diorex
Dedas

Celile - Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Celile kimin eseri? Celile kitabının yazarı kimdir? Celile konusu ve anafikri nedir? Celile kitabı ne anlatıyor? Celile PDF indirme linki var mı? Celile kitabının yazarı Osman Balcıgil kimdir? İşte Celile kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 31.07.2022 08:00
Celile - Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Osman Balcıgil

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053110842

Sayfa Sayısı: 416

Celile Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Osmanlı'nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro'nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma'da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı.

Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu... Korku nedir hiç bilmedi!

Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal'e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. “Ela gözlü pars” diye şiirler yazdı ünlü şair onun için. Güzel kadın, hayatında ilk kez bulutların üzerinde uçtuğunu düşündü. Aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı. Çok üzüldü, kahroldu ama yıkılmadı ela gözlü pars.

Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile! Oğlu Nazım Hikmet yirmi sekiz yıllık hapis cezasının on ikinci yılında ölüm orucuna başlayınca, bir panter gibi ileri atıldı ve büyük şairi, ölümün kıyısından çekip aldı.

Bir solukta okuyacaksınız.

Tıpkı öteki Osman Balcıgil romanlarını okuduğunuz gibi...

Celile Alıntıları - Sözleri

  • Ruhum, iki gözüm. Nerelerdesin? Göreceğim geldi.
  • Ruhum, iki gözüm.Nerelerdesin? Göreceğim geldi.
  • Onlarla kanlı bıçaklı düşmanmış belki ama benimle artık düşman bile değilmiş…
  • Ne yapman gerektiğini, beyninle bulmaya çalışma. Bırak kalbin söylesin!
  • Bugün pazar. Belki gelirsin diye üç vapurunu pencerede bekledim. Gelmedin, mahzun oldum.
  • Aşk olmalıydı güzelliğin öteki adı…
  • Düşünen, aydın insanların kaderi midir örselenmek, horlanmak, aşağılanmak! Aklını epeydir kurcalayan bu soruyu galiba öyle diye cevapladı.
  • Bazı insanlara hasta olmak yakışmıyor. Babama da hiç yakışmadı…
  • Mesele avdan pay almaya gelince iki avcının arası açılmış gibi görünüyordu.
  • Elini tutan , yatağını paylaştığın , kalbini dolduran bir erkeğin yoksa , dünyanın en anlamlı ve büyük kalabalıkların içinde de bulunsan , kendini bir türlü tamamlanmış hissetmezsin.
  • "Yoksa hep böyleydi de ben mi farkında değildim?"
  • Aynı açıdan baktığımız sürece aynı şeyi görürüz…
  • Demek hayat bazen bu kadar güzel olabiliyor, zaman bu kadar çabuk akabiliyormuş…
  • Savaş hiçbir zaman bitmeyecek….Sükûn asla sağlanmayacak…

Celile İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Osman Balcıgil ile bu kitapla tanıştım tarihi nitelikte bir roman. Akıcı ve güzel bir anlatıma sahip keyifle ve merakla okutuyor... Nazım Hikmet'in annesi Celile zamanım ve dönemin şartları gereği güçlü bir karakter Baba tarafı ve eşi de çok güçlü aileler, ressamlıkda adını duyurmuş ve oğlu Nazım Hikmet için verdiğim mücadelelerle adından bahsettiren miş bir anne, bir kadın... Yahya Kemal'in "Ela Gözlü Pars "şiirini Nazım Hikmet'in annesi Celile yazmıştır. Celile Yahya Kemal'e aşık olmuş ve aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı... (Yahya Kemal'e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. "Ela gözlü pars" diye şiirler yazdı ünlü şair onun için.) Nazım Hikmet Yahya Kemal'in öğrencisiydi ve daha çok küçük olmasına rağmen öğretmenin cebine bir not iliştirdi ve o notta : Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz...” yazılıydı. Nazım Hikmet'in hapse girmesi ile Celile büyük bir mücadele veriyor oğlunun hakkını aramak için verdiği mücadelede çok büyük, dönemin şartlarını da ele alırsak bir kadın için ne kadar zor olabileceğini tahmin etmek zor değil. (Zakire Gök)

Ela Gözlü Pars Celile: Nazım Hikmet’in annesi Yahya Kemal’in sevgili Celile den bahse diyor.Kitabı akıcı bulmadım ama bitirmek için zorladım kendimi.Tabi Yahya Kemal’den de nefret etmedim değil yani (dilek atakol)

Celile.. Nâzım Hikmet’in annesi, Yahya Kemal’in sevgilisi, Osmanlı’nın ilk kadın nü ressamıydı.. Cesaretli, macera seven, güçlü ve çok güzel bir kadın.. Paşa kızı, çok iyi bir eğitim görmüş kendi gibi paşa oğlu olan bir adamla evleniyor.. Üç çocuğu oluyor Nâzım, Samiha ve İbrahim.. İbrahim’i bebekken kaybediyor.. Çok üzüldüğü ve acı çektiği bir dönemden geçiyor.. Bir yandan çocuklarını büyütüyor diğer taraftan sergilerde resimleri ve güzelliği konuşulmaya devam ediyor.. Ama o evliliğinden mutlu değil yıllarca kocasının ondan çok farklı olduğunu biliyor ve görmezden gelerek yaşamaya devam ediyor. Sonunda boşanma kararı alıyor.. Ve bir süre sonra gerçek aşkı bulduğunu düşünüyor ve Yahya Kemal’le tanışıyor.. Fakat Kemal bey cesaretsizce Celile yi terkediyor.. Yıllar bu şekilde geçerken Nâzım büyüyor ve daha küçüklükten başlayan şiir yazma yeteneği daha da ilerliyor.. Fakat yazdıkları suç teşkil ettiği gerekçesiyle hep başına dert açıyor. Ama o hiç vazgeçmeden yazmaya devam ediyor.. Tıpkı annesi gibi cesur ve güçlü olarak doğru bildiğini savunuyor.. • Sanat çerçevesinde oluşan ve devam eden hayatlar öyle güzel ki böyle insanların arasında ve onların döneminde doğup büyümeyi istedim bende.. Çok zor zamanlardan geçselerde aşk, sanat ve cesaretle olan bağları çok etkileyici.. Hepsinin hayat hikayesi okunmalı özellikle Celile ninki.. Onun gibi kadınlar hep olmalı.. Keyifli okumalar (Merve Damla Mungan 8k)

Celile PDF indirme linki var mı?

Osman Balcıgil - Celile kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Celile PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Osman Balcıgil Kimdir?

Ulusal gazete, dergi ve televizyonların haber bölümlerinde muhabir, editör ve yönetici olarak uzun yıllar çalıştı (1977-2000). Bu dönemde yaptığı araştırma, yazdığı yazı ve televizyon programlarıyla pek çok ödüle layık görüldü. Latin Amerika’da yaptığı çalışması 1988 yılında Gazeteciler Cemiyeti tarafından yılın röportajı olarak seçilmesini sağladı. Haberciliğini, siyasal ve sosyal konularda yazdığı araştırma türünde kitaplarına da yansıtan Balcıgil, Sürekli Basın Kartı sahibi.

2000 yılında gazetecilik yaşamını noktalayan Osman Balcıgil’in roman formundaki son çalışması Zerdüşt’ün Sırrı Destek Yayınevi tarafından 2012 Temmuz’unda yayınlandı. 2011’de aynı yayınevinden yayınlanan Bilginin Efendisi, üç hafta gibi kısa bir süre içinde ikinci baskısını yaparak önemli bir başarıya imza atmıştı.

Osman Balcıgil Kitapları - Eserleri

  • Pisagor Tepkisi
  • Dante'nin İstanbul Cehennemi
  • Zerdüşt'ün Sırrı
  • Bilginin Efendisi
  • Mason Locasında Aşk ve Kılıç
  • 53. Risale
  • Ters Kanatlı Şahin
  • Celile
  • Yeşil Mürekkep
  • İdamın Günlüğü
  • İpek Sabahlık
  • Ben Celile Nazım Hikmet'in Annesi
  • Ben Sabahattin Ali
  • Karanlık Oda
  • Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
  • Ben Suat Derviş
  • Latin Amerika'nın Atardamarları
  • Putlar Yıkılırken
  • 50 Maddede Ezoterizm
  • En Hüzünlü Eylül
  • Kara İblis Firarda
  • Toplum: Her Şeye Müstehak Toplum: Layığı Bu Değil
  • Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var

Osman Balcıgil Alıntıları - Sözleri

  • Erdal Eren, gerçekleştirdiği iddaa edilen Zekeriya Önge'nin öldürülmesi olayının üzerinden henüz sadece kırksekiz gün geçmişti ki, idama mahkum edildi. Eren'in davası bir dönemin yargılanmaları hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için son derece "iyi" bir örnek kuşkusuz. Daha da önemlisi, genel olarak idamların geri alınmaz bir cezalandırma biçimi olduğunu ifade etmeye imkan vermesi... Onsekiz yaşında olduğu da kuşkulu olan bu genç idamından bir kaç saat önce yazdığı mektupta, annesi ve babasına, kendisine bu cezanın işlemediği bir suçtan dolayı verildiğini anlatıyor, onlara " Bununla amaçlanan insanlara gözdağı vermektir." diye sesleniyordu. (İdamın Günlüğü)
  • Kendini bırakma Suat... Bırakmayacağım abla. Kendim beni bırakana kadar bırakmayacağım. (Ben Suat Derviş)
  • Günün günü var. İnsanın ihtiyacı olduğunda, kendi parası gibisi yoktur. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • 'Bakin Bay Sebottendorf, önceki konuşmalarımda da size bunu anlatmaya çalıştım. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Milliyetçi bir dalganın Turkiye'yi teslim alması, bu dalganın giderek Almanya ve oteli Avrupa ülkeleriyle bütünleşmesi kuşkusuz Türkiye için de iyi olur. Bunun için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz, gösteriyoruz. Yalnız, sizin de anlamanız gereken bir şey var, Anadolu toprakları Avrupadan farklı. Burada yaşayan insanlar, dünyevî ve uhrevî meselelerden, Avrupalilarin anladıklarını anlamıyor. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Bir ara sol koltuğunun altındaki revolveri, sağ iç cebindeki Enam-ı Şerif'i yokladı... Sonra mottosu haline getirdiği cümleyi yüksek sesle tekrarladı: "Tıpkı eski günlerde olduğu gibi ha! Şeytan da zaten. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Güz sabahı üzüm bağında Sıra sıra, büklüm büklüm Salkımlarda tanelerin, Tanelerde aydınlığın, Aydınlıkta yüreğimin. Tekrardaki mucize gülüm, Tekrarın tekrarsızlığı! (Putlar Yıkılırken)
  • “Aslanım Beşiktaş!” dedi içinden. Facebook’ta dolaşan “Takımım Fenerbahçe –ya da Galatasaray– yükselenim Çarşı” mesajları da gösteriyordu ki Çarşı grubu sadece Beşiktaşlıların değil tüm sporseverlerin gözünde devleşmişti. (Pisagor Tepkisi)
  • "Ama..." dedi kendi kendine."Susmak, susmayı kabullenmek, gerçekleri görüp de susarak bir hayat geçirmek de onursuzluk olurdu." (Yeşil Mürekkep)
  • "Özlemi çıkart geriye bir şey kalnaz..." (53. Risale)
  • "Aradan yaklaşık on ay geçtikten sonra, 12 Ocak 1949 tarihli gazetelerde 'Sabahattin Ali Bulgar sınırında öldürüldü' şeklinde bir haber yer aldı. Değerli yazarın cesedini bir çoban bulmuştu." (Ben Sabahattin Ali)
  • "Hayat korkakları affetmez.Kaybettigin tek savaş uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir." Che Gueavera (Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var)
  • Bırakın bir rüyayı anlatmayı, gözle görülüp elle tutulan olayları anlatmak bile sanıldığı kadar kolay değildir. (Dante'nin İstanbul Cehennemi)
  • Geçmek bilmez ki ama şimdi o kadar saat. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Ya ben umutsuz bir vakayım yada felsefeler kifayetsiz. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • “İnsanlarda tek zorlu kanun Savaşlarda yoksulluğa karşı Kendilerini ayakta tutmaları Ölüme karşı yaşamalarıdır…. “ #Eluard (Ters Kanatlı Şahin)
  • Çünkü savaş sadece silah ve askerle değil, cephe gerisindekilerin maneviyatını yüksek tutmak suretiyle de yapılır. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Boylarımız uzadı ama karakter kıtlığı çekiyoruz. Para üzerine para koyuyoruz ama ilişkilerde sıfıra sıfır elde var sıfır. Pencerelerinin içinde çok şeye sahip olduğumuz, boş odalarımızda yaşama zamanındayız. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • Nasıl yaşayacağına, toplumun kendisi karar vermeli. Birileri değil. (Karanlık Oda)
  • İbn-i Heysem " Gün ,güneş ufkun ondokuz derece altında ağarmaya başlıyor günün agarma olayı güneş ondokuz dereceye çıktığında bitiyor" o zaman ki şartlarda bu bulgulara ulaşmak müthiş gerçekten (53. Risale)
  • "Çünkü yapılmış olan,yapılan ve eğer mudahele edilmezse binlerce yıl daha yapılmaya devam edilecek olan, bilgelerin bilgeliklerinin yok edilmesi ve akıllıların akıllarının boşa çıkartılmasından başka birşey değil.Demek istediğim, birileri tanrı rolüne soyunmuş,ötekilerde bunu kabullenmiş durumda.Tanrinin bundan haberi olduğunu hiç sanmıyorum. (Pisagor Tepkisi)

Yorum Yaz