matesis
dedas

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi - Brian Fay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kimin eseri? Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kitabının yazarı kimdir? Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi konusu ve anafikri nedir? Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kitabı ne anlatıyor? Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi PDF indirme linki var mı? Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kitabının yazarı Brian Fay kimdir? İşte Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 31.01.2023 08:00
Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi - Brian Fay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Brian Fay

Çevirmen: İsmail Türkmen

Orijinal Adı: Contemporary Philosophy of Social Science

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755393278

Sayfa Sayısı: 366

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bugün içinde yaşadığımız dünya etnik, cinsel, ırksal, dinsel, sınıfsal ve kültürel farklılıkların giderek daha fazla vurgulandığı ve insanların kendi tikelliklerini keşfetme ve koruma çabasında olduğu çokkültürlü bir dünya. Çokkültürlü bir dünyada yaşama deneyimi, yanıtı çağdaş entelektüel ve siyasal düşünce için yaşamsal önemde olan epistemolojik bir soru doğuruyor. "Başkalarını, özellikle de bizden farklı olanları anlamamız mümkün mü?" İşte Brian Fay'in elinizdeki çalışmasının esas sorusu da bu.

İşte Brian Fay'in elinizdeki çalışmasının esas sorusu da bu.

Bugünkü entelektüel ve siyasal düşünce ikliminde etkin bir yaklaşım olan çokkültürcülük aşırı görecelikle beslendiğinde başkalarını anlamanın olabilirliğine ilişkin önemli soru işaretlerine yol açıyor. Başkalarını anlamanın olabilirliğinden şüphe duyulması toplumsal araştırmaları ciddi biçimde kısıtlıyor; sosyal bilimler alanında elde edilen bilgi, güvenilirliğini ve geçerliliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Fay bu çalışmasında sosyal bilimleri girdiği çıkmazdan kurtarma ve sosyal bilimsel araştırmaya yeniden can verme kaygısıyla, yeni bir sosyal bilimler felsefesi kuruyor: Felsefesinin en belirleyici özelliği de yeniden tanımladığı çokkültürlü bir yaklaşım... Sadece farklılığı tanımayı ve ona saygı göstermeyi vurgulayan yaygın çokkültürücülük anlayışının nihai sonucunun farklı grupların tecridi olacağını iddia eden Fay, karşılıklı öğrenmeye, diyaloğa ve etkileşime vurgu yapan bir çokkültürcülük anlayışı sunuyor. Bunu yaparken de benlik-başkası, biz-onlar, benzerlik-farlılık, içeridekiler-dışarıdakiler gibi tüm katı ikili kategorileri sorguluyor; yalnız sosyal bilimlerde değil, gündelik hayatımızda da hakim olan bu ikinci düşünce tarzını yıkmaya ve bunun yerine diyalektik düşünceyi koymaya çalışıyor.

Anlamın doğası, yorumun niteliği, nesnelliğin olabilirliği, benlik ve benliğin başkalarıyla ilişkisi, kültür ve toplumun doğası, kültürlerarası anlayışın karmaşıklığı gibi meseleler Fay'in irdelediği konulardan bazıları. Ama Fay'in ele aldığı bu sorunlar yalnızca sosyal bilimleri değil, çokkültürlü deneyimin özneleri olan bireyleri de çok yakından ilgilendiriyor. Fay bizler için çok önemli bir kılavuz sunuyor. Bugün karşımızda duran en önemli sorunlardan birinin tikelliklerimizi koruyarak bir arada nasıl yaşayacağımız olduğu düşünüldüğünde, "Sadece farklılığı tanımak yetmez; etkileşim, diyalog ve karşılıklı öğrenme olmalıdır" düsturundan öğreneceğimiz çok şey olduğu tartışma götürmüyor...

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi Alıntıları - Sözleri

  • kişisel kimliklerin hepsi özde diyalojik karakterlidir.
  • Eğer gerçeklik bizim deneyimimi­zin bir fonksiyonu ise ve eğer deneyimimiz de kavramsal sistemimi­zin bir fonksiyonu ise, o zaman, bizim gerçekliğimiz kavramsal sis­temimizin bir fonksiyonudur. İşte ontolojik göreciliğin iddiası tam da budur: Farklı kavramsal sistemlerde yaşayan insanlar, aynı dün­yayı farklı biçimde düşünmekle ya da farklı olarak yaşamakla kal­mıyor, tamamen farklı dünyalarda yaşıyorlar.
  • Etki ile tepki arasındaki ayrımı ele alalım. Bu, yaşamımız daki en önemli ayrımlardan biridir. (Spinoza bu ayrımı Ethica'sının köşe taşlarından biri yapıyordu.) Yaptıklarınız ya da söyledikleriniz kendi içsel istek ve inançlarınızın sonucunda ortaya çıkıyorsa etkiyorsunuz, başkalarının sizden yapmanızı ya da seçmenizi istediklerini düşündüğünüz şeyleri yapıyor ya da seçiyorsanız o zaman tepkiyorsunuz. Eylemleriniz, etkimede içeriden üretiliyor, tepkimede ise dışınızdaki bir şeye tepki olarak doğuyor. Etkinlik, özgürlük ve olgunluk için zorunludur: Sadece etkirken özbelirleyici oluyor, sadece o zaman (başkalarının istediği gibi değil de) olduğunuz gibi davranıyor ve sadece o zaman edilgen bir kukla değil de bağımsız bir aktör oluyorsunuz.
  • Yasabilimselciliğe göre, sosyal bilimlerin başarılı olması için, araş­tırmak istediği fenomenlerin doğra tarif düzeyini tespit etmesi ge­rekiyor. Uygun genellikte, maksatdışı bir tarif düzeyi geliştirilebildiği takdirde, insan davranışları konusunda gerçek yasalar keşfedilebilir ve dolayısıyla da sosyal bilimler, en sonunda, gerçekten bi­limsel hale gelebilir.
  • nesnel araştırmacıların kendi kanıt anlayışları konu­ sunda özbilinçli olarak eleştirel olmaları gerekiyor. Nitekim, belli bir kavramsal sisteme göre belli fenomenlerin nasıl kanıt sayıldığı, bunların neleri kanıtladığı ve bu kanıtsal ilişkilerin arkasında hangi varsayımların yattığı incelenmeli ve savunulmalıdır. Araştırmacıla­ rın, bunu yapmakla, kendi kanıt anlayışlarının araştırmalarım ve araştırmalarının sonuçlarım nasıl şekillendirdiğini ortaya koymala­ rı gerekiyor.
  • Hatta otuz yaşında, ebeveynimi on yaşındayken düşündüğüm gibi düşünemem (bu, biraz o yaşta yaşadıklarımdan dolayı, biraz da o zamandan bu yana yaşadığım öteki deneyimlerden dolayı böyledir). Thomas Wolfe'un dediği gibi, “Eve yeniden gidemezsiniz”.
  • Anlam, bir edim ile bu edimi anlamaya ça­lışanlar arasındaki ilişkiden doğar, yani iki öznenin etkileşiminin bir ürünüdür.
  • Atomculuk, benliği, başkalarından tamamen farklı ve onlardan tamamen kopuk, katı bir bütünsel varlık olarak, bir monad olarak tanımlıyor.
  • Eğer “bilme”yi “aynı de­neyimleri yaşamak” olarak alırsak, o zaman, t+1 ’de, t’deki dene­yimlerinizi yaşayamayacağınız ve t’de yaşadıklarınızı yeniden yaşamada t+l’deki belleğinize güvenemeyeceğiniz için, t+l’de ken­ dinizin t’deki halini bile bilemezsiniz! Eğer “Birisini bilmek için o olmalısınız” tezi doğruysa o zaman bilebileceğiniz tek kişi sîzsiniz ve de sadece kendinizin şu anki durumunuzu bilebilirsiniz.

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitap, “siyah mı beyaz mı” sorusunu “hem siyah hem de beyaz” olarak çeviren ve tıpkı ying ve yang da olduğu gibi siyah ile beyazın birbiriyle karışmış ve birbirlerine ihtiyaç duyması gerektiğini öne sürer. “Benlik”in bilincinde olmamız için “Öteki”ne ihtiyaç duyulması gerekirken aynı zamanda “Benlik” dediğimiz şeyinde etkinliğini yadsımamamızı savunur. Kitabın konusunu bu ikicilikten alan yazar kitabın sonunda da olaylara yaklaşma açısından “Etkileşimcilik” kavramını ortaya koyar. Kitabı her insanın bir kez kesin okuması ve hayatın akışında bir adım geri atıp nerede olduğunu düşünmeli. (Mert Kara)

Hem O Hem Bu: Ne o ne bu anlayışından hem o hem bu anlayışına yumuşak bir geçiş yapan yazar, coķ kültürlülüğe yeni bir bakıs açısı getiriyor. Görüs açınızı değiştirecek bir kitap. Her sosyal bilimci kesinlikle okumalı. (Okurbaz Adam)

Brian Fay'ın ele almış olduğu bu eser her sosyal bilimcinin okuması gereken bir kitap. Kitapta sujenin düşüncesine konu olan ve sujeyi kendisi üzerinde düşündürmeye çalışan dış sferin( yani toplumun) suje tarafından algılanışı ve topluma farklı perspektiflerden yaklaşımı temel alıyor. yani çok kültürlü bir yaklaşım ile diyalektik tarzı ortaya koymaya çalışıyor. (Salih Sarıkamış)

Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi PDF indirme linki var mı?

Brian Fay - Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Brian Fay Kimdir?

Connecticut Wesleyan Üniversitesi’nde felsefe profesörüdür. Yayımlanmış kitapları Social Theory and Political Practice (1976); Critical Social Science (1986) ve Contemporary Philosophy of Social Science: A Multicultural Approach’dur (1996); editörlüğünü yaptığı kitaplarsa Louis Mink: Historical Understanding (1987) ve yakında yayımlanacak olan Contemporary History and Theory: The Linguistic Turn and Beyond’dur. 1992 senesinden beri History and Theory dergisinin yayın yönetmenliğini yapmaktadır. Temel ilgi alanları, sosyal bilim incelemelerinin doğası ve bunun siyaset ve etikle ilişkisidir.

Brian Fay Kitapları - Eserleri

  • Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi

Brian Fay Alıntıları - Sözleri

  • Yasabilimselciliğe göre, sosyal bilimlerin başarılı olması için, araş­tırmak istediği fenomenlerin doğra tarif düzeyini tespit etmesi ge­rekiyor. Uygun genellikte, maksatdışı bir tarif düzeyi geliştirilebildiği takdirde, insan davranışları konusunda gerçek yasalar keşfedilebilir ve dolayısıyla da sosyal bilimler, en sonunda, gerçekten bi­limsel hale gelebilir. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • nesnel araştırmacıların kendi kanıt anlayışları konu­ sunda özbilinçli olarak eleştirel olmaları gerekiyor. Nitekim, belli bir kavramsal sisteme göre belli fenomenlerin nasıl kanıt sayıldığı, bunların neleri kanıtladığı ve bu kanıtsal ilişkilerin arkasında hangi varsayımların yattığı incelenmeli ve savunulmalıdır. Araştırmacıla­ rın, bunu yapmakla, kendi kanıt anlayışlarının araştırmalarım ve araştırmalarının sonuçlarım nasıl şekillendirdiğini ortaya koymala­ rı gerekiyor. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • kişisel kimliklerin hepsi özde diyalojik karakterlidir. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Etki ile tepki arasındaki ayrımı ele alalım. Bu, yaşamımız daki en önemli ayrımlardan biridir. (Spinoza bu ayrımı Ethica'sının köşe taşlarından biri yapıyordu.) Yaptıklarınız ya da söyledikleriniz kendi içsel istek ve inançlarınızın sonucunda ortaya çıkıyorsa etkiyorsunuz, başkalarının sizden yapmanızı ya da seçmenizi istediklerini düşündüğünüz şeyleri yapıyor ya da seçiyorsanız o zaman tepkiyorsunuz. Eylemleriniz, etkimede içeriden üretiliyor, tepkimede ise dışınızdaki bir şeye tepki olarak doğuyor. Etkinlik, özgürlük ve olgunluk için zorunludur: Sadece etkirken özbelirleyici oluyor, sadece o zaman (başkalarının istediği gibi değil de) olduğunuz gibi davranıyor ve sadece o zaman edilgen bir kukla değil de bağımsız bir aktör oluyorsunuz. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Hatta otuz yaşında, ebeveynimi on yaşındayken düşündüğüm gibi düşünemem (bu, biraz o yaşta yaşadıklarımdan dolayı, biraz da o zamandan bu yana yaşadığım öteki deneyimlerden dolayı böyledir). Thomas Wolfe'un dediği gibi, “Eve yeniden gidemezsiniz”. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Eğer “bilme”yi “aynı de­neyimleri yaşamak” olarak alırsak, o zaman, t+1 ’de, t’deki dene­yimlerinizi yaşayamayacağınız ve t’de yaşadıklarınızı yeniden yaşamada t+l’deki belleğinize güvenemeyeceğiniz için, t+l’de ken­ dinizin t’deki halini bile bilemezsiniz! Eğer “Birisini bilmek için o olmalısınız” tezi doğruysa o zaman bilebileceğiniz tek kişi sîzsiniz ve de sadece kendinizin şu anki durumunuzu bilebilirsiniz. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Eğer gerçeklik bizim deneyimimi­zin bir fonksiyonu ise ve eğer deneyimimiz de kavramsal sistemimi­zin bir fonksiyonu ise, o zaman, bizim gerçekliğimiz kavramsal sis­temimizin bir fonksiyonudur. İşte ontolojik göreciliğin iddiası tam da budur: Farklı kavramsal sistemlerde yaşayan insanlar, aynı dün­yayı farklı biçimde düşünmekle ya da farklı olarak yaşamakla kal­mıyor, tamamen farklı dünyalarda yaşıyorlar. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Anlam, bir edim ile bu edimi anlamaya ça­lışanlar arasındaki ilişkiden doğar, yani iki öznenin etkileşiminin bir ürünüdür. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)
  • Atomculuk, benliği, başkalarından tamamen farklı ve onlardan tamamen kopuk, katı bir bütünsel varlık olarak, bir monad olarak tanımlıyor. (Çağdaş Sosyal Bilimler Felsefesi)

Yorum Yaz