Cennetin Kapıları 1492 - Beyazıt Akman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Cennetin Kapıları 1492 kimin eseri? Cennetin Kapıları 1492 kitabının yazarı kimdir? Cennetin Kapıları 1492 konusu ve anafikri nedir? Cennetin Kapıları 1492 kitabı ne anlatıyor? Cennetin Kapıları 1492 PDF indirme linki var mı? Cennetin Kapıları 1492 kitabının yazarı Beyazıt Akman kimdir? İşte Cennetin Kapıları 1492 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Beyazıt Akman
Yayın Evi: Kopernik Kitap
İSBN: 9786058093577
Sayfa Sayısı: 688
Cennetin Kapıları 1492 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Orta Çağ'da Avrupa'nın göbeğindeki bir Türk ajanın nefes kesen hikayesi...
Endülüs'e yakılan bir ağıt...
21'inci yüzyılda bile eksikliği hissedilen bir insanlık dersi...
Daha önce Son Sefarad olarak yayınlanan Cennetin Kapıları, kitabın İngilizce baskısında kullanılan ve büyük beğeni toplayan yeni ismiyle ve yüzüyle karşınızda...
Endülüs'teki Osmanlı ajanı Kara Davud, karısı Elif'in hasretiyle yanıp, kendi topraklarına dönmeyi beklerken hayatının en zorlu göreviyle karşı karşıya kalır...
Granada İslam İmparatorluğu'nun çökmesiyle birlikte Katolik Avrupa, Müslümanları ve Hristiyan olmayan tüm insanları adeta yeryüzünden silmek için yemin eder.
Engizisyon her gün binlerce Arapça ve İbranice kitap yakmakta ve tarihin en büyük barbarlık suçunu işlemek üzeredir. İnancını saklamak zorunda kalan yüz binlerce insandan biri olan David Marrano, Endülüs'ün eski kültürünü devam ettirmeye çalışarak gizlice kitaplar çoğaltır. Ne var ki, Engizisyon, David'in ve aşkı Esther'in de izini bulmuştur.
İspanyol denizci Kristof Kolombus ise kütüphane yağmalarından ele geçirdiği haritalar ve zindanlara atılan, çoğunluğunu Müslümanlardan kurduğu mürettebatla dünya tarihini değiştirecek bir keşfin eşiğindedir.
Türk ajan Kara Davud İspanya'daki tüm bu gelişmeleri yıllarca payitahta rapor etmiştir. Sultan Bayezid, böylelikle tarihin en büyük kurtarma operasyonlarından birini başlatacaktır. Ancak Akdeniz'deki Haçlı korsanları ve İspanya'daki Katolik şövalyeler bu görevi imkânsız hale getirecektir.
Davud'un sır dolu geçmişi, kitap avcısı Santiago'nun iç çatışması ve hattat genç Bayezid'in kendi nefsi ile olan savaşı romanın ana izleklerini oluştururken Türk denizcileri Kemal ve Burak Reisler ile genç Piri Reis de bu epiğin diğer renkli karakterleri.
Ezberleri yeniden bozmaya ve Atlas Okyanusu'ndan Akdeniz'e uzanan film tadında soluk soluğa bir maceraya daha hazır olun...
Cennetin Kapıları 1492 Alıntıları - Sözleri
- Yeryüzünde milyonlarca canlı bir şeylerin peşinden dur durak bilmeden koşarken ,yıldızların dinginliği,sessizliği,gökyüzünün sakinliği bana huzur veriyor.
- "Dünya hayatının ne olduğu" dedi Hamdullah , "en iyi kabristanlarda anlaşılır .Ciddi ciddi adama anlatır bu kitabeler hayatın ne olup ne olmadığını.
- Yeryüzünün en dik ,en aklıselim sahibi ,en yıkılmaz insanları Allah(c.c)'ın önünde en çok eğilenlerdir.
- Her şey özünü arar,özünü bulur,özüne döner...İnsanoğlu bedenle başlar,sonra ruhla bütünleşir,yaşama geçer,elbet yaşam da biter sonra beden yine özüne ,toprağa döner.
- Filistinlileri öldüren bir İsrail lideri , Yahudileri öldüren Hitler'den farksızdır!
- Ölümü anlamayan hayatı anlayamaz.Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgar yardım etmez.
- "Haksızlık yapmaktansa haksızlığa katlanmak yeğdir."
- - Ben bir şey görmüyorum - Bakmasını bilmiyorsun
- "Rabbinize tövbe edin ve nefislerinizi öldürün." (Bakara 54)
- Tarık bin Ziyad'ın yirmi beş yılda hakim olduğu İspanya yarımadasını Haçlıların geri alması ,tam iki buçuk asır sürmüştü.
- "... korktuğundan değil de insanlara laf anlatmaktan bıktığı için..
- İnsan denizin ortasında bir damla bile olmadığını ama damlasız da denizin olamayacağını anlar.Suların ortasında hiç olmadığı kadar anlar insan bir parça toprak olduğunu.Her toprağın bir parça yeryüzü olduğunu ve yeryüzünün bir parça evren olduğunu.
- Aristo'ya göre güzellik,hayatın nefes alışını sanata aktarabilmektir.
- Biz hepimiz uykudayız;ölünce uyanacağız.
- İnsanoğlunun kaderi ,okumasını bilene ne büyük sırlarla dolu.
Cennetin Kapıları 1492 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
son sefarad isimli kitabının aynısı.. yeni ismiyle görünce aa yeni kitabı mı çıkmış deyip çok heyecanlanmıştım, tarihi sayın Akman’dan okumayı çok seviyorum çünkü, ama arka kapak tanıtımı okuyunca üzülmüştüm bildiğim bir eseri olduğu için. Tüm kitaplarını severek okudum. Tarih tutkunu herkes tanımalı bu kalemi (aslı ateş)
Endülüs...: Beyazıt Akman'ın okuduğum ikinci kitabı. Bence yine tarihi bir olayı romanlastirmada çok başarılı olmuş. Reconquista ve Yahudilere İspanya da yapılanlardan yola çıkarak güzel bir casusluk romanı olmuş. Davud'un sır dolu geçmişi, Kristof Kolomb'un macerası,Piri Reis'in çalışmaları... Çok güzel ve sürükleyici bir kurtarma operasyonu.. Tavsiye ederim. Kitabın kalınlığına bakmayın başına bir oturunca kalkmak istemiyorsunuz.. (Mûnzevi)
Tarihi edebi eserlere olan ilgimden dolayı Büyük bir merak ve beklentiyle başladığım Maalesef akmayan belli bir noktada tıkanan bir eser. Ne yaptıysam devam ettiremedim. (kitapdemçay)
Cennetin Kapıları 1492 PDF indirme linki var mı?
Beyazıt Akman - Cennetin Kapıları 1492 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cennetin Kapıları 1492 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Beyazıt Akman Kimdir?
Beyazıt Akman, 1981, Kastamonu doğumlu. Amerika'da Illinois State Üniversitesi'nde Batı edebiyatında İslam algısı ve Türkler üzerine doktorasına devam ediyor.
İngiliz Dili Eğitimi üzerine olan lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde bitirdi. Üniversite ikincisi olarak yüksek şerefle mezun oldu. 2004te Fulbright Bursiyeri olarak Amerikaya gitti. 2006da İngiliz edebiyatı master derecesini aldı ve Illinois State Üniversitesinde doktoraya başladı. Aynı üniversitede halen İngiliz edebiyatı ve İslam üzerine ders veriyor. Shakespeare ve Daniel Defoeda Türk imgesi ve Osmanlılar hakkında uluslararası akademik dergilerde makaleleri bulunan yazar Amerikada pekçok konferansta bildiriler de sundu. Varlık, Kitap-lık, ve Adam Öykü gibi dergilerde öyküleri, Vatan, Radikal ve Sabah gazetelerinde yazıları yayınladı, 2003 Yaşar Nabi Yanır Gençlik Ödüllerinde Dikkate Değer Öykücü olarak değerlendirildi.
Akman, İmparatorluk serisine Amerikada; üniversite kütüphanelerindeki kaynaklarla birlikte yerli ve yabancı yüzü aşkın eseri inceleyerek, doktora çalışmalarıyla ilintili beş yıllık bir araştırmanın ardından başlamıştır. Dünyanın İlk Günü adlı 700 sayfalık eser yazarın ilk romanıdır.
Yazar, 2010 yılında Washington'daki dünyaca ünlü, kütüphaneler ve müzeler kompleksi olan Smithsonian Enstitüsü'ne "Batı'daki Türk ve İslam algısı" adlı araştırmasıyla özel araştırmacı olarak kabul edildi.
Beyazıt Akman Kitapları - Eserleri
- Son Sefarad
- Dünyanın İlk Günü
- Osman - Birinci Kitap
- Osman - İkinci Kitap
- Kayıp Tarihin İzinde
- Ben Yunus
- Cennetin Kapıları 1492
- Ben Piri
- Fatih Sultan Mehmet
- Alp ile Elifin Fantastik Maceraları Mustafa Kemal Atatürk
- Alp ile Elifin Fantastik Maceraları Einstein ve Harezmi
Beyazıt Akman Alıntıları - Sözleri
- «Bir insanı olduğundan büyük göstermek ters etki doğurur, onu küçültür. (Kayıp Tarihin İzinde)
- Yerli ve yabancı tarihçiler şu konuda hemfikirdirler ki 49 yaşında ölen Mehmet on yıl daha yaşasaydı bütün dünya tarihi değişecek, Doğu ve Batı kavramları bugünkü anlamlarını yitirecekti. (Dünyanın İlk Günü)
- ‘’Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü.’’ (Ben Yunus)
- Büyük başarılar çoğu zaman büyük fedakarlıklarla gelir. (Kayıp Tarihin İzinde)
- "Nizam-ı alem fitne ile değil, güçlü iktidarlarla yürür. Devlet gizli planlarla değil, yekpare bir güçle idare edilir." (Dünyanın İlk Günü)
- "Dünya hayatının ne olduğu" dedi Hamdullah , "en iyi kabristanlarda anlaşılır .Ciddi ciddi adama anlatır bu kitabeler hayatın ne olup ne olmadığını. (Cennetin Kapıları 1492)
- "Umutsuzluk insanoğlu için hak değildi." (Ben Yunus)
- "Rabbinize tövbe edin ve nefislerinizi öldürün." (Bakara 54) (Cennetin Kapıları 1492)
- Yeryüzünün kainattaki yeri okyanustaki bir damla, çöldeki bir kum tanesi ya da Amazon ormanlarındaki bir yaprak parçası kadar bile değil. (Ben Piri)
- "İyi dinle!" "Karanlık yeryüzünü sardığı zaman, Yıldızlar yere düştüğü zaman, Deryalar kuruduğu zaman, Merhamet unutulduğu zaman, Ateş yeryüzüne hakim olduğunda, Güneş Hilali doğacak Ve bir Türk, insanlığa tekrar adaleti getirecek. Atının yelesi alevden, okunun tüyü kartaldan olacak. " (Osman - Birinci Kitap)
- Ölümü anlamayan hayatı anlayamaz.Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgar yardım etmez. (Cennetin Kapıları 1492)
- Zalimleri affetmek mazlumlara zulümdür. (Ben Piri)
- İstisnai insanlar, istisnai zamanlarda hiç kimsenin düşünemeyeceği çözümler bulmalıdırlar. Bunu onlardan başkası hayal edemez. (Dünyanın İlk Günü)
- Yere bir kan damlası daha düştü... (Osman - Birinci Kitap)
- Bildiğimiz iki kollu, iki ayaklı, iki gözlü insandan daha vahşi canavar mı var? (Ben Piri)
- Oğlanlar beyaz zambakları, pembe akasyaları, mor menekşeleri koparıp demet yaparlar sevgililerine. Ben ise kıskanırım onları. Bir papatyaya bile dokunamam, onu toprağından çekip alamam. (Ben Yunus)
- Bizim tarih kitaplarımızda dahi "Bizans zaten çöküyordu" lafı fethin nedenleri arasında gösterilir rahatlıkla. Yahu şimdi adama sormazlar mı, madem bu "Bizans" çökmek üzereymiş, Sultan Mehmet ve koskoca ordusu iki ay boyunca duvarların dibinde davul zurna çalıp oynadı mı?! Madem bu kadar kolaydı Bizans'ı alt etmek, neden ona sürekli kılıç bileyen Venedikliler ya da Papa onu bir an önce ele geçirip ipini çekmedi? Öyle ya adamlar ortada Katolik dışında Hristiyan bırakmazken işlerine gelmez miydi Konstantinopol'ü de "dindar" yapmak? Buradaki oyun belli; Bizans zaten çökecekti, diyerek Fatih'in başarısını küçümsemek. Hani kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi bir şey! (Kayıp Tarihin İzinde)
- Fetihten 5 asır sonra, bugün bile BM askerlerinin gözleri önünde Srebrenista'daki, Ruanda'daki katliamlara, İsrail'in Filistin halkına dünyanın gözleri önünde çektirdiği işkencelere ve yaptığı katliamlara bakıldığında Fatih'in adının Batılıların ağzında ekşi bir tat bıraktığı şüphe götürmese gerek. (Kayıp Tarihin İzinde)
- 1453’ten önce de «Doğu ve Batı medeniyetleri» demek anlamsız kalıyordu. (Kayıp Tarihin İzinde)
- Kara basmadan pabucun, rüzgarı yemeden kürkün, aç kalmadan sıcak bir tas çorbanın değeri bilinir mi? (Osman - İkinci Kitap)