diorex
sampiyon

Cennet Çayırı - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cennet Çayırı kimin eseri? Cennet Çayırı kitabının yazarı kimdir? Cennet Çayırı konusu ve anafikri nedir? Cennet Çayırı kitabı ne anlatıyor? Cennet Çayırı kitabının yazarı John Steinbeck kimdir? İşte Cennet Çayırı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.02.2022 22:15
Cennet Çayırı - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: John Steinbeck

Çevirmen: Nihal Yeğinobalı

Orijinal Adı: The Pastures of Heaven

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755707846

Sayfa Sayısı: 216

Cennet Çayırı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

California’nın bir vadisinde geçen, birbiriyle bağlantılı bu on iki öyküsünde John Steinbeck, yine çarpıcı anlatım gücünü gözler önüne seriyor. Bir doğa harikası olan Cennet Çayırı keşfedildikten sonra kimileri kafalarında ütopyacı fikirlerle, kimileri başka hayatlardan kaçmak amacıyla buraya gelmişlerdir. Steinbeck, tekinsiz Battle Çiftliği’ne yerleşen Munroe ailesinin çevresinde gelişen öykülerde insan ruhunun en saf yönlerinden en karanlık köşelerine kadar destansı bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Cennet Çayırı’nın görünüşte sıradan yaşamlar süren sakinleri, her bir öyküde adım adım kişisel felaketlerine ve hüsranlarına doğru yol alırken, insanlığın en derin yanılgıları, duygusal zaafları, düşünsel sınırlılıkları satırlara dökülüyor.

Steinbeck’in ilk dönem eserlerinden olan Cennet Çayırı, gerek doğa gerek insan tasvirleriyle ölümsüzleşmiş bir klasik

Cennet Çayırı Alıntıları - Sözleri

  • Önünde uzanan geleceği güneşli, ılık, dingin bir öğleden sonra olarak görüyordu.
  • Beslenme ve üreme gibi yalın ihtiyaçların dışında insanoğlunun en çok istediği şey ardında kendinden iz bırakmaktır; gerçekten yaşamış olduğunun bir belirtisi belki de. Bu kanıtı insanoğlu ağaç gövdelerinin, taşların, başka insan yaşamlarının üstünde bırakır. Bu köklü istek herkeste vardır. Hela duvarlarına ayıp şeyler yazan oğlan çocuğundan tutun da kendi kişiliğini koca bir ırkın kafasının içine kazıyan Buda'ya kadar... Yaşamak öylesine yalancı ki! Bana kalırsa var olduğumuza hiçbirimiz pek inanamıyoruz; bu yüzden de her gittiğimiz yerde var olduğumuzu kanıtlamaya çalışıp duruyoruz... Cennet Çayırı, John Steinbeck
  • Zamanın boğuntusuna hiçbir şey uzun süre karşı koyamaz; sağ çıkamaz bundan.
  • İyi şeyler, iyi yürekli şeyler ayakta kalacaklarsa çok kocaman olmalıdırlar. İyilerin küçümenlerini, kötülerin küçümenleri yer bitirir de ondan. Kocaman şeylerin zehirli ya da güvenilmez oldukları pek az görünmüştür. İşte bu yüzden insan düşüncesinde de Büyüklük, iyiliğin imgesidir. Cennet Çayırı, John Steinbeck
  • Ne garip bir şeydi, insanın bir şeyden çok hoşlanınca içinin ağlayacakmış gibi dolu dolu olması...
  • Çekip gitmek de güç, çünkü o zaman her şeyin bittiğini anlıyor insan, temelli bittiğini.
  • "Güz mevsiminde ölmenin doğayla bağdaşık bir yanı var," dedi. "Baharda ölmek iyi olmaz - yağmurun yeterince düşüp düşmediğini, ürünlerin nasıl geliştiğini öğrenmeden. Oysa, güzün her şey nasılsa olmuş bitmiştir..."
  • Bu çiftlik, duygularını sözcüklerle ortaya vuramayan bir adamın yazdığı bir şiirdi.
  • Filler çoğu zaman haindirler. Ne var ki fil deyince aklımıza uysal, iyi bir hayvan gelir.
  • Kafamdan atamadığım bir yankıdan başka bir şey değilsin.
  • İnsanlara öğretmemiz gerek, haydutları gözlerinde büyütecekleri yerde iğrenmeliler onlardan.
  • Herkes her şeye aynı gözle bakmaz ki!"
  • Zengin milleti mi, gösteriş deyince birebirdir zaten!
  • Yas tutan bir adam da tıpkı bir sakat gibi, bir takım yükümlülüklerden bağışlanmış sayılır.

Cennet Çayırı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hüzün, Sevinç, Dayanışma.: Steinbeck'in ilk dönem eserlerinden olan "Cennet Çayırı", gerek doğa gerek insan tasvirleriyle ölümsüzleşmiş bir klasik. California'nın bir vadisinde geçen, birbiriyle bağlantılı bu on iki öyküsünde John Steinbeck, yine çarpıcı anlatım gücünü gözler önüne seriyor. Her bölüm yeni bir trajik hayatın başlangıcı. Farklı hayat tecrübeleri , komşuluk - dayanışma ilişkisi, soy devamı, ev geçindirme, evlilik, ölüm gibi konular kitapta çok güzel işlenmiş. Karakterler üzgün bir durum karşısında çoğu defa mücadele ediyor çoğu zaman da pes ediyorlar . Kitabın diğer öykülerden farkı; bölümlerin mutlu sonla bitmemesi. Olaylar başta güzel ilerlerken sonlar hep hüzünlü bitti. Kitaptaki karakterlerin her birinin farklı bir bakış açısına sahip olmaları, olayları bu şekilde ele almaları onların okumuş, görmüş, tecrübeli kişiler olduklarını çok güzel temsil ediyor. Hüzünlü, trajik ve işleri ters giden halkın öyküleri. İyi okumalar dilerim... (Feylesof Büşra ✓)

John Steinbeck başlı başına muhteşem bir yazar. Kitaplarına başta bakarken çocuk kitaplari gibi geliyor ( ince olan kitaplarından bahsediyorum) ama kitabın içinde insanı için için yiyen bir şeyler var , bu insana tatlı bir rahatsizlik veriyor. Hangi kitabını okusam sonunda buruk bir gülümsemeyle kalıyorum. Kitapta muhteşem güzellikte bir vadide yaşayan insanların her bölümde biri olmak üzere tek tek trajik hayat hikayelerinden bahsedilmiş , her bir hikaye insanı garip bir ruh haline sokuyor. Hikâyelerde bazen takıntılı bir hayata bazense insanın değişiminin varolduğu bir hayata hatta dışlanma ve yeniden doğma temaları bile var. Steinbeck kitaplarında çok fazla diyaloğa yer verilmiyor olan her şeyi yazar derin betimlemelerinden sonra karakter analizleriyle birlikte anlatıyor ve kısa kısa diyaloglara yer veriyor. Bunun için de kitap biraz daha siradisi ve tatlı bir hal alıyor. (yMknl)

Doğa,huzur ve bir nesil...: Bir vadi düşünün ki yeşilliği,manzarası,akarsuları ve yamacında evler ile içlerinde yaşayan aileler,onların çocukları,torunları ve birkaç nesil onlardan çıkan hayat dersleri veren türlü hikayeler barındırsın. John Steinbeck'in ilk dönem eserlerinden Cennet Çayırı damakta bıraktığı tad ve okuyucuya verdiği geleceğe yönelik nasihatlarla dolu dolu bir kitap.İçinde doğa üzerinden insan unsuruna yaptığı tanımlamalar herkesin kendinden bir şeyler bulup, dersler çıkartabileceği zevkle okunacak bir roman. İnsanda doğaya koşma hissiyatı,şöminenin başında aileyle-akrabalarla hoş sohbet ve huzur uyandırıyor.İçinde barındırdığı içiçe geçen,bağlantılı 12 hikaye ile birlikte insan/doğa tasvirleri sarmalında unutulmaz bir Steinbeck başyapıtı. Tavsiye olunur... (Ayberk)

Kitabın Yazarı John Steinbeck Kimdir?

John Steinbeck, (27 Şubat 1902 - 20 Aralık 1968) ABD'li yazar.

27 Şubat 1902'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti Salinas kentinde doğdu. 20 Aralık 1968’de New York'ta yaşamını yitirdi. 1940 Pulitzer Ödülü ve 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi gerçekçi roman-öykü yazarı.

Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi'ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı. İlk kitabı " Altın Kupa " (1929). 1936'da yayınlanan "Bitmeyen Kavga"da tarım işçilerinin grevi ve bu greve önderlik eden iki Marksisti anlattı. Amerikan çalışma sistemine keskin eleştiriler yöneltti. Üçüncü kitabı "Fareler ve İnsanlar" 1937'de yayınlandı. Bu kez iki göçmen işçi arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatıyordu. Kendisine "Pulitzer Ödülü" getiren ünlü romanı "Gazap Üzümleri" 1940'ta sinemaya aktarıldı. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok ideolojik eserler verdi. İzleyen yıllarda politikadan uzak, eğlendirici yanı ağır basan duygusal öğelerin de yer aldığı eserler ve senaryolar yazdı.1962'de edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.

John Steinbeck Kitapları - Eserleri

  • Sardalye Sokağı
  • Fareler ve İnsanlar
  • Al Midilli
  • Altın Kupa
  • Ay Batarken
  • Bir Savaş Vardı

  • Bitmeyen Kavga
  • Cennet Çayırı
  • Gazap Üzümleri
  • İnci
  • Kaygılarımızın Kışı
  • Kısa Süren Saltanat
  • Tatlı Perşembe

  • Yukarı Mahalle
  • Alev
  • Bilinmeyen Bir Tanrıya
  • Cennetin Doğusu
  • Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
  • Uzun Vadi
  • Ak Bıldırcın

  • Ben Bir Devrimciyim
  • A Russian Journal
  • Mektuplarda Bir Yaşam
  • Çılgın Dünyadan Uzak
  • Kaçış
  • The Forgotten Village
  • Savaş Üzerine Mektuplar

  • Asiler Otobüsü
  • Krizantemler
  • Bir Numaralı Evde Olanlar
  • Zapata
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Cennetin Doğusu 2
  • Of Mice and Men/Cannery Row

  • The Vigilante
  • Siçanlar və insanlar haqqında

John Steinbeck Alıntıları - Sözleri

  • Jody, annesinin sesinin tonuna göre, yüzünün ifadesinin nasıl değiştiğini bilirdi. (Kaçış)
  • Birşeyi çok fazla istemek iyi degildir (İnci)
  • İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. (Fareler ve İnsanlar)
  • "Seçtiğin yol aydınlık. Parıldıyor ilerisi." (Krizantemler)
  • Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben. Biz artık geçmiş zamanız. (Gazap Üzümleri)
  • «Pişmanlık getir, çünkü Öbür Dünya’ya yolculuk yakın!» (Asiler Otobüsü)

  • Herkes iyi olsun diyor...oysa insanlar iyi değildir. (Kısa Süren Saltanat)
  • "... Sanki seni de düşümde görmüşüm, gerçek değilmişsin gibi geliyor..." (Mektuplarda Bir Yaşam)
  • Bir an ya sürdü, ya sürmedi. Kalan kaldı geride. Arkasına bakmadı. (Krizantemler)
  • İnsanın başka şeyi yoksa, sahip olduğu her neyse onunla övünür. (Cennetin Doğusu)
  • Yalnızlığın yalnız kalmaktan başka çaresi yok. (Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında)
  • Ailesi yeteri kadar büyüyenler onu bütün diğer ailelere karşı yetiştirdiler... Cemaatler ortaya çıktığında ise her cemaat kendini öteki cemaatlere karşı savunmaya girişti... (Ben Bir Devrimciyim)
  • "İnşaatçılar hiçbir zaman ev yapmazlar; onlar yuva yapar..." (Ben Bir Devrimciyim)

  • Düşmanın bize yapamadığını biz kendi kendimize yapıyoruz. (Kısa Süren Saltanat)
  • Komünistler tarafından kapitalist ve kapitalistler tarafından da komünist olarak damgalanan bir kitabımı hatırlıyorum. Duygular, her zaman olduğu gibi, düşüncelerden daha öndeydi. (Ben Bir Devrimciyim)
  • karanlığın arkasına saklanmaya ışıktan kaçmaya çalışma . dünya yıkıldı da sen altında mı kaldın yoksa ? (Alev)
  • "Hiçbir şey hissetmiyorsun." (Ak Bıldırcın)
  • İnsanın oda öyrəşməsi üçün, bəlkə də, yarım milyon il lazım olub. Fəqət oddan-alovdan da qorxulu olan bu qüvvəni dərk etməyə heç on beş milyon il də bəs eləməz. Onu ram edəcək başqa bir şey tapılmayacaqmı? Əgər mənəviyyat aləminin qanunları şeylər aləminin qanunları ilə eyniləşərsə, ruhun məğzi dəyişərmi, görəsən? Budurmu mənim, bizim hiss etdiyimiz? (Seçilmiş Əsərləri)
  • Keşke o kadar cesur olduğumuzu düşünmeseler. Ben o kadar cesur olmak istemiyorum. (Bir Savaş Vardı)
  • Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü. (Asiler Otobüsü)

Yorum Yaz