Bütün Şiirleri 2 - Şükrü Erbaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bütün Şiirleri 2 kimin eseri? Bütün Şiirleri 2 kitabının yazarı kimdir? Bütün Şiirleri 2 konusu ve anafikri nedir? Bütün Şiirleri 2 kitabı ne anlatıyor? Bütün Şiirleri 2 PDF indirme linki var mı? Bütün Şiirleri 2 kitabının yazarı Şükrü Erbaş kimdir? İşte Bütün Şiirleri 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Şükrü Erbaş
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi
İSBN: 9786055340926
Sayfa Sayısı: 176
Bütün Şiirleri 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Babam gelirdi ve akşam olurdu.
Bahçedeki akasya ağacı, gün boyu biriktirdiği kuşları,
birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza.
Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam.
Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi.
Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım.
Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam.
Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı.
Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç.
Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya.
(…)
Bütün Şiirleri 2 Alıntıları - Sözleri
- Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım?
- Bir durgun sudayız, konuşsak da Kuş uçmuyor içimizdeki ormanda...
- Yağmur yağıyor Ömür Hanım... gökten değil yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...
- Şimdi neden acı verir eski mutluluğumuz?..
- Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?
- Yaşamak hükmünü sürdürse de tenimizde Herkes biraz kendi cenaze töreninde...
- Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım?
- “Şimdi ben bunca şiiri Yazdım da ayrılıklar mı bitti.”
- "Sözcükler çok cılız bir terazidir yüreğinin yükünü tartmada..."
- "Sözün sularını tükettim ben, kaynağını kuruttum. Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde, kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük..."
- “Tek kusurun var biliyor musun Sol elindeki alyans…”
- Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize?
Bütün Şiirleri 2 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bazen kitaplarda öyle cümlelerle karşılaşırsın ki yolda uzun zamandır görmediğin biriyle karşılaşmış gibi heyecan ve mutlulukla dolar için. Tam bitti derken eser gönülden sevdiğim Neşet Ertaş'ın bir cümlesiyle karşılaştım, sen buraya ne de yakıştın dercesine... "Gönül Mecnun oldu, Leyla bahane." (s. 168) Geçtiğimiz günlerde Şükrü Erbaş Bütün Şiirleri 1'i okumanın ardından 2'yi bulamamış ve doğrudan Bütün Şiirleri 3'e geçmiştim. Bu site öyle bir site ki hemen bunu fark eden bir arkadaş ilgilendi ve bu eseri de okuma fırsatı buldum. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. İyi ki 1000Kitap var dedim bir kez daha... Kırmızı Kedi Yayınevi yine başarılı bir çalışmaya imza atmış. Şükrü Erbaş'ın birbirinden güzel eserleri bir araya getirilmiş. Bunlar içinde en sevdiğim Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları oldu: "Susmak yalnızlığın ana dilidir Ömür Hanım." (s. 82) "Yalnızım Ömür Hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik öyle üzgün, yalnızım." (s. 82) "Sözü yasaklamalı Ömür Hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?" (s. 83) "Dünya bir testidir, de, Ömür Hanım, ömür bir su... Sızar iğne ucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için." (s. 85) Yine yalnızlık, ölüm, sevgi, toplum meseleleri konu olarak öne çıkmış. Akıcı, durup düşündüren, başka yazar, şairlerden yapılan atıflarla renk kazanan bir eser. "Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet abi" Edip Cansever Bazı şiirleri daha önceden duymuş olabilirsiniz. Hatta bir tanesi var ki sosyal medyada dahi olsa mutlaka karşınıza çıkmıştır. "Canı cehenneme rahat uyuyanın Kapışım örtenin perdesini çekenin. Yüreği yalnız kendiyle dolu Duvarları ancak çarpınca görenin. Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin. Bahçesine dek gelen alevleri Şehrayin sanan aptalın Canı cehenneme, camlarında Parçalanmış cesetler uçarken Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın. Mutfakla yatak odası arasında Çarşılarla gövdesi bencillikle hırsı Yılgınlıkla yenilgi arasında Dünyayı tüketenin canı cehenneme." Şiirlerin altında yazıldığı zamana dair tarihler yer alıyor. Bağımlılık yaptığını itiraf edebilirim. Zira üç kitabı da okumak gibi bir niyetle başlamamış, zorlandığım bir romanda araya bir nefes olarak koymuştum. Ama öyle dizeler çıktı ki karşıma nefesimi kesti diyebilirim. Şiirle tanışmayanlar, Şükrü Erbaş'la tanışın! (Mikail Balcı)
(Barbaros A.)
Şükrü Erbaş: Nasıl bu kadar geç tanıştım seninle inanamıyorum kendime. Aşık oldum resmen kalemine. Her şiiri her yazısı mı insanın kalbine böyle güzel dokunur. Okuyun, sevdiğinizin gözlerinin içine bakarak okuyun… (La Lune)
Bütün Şiirleri 2 PDF indirme linki var mı?
Şükrü Erbaş - Bütün Şiirleri 2 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bütün Şiirleri 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Şükrü Erbaş Kimdir?
7 Eylül 1953 tarihinde, Yozgat'ta dünyaya geldi. Annesi, Lalezar Hanım; babası Doğan Erbaş'tır. İlk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı.
Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü'nden 1978'de mezun oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk ve yöneticilik yaptı, bu kurumdan emekli oldu.
1984 yılında başladığı edebiyat hayatının ilk yıllarında, Yarın dergisinde kurul üyesi olarak yer aldı. Edebiyatçılar Derneği'nde 1993-1995 yılları arasında genel sekreterlik, 1998-1999 yılları arasında başkanlık yaptı. İlk şiiri 1978 yılında, Varlık Dergisi'nde yayımlanan sanatçı; "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987'de Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne layık görüldü. Şiir dışında deneme ve antoloji dallarında da eser veren Erbaş, halen PEN Yazarlar Derneği üyesidir.
Yarın dergisi yazı kurulunda görev yaptı (1984). Edebiyatçılar Derneği'nde yöneticilik görevinde bulundu (1993-1999). Şair, halen Antalya'da yaşamaktadır.
Şükrü Erbaş, ilk şiirini Varlık dergisinde, 1978 yılında yayınlandı. "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987 Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne değer görüldü. Ayrıca, "Dicle Üstü Ay Bulanık" şiir kitabıyla1996 Orhon Murat Arıburnu şiir ödülünü, "Üç Nokta Beş Harf" şiir kitabıyla 2002 Ahmed Arif şiir ödülünü ve "Gölge Masalı" adlı şiir kitabı ile de 2005 Ömer Asım Aksoy şiir ödülünü kazandı.
Şiir, edebiyat ve yaşam üzerine denemeler yazdı. Denemelerini "İnsanın Acısını İnsan Alır" (1995) ve "Bir Gün Ölümden Önce" (1999) adlı kitaplarında toplayan Şükrü Erbaş'ın, "Gülün Sesi Gül Kokar" (1998) adlı düzyazılarından oluşan bir kitabı da vardır.
Şükrü Erbaş Kitapları - Eserleri
- Bağbozumu Şarkıları
- Bütün Şiirleri 1
- Bütün Şiirleri 2
- Şairlerden Kürt Sorununa Çözüm Önerileri
- Çekilme Suları
- Unutma Defteri
- Bir Çınlama Boşlukta
- Bütün Şiirleri 3
- Pervane
- Gülün Sesi Gül Kokar
- Aykırı Yaşamak
- Eşik Burcu
- İnsanın Acısını İnsan Alır
- Kül Uzun Sürer / Derin Kesik
- Üç Nokta Beş Harf / Yalnızlık Heceleri
- Yolculuk / Kimliksiz Değişim
- Bütün Mevsimler Güz / Dicle Üstü Ay Bulanık
- Sarkacın Kalbi
- Sonsuzun Uçları
- Cam û Kevîr - Cam ile Taş
- Bir Gün Ölümden Önce
- Gölge Masalı
- Yaşıyoruz Sessizce
- Kum ile Su
- Kuş Uçar Kanat Ağlar
- Küçük Acılar
- Yolculuk
- Kimliksiz Değişim
- Dicle Üstü Ay Bulanık
- Bütün Mevsimler Güz
- Kül Uzun Sürer
- Derin Kesik
- Üç Nokta Beş Harf
- Yalnızlık Heceleri
- Toplu Şiirler 1
- Seçilmiş Şiirler
- Eşikler Kirpikler
- Otların Uğultusu Altında
- Çekilme Suları
- Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
- Bütün Şiirleri 4
- Toplu Şiirler 2
- İnsan Bir Eksik Sözdür
Şükrü Erbaş Alıntıları - Sözleri
- Dünyayı hafife almak kendi ağırlığını, şiiri hafife almak sözün ağırlığını bilmemektir. (Gülün Sesi Gül Kokar)
- Sahi yaşlılık, bir derin iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür Hanım? (Dicle Üstü Ay Bulanık)
- Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil... (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
- ".. Sevmeyi özledim biliyor musunuz ? Kayıtsız şartsız bir gülüşü ..."~~°° (Bir Gün Ölümden Önce)
- Durmadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki… (Kum ile Su)
- "Yüzünü camlardan toplayıp dönmüştün uzun yolculuğundan. (Sonsuzun Uçları)
- Sesini öperim çocuk Yüreğinin, kirpiklerinden sızan O dilsiz ince türküsünü Öyle mahzun durma ne olur. (Kimliksiz Değişim)
- Yapilacak iş elbette yılmak değil, bilgi sahibi olmak. Hemen bir yığın kitap getirip okumaya, adam olmaya çalışacağım. (Gülün Sesi Gül Kokar)
- Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur, insanın küçücük ömrü karşısında. (Dicle Üstü Ay Bulanık)
- Yüreğimin kanatları terli bir kumru Uçup Uçup kirpiğinin ucuna konuyorum... (Bütün Mevsimler Güz)
- Ölüm... Hepimiz senin için yaşıyoruz… (Otların Uğultusu Altında)
- Yazmasaydım Borçlu ölürdüm aşka. (Derin Kesik)
- kiminin kültürü yoksun ahlaktan kimi de ahlaktan yoksun kültüründe. (Çekilme Suları)
- 'İçim dışım uzaklık. kimseye anı olmadan geçtim.' (Yalnızlık Heceleri)
- Hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. (Bir Gün Ölümden Önce)
- İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım. (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
- Bir kapı önündeyim Girsem suç Gitsem ayaz (Kül Uzun Sürer)
- Canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin. (Kum ile Su)
- Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne cepler de tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. "İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!" (Eşikler Kirpikler)
- Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör kuyularına Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz. Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan. Kurulmuş saatler gibi gün boyu çalışıp tekdüze Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz Unuttunuz başkalarının acısını duymayı Küçük çıkarların büyük kurnazları Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı, planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış. Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim -Ki bu en büyük kötülüktür size- Yıkanmıyor bir kez olsun yüreğiniz yağmurlarla Denizler boşuna devinip duruyor bir çarşaf gibi Gerip ufkunuza mavisini, çiçekler her bahar Uyanışın türküsünü söylüyor da görmüyorsunuz Sizin adınıza dünyanın pek çok yerinde İnsanlar dövüşüyor ellerinde yürekleri birer ülke Anlamıyorsunuz inançlarını bir kez düşünmüyorsunuz. Ömrünüzü güzelleştirecek bir şey almadan hayattan Bir şeyler bırakmadan ardınızda gelecek adına Koşaradım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim Koşaradım Duymadan bir gün olsun dünyayı iliklerinizde.. (Bütün Şiirleri 1)