diorex
Dedas

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar - Recep Şükrü Apuhan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kimin eseri? Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kitabının yazarı kimdir? Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar konusu ve anafikri nedir? Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kitabı ne anlatıyor? Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar PDF indirme linki var mı? Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kitabının yazarı Recep Şükrü Apuhan kimdir? İşte Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.03.2022 20:00
Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar - Recep Şükrü Apuhan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Recep Şükrü Apuhan

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9799752633611

Sayfa Sayısı: 208

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çanakkale Geçilmez kitabı baskı üstüne baskı yapan, kısa sürede 50 bin satan Recep Şükrü Apuhan'ın ses getirecek yeni kitabı...

Tek vücut haline gelmiş bir milletin, vatanı istila etmek isteyen düşmana karşı bağımsızlığını, onurunu ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya gösterdiği destanlar kitaplaştı. Araştırmacı Yazar Recep Şükrü Apuhan, "olmak ya da olmamak" arasında gidip gelen, düşmanlar tarafından yazılmaya çalışılan kaderini değiştiren Türk Milletinin, Mehmetçiğin destansı mücadelesini Timaş Yayınları için kaleme aldı.

Fotoğraflarla desteklenen Son Kahramanlar, titiz bir çalışmanın ürünü. Mehmetçiğin eşsiz kahramanlığını ve fedakârlığını ortaya koyan Son Kahramanlar, tarihini araştırmayı sevenler, ecdadının fedakârlıklarını, o engin merhametini merak edenler ve atalarına vefa borcunu bir parça da olsa ödemek isteyenler için vazgeçilmez bir eser...

Bu vatanı bize emanet eden kahramanların destanları, inanılmaz mücadeleleri, fedakârlıkları, azim ve kararlılıkları bu kitapta. I. Dünya Savaşı'nın ve Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz anları Son Kahramanlar kitabında bugünlere taşınıyor...

Bir hilal uğruna batan güneşlerin, "olmak ya da olmamak" arasında gidip gelen bir milletin göz yaşartan hikayesi...

Son 150 yılı bilmeyenlerin bugünü anlamasını imkânsız olarak gören yazar, bu kitapta I. Dünya Savaşı'nda; Çanakkale'den Yemen'e bütün cephelerde çekilen çileleri, yoklukları, gösterilen akıl almaz yiğitlikleri ve Anadolu'daki son savaşı; Kurtuluş Savaşı'nı cephe cephe, şehir şehir ele alarak anlatıyor...

Tarih denen büyük öğretmen bir kez daha kürsüye çıkıyor ve Mehmetçiğin, kahramanların, ruh portresini, asaletini, vatanseverliğini, bu vatanı bize hangi koşullarda emanet ettiklerini anlatıyor... Belki o hüzne, hasrete, o vatan uğruna hayatlarını feda eden kahramanlara, Son Kahramanlar'a karışmak istersiniz diye...

(Tanıtım Yazısı'ndan)

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar Alıntıları - Sözleri

  • Dünyâyı âhiretten ayıran Duvarları yık da gel, Ay doğar gibi, gün doğar gibi Şu kıpkızıl ufuktan çık da gel!’ Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı. Parçalandı bir kıtanın toprakları; Aslan payını aslan olmayan aldı… Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı. Ârif Nihat Asya
  • " Bunlar Türk subayı! Çanakkale'de düşmanı denize dökmüşler, Rus cephesinde savaşıp esir düşmüşler. Oradan kaçmışlar ve şimdi yine cepheye gitmek üzere bir an önce Anadolu'ya ulaşmak istiyorlar. Bu millet Ölmez! Yaşasın Türk milleti!"
  • " Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde bir damla Türk kanı karışıktır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Adı belli olmayan zamanlardan beri Türkler bu topraklar da yaşamaktadır. Türk bu topraklara bu topraklar da Türk'e ısındı, kaynadı. Sade siz değil, bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen hiç ömründe " Türk esir yaşamaz" diye duymadın mı? Namus ve hürriyet için ölüme atılmak ise bize Ağustos sıcağında soğuk su daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Çatmayın bize. Bir an evvel topraklarımızdan savuşup gidin. Yoksa kıyarız canınıza 21 Şubak 1920 Antepli Şahi
  • "Bölük İntikamımı alsın!"
  • "Delirmiş bu Türkler! Açık hedef olmuşlar!"
  • "Allahüekber Dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel Allah' larına teslim olmuşlardı."
  • Dalgalan Güzel Bayrak... Sana biz bu halkı yüce dağ başlarında yol kesmiş karları göğsümüzle açarak çarık yamasını yiyerek, diri diri yakılarak aldık...
  • " Kıble ne tarafta?" Yüzbaşı Muzaffer dağı taşı titretecek bir sesle Kelime-i Şahadet getirmek isterdi. Ama artık boğazında bir kan şırıltısı vardı. İkinci cümle olarak zarfın ortasına Kelime-i Şahadeti yazdı. Şimdi kumanda ettiği bölüğüne son emri vermeliydi. Zarfın üzerine "Bölüp İntikamımı alsın" yazarak ilk ikisini imzaladı. Üçüncüsünü de imzalamak isterken ruhunu teslim etti .
  • " Moskof'a ucuza can vermek günahtır."
  • Vatan; bilinmedik, tanınmadık, sessiz, gösterişsiz insanların yüreklerindeki sevgi ve fedakârlık duygusundadır. Onlar sırası geldiğinde ortaya çıkarlar ve görevlerini hayatları pahasına yaparak hesapları şaşırtırlar. Bundan dolayı bugünün gizli düşmanları, o sessiz-gösterişsiz insanların kalplerini hedef almıştır.
  • Yunan Propagandası:" Bir Gemi dolusu Türk'ü esir aldık"
  • Yüreğimiz, oğluna kavuşabilmek için Seferhisar'dan Rusya'ya yol soran Çoban Hüseyin'in evlat hasretine, ıstıraplarına karşı bugün kendisini sorumlu hisseden yüreklerin olsun...
  • " Bizimle savaşan Hıristiyan milletler yalnız Türk hakimiyetine değil, Türk Milleti'ne son vermek istemişlerdir"
  • " Antep'in düşmesini görmek için 10 ay bekledik. Anadolu'da daha bin Antep var."
  • O ani irkilmeyi hâlâ duyarim yüreğimde.Bir aile gizliliğine el ve göz atmak hayasizliginin acısı birden kalbimi burkuvermişti. Sonra dusundum. Kim bilir nerede kalmıştı mendilin özlenen sahibi ? Galiçya da mi ,Yemende mi, Sina çölünde mi ? Kafkas in buzlu yamaçlarında mi? Çanakkale de mi ? Hangi taşsiz şehit kümelerinin içindeydi.

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şanlı tarihmize adını altın harflerle yazdıran Kahraman Fedakar Cefakar Mehmetçiğimiz ile ilgili 6 bölümden oluşan eser Mehmetçiği, ailesini, sevenlerini, kahramanlıklarını ve inanılmaz hikayeleri ile savaşın acılarını, gerçeklerini ve duygu dolu mektupları, şehitlikleri dile getiren yazarın çalışması gerçekten okunmaya değer. Yazara göre bu yüce manevi şahsiyetler ve kahramanlıkları günümüzde unutturulmaya ve değersizleştirilmeye çalışılıyor. Ama bizler Türk evlatları olarak geçmişi unutursak geleceği inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Atalarımıza Şükran, Minnet ve Saygılarımla ... (Cüneyt)

Kitabı okumaya başladığım andan itibaren her sayfasında milli mücadelenin ne kadar meşakkatli, üst seviyede vatan aşkı dolu bir mücadele olduğunu tekrar hissettim. Kah sinirlendim, kah hüzünlendim, kah gururlandım ve de kah coştukça coştum.. Harika bir kitap.. Kesinlikle ve kesinlikle okuyun ve çocuklarınıza, gençlere okutun... (Erdem Gül)

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar PDF indirme linki var mı?

Recep Şükrü Apuhan - Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Recep Şükrü Apuhan Kimdir?

Recep Şükrü Apuhan 1958 yılında Urfa'da doğdu. İlk ve ortaokulu İstanbul, Ankara, İzmir illerinde okudu. Lise öğrenimini Çanakkale'de, yüksek öğrenimini İstanbul'da tamamladı.

İlk yazılarını mahalli gazete ve dergilerde yayınladı. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri, denemeleri, şiirleri ve araştırmaları yayınladı.

Bazı gazete ve dergilerde yazı işleri ve yayın müdürlükleri yaptı.

Halen resmi bir kurumda yöneticilik görevini sürdüren yazar, evli ve iki çocuk babasıdır.

Recep Şükrü Apuhan Kitapları - Eserleri

  • Çanakkale Geçilmez
  • Örnek Hayatlar - Meşhur Olan Fakir Çocuklar
  • Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar
  • Asla Yenilmeyeceksin
  • Kendime Engel Olmayacağım
  • 27 Mayıs'tan Yassıada Mahkemelerine Menderes Resmi Tarihi Değiştirecek Gerçekler
  • Hedefe Yürürken
  • Başarı Yolunda Yetmiş Altın Kural
  • Türklerin Tarihi
  • Yüksek Yaşama Sanatı
  • Başarı İçin Gençlere 33 İşaret
  • Mehmet Akif Ersoy Özgürlük Peşinde
  • İnsanları Etkileme Sanatı
  • 70 Altın Gün 70 Altın Kural
  • Çanakkale 1915
  • Ergenlerle İletişim
  • Batının Dar Ağacında İsyan
  • Senin İçin Ağlayacağım
  • Mehmetçik
  • Öteki Menderes
  • Herşey Bana Bağlı
  • İnsan İlişkilerinde En Etkili Davranışlar
  • Sen Hasan Ben Hüseyin
  • Suçları Müslüman Olmaktı
  • Güzel Konuşma ve Yazma Rehberi
  • Ruhumda Darp Izi Var
  • Hayatın Kalbine Yürü
  • Demokratik Ateş Yalama Toplantısı
  • Ahlak ve Karakter Eğitimi
  • Türkiye Belgeselinden Notlar
  • Sevmeye Geç Kalmadın
  • İhanetin Türküsü

Recep Şükrü Apuhan Alıntıları - Sözleri

  • Hiç olmazsa bazı ruhlar her zaman dimdik ve sapasağlam kalacak, onlar da bütün düşmanlarla baş etmeye daima yetecekti. (Çanakkale Geçilmez)
  • "Adaletsizlik her türlü yolsuzluğu seri halde üreten muazzam bir entegre tesistir." (Yüksek Yaşama Sanatı)
  • "Dünyaya sığmayan bu muazzam yaratığı bir tahta kutuya kim sığdırıyor?" (Senin İçin Ağlayacağım)
  • “Asıl fakirlik, kendisine, ailesine ve doğaya baktığında sunulan güzellikleri görememektir.” (Örnek Hayatlar - Meşhur Olan Fakir Çocuklar)
  • "Bir gömlek,hayatla bizim aramızda aracılık eder bazen!" (Senin İçin Ağlayacağım)
  • “Başkan’a itaati sonsuzdu Yılmaz’ın. Bir dediğini iki etmezdi. Rakipsiz olmak için bu memlekette liyâkat ve çalışmadan önce itaatkâr olma vasfının arandığını çoktan keşfetmişti.” (Demokratik Ateş Yalama Toplantısı)
  • sattığınız tabağın ne kadar sağlam olduğunu tabağı adamın kafasına vurarak ispat etmeniz akıllıca bir yol değildir (İnsanları Etkileme Sanatı)
  • Basitleşme Ayakkabı boyayan birisini, ayakkabı boyası olarak görme günahının cezası basitleşmedir. Değersiz olduklarına inandırılan insanlar, işlerini iyi yapma arzusunu kaybederler. Böylece sıradan davranışlar, üstünkörü yapılmış işler artar, düzen bütün inceliğini yitirir, işler üzerindeki sorumluluk duygusu yok olur. Pislik içindeki bir çevreyi incelerseniz, orada değerli olduklarına inanmayan insanlar görürsünüz. İnsanlar değerli olduklarına inandıramadıkları müddetçe değişime ikna edilemezler. Her yerde itilip kakılan birisi, çöpünü o sokağa fırlatmakta beis görmez. Bir insanı aşağılamak, hayatı aşağılamaktır. Tek su kaynağı zehirlendiğinde herkes zehirlenecektir. Aşağılayan, aşağılanır. İnsana yapılan saygısızlığın toplumsal bir sonuç doğurmadığı tek örnek yoktur. Basitleşme, en tehlikeli sonuçlardan biridir. İnsan yerine konulmak için “bir tanıdık bulmanın” gerektiği toplumlarda düşmanların yapması gereken tek şey, sabırla beklemektir. (Yüksek Yaşama Sanatı)
  • "Güzel teşebbüslerle tamamlanmayan güzel sözler, damda duran lamba gibidir. Evin içinin aydınlatılması için lambanın evin içinde yanması gerekir." (Hayatın Kalbine Yürü)
  • " Onları öldürebilirsiniz.Fakat asla mağlup edemezsiniz. " (Mehmetçik)
  • "Dünyayı yaşanmaz yapacak olan "ilaçların" bulunamaması değil, "ilaçları" bulmak isteyecek insanları kalmaması olacak." (Hayatın Kalbine Yürü)
  • "Gençtik,tahsil çağındaydım,hukuk tahsilinden başka düşüncem yoktu.Büyük harp ilan edildi hayret ve dehşet içinde rahmetli doktor babamın küçüklüğümde Gümüşsuyu Hastanesi'ndeki vazifesine gitmediği zamanlarda Boğaz içinde beraber gezerken bana daima tekrarladığı sözleri hatırlıyorum.O derdi ki:"Oğlum!Bir zaman gelecek Avrupa'da bir hadise iki devlet arasında harp çıkaracak.Bu kadarla kalsa iyi! Harp yayılacak! Milyonlarca insanın kanının dökülmesine , bütün insanlığın felaketine sebep olacak.Temenni ederim ki bu tahminimde aldanayım,aldanmıyorsam yine temenni ediyorum ki bu harp senin tahsilinden ya evvel ya da sonra çıksın ki tahsilin yarıda kalmasın." Babamın bütün korkusu hakikat oldu."der Münim Mustafa. (Çanakkale 1915)
  • " 'Rahmetli' henüz ölmüş biri için kullanılınca bu kelime,toprak tadında bir hüzün kıpırdıyor dudaklarınızda.Yutkunamıyorsunuz!" (Senin İçin Ağlayacağım)
  • Nasıl ifade ettiğiniz, ne ifade ettiğinizden daima daha önemlidir. (İnsanları Etkileme Sanatı)
  • Bin beşyüz'lu yıllarda Almanya'da kadınların insan olup olmadıkları sorunu henüz tam bir çöžüme kavuşmamıştı. (Türklerin Tarihi)
  • Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın ? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın ! (Mehmetçik)
  • "En büyük mutsuzlar, hayatta kendilerine biçtikleri rolü iyi oynamayanlardır." (Hayatın Kalbine Yürü)
  • Huzur İçin Temel Hamle Bir insanı bir topluma ait kılan, o toplumun sorumluluğuna ortak eden, onu hayata tutunduran en güçlü bağ, insan olduğu için göreceği saygı ve o saygının kurumsallaşmış şekli olan adalettir. İnsanlara saygı gösterilmesi, bütün işleri sıradan olmaktan ve sıradan yapılmaktan kurtarır. Bir toplumun saygısızlıktan dolayı uğradığı zararı aritmetik hesaplayamaz. Adalet sosyal huzuru, sosyal huzur zarafeti teşvik eder. Adalet yoksa herkes yatağından hasta kalkar. O gün adil ölçülere ve adil vicdanlara huzurla teslim olma günü değil, habis vicdanlarla ve vicdansız ölçülerle savaş günüdür. Her türlü çabanın işe yarar bir sonuca dönüşmesi adaletle mümkündür. İnsan, kendisinden en yüksek verimi ancak adalet sayesinde alabilir. Toplum da insanların yetenek ve emeklerinin tamamından ancak adalet sayesinde faydalanabilir. Adalet; zekâların, yeteneklerin, emeklerin israf edilmemesi için en önemli tedbirdir. Adalet yoksa mutluluklar aldatıcı veya geçicidir. Haksızlığa uğratılan ve bununla yaşamaya zorlanan insan nasıl huzurlu olabilir? Daima ekmeğine el atılan, malı mülkü yağmalanan, geleceği karartılan bir insan hayata nasıl kenetlenebilir? Adaletsizlik hayatı bir esir kampına çevirir ki esarete teslim olmak zorunda kalmış insanların durgunluğunu ve çaresizliğini huzur zannetmek büyük yanılgıdır. Huzur ve özgüveni adalet temin eder. Aksi takdirde zevkler ve tercihler basitleşecek, basit zevkler büyük olaylara dönüştürülecektir. Bir esir kampında kültür, tek sayfalık el yazması gazete; sanat, patatesten heykel; spor, çukur kazmaktır. Orada bir kedi bile bütün kampın eğlenmesi için yeterlidir. Tahtakurusu yarışları da düzenleyebilirsiniz… (Yüksek Yaşama Sanatı)
  • " Antep'in düşmesini görmek için 10 ay bekledik. Anadolu'da daha bin Antep var." (Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na Son Kahramanlar)
  • " Bir şehid yetimi olduğunuzu unutmayın ve unutturmayın.Bunu unutmanın,unutturmanın bedeli bir vatandır. " (Mehmetçik)

Yorum Yaz