modernizm ilerlemeyle barbarlıktan kurtulunacağını vaat ediyordu. Oysa tam tersi olmuştu, barbarlık steril ve organize bir hal almıştı. İşte modernliğin ürünleri olan Nazizm ve dünya savaşları ortadaydı. Insanlar şu sorunun yanıtını bulamıyorlardı: Böylesine gelişkin bir uygarlık, böylesine incelmiş bir kültür nasıl olur da böylesine büyük bir barbarlık üretebilmişti? Üstelik bilimcilerin bu süreçteki rolü hiç de azımsanmayacak kadar önemliydi. Bir çoğu gönüllü olarak bu süreçte rol almış, savaş endüstrisinin kilit noktalarında görev yapmış, insanlar üzerinde yapılan korkunç deneyleri tasarlayıp gerçekleştirmişti. (602. Gece)
  • "... Ve sonuçta yeni sanat sinemadan yararlanma deneylerini oyuncu ve tiyatro yönetmeni Nikolai Vladimroviç Ekk ile birlikte kurduğu tiyatro Metla'da dener. (Ekk 1931-41 yılları arasında Hayat Yolu, Grunya Kornakova, Bülbül. Sorochinsk Fuarı, Mayıs Gecesi adlı filmler çekecektir.)" (Şiir Dünyadan İbaret)
  • İki insanın aşkı gibi değildi bizim yakınlaşmamız, acı çeken bir insanın aynada kendini öpmesi gibi yalnızlık doluydu. (Karanlığın Aynasında)
  • İlahî adaletin tecelli ederek kendisini cezalandırdığını düşünerek kendine dur demişti. (Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul)
  • Orta sınıfın sınırsız sorumsuz mutluluğuna küfretti Önder. Mutluydular. Ahmakçasına. Kendilerinden memnundular. Kafalarında kendilerine ve geleceklerini ilişkin net planlar vardı. Kendilerine, bahçe içindeki evlerine, birbirlerine güveniyorlardı. Yastıklı plastik sandalyelerini yaslanarak başkalarını çekiştiriyorlardı. Her evde bu küçük mahkemelerden binlercesi kuruluyordu akşamları. (Bu Filmin Kötü Adamı Benim)
  • Biliyor musun, annem gibi konuşuyorsun. O da böyledir. Ne zaman ona göre yanlış bir şey yapsam bu benim düşüncem olamaz. İlle de aklıma biri girmiştir. (Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet)
  • İnsan her zaman aldatır, her zaman kötüdür. (Öyle Güzel Bir Yer ki)
  • Toplanmak için dağılmak gerekir. (Türkiye Hikayelerini Anlatıyor)
  • İnsanlara bakmıştım. Milyonlarca Hayat vardı dışarıda. Uzaktan birbirlerine benziyorlardı ama yeterince dikkat edince her birinin diğerinden farklı olduğu anlaşılıyordu. Her biri ayrı renkte bir kapıydı. Açması zordu belki ama hepsi de açılmayı bekliyorlardı. Benim gibi... (Bu Filmin Kötü Adamı Benim)
  • Nazım’ı önce tiyatroya, sonra da sinema dünyasına çekecek daveti Muhsin Ertuğrul yapar. Nazım 1924 yılındaki ilk dönüşünde, Süreya Paşa sinemasının müdürlüğünü yapan babası Hikmet Bey’in Osmanlıca-Fransızca Sinema Postası (Le Courrier du Cinéma) dergisine yardım eder. Ancak edebiyat eylemcisi Nazım, Şeyh Said isyanını öne sürerek çıkarılan Takrir-i Sükûn Yasasını ’nın verdiği baskılar sonucu, sadece yedi ay kalabildiği ülkesinden Sovyetler Birliği’ne kaçmak zorunda kalır. Ankara’da İstiklal Mahkemesi’nde açılan davada gıyaben on beş yıl hapse mahkûm olmuştur. (Şiir Dünyadan İbaret)
  • Gerginliği oluşturan nedenlerin başında da sosyal başarısızlık ve dışlanma korkusu gelir. (Bu Kitabı Çalın)

Yorum Yaz