diorex
Dedas

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya - Valerio Massimo Manfredi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kimin eseri? Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kitabının yazarı kimdir? Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya konusu ve anafikri nedir? Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kitabı ne anlatıyor? Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya PDF indirme linki var mı? Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kitabının yazarı Valerio Massimo Manfredi kimdir? İşte Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.03.2022 12:00
Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya - Valerio Massimo Manfredi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Valerio Massimo Manfredi

Çevirmen: Eren Yücesan Cendey

Orijinal Adı: Aléxandros: Il figlio del sogno

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750700149

Sayfa Sayısı: 334

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hırslı, zeki, gözüpek, tanrı kadar güzel bir genç adam ve uçsuz bucaksız bir imparatorluk. Büyük İskender İ. Ö. 356 yılında Makedonya'da bir kralın oğlu olarak doğdu, 20 Yaşında tahta çıktı, Batı'da Yunan yarımadasından Doğu'da Hindistan'a kadar fethedilmedik ülke bırakmadı, Anadolu'yu kuzeyden güneye, batıdan doğuya Pers egemenliğinden kurtarıp kendine bağladı ve bugünün uygar dünyasının ilk temellerini attı. Daha yaşarken efsane olmuştu, öldükten sonra da tüm zamanların en etkileyici kralı olarak bilindi. İnsanlar üzerinde müthiş bir etkisi vardı; kadınlarla ilişkilerinde de sözü geçen taraf hep o oldu, hem annesiyle olan ilişkisinde hem de sevgilileriyle....

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya Alıntıları - Sözleri

  • Ama her kadının evladını dünyaya getirirken kendisine yalnızca bir başka kadının dokunmasını istediğini bildiğinden ebeye öncelik tanıdı. Ne olsa yeni bir can yaratılırken çekilen yalnızlığı ve acıyı ancak bir kadın anlayabilirdi.
  • Sonunda içlerinden biri şöyle dedi: "Bunun anlamı, senden doğacak oğlun Zeus'un ve bir ölümlünün soyundan gelecek olmasıdır. Bunun anlamı, bir tanrının kanının, senin karnında bir insanoğlunun kanına karışmış olmasıdır.
  • iskender gözlerini babasına dikerek, "Onların günahı neydi?" diye sordu. Yüzü balmumu gibi bembeyazdı. "Hiç," dedi babası. "Doğmuş olmaktan başka bir günahları yok."
  • Hiçliğin içinde yok olup gitmeden önce insanoğlu yaralara, hastalıklara, acılara ve ölüme katlanmak zorunda kalıyor. Ama saygın bir biçimde davranmak, elinden geldiğince yüce gönüllülük göstermek insanın seçimi ve becerisidir. Dünyaya gelirken insana tanınmış olan tek onur, sonsuz gecenin karanlığı başlamadan parlayacak tek ışık budur.
  • Sekiz bin Thebaili köle olarak satıldı. Homeros'un ve Pindaros'un destanlarına konu ettiği binlerce yıllık kentleri hiç var olmamışçasına yeryüzünden silindi
  • Ölümlü kadınlar tarafından doğrulan ama alın yazıları ötekilerden farklı olan insanlar vardır ...
  • İskender gözlerini babasına dikerek, "Onların günahı neydi?" diye sordu. Yüzü balmumu gibi bembeyazdı. "Hiç," dedi babası. "Doğmuş olmaktan başka bir günahları yok."
  • “Önce ay battı sonra da yedi yıldızı ülkerin Gece yarısı, akıyor çağ, yalnızım yatağımda.”
  • "Merhaba Diogenes. Karşında duran Makedonya Prensi İskender'dir. Bana ne istediğini söyle, sana onu vermekten mutluluk duyacağım," dedi. Yaşlı adam dişsiz ağzını açtı: "Herhangi bir şey olabilir mi?" diye sordu titrek sesiyle. "Herhangi bir şey," dedi İskender. "Gölge etme, başka ihsan istemem." İskender hemen kenara çekilip bir mürit gibi onun ayaklarının dibine oturdu.
  • "Sen gerçekten dünyanın yuvarlak olduğunu mu düşünüyorsun?" diye sordu Aristotales'e. "Böyle düşünmüyorum. Bundan eminim," dedi düşünür. "Tutulmalarda dünyanın ay üzerine düşen gölgesi yuvarlaktır. Ve bir geminin önce güvertesinin, sonra direğinin yok olduğunu görürsün. Yaklaşan bir gemide de tersi olur."
  • "Sen tek bir kişisin," dedi Aristotales. "Ben sana yasanın ve adaletin koruması altında eşit olarak yaşayan binlerce yurttaştan söz ediyorum. Bu yasalar layık olanlara onun kazandırır, değiş tokuşu ve ticareti düzenler, yanlış yapanı cezalandırır. Böyle bir topluluğu bir arada tutan Makedonya'da olduğu gibi kan, aile ve kabile bağı değildir ve yasalar karşısında herkes eşit konumdadır. Yasa bireyin eksikliklerine ve kusurlarına çare bulur, çatışmayı ve yarışmayı sınırlandırır, çalışma ve yükselme dürtüsünü körükler, güçlüleri yüreklendirir, zayıflara destek olur. Benzeri bir toplumda yoksul ve düşkün olmak değil, koşulları geliştirmek için hiç bir şey yapmamak utanç vericidir."

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Büyük İskender-1: Bir makale çalışması için Büyük İskender'e ait ne kadar kitap varsa toplamaya, okumaya, öğrenmeye çalıştığım zamanlarda Valerio Massimo Manfredi'nin üçlemesi tavsiye edildi. Kısa bir araştırma ile Antik Topografyası uzmanı, Arkeoloji Profesörü olan Manfredi'nin üçlemesinin akademik bilgiler ışığında yazıldığını öğrenip almak için aramaya başladım. Can yayınlarından çıkan bu kitapları hiç bir yerde bulamadım; gitmediğim büyük- küçük kitabevi, uğramadığım sahaf kalmadı. İnternette karşıma çıkan tek şey "kitap satışta yok" ibaresiydi. En son Can Yayınlarını arayıp bir daha baskısının olmayacağını öğreninceye kadar. Nasıl bir hayal kırıklığı... Ancak aramalarıma da bir taraftan devam ediyorum. Sonra birgün "gitti gidiyor" sitesinde karşıma çıktı, yıl 2015 hemen sipariş verdim üç kitap 100 TL. Değdi mi? Evet, hem de fazlasıyla... Ben bir İskender hayranı olarak çok severek okudum ve birçok eksik bilgiyi tamamlamış oldum sayesinde.. İncelemeye gelirsek... Küçük yaşlarından itibaren kral olarak yetiştirilen Aleksandr zekası, cesareti, başarılarıyla 12 yıl gibi kısa bir sürede bilinen dünyanın üçte ikisini egemenliği altına almış ve o dönemin en büyük imparatorluğu olan Pers imparatorluğunu ortadan kaldırmış veMakedonya'dan Doğu Hindistan'a uzanan bir dizi zafer kazanmıştır. Batı kültürünü doğu kültürü ile harmanlanmış helenizm ortaya çıkmıştır. Olağanüstü bir askeri dehaya, tükenmez bir enerjiye ve kararlılığa sahipti. Yaklaşık 50 bin kişilik ordusuyla, 250 bin kişilik Pers ordusunu yenmesi dehasının bir örneğidir. İskender'in direkt Darius'un bulunduğu yere yani merkeze saldırması Darius'un şavaş alanından kaçmasına ve Pers ordusunda çözülmelere yol açmış ardından da zafer gelmiştir. Ünlü düşünür Aristo'nun öğrencisi olmuş, sanat ve bilim dünyasını tanımış, Homeros'un destanlarını ezberlemiştir. Büyük İskender' in birinci kitabı olan Makedonya'dan Anadolu 'ya, Büyük İskender'i tüm özellikleriyle tanıtıyor, eski Yunan' a dair coğrafyasında tutun halkına, kültürüne, ekonomisine, siyasi ilişkilerine, günlük yaşamlarına varana kadar çok önemli bilgiler içeriyor. Aynı zamanda İskender'in bir sonraki hamlesi olan Anadolu'nun eski halklarını da tanımamızı sağlıyor. Kitap tamamiyle tarihin bilinen gerçeklerini roman havasında anlatan mükemmel bir eser. Bulursanız ve antik çağa ilgi duyuyorsanız mutlaka okuyun, ancak söylemeliyim ki hala basımı yok ve nadir kitapta bulunanlar da inanılmaz pahalı. Kitapla kalın efenim :) (Betül)

Önceliklikle belirtmeliyim yıllar önce üç kitaplık bu seriyi büyük bir zevkle okumuştum .Büyük İskender'in doğumu ile başlayan bu ilk kitabın kurgusu tek kelime ile mükemmel MÖ 356 yılında doğan bir gencin 20 yaşında imparator olmasını, Hindistan'a kadar tüm ülkeleri feth etmesini, daha yaşarken bazıları tarafından Tanrı gibi görülmesini anlatıyor. Çok keyifli bir kurguda başta Aristotales olmak üzere önemli karakterler ile karşılaşıyoruz. Ayrıca o devirdeki Makedonya ,eski Yunan Cumhuriyetleri, Trakya, İskitler olmak üzere birbirine yakın coğrafyada bulunan medeniyetlerin ilişkileri hakkında bilgi ediniyoruz. İskenderin Anadoluya geçişi ile ilgili bölümde Anadoludaki yaşam hakkında enteresan bilgiler var. (CEM AKDAG)

Kitabı uzun süredir aramaktaydım şans eseri hiç ummadığım bir yerden çıktı karşıma. Biraz yıpranmış ama olsun yine de okumaya değer bir kitap. İskenderin babası Philippos'un oğluna ne kadar düşkün olduğunu, oğlunun ileride bir barbar gibi değil de bir alim gibi kral olması için eğitimine verdiği önemi göreceksiniz. Oğlu için bastırdığı paraları yaptırdığı heykelleri. Zamanın en ünlü filozoflarından Platon'un öğrencisi Nikomakhos'un oğlu Aristotales'e o dönemde bir servet ile oğluna ders verdirmesi için tutmasını okuyacaksınız. Gerçekten çok güzel bir kitap tavsiye ederim. Dipnot: Tavsiye ettim ama baskısı tükendiği için çok zor bulunan bir kitap :) (Yol Ayrımı)

Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya PDF indirme linki var mı?

Valerio Massimo Manfredi - Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Valerio Massimo Manfredi Kimdir?

Valerio Massimo Manfredi, bilimsel yayınlarının yanında, antik dünyayı ve kahramanlarını konu alan birçok popüler kitap da kaleme alarak, tarihi güncel bir dille binlerce okura taşıdı. Bunun yanı sıra, çeşitli İtalyan gazetelerine tarih hakkında makaleler yazmaktadır. 

Valerio Massimo Manfredi Kitapları - Eserleri

  • Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya
  • Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları
  • Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi
  • Ejder İmparatorluğu
  • Odysseus
  • Odysseus
  • Hayalet Kalesi Büyülü Rüzgar Sayı: 1

Valerio Massimo Manfredi Alıntıları - Sözleri

  • "Uzun yaşamın iyi mi yoksa kötü mü olduğunu kimse söyleyemez." (Odysseus)
  • "... Tuhaf, yaralılarını kendi hekimlerime tedavi ettirdim ve ölülerini şanla gömdürdüm." dedi İskender. "Sorun da bu işte. Pers'ler ölülerini gömmezlermiş." "Ne?" "Pers'ler toprağı ve ateşi kutsal, cesedi murdar sayıyor, bu nedenle ölüyü gömmekle toprağı zehirlediklerini, bizim yaptığımız gibi yakmakla da onlar için bir tanrı olan ateşi kirlettiklerini düşünüyorlar. Cesetlerini tepelerde, dağlarda inşa ettikleri yüksek kulelere koyup zamanla çürümelerini, yırtıcı kuşlara yem olmalarını sağlıyorlar. Bu yapılara da "sessizlik kuleleri" adını veriyorlar." İskender, tek bir söz bile etmedi. Kalkıp kendi çadırına yürüdü. Değer verdiği bir ulusun geleneklerini anlamayıp, istemeden de olsa ters davrandığı için utanıyordu. " Üzülmemelisin bunu bilemezdin.." dedi onun hala hüzünlü olduğunu gören Eumenes. " Onun için değil, düşünüyordum da.. " " Neyi?" "Perslerin şu geleneklerini.." "Bence hala göçebe oldukları döneme ilişkin bir töreyi koruyorlar.." "Törenin büyüklüğü de burada zaten, atalarını unutmadıklarını gösteriyor bu. Dostum şunu bil ki, eğer savaşta ölürsem ben de sonsuzluğa dek o sessizlik kulelerinde uyumak isterim!" (Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları)
  • "Kral o olacak," dedi Ephestione. "Bir bahçıvan mı?" diye sordu şaşkınlıkla çevirmen. "Evet. Kendisinin bile olmayan bir bahçenin bitkilerini kurtarmak için ölmeye hazır olan bir adam, halkını korumak ve kentini onurla geliştirmek için kimbilir neler yapar?" (Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları)
  • Sisygambis yaşlı gözlerini kaldırdı ve içini çekti: "Sonuç ne olursa olsun, benim için yaslı bir gün olacaktır. İşler nasıl giderse gitsin, savaşın sonucu ne olursa olsun benim için fark etmeyecektir. Sen yenersen ben oğlumu ve ülkemi, kaybedersen ya da öldürülürsen, sevmeyi öğrendiğim bir insanı yitireceğim. Bana bir oğul sevecenliğiyle davrandın ve bütün aileme hiçbir hükümdarın gösteremeyeceği kadar saygı gösterdin. (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Dikkatli ol. Bir aslan her zaman aslandır. Yaşlandığında bile. (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Sözlerin, kılıçlardan daha öldürücü olabildiğini bilmiyor muydun? (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Uçsuz bucaksız topraklarda büyük ordular yok olmuş, geriye yalnızca anıları kalmıştır. (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • “Önce ay battı sonra da yedi yıldızı ülkerin Gece yarısı, akıyor çağ, yalnızım yatağımda.” (Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya)
  • Lysippos şaşkınlık içinde, sessizce kralını dinliyordu; nasırlı büyük elleri kımıltısız bedeninin yanında sarkıyordu. İskender onun ellerini tuttu; "Bu eller mucize yaratabilir, biliyorum. Üstesinden gelemeyeceğin hiçbir şey yoktur, yeter ki iste. Sen benim gibisin Lysippos; bu nedenle senden başka hiçbir heykeltıraş benim heykelimi yapamaz. Biliyor musun, Mieza'daki evimizde benim ilk portremi yaptığın gün, Aristotales ne demişti? "Tanrı varsa, Lysippos'un ellerine sahiptir.' Şimdi şehit arkadaşlarımı tunçta canlandıracaksın. Bunu yapacak mısın?" "Yapacağım İskender ve bu dünyayı hayrete boğacak bir yapıt olacak. Sana yemin ediyorum." (Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları)
  • Ve şimdi gitme zamanıdır; ben ölüme, sizler yaşama... (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Hiçliğin içinde yok olup gitmeden önce insanoğlu yaralara, hastalıklara, acılara ve ölüme katlanmak zorunda kalıyor. Ama saygın bir biçimde davranmak, elinden geldiğince yüce gönüllülük göstermek insanın seçimi ve becerisidir. Dünyaya gelirken insana tanınmış olan tek onur, sonsuz gecenin karanlığı başlamadan parlayacak tek ışık budur. (Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya)
  • "Sen gerçekten dünyanın yuvarlak olduğunu mu düşünüyorsun?" diye sordu Aristotales'e. "Böyle düşünmüyorum. Bundan eminim," dedi düşünür. "Tutulmalarda dünyanın ay üzerine düşen gölgesi yuvarlaktır. Ve bir geminin önce güvertesinin, sonra direğinin yok olduğunu görürsün. Yaklaşan bir gemide de tersi olur." (Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya)
  • Hiçbir insan, yaşadığına fazla sevinmemelidir. Çünkü ertesi gün kendisini neyin beklediğini bilemez. (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • "Bir adam özgürlüğünü kaybettiğinde her şeyini kaybetmiştir. Özgürlüğünü kaybetmekten daha kötü tek bir şey var bu hayatta: hayatını kaybetmek." (Odysseus)
  • "Neden söz ediyorsun?" Adam fenerini suyun kaynadığı kayanın duvarcığına yaklaştırarak Kral'ın bilmediği harflerle kazılmış bir yazıyı aydınlattı. "Şundan söz ediyorum," dedi yazıyı göstererek. "Peki sen okumayı biliyor musun?" Kahinin sesi tuhaflaştı, sanki boğazından bir başkasının sesi çıkmaya başlamıştı: Asya'nın efendisi geliyor, Gözlerinde hem gündüzü, Hem geceyi taşıyan adam. (Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları)
  • "Tanrılar benim düzeyimde olan tek düşmanımla dürüst bir karşılaşmayı bana çok gördüler," (Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları)
  • "Babana hayrandım, onu kendime layık tek hasım olarak görüyordum ve günün birinde onunla teke tek dövüşebilmenin hayalini kuruyordum. Onu asla zehirletmeyi düşünmedim; ben düşmanlarımla yüz yüze karşılaşmayı, kılıcımı ve mızrağımı kullanmayı yeğlerim. Annene gelince; aslında kurban benim; her an onu düşünüyorum, uykularım ve huzurum kaçtı. Aşk bir tanrıya ait olan, önlenemeyen, kaçınılmaz bir güçtür. İnsanoğlu yağmuru ve güneşi, doğumu ve ölümü engelleyemediği gibi, ne aşktan kaçabilir, ne önüne geçebilir." (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Nomen est omen. ( Kaderin adında gizlidir.) (Ejder İmparatorluğu)
  • Asya'nın kralı, orduların güçlü efendisi, Bir yıldırımın çarptığı ağaç gibi yatıyor yerde. Terkedilmiş bir ağaç kütüğü gibi, adsız bir bedenle... (Büyük İskender 3 - Dünyanın Hâkimi)
  • Ama her kadının evladını dünyaya getirirken kendisine yalnızca bir başka kadının dokunmasını istediğini bildiğinden ebeye öncelik tanıdı. Ne olsa yeni bir can yaratılırken çekilen yalnızlığı ve acıyı ancak bir kadın anlayabilirdi. (Büyük İskender 1 - Makedonya'dan Anadolu'ya)

Yorum Yaz