Buzdolabındaki Köpek - Behiç Ak Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Buzdolabındaki Köpek kimin eseri? Buzdolabındaki Köpek kitabının yazarı kimdir? Buzdolabındaki Köpek konusu ve anafikri nedir? Buzdolabındaki Köpek kitabı ne anlatıyor? Buzdolabındaki Köpek PDF indirme linki var mı? Buzdolabındaki Köpek kitabının yazarı Behiç Ak kimdir? İşte Buzdolabındaki Köpek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Behiç Ak
Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı
İSBN: 9786054603145
Sayfa Sayısı: 96
Buzdolabındaki Köpek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Anılar sandıklara, köpek buzdolabına sığar mı? Usta sanatçı Behiç Ak'tan yeni bir "Gülümseten Öykü"! Çocukların baş tacı ettiği "Gülümseten Öyküler" dizisinin dokuzuncu kitabı, doğal yaşama ve insanların kişisel yaşamlarına saygı gibi önemli temaları işliyor. Çocuğun iç dünyasını, onu çevreleyen sosyal yaşam, mekân-insan ilişkisi ve kültürel öğeler bağlamında masalsı bir dille ele alan Behiç Ak, yazıp resimlediği yeni kitabında okurlarını dış dünyadan yalıtılmış bir Akdeniz kıyı köyüne konuk ediyor. Köydeki sade hayatlara, dinginliğe, gündelik diyaloglara, sıcak ayrıntılara dokunurken; yakın geçmişte derin izler bırakan mübadele gibi toplumsal gerçeklere, dünden bugüne taşınan söylenti ve söylencelerin toplum üzerindeki gücüne tarihsel bir bilinçle yaklaşıyor. Etkileyici karakterleri, büyülü gerçekçi öğeleri, ortak hayal ve acılarımızı dillendiren öyküsüyle, çocuklar kadar yetişkinlerin de yüreğine dokunacak bir kitap. Cem ve ailesi Antalya yakınlarında, yalnızca denizden ulaşılabilen bir köyde yaşıyordu. Köyün gerisindeki "Kayıplar Ormanı"na girenin bir daha geri gelmeyeceğine inanılırdı. Cem'in dedesine köylü "Sırdede" derdi, ama hangi sırrı sakladığını kimse bilmezdi. Gezgin ruhlu hala Sevgi Hanım, bir yolculuk dönüşünde, Cem'e bir köpek yavrusu getirdi. Haski cinsi Sibirya kurdu olan sevimli yavru büyüdükçe, Akdeniz'in sıcağından etkilendi. Önce serin kuytulara saklanır oldu, günün birinde de ortadan kayboldu...
Buzdolabındaki Köpek Alıntıları - Sözleri
- "Evet," dedi Sırdede. "Küçük sevimli bir köpek, gerçeklerden bu kadar uzun süre kaçamayacağımızı bize öğretti.
- "Gelirken, Afrika'dan göç etmiş bir hüthüt kuşuyla karşılaştım," dedi Sevgi Hanım. "Çamlara zarar veren kese böceklerini yiyiyordu. Eğer mart ayında, ta Afrika'dan bu kuşlar gelmezse, böcekler çamları kurutur, hastalandırır. Hüthüt kuşları, zararlı böcekleri yiyerek çamları koruyor. Hem de besleniyorlar."
- "Hayat bazen yorucu olabilir..." derdi Serçe Kadın.
- Sırdede gerçekten de ağaçlardan çok iyi anlardı. Onun için bir tür “ağaç doktoru” denebilirdi. Yolu üstündeki hiçbir ağaç kurumaz, hastalanmaz, kurtlanıp böceklenmezdi. Sırdede'nin eli hep onların üzerindeydi. Köylüler, “Dedenin adresini bulmak çok kolay,” derlerdi. “En sağlıklı ağaçları takip et, evine ulaşırsın.”
- “Hayat bazen yorucu olabilir.” dedi Serçe Kadın. “Her insanın kısa süreliğine de olsa kaçıp kaybolacak bir yere ihtiyacı var. Ama Kayıplar Ormanını hiç tavsiye etmem. Oraya bir giren bir daha çıkamıyor”
- Nihal Hanım, "Canlılar para ile satılır mı?" diye hayretle sordu. Dalgın Beyde şaşırmıştı. "Rusya'dan buraya köpek getirmek doğru mu? Her canlı doğduğu yerde yaşamalı," diye mırıldandı.
Buzdolabındaki Köpek İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yine bir gece vakti kızımın kitapları arasında kayboldum. Okuyup üzerinde sohbet edebileceklerimize bir yenisi daha eklenmiş oldu. Behiç Ak'ın gulumseten oykuleri serisindeki tum kitaplari kesinlikle tavsiye ediyorum. Küçük Cem ve ailesi bir sahil köyünde yaşarlar, kendi sınırları ve bilinmezlikleriyle. Ta ki bir gün halası Sevgi hanım Cem'e bir yavru köpek hediye edinceye dek.Bu köpek sayesinde kendi sınırlarını aşıp bilinmezlikleriyle yuzlestiler... (Ayça Hoşer)
Antalya yakınlarında denizden ulaşılabilen bir köyde yaşayan dünya ile ilgili bilgileri köylerinden ibaret olan samimi, sevecen insanların yaşadığı bir yer düşünün. Okurken yazılanları görüyor olmanız yazanın mahareti nedendir. Sırdede, Serçe Kadın, Dalgın Bey, Cem, Nihal Hanım vs. o kadar güzel anlatılmış ki çocuk okurlar çok şanslı. Cem'in halası Sevgi Hanım Rusya'dan afacan mı afacan bir köpek getirir. Cem ve köy halkı zamanla bu köpeğe bağlanır. Ancak Afacan büyüdükçe köpek doğduğu toprakların serinliğinde ihtiyaç duymaktadır. Serinlik arayışındaki Afacan'ın kayıplar ormanına sığınmasıyla Sırdede'nin sırrı ortaya çıkar. Sibirya kurdu olan Afacan'ın vatan özlemini dindirmek için Rusya'ya biletler alınır. Gerisi kitapta (deyados)
Buzdolabındaki Köpek PDF indirme linki var mı?
Behiç Ak - Buzdolabındaki Köpek kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Buzdolabındaki Köpek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Behiç Ak Kimdir?
Behiç Ak (d. 1956 Samsun), Türk karikatürist, çocuk kitapları ve oyun yazarı, belgesel film yönetmeni.
Behiç Ak, Yıldız Üniversitesi ve İTÜ'de mimarlık öğrenimi gördü. 1982den beri karikatür çizmekte olan Behiç Ak, Cumhuriyet Gazetesinde Kim Kime Dum Duma adlı çizgi bandı çizmektedir. Türkiye ve değişik ülkelerinde sergilenmiş Tiyatro oyunları yazmıştır. Çocuk kitapları Japonya, Kore, Almanya'da yayınlanmaktadır. 2011'den itibaren Çin de yayınlanmaya başlayacaktır.
Bir çok çocuk kitabı ilk baskısını Japonya'da yapmıştır. Japonya'nın GAKKEN, FUKİANKAN SHOTEN, KAGYUŞA gibi önemli yayınevlerinden kitapları çıkmıştır. Japonya'da en çok kitabı basılan Türk çocuk kitabı yazarıdır.
Japon çocuklarının sevgilisi olan GAKKEN yayınlarının çıkardığı Yoiki no gakhuşu adlı dergide bir yıl boyunca Mau mio mi adlı seri çizgi hikayesi yayınlanmıştır.
Çocuk kitapları Türkiye, Almanya, Japonya ve Kore'de, karikatür bant kitapları Türkiye ve Almanya'da yayımlanmıştır. Karikatürleri Türkiyenin birçok kentinin yanı sıra Hollanda, Almanya ve İsviçre'de sergilenmiştir.
Behiç Ak´ın Türkçe Almanca, Almanca ingilizce, Almanca Rusça basılan iki dilli kitapları Almanya´daki Anadolu Verlag tarafından yayınlanmıştır. (www.anadolu-verlag.de)
Tiyatro oyunları İstanbulda Şehir Tiyatroları'nda, Devlet Tiyatroları'nda ve Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nda; ayrıca Ankara, Adana, Gaziantep, İzmir, Sivas, Konya, Stuttgart, New York, Münih, Kıbrıs, Atina, Zürich, Anvers, Amsterdam ve Berlinde sergilenmiştir.
1994'de çektiği Türk Sinemasında Sansürün Tarihi - Siyahperde adlı belgesel film çalışması aynı yıl Ankara Film Festivalinde En İyi Belgesel Film ödülünü kazanmıştır. 2012 de, Karikatürleri, Yazıları, Oyunları ve çevre ve mimarlık konularındaki tutarlı duruşuyla TMMOB Mimarlar Odası Mimarlığa Katkı Başarı Ödülü ne layık görülmüştür.
Behiç Ak Kitapları - Eserleri
- Akvaryumdaki Tiyatro
- Galata'nın Tembel Martısı
- Vapurları Seven Çocuk
- Havva ile Kaplumbağa
- Ben Ne Zaman Doğdum?
- Uyku Şehir
- Yıldızların Tembelliği
- Bebek Annem
- Tek Kişilik Şehir
- Eve Giden Küçük Tren
- Postayla Gelen Deniz Kabuğu
- Benim Bir Karışım
- Bizim Tombiş Taştan Hiç Anlamıyor
- Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor
- Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği
- Pat Karikatür Okulu
- Karikatür Kitabı
- Buzdolabındaki Köpek
- Karadeniz’deki Yunus
- Doğumgünü Hediyesi
- İki Çarpı İki
- Alaaddin'in Geveze Su Boruları
- Güneşi Bile Tamir Eden Adam
- Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı
- Kedilerin Kaybolma Mevsimi
- İmaj Katili
- Fay Hattı - Newton Bilgisayardan Ne Anlar
- Küçülecek Yer Kalmadı - Benim Küçük Küresel Köyüm
- Bina - Ayrılık - Hastane
- Rüzgarın Üzerindeki Şehir
- Bilyeler
- Kedi Adası
- Uyurgezer Fil
- Gökdelene Giren Bulut
- Die Stadt Auf Dem Wind
- Geçmişe Tırmanan Merdiven
- Büyükanne ve Miyop Ejderha
- Tombiş Maskeli Baloya Katılmak İstemiyor
- www.internet.cep.iletişim.com
- Zelzele
- Hastane
- Ne Biçim Kurbağasın Sen?
- Ayrılık
- Çatıdaki Gezegen
- Bulutlara Şiir Yazan Çocuk
- Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi
- Tavşan Dişli Bir Gözlemcinin Notları
- Altı Kırk Dört Dalgası
- Tombiş Maskeli Baloya Katılmak İstemiyor
- Yaşasın Çocuklar
- Havada Asılı Kalan Top
Behiç Ak Alıntıları - Sözleri
- "Siz hiç elinde silah olan bir hayvan gördünüz mü? Boşuna uğraşmayın, göremezsiniz!Hayvanlar asla karşısındakine orantısız güç kullanmaz!" (Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi)
- Kendi kendimizi kandırmayı çok iyi biliriz biz . (Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi)
- Çünkü vaktimiz yoktu. Nedense hep bir yerlere yetişmek ister gibiydik. Bazı metinleri en kısa yoldan okuyup bitirmek zorundaydık. Bir romanın kısa özetini alelacele okuyup, diğerine geçiyorduk. Aslında, vakit konusunu da pek anlayamadığımı söyleyebilirim. Vaktimizin olmadığı pek doğru değildi. Çünkü bir yandan da, boş vakitlerimizi dolduramadığımız için sıkıntıdan patlıyorduk. (Çatıdaki Gezegen)
- "Arkamda özlediğim insanlar bırakarak yaşıyorum," .... (Bebek Annem)
- "Postacıların ağzı sıkıdır. Tıpkı, mektup zarflarındaki gibi. Mektubun kimden gelip kime gittiğinden asla bahsetmeyiz. Özeldir. Çok özel... İki insandan başka kimse bilmez, okumaz. Öyle mektuplar vardır ki, yıllarca saklanır. Kağıtları eskir, lime lime olur, üstlerinde kocaman sarı lekeler oluşur, mürekkepleri uçar. Ama o kağıtların üstüne yazılan sözcükler her yıl demlendikçe demlenir, yepyeni anlamlar kazanır." (Bulutlara Şiir Yazan Çocuk)
- Çalışmanın değil, sadece tıklanmanın önemli olduğu bir dünyada yaşıyordu. (Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği)
- Kendimi anlıyorum! Kendimi anlamıyorum! (Tek Kişilik Şehir)
- Anladığını sanmıyorum. Beni ancak bir enginar anlayabilir. (Ayrılık)
- Kediler sevgi doludur. Her yerde mutlu olmasını bilirler (Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor)
- " Aynalar yalnız bugünü değil geçmişi de yansıtabilmeli" (Vapurları Seven Çocuk)
- Sırdede gerçekten de ağaçlardan çok iyi anlardı. Onun için bir tür “ağaç doktoru” denebilirdi. Yolu üstündeki hiçbir ağaç kurumaz, hastalanmaz, kurtlanıp böceklenmezdi. Sırdede'nin eli hep onların üzerindeydi. Köylüler, “Dedenin adresini bulmak çok kolay,” derlerdi. “En sağlıklı ağaçları takip et, evine ulaşırsın.” (Buzdolabındaki Köpek)
- "Tuhaftır.; Emre'den iki yaş küçük kardeşi Hülya, ağabeyinin oyuncaklarını kıskanmazdı. "Onun treni var, benim niye yok?" ya da "Ben de model uçak, bilgisayar istiyorum !" diye tutturmazdı. İnternet merakı hiç mi hiç yoktu. "İletişim çağında yaşıyoruz," diyenlere güler; "Ben mesajlarımı güvercinlerimle iletmeyi tercih ediyorum,"derdi." (Galata'nın Tembel Martısı)
- Oysa, bir kedi atasözü vardır. İnsanlar kedilerine hep kendi isimlerini verirler. (Kedilerin Kaybolma Mevsimi)
- “Ama insan bir yere yerleşmeye görsün, zamanla kendini oralı hissediyor.” (Bulutlara Şiir Yazan Çocuk)
- "Sen hep, kendin çiğ kalarak, benim pişmemi istedin." İşte ilişkimizdeki temel hata buydu. Bir bezelye olarak, bir maruldan bunu beklememeliydin. Senin bir marulla beraber olman için, çok pişmen gerekir. Anlatabiliyor muyum? (Ayrılık)
- Sude, sanal dünyada, isteyip de yapamadıklarını sanki yapmış gibi yaşayabiliyordu. Gerçek hayatın yüklerinden kurtulmuştu. Bilmek için okumak, yapmak için yetenekli ve deneyimli olmak gerekmiyordu. (Postayla Gelen Deniz Kabuğu)
- "Kelimelerinizi bile özenle kullanın, yoksa anlamlarını kaybederler. Dallanır, budaklanır, yapraklanırlar. " (Eve Giden Küçük Tren)
- Tabelada, "Pat Karikatür Okulu" yazılıydı artık. Odanın bir duvarına ise, komik harflerle yazılmış, "Burada herkes kendi kendini eğitir" cümlesi asılmıştı. (Pat Karikatür Okulu)
- "Dünyanın en kötümser iyimserisin!" derdi ona. (Galata'nın Tembel Martısı)
- Hiçbir konuda ısrarlı olmaması, hep kesn olmasından kaynaklanırdı. (Havva ile Kaplumbağa)