diorex
Dedas

Buzdolabının Üstündeki Kız - Etgar Keret Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Buzdolabının Üstündeki Kız kimin eseri? Buzdolabının Üstündeki Kız kitabının yazarı kimdir? Buzdolabının Üstündeki Kız konusu ve anafikri nedir? Buzdolabının Üstündeki Kız kitabı ne anlatıyor? Buzdolabının Üstündeki Kız PDF indirme linki var mı? Buzdolabının Üstündeki Kız kitabının yazarı Etgar Keret kimdir? İşte Buzdolabının Üstündeki Kız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.07.2022 02:00
Buzdolabının Üstündeki Kız - Etgar Keret Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Etgar Keret

Çevirmen: Avi Pardo

Orijinal Adı: Girl On The Fridge

Yayın Evi: Siren Yayınları

İSBN: 9786055903329

Sayfa Sayısı: 160

Buzdolabının Üstündeki Kız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Etgar Keret, ciddiye alınması gereken bir yazar.

-Yann Martel-

Kara mizahı seviyorsanız bundan iyisini bulamazsınız.

-Baltimore Sun-

Keret, müthiş bir yazar. Yeni kuşağın sesi.

-Salman Rushdie-

Etgar Keret'in şenlikli, sıra dışı ve sarsıcı dünyasına açılan benzersiz bir geçit: Buzdolabının Üstündeki Kız. Sevdiği kadın için duvarların içinden geçmeye hazır bir genç, hiçten yapılmış bir adamı seven bir genç kadın, rüyalarını öğüten canavarla kapışan bir adam, şapkasının içinden tavşan çıkarmak isterken kopmuş bir tavşan kafası çeken bir sihirbaz, kendini sorgulamaya yeltenen dünyanın en geri zekâlı gizli ajanı, makineli tüfek ile bahçesindeki meyve ağacına dadanan çocukları kovalayan bir babaanne ve dahası

Buzdolabının Üstündeki Kız, gerçekliğin varsayılan ayarlarıyla ince ince oynuyor, sıradan hayatların saçmalıklarına neşter atıyor. Yürümekten çok tökezleyenler, görkemli kaybedenler, neden sorusunu sormaktan çoktan vazgeçenler Keret'in yarattığı dünyadan buraya, bizlere hınzır hınzır göz kırpıyor.

Buzdolabının Üstündeki Kız inceliği, dehası ve sevecenliğiyle şahane bir kitap.

(Tanıtım Bülteninden)

Buzdolabının Üstündeki Kız Alıntıları - Sözleri

  • “Bütün partiler dolandırıcı ve ödlek, inanın bana,” dedi gür bir sesle. “Dinci partileri ele alalım, örneğin. Ülkeyi ters yüz edip yüzümüze gülerler.”
  • Özeldim, o güne dek tanıdığım hiç kimseye benzemiyordum.
  • Muğlak bir bakış vardı gözlerinde, kısmen hayal kırıklığı, kısmen ne fark eder. Yanlışlıkla yağsız süt satın almış fakat gidip değiştirmeye gücü olmayan biri gibi.
  • Mutlu bir çocuklukmuş. Başkaları abilerinin dayağını yerken Nahum’un kız arkadaşı buzdolabının üzerinde oturup kendi kendine şarkılar söyler, etrafındaki toz tabakasına resimler çizermiş.
  • “Babamın ellinci yaş günü şerefine bir an için hayatı düşündüm. Nasıl insanın yüzüne tükürdüğünü. Uğraşmaya değmediği için her şeyin pislik heriflerin yanına kâr kalmasına nasıl izin verdiğimizi.”
  • benim kız arkadaşım. Biraz aptaldır hatta. Bütün gün oturup onu aldatacağımdan ve terk edeceğimden endişe eder. Fakat onu seviyorum, hem de deli gibi.
  • “Farklı şeylerden yapılmış farklı erkekler: etten ve kandan, korkudan, babalarının kredi kartlarından, ihanetten, başkasına duyulan özlemden… Ama geride kalmıştı hepsi.”
  • Bana kalsa yüz altmış milletvekilinin tamamını ipe çekerdim.
  • Her şeyden uzak duruyorum.
  • Hissettiğim hüznü neye yoracağımı tam olarak bilemiyordum.
  • Hayatınızın kadını öldüğü gün ne yaparsınız?
  • Mutluluğun bugün gelmesi gerekiyordu.
  • Boş kahve fincanımı masaya bırakıp terliklerimi bulmak için ayaklarımı masanın altında hareket ettirdim.
  • Sonunda, insanların çoğu kaderlerine karşı çıkma güçlerine olan inançlarını yitirdiler. Dünya hayli kasvetli bir hal aldı.
  • “Bu ülkenin asıl sorunu senin gibi insanların varlığı,” diye devam etti kel adam, zeytin çekirdeğini Romanyalının önlüğünün cebine sokarak, “sessiz kalmaya ve b*k yemeye alışmış insanların varlığı.

Buzdolabının Üstündeki Kız İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şu anda buradasınız: Leyla ile Mecnun’daki bu sahneyi hatırladınız mı: Mecnun: “ Şu anda buradasınız, evet burası doğru, nerenin burası ? Yemin ediyorum hiç bi şeyin ortasındayız , hiç bi şeyin .” ‘Şu anda buradasınız’ tabelasına bakıp: “ Çok bilgi verdin teşekkürler “ der :)))) İşte tam olarak böyle bir kitap . “ Allah’ım ben ne okudum “ dedirten bir kitap . Evet kitap okudum doğru yemin ediyorum hiç bi şeyin kitabı hiç :))) Çok bilgi verdi teşekkürleeerr :)))) (Güneş)

Ben ne okudum? Tam olarak ne okuduğumu kestiremiyorum... Kisa kisa hatta minik minik hikayelerden olusan, gercek ustu, hayalgucunuzun sınırlarını zorlayan, edebi anlamda cok yetersiz ama dili oldukca akıcı, bazen gülümseten ama çoğu kes 'of amma yaptın yaa' dedirten bir Etgar Keret kitabı okudum. Bu yazardan okudugum ilk kitapti. Sevebildigimi soyleyemem ama yine de okumayı birakmayip sonuna kadar da kitabi elimden dusurmedim Garip ama, sevmedigim halde 'bi sonraki hikaye ne acaba?' diye dusundurdu... Ben belki de tarzim olmadigi icin begenemedim ama eminim herkeste ayni etkiyi birakmayacaktir... (Hacervâri)

İyi ki epub veya pdf formatında kitaplar okumaya başlamışım dedirten bir kitap oldu, yoksa bu kitaba verdiğim paraya acırdım ve kendimi kandırılmış hissederdim kesin. Yitip giden zamanım da cabası. Tanıtım yazısındaki absürt karakterlerin ve birkaç övgü dolu sözün çekimine kapılıp değişik bir maceraya atılacağımı düşünürken, önce kitabın bir tek hikayeden oluşmadığını gördüm ve hafiften hayal kırıklığına uğradım. Yine de karakterler çok şey vadediyordu ve kısa kısa öyküler şeklinde de olsa güzel bir şeyler okuyacağıma dair ümidim vardı. Lakin birkaç öykü sonrasında onu da yitirdim. Kaldı ki öykü diye nitelemek durumunda kaldığım bu yazıların öykülük bir hali dahi yoktu bence. Yazar, aklına bir şey gelmiş de "bununla alakalı yazacağım" demiş gibi ya da kendini yazmak zorunda hissetmiş gibi. Ya da kendisine zoraki bir şeyler yazdırılmış gibi... Bazı bölümlerde kayda değer şeyler var ve yazarın hayal gücü yadsınamaz. Yine de bu yazılanların bir kitap olarak ortaya çıkarılması işi epey zorlama olmuş. Bazı yazılarda, kendinizi, güzel bir bilgisayar oyununun demosunu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz. Tam oyunun içeriği anlaşılıyor, karaktere ısınıyorsunuz, oynanışı falan kavramışsınız ki... Tak! Oyun bitiveriyor ve elinizde joystick ile kalakalıyorsunuz. Bu durum, eğer demo oynadığınızı bilmiyorsanız, joystick'i ekrana fırlatma isteği de doğurabilir ve buna ben de hak verebilirim. Yine de yarım bıraktıklarım listesine koymamak için bitirdim bunu. Yazarın kitapları arasından yanlış bir seçim de yapmış olabilirim belki ama bu kitaptaki hayal kırıklığım, yazarın diğer kitaplarına biraz ön yargı ile bakmama sebep oldu diyebilirim. (Post Mortem)

Buzdolabının Üstündeki Kız PDF indirme linki var mı?

Etgar Keret - Buzdolabının Üstündeki Kız kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Buzdolabının Üstündeki Kız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Etgar Keret Kimdir?

Etgar Keret, İsrail'de genç nesil arasında çok tanınan ve uluslararası düzeyde de fazlasıyla beğeni toplayan bir yazardır.

Yazıları The New York Times, Le Monde, The Guardian, The Paris Review and Zoetrope'ta yayımlandı. Kırka yakın kısa filmde öykülerinden esinlenilmiştir ve bunlardan biri Amerikan MTV Ödülü'ne layık görülmüştür.Wristcutters (2006), eleştirmenler tarafından övgü toplamış ve yine kısa öykülerinden esinlenilen $ 9.99, 2009'da birçok uluslararası ödüle layık görülmüştür.

Etgar Keret, şimdilerde ise Ben-Gurion Üniversitesi'nde ders vermektedir. Birçok kez Kitap Yayıncıları Birliği Platinyum Ödülü'ne, Başbakanlık Ödülü'ne, Sinema Kültürü Ödülü'ne, The Jewish Quarterly Wingate Ödülü'ne (BM, 2008) ve St.Petersburg Halk Kütüphanesi En İyi Yabancı Kitap Ödülü'ne layık görülen Keret, aynı zamanda 2007 Frank O 'Connor Kısa Öyküler Dizisi Ödülü'nün de sahibidir. 2007'de Keret ve Shira Gefen imzalı Jellyfish ile Cannes Film Festivali Altın Kamera Ödülü'nü ve French Artists and Writers Guild En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı.

2010 yılında Fransa'da Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı ile onurlandırıldı. Kitapları ise yurtdışında otuz beş ülkede otuz bir dile çevrildi ve yayımlandı.

Etgar Keret Kitapları - Eserleri

  • Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü
  • Buzdolabının Üstündeki Kız
  • Kapı Birden Vuruldu
  • Domuzu Kırmak
  • Yedi Güzel Yıl
  • Bilek Kesenler
  • Uç Artık
  • Nimrod Çıldırışları
  • Gazze Blues
  • Uzun Yeleli Kedi Çocuk

Etgar Keret Alıntıları - Sözleri

  • Yazar ne bir aziz, ne bir guru ne de kapıda duran bir peygamber; biraz daha keskin bir farkındalığa ve dünyanın kavranılmaz gerçekliğini tanımlamak için biraz daha duyarlı bir dile sahip bir başka günahkar sadece. (Yedi Güzel Yıl)
  • Bu ülkede güçlü olan haklıdır; siyaset, ekonomi ya da park yeri, fark etmez. Sadece kaba kuvvetin dilinden anlarız biz. (Kapı Birden Vuruldu)
  • Birşey olacağından değil, göz banyosu. (Nimrod Çıldırışları)
  • "Bu öykü müthiş," dedi abim. "İnsanın aklını başından alıyor. Fazla kopyan var mı? Diye sordu" Olduğunu söyledim. Bana abisi-küçük kardeşiyle gurur duyuyor gülümsemesiyle baktıktan sonra yere eğilip elindeki sayfayla köpeğin kakasını aldı ve çöp bidonuna attı. Yazar olmak istediğimi işte o anda anladım. Farkında olmasa da, abim bana bir şey öğretmişti : Yazdığım öykü sokaktaki çöp bidonunun dibinde bulunan boklu bir kağıt parçasından ibaret değildi şimdi. O sayfa duygularımı zihnimden ona aktarabildiğim bir boru hattıydı sadece... (Yedi Güzel Yıl)
  • Hayatınızın kadını öldüğü gün ne yaparsınız? (Buzdolabının Üstündeki Kız)
  • "Çünkü genç yaşta, birikip çoğalan hayal kırıklıklarını ve korkuları içimdeki kumbarayı parçalamak zorunda kalmadan çıkarmanın bir yolunu keşfettim: buna yazmak deniyor." (Domuzu Kırmak)
  • Birbirlerine sarılmış yatarken onu bırakırsa tavana doğru havalanacağı duygusuna kapıldı. (Nimrod Çıldırışları)
  • Kendinle temasa geçmelisin.... Ters yüz olmuşsun. (Nimrod Çıldırışları)
  • Çünkü hiç birşeyden bir şey yaratmak tamamen uydurmak demektir ve değeri yoktur. (Kapı Birden Vuruldu)
  • Bir şeyi bütün bedenini sızlatacak kadar çok isteme duygusunu bilir misin? (Uç Artık)
  • Muğlak bir bakış vardı gözlerinde, kısmen hayal kırıklığı, kısmen ne fark eder. Yanlışlıkla yağsız süt satın almış fakat gidip değiştirmeye gücü olmayan biri gibi. (Buzdolabının Üstündeki Kız)
  • Sonunda, insanların çoğu kaderlerine karşı çıkma güçlerine olan inançlarını yitirdiler. Dünya hayli kasvetli bir hal aldı. (Buzdolabının Üstündeki Kız)
  • Nə olursa olsun, tez keçəcək. Yaşayacağımız istənilən dəhşətli hadisə, sadəcə bizə ayrılmış ömürdən bir gündür. (Yedi Güzel Yıl)
  • Mutlu olmak için pek çok nedeninin olduğunu Tanrı biliyor - “Tanrı öldü,” diye sözünü kesti Zvi. “Biliyorum,” dedi Raphael, alt dudağını ısırarak. (Uç Artık)
  • Evin qapısını açıb içəri keçdik, bizi xoş, tanış ətir, yüzlərlə çalarlı kirəmit plitələr və yeganə ümid qarşıladı. Kim bilir? Bəlkə, bu dəfə də həyat və atam bizi qeyri-adi sazişlə heyrətləndirəcək. (Yedi Güzel Yıl)
  • Çünkü genç yaşta, birikip çoğalan hayal kırıklıklarını ve korkuları içimdeki kumbarayı parçalamak zorunda kalmadan çıkarmanın bir yolunu keşfettim: Buna, yazmak deniyor. (Domuzu Kırmak)
  • Geçirdiği travmanın birden beyninde tekrar belirdiği görüşünde, sifonu çektikten çok sonra suyun yüzeyine çıkan bok parçası gibi. (Nimrod Çıldırışları)
  • Bir çocuğun memnuniyetinde hiç bir şeyle kıyaslanamayacak bir mükemmeliyet vardır. (Nimrod Çıldırışları)
  • "Dünyanın işleyişi böyle. Dünyayı yazar yaratmadı; fakan söylenmesi gerekeni söylemek için burada. Böcek öldür. kurbağa öldürmekten ayıran bir çizgi var ve yazar hayatında çizgiyi aşmış olsa bile buna dikkat çekmek zorunda. Yazar bir aziz, ne bir guru ne de kapıda duran bir peygamber: bira daha keskin bir farkındalığa ve dünyanın kavranılmaz gercegi ni tanımlamak için biraz daha duyarlı bir dile sahip bir baska günahkar sadece. Tek bir his ya da düşünce icat etme-hepsi önceden mevcuttur. Zerre kadar daha iyi değildir okurlarından -bazen çok daha kötüdür hatta- ve öyle olması gerekir. Ya zar bir melek olsaydı onu bizden ayıran uçurum o denli büyük olurdu ki yazıları bize dokunacak denli yaklaşamazdı. Fakat o burada, yanımızda, gırtlağına kadar çamura ve pisliğe batmış bizimle aklının aydınlık alanlarında ve özellikle karanlık oyuk- larında olup bitenleri paylaşabilecek kişi, herkesten çok, o. Bizi vaat edilmiş topraklara götürmeyecek, dünyaya barış getirme yiyecek, hastaları iyileştirmeyecek. Fakat işini doğru yaparsa, birkaç sanal kurbağanın hayatı kurtulabilir. Böcekler ise, bunu söylemekten üzüntü duyuyorum, kendi başlarının çaresine bakmak zorundalar." (Yedi Güzel Yıl)
  • İçimdeki hüzün, aynı domuz kumbarasında olduğu gibi, sonsuza dek birikip çoğalmaya devam edecekti ve ben paramparça olduğum güne değin bunu kimseyle paylaşmayacaktım." (Domuzu Kırmak)

Yorum Yaz