diorex
life

Çinago - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çinago kimin eseri? Çinago kitabının yazarı kimdir? Çinago konusu ve anafikri nedir? Çinago kitabı ne anlatıyor? Çinago kitabının yazarı Jack London kimdir? İşte Çinago kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.02.2022 14:00
Çinago - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jack London

Çevirmen: Şemsa Yeğin

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750748219

Sayfa Sayısı: 48

Çinago Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

JACK LONDON, 1876’da San Francisco’da doğdu. Kendi kendini eğitti ve 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı. Klondike’tan döndükten sonra, şansını bir kez de yazarlıkta denemeye karar verdi. Otobiyografik romanı Martin Eden’da yansıttığı gibi, yazar olabilmek için olağanüstü bir çaba harcadı. İlk kitabı Kurt Kanı geniş bir okur kitlesine ulaştı. 17 yıl içinde Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Deniz Kurdu, Demir Ökçe gibi yapıtlarının sayısı 50’yi buldu ve ABD’nin en çok kazanan yazarı oldu. Jack London, 1916’da California’da öldü.

Çinago Alıntıları - Sözleri

  • "Küçük şeyler, basit zevkler onu mutlu etmeye yeterdi."
  • ''Benim yaşlı ve çok saygıdeğer atam uykuda.''
  • Ne güçlü yaratıklardı bu beyaz şeytanlar. Evet beyaz adamlar garipti, harikuladeydi ve de şeytandı.
  • "Mercan kat kat giyinir, palmiye yaprak yaprak büyür, oysa insanoğlu göçer gider."
  • ''Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?''
  • Mercan kat kat giyinir, palmiye yaprak yaprak büyür, oysa insanoğlu göçer gider.
  • "Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?”
  • Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?
  • Düşünmek yok sana. Sen buyruklara uyacak ve düşünmeyi senden üstün olanlara bırakacaksın.
  • Hapisteydi. Devletin parasını cebine indirdiğinden değil, devlet parasının gereğinden fazlasını cebine indirdiği için hapisteydi.
  • Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?
  • "Mercan kat kat giyinir, palmiye yaprak yaprak büyür, oysa insanoğlu göçer gider."
  • Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?
  • "Mercan kat kat giyinir, palmiye yaprak yaprak büyür, oysa insanoğlu göçer gider." Tahiti atasözü
  • Bir şey gördüğünüzde, hepsini, bütününü görmelisiniz, yoksa görmenin ne anlamı kalır?

Çinago İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çinago #kitapyorumu İçersinde üç hikaye bulunan kısa bir kitap okudum. İstiridye Korsanlarına Baskın, Çinago, Krala bir Burun adında öyküler yer alıyor. Üç hikaye de etkileyiciydi. İnsanın kendi çıkarları için her şeyi göze alabileceğini ve yapabileceğini yazar öyle güzel anlatmış ki. Yazım dilini, anlatımını çok beğendim. En etkili hikaye Çinago hikayesiydi. Çinagolar-Adanın esmer tenli tembel halkı Çinlileri böyle çağırırdı. Hikayede Olay şöyle gerçekleşir. Yanlış adamı idama götürürler ve bunu bildikleri halde kimse bir şey yapmaz. İşlerine gelmeyen, kendi çıkarlarını gözeten kişiler bu olaya göz yumar. Kitapta Bütün Çinagoların aynı olduğunu, değersiz bir köle olarak görüldüklerini okuyoruz. İdama gitmesi gereken Ah Chow iken Ah Cho kişisi olur. Ah Cho’nun hep güzel hayalleri vardır. Son nefesine kadar hayallerine tutunur. Ah Cho öyle üzüldüm ki kimseye sesini duyuramadı. İnsanoğlunun kendi çıkarları için nasıl sessiz kaldığını, ne tür oyunlar çevirdiğini okuyacaksınız. Günümüzde de öyle değil mi? @canyayinlari Lacivert Klasikler serisini çok beğendim. Kısa ve etkileyici️ Kesinlikle okumanızı öneririm . (Ayşe Begüm Kaya)

İnceleme: Üç dahiyane hikâye içinde benim favorim Çinago. Hepsi de kurgusu ile güzel tasarlanmış. Okurken heyecan verici ve şaşırtıcıydı. Belki ilk öykü için aynı şey söylenemez ama diğer ikisi kusursuzdu diyebilirim. Okunmalı... (Rabia)

İçinde 3 tane öykü bulunuyor ‌İstiridye korsanlarına baskın: charley ve anlatıcı balık avlama denetçileri. Kıyıdaki istiridye avcılarından birinin mallarının çalıntı olduğunu iddia eden bir adam gelir yanlarına. Baya sıkıcı bir hikayeydi 3/5 ‌Çinago: Ah Cho, Çinli bir diğer işçinin öldürülmesinden sorunlu 5 işçiden biri. Mahkeme fransız ve Cho fransızların adalete ve kibarlığa bu kadar düşkün olup işkenceden kaçınarak doğruyu bulamayacaklarını düşünüyor. Üstelik cinayeti işleyeni de bildiğini düşünüyor. Tabi evin kahyası bunu onaylamıyor. Lendisi aşırı zalim bir adam. O dönem ayrıca Tahiti'nin fransızşar tarafından yönetildiği dönem. Halk çinli işçileri "çinago" diye çağırıyor. Ah Cho ise beyaz şeytanlar olarak nitelendirdiği beyaz ırkı kendi gözünden aktarıyor. Çok anlamsız bir şekilde cezalandırılıyor işçiler. Aralarından birisini öldürmeye karar veriyorlar çünkü en derin kırbaç izi onda. Ancak yargıç kararı yazarken bir hata yapar. Oldukça çarpıcı bir hikayeydi. 5/5 ‌Krala bir burun: bu sefer hikaye Kore'de geçiyor. Yi Chin Ho devleti dolandırmış ve idamı istendiği için hapiste. Bir gece gardiyanı kandırıp dışarı 1 saatliğine çıkar ve validen özgürlüğünü ister gerrkçes de krala ihtiyacı olan burnu bulabileceğidir. Bunun üzerine salınır ve burnu arar. Yi aşırı zekice hamle yaptı bu hikayede 4/5 (Melis Ünler)

Kitabın Yazarı Jack London Kimdir?

12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek adı John Griffith Chaney’dir. Evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Jack London, soyadını, henüz sekiz aylıkken annesinin evlendiği John London adlı savaş gazisinden aldı. Maddi sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta okulu bırakıp gazete satıcılığı, tayfalık, balıkçılık, istiridye korsanlığı, gazetecilik, sahil koruma devriyeliği gibi çeşitli işlerde çalıştı ve Amerikan işçi sınıfını tanıdı. 1894’te serserilik suçlamasıyla otuz gün hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra hayatını değiştirmek arzusuyla liseye kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini bir senede tamamlayarak 1896 yılında Kaliforniya Üniversitesi’ne girdi. Bir dönem okuyabildiği üniversiteden maddi zorluklar sebebiyle ayrıldı. 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı ama bir yıl sonra yine yoksul ve işsiz olarak geri döndü. Yoğun bir çalışma programı hazırlayarak şansını yazarlıkta denemeye karar verdi. Soneler, baladlar, nükteli fıkralar, anekdotlar, korku ve serüven öyküleri yazmaya başladı. 1909’da yazdığı Martin Eden bu dönemi yansıtması bakımından otobiyografik izler taşır. İlk kitabı Kurt Dölü (1900) büyük ilgiyle karşılandı. Aynı yıl Elisabeth Maddern ile evlendi ve bu evlilikten iki kızı oldu. Ancak bu beraberlik uzun ömürlü olmadı ve 1904’te sona erdi. Charmian Kittredge ile ikinci evliliğin ardından 1916’da Kaliforniaya’daki çiftliğinde hayatını kaybetti. London yazarlık kariyeri boyunca elliye yakın kitap yazdı ve döneminin en çok okunan yazarlarından biri oldu. Yazdıkları, yaşadıkları etrafında şekillenmiş, sosyalizmin de etkisiyle toplumcu bir dünya görüşüne ulaşmıştır. Başlıca eserleri arasında Beyaz Diş, Martin Eden, Uçurum İnsanları, Vahşetin Çağrısı yer alır.

Jack London Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Diş
  • John Barleycorn
  • Martin Eden
  • Demir Ökçe
  • Ay Vadisi
  • Demiryolu Serserileri

  • Vahşetin Çağrısı
  • Deniz Kurdu
  • Uçurum İnsanları
  • Alın Teri
  • Şampiyon
  • Dehşet Ülkesi
  • Güneşin Oğlu

  • Yanan Günışığı
  • Kız, Kar ve Kan
  • Düş Ülkelerine Yolculuk
  • Sevginin Katıksızı
  • Tanrılar ve Köpekler
  • Suikast Bürosu
  • Kurt Dölü

  • Denizin Çağrısı
  • Midas'ın Müritleri
  • Yıldız Gezgini
  • Ölüme Boyun Eğmeyen Adam
  • Ataların Tanrısı
  • Beyaz Sessizlik
  • Can Yoldaşı

  • Devrim
  • Dönek
  • Gece Doğan
  • Halk Avcısı
  • İnsanın Sadakati
  • Meksikalı
  • San Fransisco'nun Güneyi

  • Sınıf Farkı
  • Makaloa Hasırı Üzerinde
  • Bana Göre Hayatın Anlamı
  • Hawaii Öyküleri
  • Büyük Serüven
  • Kurt Kanı
  • Yakalanış

  • Öyküler
  • Uzak Diyarlarda
  • Bir Kuzey Macerası
  • Gece Geçen Serseriler
  • Gemide İsyan
  • Geleceğin Hikayeleri
  • Beyaz Cehennem

  • Büyük Evin Küçük Hanımefendisi
  • Beyaz Diş - Madam Bovary
  • Şafak Kızı
  • Beyaz Diş - Esrarlı Ada
  • Yumruk
  • Buzun Çocukları
  • Bin Düzine Yumurta

  • Adem'den Önce
  • Oyun
  • Ateş Yakmak
  • Acemi Gece
  • Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman)
  • Kumarbazlar Cenneti
  • Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş

  • Ateş Yakmak
  • Hayatın Kanunu
  • Demir Yolu Çocukları
  • Kızıl Veba
  • Büyük Sorgu
  • Mapuhi’nin Evi
  • Ölümcül Dalgalar

  • Kadın Denen Mucize
  • İlk Savaş, İlk Zafer
  • İnsanlığın Sürüklenişi
  • Kepaze
  • Çinago
  • Bütün Dünyanın Düşmanı
  • Alice Ruhunu Açınca

  • Kahekili’nin Kemikleri
  • Dağ Adamı
  • Bir Dilim Biftek
  • Kırmızı
  • Tek Özgürlüğüm
  • Güneşe Doğru
  • Lost Face And Other Stories

  • Theft
  • Tom Pomplun
  • Kaval Kemikleri

Jack London Alıntıları - Sözleri

  • “Sanki kendimin dışında durmuş da kuşkuyla kendime bakıyor gibiydim.” (Deniz Kurdu)
  • Henüz çıldırmadım ama çıldırmaya başladığım zaman beni görün;))) (Büyük Evin Küçük Hanımefendisi)
  • Yaşlılık zamanlarımızda dine ihtiyaç duyarız Alice. Din bizi yumuşatır, diğer insanların zayıflıklarına, özellikle de nerede sabah orada akşam hovardalık ettikleri ve ne yaptıklarını bilmedikleri gençlik zamanlarında gösterdikleri zayıflıklara karşı daha hoşgörülü ve affedici olmamızı sağlar. (Alice Ruhunu Açınca)
  • Ömrüm boyunca gövdemle hayvan gibi çalıştım ve ne kadar çok çalıştıysam çukurun dibine o kadar fazla yaklaştım. (Tom Pomplun)
  • °• İnsan her zaman hayattan talep ettiğinin daha azını alır . (Uçurum İnsanları)
  • Dünyaya egemen olan kanunu iyi biliyordu: zayıflar ezilir, güçlülere itaat edilirdi. (Beyaz Diş)

  • “Bana o gözleriyle bir dakika içinde, bin yılda kitaplarda okuyabileceğimden daha çok şey söylüyordu.” (Büyük Sorgu)
  • Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir! (Uzak Diyarlarda)
  • İnsanlar neden şarap içer, at biner, aktristleri tutar, papaz ya da kitap kurdu olur? Öyle isterler de ondan. İşte sana cevap. Hepimiz, elimizdeyse, hoşlandığımız şeyleri yapmak isteriz, elde edelim etmeyelim, istediğimiz şeylerin peşinden koşarız. (Sevginin Katıksızı)
  • Güneş her sabah doğar. (Makaloa Hasırı Üzerinde)
  • Korkak olduğu için, zorbalığı da korkaklığıyla uyumluydu. (Can Yoldaşı)
  • Derler ki, bu aşk hayattan bile daha kıymetliymiş, aşık olanlar böyle söyler. Bir kadın ya da erkek, birini dünyadaki herkesten daha fazla severse, o zaman aşık olduğunu anlar. Böyle denir ama kelimelerle açıklamak fazlasıyla zor. Sadece bilirsin işte, o kadar. (Kadın Denen Mucize)
  • “Kalbimde sana duyduğum hisler yıldızlar kadar parlak ve çok, bunu ifade edebilecek bir dil yok. Sana nasıl anlatabilirim ki? Oradalar... Görüyor musun?" (Kadın Denen Mucize)

  • Tekdüzelikten uzak olması belki de serseri yaşantısının en güzel yanıdır. Topluluklar hâlinde yaşayan serserilerin ülkesinde, yaşamın yüzü sık sık biçim değistirir. (Demir Yolu Çocukları)
  • Yaşamaktan mutluyum, kendi akıl ve gücümden mutluyum, işleri yapmaktan mutluyum, kendim için yapmaktan. Bundan başka yaşamak için bir neden olabilir mi? Kendimden ve yaptığım işlerden keyif almayacaksam, neden yaşayayım? (Buzun Çocukları)
  • “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.” (Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman))
  • Kötü olan iyi olanı bozar, her şey birlikte iltihaplanır. (Uçurum İnsanları)
  • Bugün n'oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. (İlk Savaş, İlk Zafer)
  • Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu ve öyle olmalı zaten. En tatlı et kıtlıktan sonra gelen ve en yumuşak yatak da zor bir avdan sonra yatılandır. (İnsanın Sadakati)
  • Kazanılacak bir oyun gibi gördükleri şeyi yıllarca oynayan insanları izledim. Sonunda kaybettiler... (Dönek)

Yorum Yaz