Çatı Katı - Nihan Kaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çatı Katı kimin eseri? Çatı Katı kitabının yazarı kimdir? Çatı Katı konusu ve anafikri nedir? Çatı Katı kitabı ne anlatıyor? Çatı Katı PDF indirme linki var mı? Çatı Katı kitabının yazarı Nihan Kaya kimdir? İşte Çatı Katı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Nihan Kaya
Yayın Evi: Dergah Yayınları
İSBN: 9789756611883
Sayfa Sayısı: 124
Çatı Katı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Nihan Kaya, ilk romanı "Gizli Özne"den sonra, öykülerini "Çatı Katı"nda biraraya topladı. "Çatı Katı", korkularımızı hapsettiğimiz, kederlerimizi, anılarımızı, artık işe yaramadığını düşündüğümüz eşyalarımızı rafa kaldırdığımız çatı katlarını kendilerine mesken tutmuş insanların hikâyelerinden oluşuyor. "Çatı Katı", ana yoldan değil, patikalardan geçenlerin, kaldırımdan yürü/ye/meyenlerin, evlerinin salonunda değil, tavanarasında oturanların, vitrinlerin arkasına bakanların öyküsü.
Nihan Kaya, "Çatı Katı"nın kimi zaman hazin, kimi zaman saf ve nahif bir duyarlılıkla işlenmiş hikayelerinde, bizi zihnimizin çatı katına doğru farklı bir yolculuğa çağırıyor.
(Arka Kapak)
Çatı Katı Alıntıları - Sözleri
- " Merhamet acının anlaşılmasıdır."
- “Eğer kalbimin kapılarını ardına kadar açabilseydim, belki her gün üzerine basıp geçtiğim taşların durup seyretmeye aslında ne kadar değer olduğunu bir gün fark edebilirdim.”
- Hayat, sürekli içine düşerek yaşadığımız bir yanılgıdan ibaret, Peyami. Gördüklerimiz, gerçekleri çepeçevre kuşatan perdenin bize ulaşan yalancı yansımasından başka bir şey değil. Bu perdenin arkasında koskoca bir dünyanın dönüp dolaştığını çoğu zaman fark etmiyoruz bile. Onun bize bakan sahte yüzüne sorgusuz sualsiz inanmakla yetinmeyi nedense daha kolay buluyoruz.
- Dev apartmanlarımızda daireler iç içe, ama aynı duvarın iki yanındaki insanlar birbirine yabancıydı.
- Her biri kendi içinde yaşadığı halde hepsi aynı çoban tarafından güdülen, kalabalık bir koyun sürüsü gibiydik.
- Dün, kalabalık bir sokakta, yalnızca seni gördüm...
- Eğer bir kez olsun başımızı kaldırıp gözlerimizin içine dosdoğru bakabilseydik, herkesin içinde bizim gibi bir insan olduğunu mutlaka görebilirdik.
- Gittiğim her yerde insanların yan yana, ama birbirlerinden ayrı yaşadığını gördüm.
- Hayat sürekli içine düşerek yaşadığımız bir yanılgıdan ibaret, Peyami. Gördüklerimiz, gerçekleri çepeçevre kuşatan perdenin bize ulaşan yalancı yansımasından başka bir şey değil. Bu perdenin arkasında koskoca bir dünyanın dönüp dolaştığını çoğu zaman fark etmiyoruz bile.
- Hayat, sürekli içine düşerek yaşadığımız bir yanılgıdan ibaret.
- Çocukluk gerçekten kaybedilmiş cennet mi, çocukluk ütopya mı?
- Sen hep küçük kızların ip atladığı sokağa bakan tozlu camları silerken, seni bir gün bu dar hayattan kurtaracak beyaz duvaklı hülyalar kuracaksın, Gülbike. Omzundaki ağır yükün başka pencere pervazlarında sana ait olacağını sanarak teselli bulacaksın. Yüklendiğin hayatların tercihin değil, sana anneannelerinin bıraktığı eski bir miras olduğunu düşünmeyeceksin bile. Değişenin yalnızca başka fayans taşları, başka parkeler olduğunu hiç anlayamayacaksın. Bir gün geriye bakıp arkanda yalnızca temiz havlular, ütülü çamaşırlar, yıkanmış bulaşıklar gördüğünde, bu hayat senin mi, yoksa başkalarının mi; cevaplayamayacaksın.
- “Ne kadar mutsuz olunabilirse o kadar mutsuzdum.”
Çatı Katı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Nihan Kaya’dan okuduğum ikinci kitap ‘Çatı Katı’ bir öykü kitabı. Öykü ama herbiri ayrı bir kitap gibi. ‘Ahşap Beslenme Çantası’ mesela. Beslenme çantasının ahşabı mı olurmuş değil mi? Eğer bir çocuk kırılmışsa, incinmişse ve bunu kimse farketmemişse yoğurt kabından bile olur o beslenme çantası! Kendi kusurlarımızı görmez, kendimizden güçsüz insanların minnetine muhtaçlığımızı bilmezsek ‘Gelin’ öyküsünün muhtarından kalmaz farkımız! Peki ‘İnecek Uçaklar’! Mehmet’in beklediği gerçekten babası mıydı yoksa baba sevgisi mi? Ve son olarak, son öykü ‘Setenay’! Beni en çok etkileyenler. . Okuması kolay ama düşününce hazmetmesi zor bir kitap! Öykü türüne farklı bir bakış açısıyla yazılmış olduğunu düşünüyorum. Kitabın önsözünde tüm öykülerin başlangıcı ve içeriği ile ilgili detaylar var. Bunları okuyunca öyküleri daha farklı bir gözle okudum. Nihan Kaya kitaplarını okumaya devam edeceğim. Keyifli okumalar. (Emine Kaplan Özcan)
Daha 13. Sayfada bi daralti geldi ne cok kendinden bahsetmiş ve övmüşsün. Darlana darlana bitirmeye çalışacağım bakalim sonu hayir olsun.. tempomu düşürdün resmen. Allah seni bildiği gibi yapsın nihal . Darladın bunalttın korkunc bir kitap yazmışın . Çabana sağlık canim. Ha birde sıkıcıligina (L.$.K)
toplumsal cinsiyet çatı katında: Sahi siz de karşılaşıyor musunuz şöyle sorularla: "Ne ola ki toplumsal cinsiyet?" "Uydurmaca böyle şeyler. Türk toplumunda aile şöyle önemlidir böyle önemlidir. Kadınlarımız şöyle şöyle kıymetli iken ne bu toplumsal cinsiyet zırvaları falan?" Bu nev'iden sorular kastım... O hâlde, en azından samimi merakı olanlara başlangıç seviyesinde, bu öykü kitabının en azından ilk bölümünü okumayı önerebilirsiniz gönül rahatlığı ile. Toplumumuzda yine en çok kadınlar vasıtası ile belletilen "kadının yeri"ne dair kendi hikayesini anlatıyor yazar başlangıçta. En çok da orası içine işliyor ya insanın... Birkaç dilbilgisi kuralına hak verdiğim birkaç itirazı ile dilde başkaldırısını görmek yazarın, ayrı etkileyici. Kurallar yazıyı belirlememeli diyor, yazı kendi kurallarını yaratmalı. Bu vesileyle, bağlaçlardan önce ya da sonra, yerine göre virgül kullanacağını, bunun kuralsızlık olmadığını, bilakis bilinçli bir tercih olduğunu ifade ediyor. Sonra kız çocuğu olmak bu topraklarda... Sonra büyümek ve belki anne olmak, eğer yeterince korkutulmamışsak anneliğin zorluğuyla. Sonra anneanne olmak belki... Kız çocuklarına en yarayacak şeyin ev işleri olduğunu öğreten, erkek çocuklarını hep el üstünde tutan... Bilir misiniz, doğu Anadolu'da bazı kültürlerde yaşlı nineler küçük de olsa erkek çocuklarına önden geçsin diye yol verir ya da o gelince ayağa kalkmaya çalışır hâlâ? Bilir misiniz, çok değil elli sene önce Amerika'da "bile" ev ekonomisi dersleri diye tanıtılan derslerde nasıl ev hanımı olunacağı, dikiş, temizlik usulleri gibi şeyler kadınlara öğretilmiştir. İşte o kadınlar, sonra bizim büyükannelerimiz oldular. Sonra bize, kitap okumaktan çok örgü örmenin hayatta işimize yarayacağını anlattılar inançla. Biz anlamayınca üzülüp geleceğimizi karanlık tahayyül ettiler. Hâlâ bazen bir anda zihnim duruyor. Sahi, nedir bu toplumsal cinsiyet? Roller? Hâlâ biraz zaman geçiyor, durgunluğumun sebebinin kanıksadığım rollerim olduğunu anlamam için. Kanıksadığım toplumsal rollerimi yüce kültürümüz, canımız ailemizin parçası falan sanan içimdeki saf kız çocuğu da olabilir. Nasıl inançla büyütüldü ise hâlâ bunun kadın olmamızın bir parçası olduğuna inanmak isteyen... (Fulya)
Çatı Katı PDF indirme linki var mı?
Nihan Kaya - Çatı Katı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çatı Katı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nihan Kaya Kimdir?
Roman, öykü, inceleme-araştırma ve kuram kitapları yazarı.
Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunudur. Essex Üniversitesi bünyesindeki Psikanalitik Çalışmalar Merkezi’nde (Centre for Psychoanalytic Studies) yüksek lisans yaptıktan sonra, King's College London'da doktora eğitimi aldı. MEF Üniversitesi Psikoloji bölümünde ders vermektedir.
İlk romanı Gizli Özne 2003 yılında yayınlandı. İkinci kitabı Çatı Katı Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü aldı.
Nihan Kaya, kurmaca eserleri kadar edebiyat, psikoloji ve estetik teori üzerine yazdıklarıyla da biliniyor. İngiltere'de, University of Essex'teki Psikanalitik Çalışmalar yüksek lisansını Winnicott psikolojisi üzerine yazdığı tezle 2005'te tamamladı. King's College London'da yazdığı doktora tezini Yazma Cesareti: Acının Yaratıcılığa Dönüşümü (2013) adıyla kitaplaştırdı. 2005’ten bu yana, psikoloji ve yaratıcılık alanlarında Avrupa ve Amerika’nın değişik yerlerinde konferans tebliğleri sundu, konuşmalar yaptı.
Nihan Kaya Kitapları - Eserleri
- İyi Aile Yoktur
- Bütün Çocuklar İyidir
- İyi Toplum Yoktur
- Kırgınlık
- Buğu
- Gizli Özne
- Disparöni
- Kar ve İnci
- Çatı Katı
- Ama Sizden Değilim
- Seni Feda Etmeyeceğim
- Yazma Cesareti
- Fildişi Kuyu
- Prenses A Uyanıyor
- Otobüsü Kaçıran Şoför
- Ada Annesiyle Duvarları Boyuyor
- Mafin Bugün Mutsuz Olmak İstiyor
- Sahiku Çocuklarla Arkadaş Olmak İstiyor
- Sinderella Elbise Tasarımcısı Oluyor
- Kırmızı Çizmeleri Annesi Zanneden Kaz
Nihan Kaya Alıntıları - Sözleri
- Aileler kızlarını tam zamanlı asilzade hizmetçisi olarak yetiştirmeyi isteyip istemediklerini bir kez daha sorgulamalılar. Zira bir kadının, bir akşam da yemek yapmazsa dünyanın başına yıkılacağını zannetmesi, o yemeği yapsın veya yapmasın, etkisini kendisinin bile tahmin edemeyeceği kadar yıpratıcı bir psikolojidir. (İyi Toplum Yoktur)
- Işığımı övdüler, ama nasıl yandığımdan hiç söz etmediler. (Kırgınlık)
- Meğer sandığımız kadar çaresiz değilmişiz. (Otobüsü Kaçıran Şoför)
- Kırıldıkça parçalandım, bin parçaya bölünüp yıldızlar halinde gökyüzüne saçıldım. Işığımı övdüler, ama nasıl yandığımdan hiç söz etmediler. (Seni Feda Etmeyeceğim)
- ‘’Asıl mesele şu ki prensesler hiçbir şey yapmayıp kurtarılmayı beklediklerinde, evlilikte aradıklarını bulamıyorlar. Onlar da mutsuzluktan kötü kalpli kraliçeye dönüşüyor. Bu dönüşüm geçici aslında. Mutlu olsalar yeniden iyi kalpli, nazik kimseler olacaklar zaten. (Prenses A Uyanıyor)
- Seni tabanları dayaktan sızlayan pasaklı bir çocukken sevdiğim gibi seviyordum. (Ama Sizden Değilim)
- Herkes duyulmak ister. (Kar ve İnci)
- Ben nereye gitsem, içeride kalırım (Buğu)
- Dikkatimi şimdi ziyadesiyle yoğunlaşmış bu gözlere veriyorum ben de.Kalbi sanki gözlerinde atıyor. (Disparöni)
- Evet, bir şeyi sevmeme hakkımız vardır. Ama bugün sevmediğimiz bir şeyi yarın sevmeye başlayabiliriz. (Bütün Çocuklar İyidir)
- "'Trafiğe çıktığınızda bütün araçların şoförlerini deli kabul edin,' derler; 'Her an her aracın olmadık bir hamle yapabileceğini göz önünde tutun.' Trafik de bir şey mi? Asıl, hayata çıktığında herkesi deli kabul etmeli insan. Herkes her an her şeyi yapabilir." (Kırgınlık)
- " Merhamet acının anlaşılmasıdır." (Çatı Katı)
- Dün, kalabalık bir sokakta, yalnızca seni gördüm... (Çatı Katı)
- Tek istediğim, bir şey yaptığımda “Şundan dolayı yapıyor.” gibi düşünceler uyandırmadan içimden geleni yapabilmek. Bunun mümkün olmayacağını bilmek, bir şey yapmazken dahi insanı sınırlandırıyor. (İyi Toplum Yoktur)
- Bilge anneannem, edindiği bilgelikle-ki bu bilgelik ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan geliyormuş!- kimin gerçekten nazik, kimin gerçekten cesur olduğunu görmüş ve hem cesur hem nazik insanlara yaklaşmış.(Gerçekten ama gerçekten , içten nazik insanlar, cesur olanlardır çünkü!) Bilge anneannem ,edindiği bilgelikle-ki bu bilgelik ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan geliyormuş!- kimin güvenilmez olduğunu görmüş, güvenemeyeceği kimselere karşı dikkatli davranmış.Tehlikeli olan ve olmayan durumları birbirinden ayırt etmeyi, kendisine zarar verecek ve vermeyecek olanı görmeyi, seçmeyi, ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan öğrenmiş.Ben de Orman'a gideceğim.Karşılaşmam gereken şey neyse onunla karşılaşacağım Orman' da.Ama prensesimiz...Ya başınıza bir şey gelirse orada? Ya ölürseniz ? "Ölürsem de ölürüm.Asıl ölümüm burada kalırsam, Orman'da karşılaşmam gereken şey her ne ise onunla karşılaşmamayı sürdürdükçe olacak." (Prenses A Uyanıyor)
- Problemli çocuklar yoktur; problemli ebeveynler, problemli öğretmenler, çok problemli toplumlar ve çok problemli okullar vardır. (İyi Aile Yoktur)
- ❝Bütün kötülükleri kahramanlık gibi anlatırlar, o kötülükleri devam ettirebilmenin tek yolu bu çünkü.❞ (Prenses A Uyanıyor)
- Bizi kim anlıyorsa ailemiz odur. (Seni Feda Etmeyeceğim)
- Var olmak ve yaşamak birbirinden ayrı şeyler. Yaşama hakkımıza hemen herkes saygı duyuyor ama var olma hakkımıza saygı, çok daha az rastlanan bir şey ... (Seni Feda Etmeyeceğim)
- Bir çocuğun mutlu bir yetişkine evrilebilmesi için anne- baba olarak yapabileceğimiz tek bir şey ama tek bir şey vardır: Çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamak. (İyi Aile Yoktur)