Büyükanneler - Doris Lessing Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Büyükanneler kimin eseri? Büyükanneler kitabının yazarı kimdir? Büyükanneler konusu ve anafikri nedir? Büyükanneler kitabı ne anlatıyor? Büyükanneler PDF indirme linki var mı? Büyükanneler kitabının yazarı Doris Lessing kimdir? İşte Büyükanneler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Doris Lessing
Çevirmen: Pınar Güncan
Orijinal Adı: The Grandmothers
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi
İSBN: 9786059799881
Sayfa Sayısı: 326
Büyükanneler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
2007 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Doris Lessing, dört kısa romanını bir araya topladığı kitabında insan olmanın gerçeklerini aramaya devam ediyor.
Büyükanneler:
Yakın arkadaş olan iki kadın birbirlerinin oğullarına aşık olurlar ve bu ilişkiler uzun yıllar devam eder. Kadınlar, orta yaşın sonlarına gelmeleriyle bu ilişkilerin bitmesine karar verirler, ama yine de ilişkilerin bedelini ödemekten kurtulamazlar.
Victoria ve Staveney Ailesi:
Fakir ve siyah bir kadının orta sınıf beyaz bir adamdan evlilik dışı bir kızı olur. Kızının daha iyi hayat şartlarına sahip olmasını dileyen kadın, onun babasına yakın olmasını ister, ama sonra kızının kendisinden tamamen kopup beyaz dünyayı tercih edeceğinden korkmaya başlar.
Bunun Sebebi:
Yaşlı On İki, çökmek üzere olan bir uygarlığın yönetici sınıfının hayattaki son üyesidir. Mükemmel bir yönetim biçiminin geliştirilmesini, ama buna rağmen sistemin çöktüğünü anlatır.
Aşk Çocuğu:
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz askeri, gemisi Cape Town'da birkaç günlük bir mola verdiğinde orada tanıştığı evli bir kadına âşık olur. Bu aşkın bir geleceği olmadığını bilmesine rağmen, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğun doğduğundan da emindir.
Büyükanneler Alıntıları - Sözleri
- Yanlış hayatı yaşadığını, kendi hayatını yaşamadığını bilmek korkunç bir şey.
- Donald ona ödünç kitaplar veriyor, o da bunları sanki açlıktan ölüyormuş, kitaplar da yemekmiş gibi okuyordu.
- ...James bütün yol boyunca onu izledi;Daphne bu uzun bakışı, uzun tutulmuş bir kucaklama olarak kabul etti.
- Britanya'daki hayatın gerçeğine duydukları sebatkâr ilgi sayesinde işçi sınıfının, üzerine şeker serpilmiş margarinli ekmekle, et suyuna banılmış ekmekle ve bol şekerli köyü çayla yaşadığını öğrenmişlerdi. "Yegâne besinleri şeker." Sonuç ortadaydı; solgun, gelişmemiş erkekler.
- Can sıkıntısı. O kadar sıkılıyorlardı ki kimisi hasta olduğunu sandı. Belirsiz, tanımlanmamış, nedeni bilinmeyen bir can sıkıntısı zihinleri çökertir, yavaşlatır ve düşünme biçimini çarpıtır. Söylentiler, en aptalcası bile, yeni türemiş virüs gibi dallanır, budaklanır.
Büyükanneler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Büyükanneler , dört kısa romandan oluşan bir kitap.Kitabın başından sonuna aynı yalın dil ve aynı durulukta akan hikayeler ,herbiri için merak uyandırıyor.Bence ,farklı toplumsal yargılara, yorum katmadan ,aşağılamadan ,ayıplamadan ya da yüceltmeden değinebilmesi kitabın en etkileyici tarafı... (Tamar)
Anladım ki Doris L. Bana göre bir yazar değil. Daha önce de "Son Aydınlık Yaz" kitabıni okumuştum. Kendime ve yazara bir şans daha vermek istedim...lakin anlatım tarzı ve olayları bağlama örgüsü bana uymuyor, bir türlü bağ kuramıyorum... Zorlama okuma yapmamak adına yarım bırakmayı tercih ediyorum. (Gülşah)
Çok keyif alarak okudum diyemem. Hatta son hikayeyi okuyamadım biraz saçma geldi. Sadece kitaba ismini veren Büyükanneler hikayesi güzeldi. Hatta filmi de yapılmış. ''Yasak aşk'' olarak geçiyor filmin ismi. Naomi Watts oynuyor, tavsiye ederim. Keyifli okumalar herkese. (nyks)
Büyükanneler PDF indirme linki var mı?
Doris Lessing - Büyükanneler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Büyükanneler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Doris Lessing Kimdir?
1919’da, babasının İngiliz subayı olarak İran’da görev yaptığı sırada Kirmanşah’ta doğdu. 1949’da İngiltere’ye yerleşti. Yayımlanan ilk kitabı Türkü Söylüyor Otlar, Rodezya’yı anlatıyordu. Başyapıtlarından sayılan ve en çok okunan romanı olan Altın Defter’de, yaşadığı çağla uzlaşmaya çalışan bir kadın yazarı konu aldı. Şiddetin Çocukları adlı yarı özyaşamöyküsel roman dizisi yayımlandı. Hayatta Kalma Güncesi, bir fantezi niteliğindeydi. Lessing, aralarında Evlenmeyen Adamın Hikâyesi’nin de bulunduğu birkaç öykü kitabı yayımladı. Argos’taki Kanopus Arşivleri adlı beş romanlık dizisiyle bilimkurgu türüne yöneldi. İyi Bir Komşunun Günlüğü ve Yaşlılar Yapabilselerdi adlı romanlarında, tanınmamış yazarların sorunlarını gözler önüne sermek için Jane Somers takma adını kullandı. 1985’te, Londra’daki bir grup devrimciyi anlattığı Terörist yayımlandı. Bunu bir dehşet öyküsü olan Beşinci Çocuk izledi. Özyaşamöyküsünün özellikle ilk cildi Derimin Altında büyük övgüyle karşılandı. Son romanı Yarık, 2007’de yayımlandı ve aynı yıl Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. 2013’te Londra’da öldü.
Doris Lessing Kitapları - Eserleri
- Beşinci Çocuk
- Türkü Söylüyor Otlar
- Hayatta Kalma Güncesi
- Altın Defter
- Kedilere Dair
- İyi Terörist
- Son Aydınlık Yaz
- On Dokuz Numaralı Oda
- Alfred ile Emily
- Büyükanneler
- Gene Aşk
- Şikeste
- İçinde Yaşamayı Seçtiğimiz Hapishaneler
- Cehenneme İniş İçin Açıklama
- Jack Orkney'nin Günaha Çağrılışı
- Martha Quest
- Mara İle Dann
- Anılar
- 8. Gezegen
- Evlilikler
- Sirius Deneyleri
- Siyah Madonna
- Sevme Alışkanlığı
- Duygusal Ajanlar
- İyi Bir Evlilik
- Evlenmeyen Adamın Hikayesi
- Kıyısız
- Fırtına
- Ben In The World
- Bir Yaşam Öyküsü İçin Notlar
- Afrika Öyküleri
Doris Lessing Alıntıları - Sözleri
- Bütün erkekler aynı. (Sevme Alışkanlığı)
- "Şey", kısaca iflah olmaz cahilliğin ya da iflah olmaz farkındalığın karşılığı olan sözcüktür. (Hayatta Kalma Güncesi)
- “Bir kişi bir başkasını gerçekten ve bütün benliğiyle seviyorsa, o zaman sona ermesi imkânsız olan ilişkinin bir tarafı gözü yaşlı bir elvedayla sırtını döndüğünde yıkılan şey aşktan fazlasıdır.” (On Dokuz Numaralı Oda)
- Demek istediğim, eğer insanlar bir şeye alışık değillerse, onu özlemezler. (Sevme Alışkanlığı)
- Biliyor musun George, sen sadece sevme alışkanlığına tutulmuşsun. (Sevme Alışkanlığı)
- Aşkla dalga mı geçiyordunuz? (Sevme Alışkanlığı)
- ... kadın çok zengindi ama dünyada para diye bir şeyin varlığı gibi tatsız bir gerçek için özür dilermişçesine zengindi. (İyi Bir Evlilik)
- "Gece oldu, içime çekildim ve orda seni buldum..." (Evlilikler)
- "Çünkü hayallerin bile, hayal kurana doyum verebilmek için biraz olsun umut taşıması gerekir." (Türkü Söylüyor Otlar)
- Eğer bir insan diğerini gerçekten ve tümüyle sevmişse, çözülmez birlikteliğinden gözyaşlarıyla ayrıldığında çöken, aşktan daha fazla bir şeydir. (Sevme Alışkanlığı)
- Bence yanıldığın konu, bir şeye dönüşmemeye karar verirsen dönüştüğüm diğer şeyin daha iyi olması gerektiğini düşünmen (Son Aydınlık Yaz)
- İnsanlar bir şeye alışık değillerse onu özlemezler. (On Dokuz Numaralı Oda)
- Davranışlarındaki resmiyet ve çekingenlik onu başkalarının kıskancından ve hasedinden korurdu. Dokunulmazlığı var gibiydi. Bu özelliği onun gücüydü; ama aynı zamanda zaaf olarak kabullenemeyeceği güçsüzlüğüydü; insanlarla samimi olmak, kavga etmek, iletişim kurmak düşüncesine yatkın değildi, hatta karşıydı. (Türkü Söylüyor Otlar)
- ... çünkü ben, ben, ben, ben, ben demek onların delilikleridir. (Cehenneme İniş İçin Açıklama)
- Asıl yüzümüz başka kılıklara bürünmeye başka insanlara dönüşmeye sürekli hazırlıklı oluşu nedeniyle temelinden o kadar yıpranmıştı ki adeta indirip kullanmaya hazır halde soyunma odasının duvarına asılmış herhangi bir şey gibiydi. (Jack Orkney'nin Günaha Çağrılışı)
- “Eğer bir insan diğerini gerçekten ve tümüyle sevmişse, çözülmez birlikteliğinden gözyaşlarıyla ayrıldığında çöken, aşktan daha fazla bir şeydir” (Sevme Alışkanlığı)
- Bu ülkede İkinci sınıf olanı kabul etmeyi öğreneceğiz. (Sevme Alışkanlığı)
- Uyanık yaşamayı hiç öğrenemedim. Uyumak için eğitildim. Ah, ne olur uyuyayım ve hayatımı uyuyarak geçireyim. Ve asıl hafızanın baskısı ben ihtiyaç duymadan uyandırırsa beni, uykumu hançerlerse yapmam gereken işin aciliyeti, o zaman, Tanrı aşkına, Doktor, ne olur,ilaç ver bana ve beni yine düşlere yolla. (Cehenneme İniş İçin Açıklama)
- Bu şehirde giysiler, perdeler ve süsler için çoğunlukla mavi renk kullanılıyordu; mavi, platonun üzerindeki hemen her daim bulutsuz göğe bir yanıt gibiydi. (Şikeste)
- Etrafında, otelin dışında, kulaklarının, gerçekten açıldıklarında aniden sağırlaşacağı ve hiçbir şey anlamaz hale geleceği bir dünya vardı: Bilmediği dil onu iyi temizlenmemiş, buğulu, boğucu bir cam gibi çevreliyordu. (Son Aydınlık Yaz)