Buraları Rüzgar Buraları Yağmur - Selçuk Altun Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kimin eseri? Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kitabının yazarı kimdir? Buraları Rüzgar Buraları Yağmur konusu ve anafikri nedir? Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kitabı ne anlatıyor? Buraları Rüzgar Buraları Yağmur PDF indirme linki var mı? Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kitabının yazarı Selçuk Altun kimdir? İşte Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Selçuk Altun
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053325710
Sayfa Sayısı: 112
Buraları Rüzgar Buraları Yağmur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Doksanıncı yaş günümde karım bana acı bir sürpriz yaptı; öldü!” Yaşına göre dinç, kendini sevdirmeye çalışmayan, kitap tutkunu gizemli bir anlatıcının bu cümlesiyle başlıyor roman. Yabancı kentler, sıra dışı sohbetler ve çarpıcı tasvirlerle çağdaş bir yazım. Serüvenli ve sürprizli bir hikâye, ucu açık, sarsıcı bir son. Tekrar okumak isteyeceğiniz yeni bir Selçuk Altun kitabı. Sol Omzuna Güneş’i Asmadan Gelme’nin devamı… “Yeryüzü insanın kâğıdı, hayatsa kalemidir. Yazabildiğimiz kadar yaşar, kâğıdımız tükendiğinde bitmez, acı içinde şekil değiştiririz. Bir harf oluruz gotik. Ve Buraları Rüzgâr Buraları Yağmur’da da olduğu gibi bir mektuba eklenir, kendi yazarımızı aramak için postaya veriliriz. Ölmeden önce de yazarını bulabilir insan; bunun koşulu iyi bir okur olup kuvvetli bir yazara gönderilmektir. Selçuk Altun bu göreve yıllardır talip. Hem mektup olmaya hem de gelen mektupları okumaya.” küçük İskender
Buraları Rüzgar Buraları Yağmur Alıntıları - Sözleri
- Aynı sıkletin boksörleri değiliz, ben alçakgönüllü bir bibliyofilim, siz ise küresel bir bibliyoman.
- Gerçek hayatınız belki de asla yaşamadığınızdır.
- Sığ kitapların bestseller olduğu ortamda edebi yazarlık zaten beyhude bir atılım.
- “Oyun, sonunu bilmediğimiz sürece oynamaya değer.”
- Yaşantımda ne zaman, ne düzeyde var olacağının ince ayarını çözmüştü.
- Doksanıncı yaş günümde karım bana acı bir sürpriz yaptı; öldü!
- Eskiden aslolan yolculuktu, artık yolun sonu.
- Çaresizlikten aklıma bir Musevi atasözü takıldı, “Yoksul bir adam tavuk yiyorsa , ikisinden biri hastadır.”
- • “Sevdiğimi yitirince, yaşlanmaya başladım“ •
- Yağmurlu günlerde neden sokağa bakar tıraşı uzamış ihtiyarlar birileri gelir karşıdan birileri hızlanır arkamızda bir an döneriz bildik değildirler yolumuza gideriz onlarsa bir anı resmi gibi dururlar camında pencerenin duvarda.
Buraları Rüzgar Buraları Yağmur İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Selçuk Altun'un son kitabı "Buraları Rüzgar Buraları Yağmur", 66 yaşında 6600 kitap okuma hedefini tutturmuş bir bibliyofilin serüvenini anlatıyor. Fotoğrafik bir hafıza ile kazandığı kumar parası ile kendisine bir kütüphane kuran kitabın kahramanı Suner Aykan, eşinin ölümü ile başlayan hikayede geçmişini ve geleceğini aynı platformda bize aktarıyor. Roman oldukça hızlı akan bir senaryoya sahip, 100 sayfada neredeyse 100 yıllık bir ömür, olabildiğince tüm detayları ile anlatılıyor. Okunan kitaplardan aforizmalar, ve alıntılar, roman boyunca bize eşlik ediyor. Yazarımız, Yaşar Kemal'in kitabın kahramanına söylediği gibi varsılların yaşamını oldukça iyi kaleme alıyor. Kitabın kahramanı olan bibliyofil, yazar Suner Aykan, Yaşar Kemal ve Leyla Erbil'le yakın arkadaş, Genco Erkal ve Ayfer Tunç'la sohbeti var. Şair Oktay Rifat ise kitabın isminden itibaren, romanın tamamında varlığını hissettiriyor. Anlaşılacağı üzere roman gerçek yaşama fazlası ile temas ediyor. Senaryonun hızı, beklenmedik yerlerde dirsek yapıp, çok farklı güzergahlara yol alması ile bana Murat Menteş ve Alper Canıgüz romanlarını anımsattı. Elbette bu benzettiğim yazarların eserlerindeki fantastik öğelere sahip bir roman yok karşımızda. Ama beklenmedik anlarda, beklenmedik süreçlerin geliştiği ve aslında aynen hayatın kendisi olan, dallı budaklı bir senaryo eşlik ediyor bizlere. Bol aldatmacalı, cinayetlerin ve katliamların eksik olmadığı, eşten saklanan servetler, intihar eden babalar, üvey kızlar, yüzyıllık sırlarla dolu, heyecanlı ve temposu düşmeyen bir eser var karşımızda. Kitabın güçlü bir edebi dile sahip olduğunu söyleyemesek de, akıcı, ifade yeteneği fazla, hayal gücü taşkın bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Varsıl bir bibliyofille, tercihleri, tarzı ve beğenileri ile tanışmak için Selçuk Altun ve romanı son derece iyi bir tercih. (Sinan Tütüncüler)
Selcuk Altun ilk okudugumkitabiydi guzeldi. İnsanın eşini kaybetmesi ne büyük üzüntüde bir yandaşda insanın kendi hesaplaşması baslar (zeynep celiloğlu)
Yazarın “Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme” adlı romanının devamı niteliğinde... Bence ikinci roman okunup meraktan ilk romanda dönüp okunabilir. Soner Aykan’ın 90. yaş gününün sabahı eşi vefat eder. Dedemiz bu olay sonrası kendisiyle hesaplaşmaya başlar. Çocuklarının ve torunlarının hayrına olduğunu düşünerek sakladığı gizler, oğluyla yıllardır yaşayamadığı baba-oğul ilişkisinin nedeni, torununa aşırı düşkün ve korumacı olmasının sebebi, komşu köşkle yaşanan şaibeli ilişkiler, faili meşhul cinayetler 103 sayfa gibi kısa bir romanda öz anlatımla ama derin anlamlar yüklenen harika bir romana dönüşmüş. Her konu tam anlamıyla açıklığa kavuşmuyor ama yarıda, sorular havada da kalmıyor. Belki yine tadı damağımızda kalacak bir roman gelebilir yazardan. Keyifli okumalar... (Öz&Gür)
Buraları Rüzgar Buraları Yağmur PDF indirme linki var mı?
Selçuk Altun - Buraları Rüzgar Buraları Yağmur kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Buraları Rüzgar Buraları Yağmur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selçuk Altun Kimdir?
1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletmecilik Bölümü'nü bitirdi. Aynı bölümde 1974 yılında master'ını tamamladı. Özel sektörde, genellikle finans kesiminde yöneticilik yaptı. Dergi ve gazetelerde, kitap ve kitabevleri üzerine kılavuz denemeler kaleme aldı, derleme ve seçkilerde çevirmenlik yaptı. İlk üç romanı Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir (Şubat 2001, YKY), Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca (Eylül 2002, YKY) ve Ku(r)şun Lezzeti (Eylül 2003, Sel) ilgiyle karşılandı.
Selçuk Altun Kitapları - Eserleri
- Ayrılık Çeşmesi Sokağı
- Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir
- Buraları Rüzgar Buraları Yağmur
- Bizans Sultanı
- Ardıç Ağacının Altında
- Annemin Öğretmediği Şarkılar
- Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca
- Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme
- Kurşun Lezzeti
- Senelerce Senelerce Evveldi
- Kitap İçin
- Kitap İçin 3
- Kitap İçin 2
- Kitap İçin 4
- The Sultan of Byzantium
Selçuk Altun Alıntıları - Sözleri
- Kitapçılığın güzel bir yanı da emekliliği yoktur. Doksan yaşında da o işi yaparsın ve kimse seni yaşlı bulmaz. (Ayrılık Çeşmesi Sokağı)
- Hüzünbaz gözlerindeki buğu perdesini benden iyi kim deşifre edebilirdi ki? Orada derin yalnızlığın soylu gelgitleri saklıydı. (Annemin Öğretmediği Şarkılar)
- "Romanın finali pek önemli değildir. Çoğunlukla roman ve filmlerin (özellikle polisiyeler) sonu anımsanmaz. Romanın çözüm ve sonuç konuşmaları en ilgisiz ve hayal kırıklığı yaratan kısımlarıdır ... Birkaç saat veya günlüğüne okuduğumuz roman veya izlediğimiz filmin en kalıcı yanları atmosfer, üslup, yol, yolculuk ve içine girdiğimiz dünyanın kendisidir ... " (Kitap İçin 2)
- “ Otuz yerine altmışımda emekli olmuşçasına emekli yorgunum. Adresi gizli bir kuytuda sivil yaşama geçerken yaralarımı sarmaya çalışacağım. “ (Senelerce Senelerce Evveldi)
- Başkaları gitmiş olur gidince Bir sen yakınsın uzakta kalınca Oktay Rıfat (Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca)
- Aşağıdaki sözcükler sözlüğümüzde yok, benliğimizde var: - Hipomonsteresquipedalofobi: Uzun sözcükler korkusu. - Grafofobi: Yazıya bakma korkusu. - Sofofobi: Öğrenme korkusu. - Verbofobi: Sözcük korkusu. (Kitap İçin)
- Amasyalı Strabo’ya (MÖ Birinci Yüzyıl) göre ilk nitelikli kişisel kütüphane Aristo’ya (M.Ö. Dördüncü Yüzyıl) aitti. 445,270 satırdan mürekkep 400 kitabı vardı; onları akademisyen öğrencilerine bıraktı. (Kitap İçin 3)
- Cennete giderim ama cehennemi de götürürüm (Ardıç Ağacının Altında)
- “Geceleri bazen bir ışık yakıyorsam görmemek içindir.” (Ayrılık Çeşmesi Sokağı)
- Gerçek hayatınız belki de asla yaşamadığınızdır. (Buraları Rüzgar Buraları Yağmur)
- Başınıza ne geldiyse kitap okumamaktan, yeterince kitap okumamaktan ve “yanlış” kitaplar okumaktan geldiğini düşünürüm. (Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca)
- “ Birbirimize tek soru sormamanın güzelliği.” (Senelerce Senelerce Evveldi)
- Gün saymak yerine yoğun iş temposunun stresinden arınmak için sürekli edebiyat, müzik ve güzel sanatlara sığındım. (Kurşun Lezzeti)
- “Atatürk’ün sence yaptığı en önemli yanlış neydi?” sorusuyla beni şaşırtmıştı. “Erken ölmek?” (Bizans Sultanı)
- Yalnızlığımı ikna edip; onu kitaplar, güzel sanatlar ve sevgilimle paylaşmayı denemenin ikinci sınıf bir mutluluk formülü olduğu tedirginliğiyle boğuşmaya başlamıştım. (Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca)
- Dilimizde yaşayan sözcük sayısı 65.000 civarında olup Anadolu ağızları da katıldığında 100.000 sözcüğe ulaşıyor. Buna karşılık bir Türkçe ortaöğretim kitabında kullanılan ortalama sözcük sayısı 7.000 iken bu sayı Suudi Arabistanda 14.000, İtalya’da 32.000, Japonca’da 44.000 ve maalesef ABD’de 71.000 miş. (Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca)
- Kuş Uçsa Gölge Kalır (Gülten Akın - YKY), Çalıntı Kitap Deposu (Doğan Hızlan, Kırmızı), Davetsiz İzleyici (Mehmet Ergüven, Agora Kitaphgı“), Ömür Diyorlar Buna (Ayfer Tunç, Can), Toplu Oyunlar 1 (Zeynep Kaçar, Mitos / Boyut), Plevne'de Bir Avustralyalı (Charles S. Ryan, İş Kültür)... (Kitap İçin 2)
- “Ah bu ayrılık; tırnağın arasına saplı kıymık…” (Kurşun Lezzeti)
- Bir ney taksimiyle irkildiğimde, beş yaşındaydım. Halama dönüp, "Bu konuşan Allah Baba değil mi?" demişim. (Senelerce Senelerce Evveldi)
- Dilimin sınırları dünyamın da sınırlarıdır (Annemin Öğretmediği Şarkılar)