diorex
life
Dedas

Cesur - Jennifer L. Armentrout Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cesur kimin eseri? Cesur kitabının yazarı kimdir? Cesur konusu ve anafikri nedir? Cesur kitabı ne anlatıyor? Cesur PDF indirme linki var mı? Cesur kitabının yazarı Jennifer L. Armentrout kimdir? İşte Cesur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.05.2022 17:00
Cesur - Jennifer L. Armentrout Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jennifer L. Armentrout

Yayın Evi: Dex Kitap

İSBN: 9786050961713

Sayfa Sayısı: 404

Cesur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ivy son zamanlarda kendini kötü hissediyor. Ötedünya’nın kapılarının açılması,çılgın Fea Prensi ile mücadele etmesine bağlı. Karanlık bir şeyler her tarafına yayılıyor sanki. Tutkulu bir aşkla bağlı olduğu Ren’in onu her zaman koruyacağını biliyor ama güvende olmak aşktan uzak olmak anlamına gelebilir. Hayatta kalmak için sadece sevdikleriyle değil, öldürmeyi yeğleyecekleriyle de birlik olup savaşmalı. Ve yalanlarla dolu bir dünyada olduğunu unutmamalı.

Milyonlarca hayranın beklediği Lanetli üçlemesinin son kitabı Cesur, Jennifer L. Armentrout’a yakışır, muhteşem bir son.

(Tanıtım Bülteninden)

Cesur Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü beni kaybeden o değildi. Ben kendimi kaybediyordum.
  • “Tüm bu zaman boyunca sen zaten bensiz kaçıyordun, değil mi? Bir ‘biz’ olmadı hiçbir zaman. Sen vardın ve sonra ardından koşan ben.”
  • "Sadece artık hiçbir şeyi bilemiyorum." Ağır ağır başımı sağa sola salladım. "Bir şey bildiğimi düşündüğüm her seferde, olup bitenleri kontrol edebileceğimi düşündüğüm her seferde, her şey değişiyor. Her şey."
  • "Biri onlara ateş ediyor!" Tink arkamda oturduğu yerde duramıyordu. "Bırakın çıkayım, Ay Kraliçem Mab, bırak çıkayım!" Kapı kolunu açmaya çalıştı. "Arkadaşlarıma ateş açtıkları için onları fena öldüreceğim! Tüm Tink'liğimle saldıracağım üstlerine!" "Çocuk kilidini mi açtın?" diye sordum. "Hem de ne biçim."
  • "Geriye dönüp yaptıklarımızı değiştiremeyiz. Bununla yaşayıp başa çıkmamız gerekiyor. Başa çıkması kolay demek değil bu. Sadece bunu yapmak zorundayız demek." Yine başını sallarken buldum kendimi, çünkü haklıydı. Yaptıklarımızı ya da yapmadıklarımızı değiştiremezdik. "Sadece yapacağımız şeyleri değiştirebiliriz."
  • "Ailemi bir kez kaybettim zaten, bir kez daha kaybetmek istemiyorum, Ivy." Nefesim kesildi. "Ve sen benim için busun; sen ve hatta Ren," dedi. Ren'in de burada olup bunları duymuş olmasını diledim. "İkiniz sahip olduğum tek şeysiniz. Terk etmiş olsaydın, bu beni öldürürdü." Pişmanlık boğazımda bir düğümdü, birlikte yaşamak zorunda olduğum bir düğüm. İleri doğru adım attım, elimi koluna koydum. "Özür dilerim Tink. Sadece paniğe kapıldım ve bunun iyi bir mazeret olmadığını biliyorum, ama gerçek bu. Paniğe kapıldım, bunun seni ve Ren'i etkileyeceğini düşünmedim. Ve bu yanlıştı çünkü siz ikiniz sahip olduğum tek şeysiniz. Siz..." Derin bir nefes aldım. "Siz benim ailemsiniz."
  • "Ren hakkında konuşmak için çağırmadım seni buraya." "Ama ben onun hakkında konuşmak istiyorum. Siz ikiniz burada birbirinizle doğru dürüst konuşmuyorsunuz bile. Çok tuhaf." Derin bir nefes aldım. "Biliyorum. Dün gece kavga ettik ama çözülür. Her şey yoluna girecek." "Ne?" Yüzünde aniden endişe belirdi. "Büyük bir kavga mıydı? Yoksa küçük müydü? Ah Tanrım, ayrılıyor musunuz? Ben kiminle yaşayacağım?" "Kiminle mi yaşayacaksın?" diye sordum nefesim kesilerek. "On iki yaşında değilsin, bizim çocuğumuz da değilsin." "Ama bakıma ihtiyacım var. Sevilmeye. Amazon Prime'a erişime ihtiyacım var."
  • Yeni bir yaşam mottom vardı. Basitti. Kendini topla.
  • Göğsün sıkıştı ve o anda söyleyebileceğim en gerçek şeyi fısıldadım. "Senden nefret etmiyorum." Ren ellerimi daha sıkı tutup başını eğdi. Konuştuğunda kıvırcık saçları önüne düştü, sesi boğuktu. "Seni kaybedemem." "Kaybetmedin." Ellerimi dudaklarına götürdü, ikisinin de üstünü öptü. "Öyleyse neden çoktan kaybetmiş gibi hissediyorum?"

Cesur İncelemesi - Şahsi Yorumlar

O kadar büyük hayal kırılığı içindeyim ki en sevdiğim yazarın bu kadar kötü yazabileceğini hiç düşünmemiştim yine de sonuna kadar okyacağım oda yazarı sevdiğim için o kadar basit bir kitap ki ben bile daha iyi yazarım en çok üzüldüğüm şeyde yazarın bütün kitaplarını hiç düşünmeden alıp okuyan biriyim çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım 3 gündür elimde sürünüyor ,5. Gün bitirdim son yüz sayfa biraz hareketlendi ama fikrim değişmedi (Mon conte)

Kararsız: Serinin tümünü aynı anda okuduğum için canlı duygularla sevdiğimi söyleyebilirim. İlk düşüncem bu olur fakat kurguda ve olaylarda çok eksiklikler var. Özellikle son kitabın 70sayfasına sığdırılan final acayip sinirimi bozuyor. Ama seriyi ya da kitabı beğenmedim de diyemiyorum. Bana göre eksiklerini kapatacak çok artısı var. Ren benim en sevdiğim erkek karakterlerden. Kadının fikirlerine saygı duyan ve ona destek olan erkeklerden hoşlanıyorum. Ren de ne kadar zor olsada Ivy için bunu yapmaya gayret gösterdi. Ayrıca acayip çekici (: Ivy bu kitapta beni hayal kırıklığına uğratan en büyük iki şeyden biri. Güçlü bir kadın karakter ve akıllı biri. Ama yazar bu kitapta onu resmen harcamış. Yazacak olay bulamamış gibi kitabın ortalarına kadar Ivy’nin depresyon halini okuduk. Hiçbir olay olmadı. Bu da bana acayip sinir geliyor. Tink serinin başından sonuna kadar en mükemmel kalan kişiydi. Onun enerjisi tüm kitabı ayakta tutan bir direk gibiydi. Gerçekten sevdiğim karakterlerden (: Gelelim kitabın sonuna... Tam bir fiyaskoydu. Üçüncü kitabın sonuna dek hadi bir olay olsun hadi bir savaş çıksın dedim ama ufak tefek olaylar dışında gerçek anlamda olay olmadı ve bam, kitap bitti. Belirsizlik dolu sonu beni tamamen hayal kırıklığına uğrattı. Ama dediğim gibi seriyi beğenmedim diyemem, sevdim. Çünkü karakterler beni mutlu etti. Ayrıca uyarayım bolca yetişkin içerik var. (kitaptanbirkarakter)

Bu seriyi niye okuduğumu cidden bilmiyorum. Ya da biliyorum ya dizi olacaktı ondan almıştım. Ama ederinden çok fiyatı var. İncecik kitap için çok para bir de olaylar, kurgu nasıl desem sanki hadi kitap yazalım da olsun gitsin der gibi. Akıcı mı? Evet. Yaratıcı mı? Hayır. Bizim libidosu can yaman kadar yüksek okur arkadaşlarımız beğenir (grinin elli tonuna ayılıp bayılanlar için kurgu çok bile gelebilir, neticede elli ton serisinde olmayan bir hede) dizisi izlenebilecek kadar (altı çizili) iyi olur mu? Sookie gibi bir saçmalık olduysa o da olur. Ama kitap olmuş mu? Çay yanında yediğin a101 keki gibi tat bıraksa da olmuş gibi. Sevdiklerim sevmediklerim: Ren karakteri seni sevmedim ne trip dolu ömür törpüsü bir şeysin Kötü adamımız: Seni sevdim bu kitapta amacı, olayı başından beri net belli bir karaktersin neyseki yazar ters köşe yapayım diye kötüyü iyi gösterme klişesine girmemiş o da klişe olmayan tek şey zaten Aşk üçgeni yok. Yeterince kullandı zaten yazar bunu belliki artık üçgen yazacak enerjisi, farklı taraflar yazacak hayal gücü yok (olsa da tükenmiştir artık) Tink sen bu serinin yaşam enerjisisin sırf senin için verdim bu puanı da sana özel kitap gelse okurum valla Esas kızımız: çok ergen triplerine girmeyen yetişkin, daha ağır başlı bir karakterdi. Çok sevdiğim söylenemese de seninle sorunum yok yine de reni sevmen benim için sorun. Reni sevmiyorum. Seri incecik kitaplardan oluşan 8 bölümlük sezonlardan oluşan Netflix dizisi kıvamında. Olsa da olur olmasa da olur. Paranız varsa ve bolsa okuyun, değilse daha iyi seriler var bence. (Selenayaz)

Cesur PDF indirme linki var mı?

Jennifer L. Armentrout - Cesur kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cesur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jennifer L. Armentrout Kimdir?

Jennifer Batı Virgina’da, Martindburg şehrinde yaşıyor. Onun hakkında duyduğunuz her söylenti doğru değildir. Yazım işiyle yoğun olarak ilgilenmediği zamanlarda kitap okuyarak, egzersiz yaparak, berbat zombi filmleri izleyerek, yazıyormuş gibi yaparak, kocası ve Jack Russel köpeği Loki ile vakit geçiriyor.

Yazar olma hayali, vaktinin büyük bir kısmını kısa hikâyeler yazarak geçirdiği matematik derslerinde başladı. Bu, matematikten kötü notlar almasının da en büyük sebebidir. Jennifer genç okurlar için paranormal, bilim-kurgu, fantezi ve modern aşk hikâyeleri yazıyor. Ayrıca J. Lynn takma adıyla yetişkinler için aşk romanları da yazıyor.

Jennifer L. Armentrout Kitapları - Eserleri

  • Obsidiyen
  • Oniks
  • Opal
  • Köken
  • Direniş
  • Melez
  • Safkan
  • Tanrı
  • Apollyon
  • Avcı
  • Kimi Öptüğüne Dikkat Et!
  • Hep Seni Bekledim
  • Sağdıç
  • Saplantı
  • Kime Dokunduğuna Dikkat Et!
  • Kış Güneşi
  • Kan ve Külden
  • Kimi Seçtiğine Dikkat Et
  • Bodyguard
  • Oyuncu
  • Unutuluş
  • Lanetli
  • Geri Dönüş
  • Hep Seni İstedim
  • Güç
  • Paramparça
  • Mücadele
  • Sonsuzluğun Sonuna Dek
  • Ölene Dek Beraberiz
  • En Karanlık Yıldız
  • Cesur
  • A Kingdom of Flesh and Fire
  • Kehanet
  • The Crown of Gilded Bones
  • Ya Yarın Yoksa
  • En Aydınlık Gölge
  • The War of Two Queens
  • Elixir
  • A Shadow in the Ember
  • Hold Om Mig
  • Trust İn Me
  • Scorched -
  • The Dead List
  • Forever with You
  • Fall With Me
  • Fire In You
  • Stay with Me: A Novel
  • The Queen: A Wicked Novella
  • The Prince: A Wicked Novella
  • The King: A Wicked Novella

Jennifer L. Armentrout Alıntıları - Sözleri

  • "Orada dikilip duracak mısın yoksa gerçekten bir işe yarayacak mısın?” diye söylendi Tink, Ren’e. “Benim için kutuları yerden alır mısın?” “Tink,” diye çemkirdim. “Kutuları ben alırsam, onları bahçeye fırlatıveririm,” dedi Ren. Tink ellerini yanaklarına vurarak aniden geriye sıçradı. “Buna cesaret edemezsin.” “Hem de öyle bir ederim ki.” “Ah, Tanrım,” diye homurdandım, Ren’in etrafından dolaşarak. Kutuları yerden alıp içeri taşıdım, sonra da kanepeye fırlattım. “Dikkat et!” diye ciyakladı Tink. “İçlerinde paha biçilemez, kırılacak şeyler olabilir.” Ren arkasından kapıyı kapatırken, havada süzüldü. “Ve sen! Sen kutuları bir hanıma taşıttın.” Gözlerimi devirdim. Ren gürültülü bir nefes verdi. “Tanrım; çok sinir bozucusun.” “Ne olmuş?” Tink kanatları hararetle havayı döverek, kanepeye doğru uçtu. “Ben lastiğim, sen yapışkan!” Ren ufaklığa doğru döndü. “Ne?” “Ne söylersen söyle benden sekip gelir sana yapışır!” (Paramparça)
  • “Beni kalbimden bıçaklayacak mısın? Tekrar?" "Neden bileğimi bırakıp öğrenmiyorsun?" "Bu kulağa evet gibi geliyor.” (A Kingdom of Flesh and Fire)
  • "Alexandria'nın Apollyon olması beklense de sizin kaderinizde hep çok daha fazlası olmak vardı." Karina bana baktı. "Kabullenmesi güç olabilir fakat bunu kabullenmeniz gerekiyor." "Yoda gibi konuşuyorsun," diye mırıldandım. "Anlamadım?" "Önemli değil." (Mücadele)
  • Kendimi nasıl hissetiğimle ilgili konuşmak konusunda hiç iyi değildim. Kahretsin, kendimi nasıl hissettiğim hakkında düşünmekte bile iyi değildim. (Melez)
  • “Nasıl cadaloz bir şeysin sen böyle,” (Hep Seni Bekledim)
  • “Öyle güzelsin ki, Layla. Sonsuzluğun geri kalanında bakabileceğim bir şey seçme imkanım olsaydı seni seçer­dim.” (Kimi Seçtiğine Dikkat Et)
  • "Aptal aptallık yapandır..." (Hep Seni İstedim)
  • “I’m not afraid of her,” I whispered to my reflection. “I’m a Queen. I’m a god. I’m not afraid of her.” (The War of Two Queens)
  • “Aşktı bu; aşk değiştirebilirdi insanları.” (Kimi Seçtiğine Dikkat Et)
  • Kitaplar. Kitaplar her yerdeydi. Beş adet kitap düzgünce kanepenin köşesine dizilmişti. iki tane de sehpanın üstünde duruyordu. Bir tanesinin içinde parlak bir ayraç vardı. Diğer sehpada üç kitap daha. Bir tane de televizyon sehpasının üstünde. O kitaba da bir ayraç konmuştu. İki kitap birden mi okuyordu acaba? Yoksa daha da mı fazla? Ben bir taneyi zar zor okurken... (Unutuluş)
  • Yıldızlar... ne kadar güzel olsalar da, çok uzaktaydılar (Hep Seni Bekledim)
  • “Seninleyken kendimi bir canavar gibi hissetmiyorum. Öyle olduğumu unutuyorum. Bana bunu hak ettirmeyen şeyleri yaptığımı unutuyorum.” (Geri Dönüş)
  • Bazen… bazen sanki bir tuzak kurulmuş da hepimiz dörtnala koşup tuzakla düşmüşüz gibi geliyordu. (Opal)
  • She was hugging me, and I didn’t know how to respond to that for several seconds. My senses were overloaded as I lifted my arms and wrapped them around her, returning the gesture stiffly. The hug felt awkward and strange…but then it felt like something wonderful. Ezra embraced me—squeezed me tightly—and then let go. “I love you, Sera.” Overwhelmed, I watched her step back and smile shakily. I stood there as she turned and made her way back to the carriage. I didn’t breathe until she was inside. I swallowed thickly, briefly closing my eyes. “I love you, too,” I whispered. (A Shadow in the Ember)
  • I loved him. I was in love with him, even though that love had been built on a foundation of lies. I loved him even though there was so much I didn’t know about him. I loved him even though I knew I was a willing pawn to him. (A Kingdom of Flesh and Fire)
  • Korku zayıflık değildir. Sadece üstesinden gelmen gereken bir durumun işaretidir. (Tanrı)
  • Herkes rahat olabilir. Buraya kargaşa çıkarmaya ya da çatıyı başınıza yıkmaya gelmedim." "Nasıl?" diye mırıldandı Deacon. "Sen nasıl..." "Uzun hikâye ve içimden açıklama yapmak gelmiyor hiç." (Mücadele)
  • "Biliyor musun?" Aiden'a meydan okuyan bir bakış fırlattım. "Gidelim. Hadi, Seth. Âşık kavgamıza devam edelim biz." Duvardan ayrılan Seth tek kaşını kaldırdı. "Evet, aşkım, bu kulağa çok hoş geliyor. Hançeri unutma da gözümü oyabilesin" (Safkan)
  • Aiden boğuk bir kahkaha atıp Alex'e baktı. Alex ona güven telkin eden bir gülümsemeyle karşılık verdi. İkisinin hemfikir oldukları belliydi. Zihinleri ve ruhları birbirine bağlıymış gibi. (Güç)
  • “I need you,” he groaned against my lips. “I need you, Poppy.”“You have me,” I told him, echoing the words I’d said to him once before. Now, they felt like an unbreakable vow. “Always.” “Always,” he repeated. (The Crown of Gilded Bones)

Yorum Yaz