Çocuk Kalbi - Edmondo De Amicis Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çocuk Kalbi kimin eseri? Çocuk Kalbi kitabının yazarı kimdir? Çocuk Kalbi konusu ve anafikri nedir? Çocuk Kalbi kitabı ne anlatıyor? Çocuk Kalbi PDF indirme linki var mı? Çocuk Kalbi kitabının yazarı Edmondo De Amicis kimdir? İşte Çocuk Kalbi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Edmondo De Amicis
Çevirmen: Meryem Mine Çilingiroğlu
Editör: Nevin Avan Özdemir
Orijinal Adı: Cuore
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053605065
Sayfa Sayısı: 328
Çocuk Kalbi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çocuk Kalbi;
Üçüncü sınıfa giden Enrico bir günlük tutmaya başlar. Bu sınıfta yeni bir öğretmeni, yeni arkadaşları vardır. Enrico kısa sürede sınıftaki her çocuğun farklı bir hikâyesi olduğunu keşfeder. Bazılarının ailesi çok zengin, bazılarının ailesi ise çok fakirdir. Enrico defterine yazdıkça, okulda sadece dersleri değil hayatı da öğrenmeye başladığını fark edecektir.
Çocuk Kalbi Alıntıları - Sözleri
- O kadar hayat doluydu ki, ona bakmak insana hayat veriyordu.
- "Gülümseyen bir gökyüzü, şarkı söyleyen bir anne, çalışan namuslu bir adam, okuyan çocuklar... İşte bunların hepsi güzel şeyler" ... ~...
- Ve "öğretmen" kelimesini hep büyük bir saygıyla söyle, çünkü bir adamın bir başka adama baba haricinde söyleyebileceği en asil, en tatlı söz budur.
- Bunca zengin konağın bulunduğu, arabaların, kadifeler giymiş çocukların geçtiği sokaklarda, yiyecek bir lokmaları olmayan kadınlar ve çocuklar da var. Bunu düşünmek bile insanı korkutuyor.
- Kitapların senin silahlarındır, sınıfın senin taburundur, savaş alanın bütün yeryüzüdür ve zafer de uygar insanlığındır. Korkak bir asker olma, Enrico’cuğum
- Biz bir başka hayatta tekrar görüşeceğiz; bu dünyada çok acı çekmiş olan insanlar teselli bulacak; çok sevmiş olan insanlar sevdiklerine, günahın da, gözyaşının da, ölümün de olmadığı bir dünyada tekrar kavuşacak.
- Annesine saygı duyuyorsa, bir katilin bile yüreğinde insanca bir şeyler kalmış demektir.
- Annesine saygı duyan katilin bile kalbinde hala namuslu, asil bir duygu vardır. Annelerini üzüp onları acı sözlerle yaralayan en şanlı kişiler bile adi bir yaratıktan başka bir şey değillerdir.
- Yaşadığın sürece birçok kötü olaylarla karşılaşabilirsin ama onların en kötüsü anneni yitirdiğin gün olacaktır.
- Hayatında korkunç pek çok gün olacağını düşün, ama bunlardan en korkuncu anneni yitireceğin gün olacaktır.
- Eğer çalışırsan başarırsın. Unutma, her başarı, bir çalışma ve emek sonucunda elde edilir. Gayret edersen yaparsın, yavrum.
- Bir halkın terbiyesi öncelikle sokaktaki tutumundan belli olur.
- İşten dönen bir işçiye asla "pis" deme. "Kıyafetinde işinin, emeğinin izi var," de.
- Sağlığı bozan, kötü bir vicdandır.
Çocuk Kalbi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İncelediğim kitap benim için çok değerli. Bu satırları yazarken bile huzurla doluyorum. Önce kitabın içeriğinden kısaca bahsetmek istiyorum. Çocuk Kalbi kitabı 3. sınıf öğrencisinin tertemiz kalbiyle hayattan çıkardığı dersleri bize anlatıyor. Ana karakterimiz sevgili Enrico bizimle ailesi ile arkadaşlarını tanıştırıyor ve tadına doyulmaz sayfalar oluşuyor. Yazar Edmondo de Amicis gerçek hayatta oğlunun günlüğünden esinlenerek bu eseri oluşturmuş aralara da öyküler koymuş kıssadan hisseler güzeldi. Çocukluğumda okuduğum dönem bana empati duygusunu öğretmişti. Vicdani gelişimime büyük katkı sağladığını söyleyebilirim. Yıllar sonra okuduğumda ise şu durum beni rahatsız etti, bu eser 1886’da yazılıyor İtalya 1861’de Roma İmparatorluğu’ndan ayrılarak bağımsızlığını ilan ediyor. Arada 25 sene var yani çok yeni bir devlet bu sebepten çocuktan beklentileri aşırı derecede yüksek. Bence ilkokul çağındaki bir çocuktan beklentimiz de hiçbir şey “aşırıya” kaçmamalı. Dönemin koşullarına göre baktığımda yazarı haklı buluyorum ancak şu an ki koşullarda okuyunca o yükün altında ezilebiliyorum. Yine de bu İtalyan klasiğinin hayatımın kitabı olduğu bir gerçek ve ben de ileride sınıfımda öğrencilerime okuyacağım rahatsız olduğum sayfaları sansürleyerek. Çünkü ben yetiştireceğim çocukların empati duygularının yüksek ve merhametli olmalarını istiyorum. Kalplerine dokunacak mutlaka bir öykü çıkacak içlerinden buna inanıyorum. Hâlâ da ara sıra kendi içimdeki çocuğu beslemek için okuyorum. Önerimdir, okuyun huzurlu hissedin. (İrem Taçlı)
"Kitaplar senin silahların, sınıfın ise bölüğün olsun." 4 yıl önce çok sevdiğim bir insan bana hediye etmiş bu kitabı. Eğer içine not yazmasaydı ne onun hediye ettiğini ne de aradan 4 yıl geçtiğini bilecektim. 4 yıl boyunca nasıl oldu da hiç gözüme çarpmadı, açıp bakmadım, bilmiyorum. Ama o zamanlar okusam belki de beni bu kadar etkilemezdi, o yüzden iyi ki şuan okumuşum diyorum. Beni derinden etkileyen ve duygulandıran nadir kitaplardandı. Kitabı gözlerim dolu dolu okudum. Kitaptaki aylık hikayeleri okurken bazı yerlerde içim ısındı, bazı yerlerde gözlerim doldu. Kitap içinde bütün duyguları barındırıyor. "Iyi bir insan" nasıl olunur sorusunun cevabını kitap bittiğinde almış oluyorsunuz. Okurken Enrico'nun hissettiklerini hissediyor, öğrendiklerini öğreniyorsunuz. Olaylar annesinin ve babasının yazdığı mektuplarla anlam kazanarak zenginleştirilmiş. "İleride çocuklarımız nasıl yetişecek, yetiştirilecek?" diye düşünüyorsanız kesinlikle bu kitabı okuyun. Okurken çocukların yaşadıklarının, öğrendiklerinin ve hissettiklerinin onlar için aslında ne kadar zor olduğunu görecek, sık sık kendinizi sorgulayacaksınız. Hayata dair tam yerinde ve çok güzel tespitler var. Vakit kaybetmeden okuyun derim. Okumaktan hiç vazgeçmemeniz dileğiyle... (podos,)
EGER BIR GUN BI COCUGUM OLURSA ONA OKUYACAGIM ILK KITAP Cocuklar icin yazilmis olabilir ama yetiskinlerinde okumasi gereken bir kitap. Her yastan insanin icinde bir seyler bulabilecegi ve ders alacagi, her konuya kisacikta olsa deginen bir kitap (Yasemin)
Çocuk Kalbi PDF indirme linki var mı?
Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çocuk Kalbi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Edmondo De Amicis Kimdir?
1846'da Oneglia'da dünyaya geldi. Önceleri subay olarak orduda çalıştı. Floransa'ya giderek askeri bir gazetede fıkra ve makaleler yazmaya başladı. Bunları bir cilt halinde. Ardı ardına yazdığı kitaplarla ün kazandı. En bilinen eserlerinden biri, Türkçeye Çocuk Kalbi başlığıyla çevrilen Cuore adlı çocuk kitabıdır.
İstanbul ve Türkiye gezilerini, 2 ciltlik Costantinopoli (1877) adlı eserinde anlattı; bu eser, Türkçeye 1874'de İstanbul (Reşad Ekrem Koçu çevirisi; kısaltılmış metin) ve İstanbul (Beynun Akyavaş çevirisi; tam metin) başlıklarıyla çevrilmiştir. Torino kentine yerleşti ve eğitim konularıyla ilgilenmeye başladı. Dostlar adını verdiği 2 ciltlik kitabı, ruhbilimsel gözlemler yönünden önemlidir. 1886'ya yayımladığı ve başyapıtı sayılan Cuore Çocuk Kalbi tam 25 dile çevrildi ve dünya çapında ünlenmesini sağladı. Sull'oceano (1889; Okyanus Üstünde), Il romanzo di un maestro (1890; Öğretmenin Romanı), La carrozza di tutti (1899; Herkesin Arabası), Okul ile Ev Arası adlı yapıtlarından sonra, 1905'te İtalyanca üzerine inceleme ve görüşlerini L'idioma gentile (1908; Güzel Dil) adlı yapıtında topladı.
Edmondo De Amicis, 1908'de hayata gözlerini yumdu.
Edmondo De Amicis Kitapları - Eserleri
- Çocuk Kalbi
- İstanbul
- Marko
- Küçük Trampetçi
- Küçük Kahraman
- İtalyan Kanı
- Memories of London
Edmondo De Amicis Alıntıları - Sözleri
- Şekerleme yapmak için, mezarlıklar var; gam dağıtmak için, Galata köprüsü; hayal kurmak için, Boğaziçi; pazar gününü geçirmek için, Prens adaları; Anadolu’yu görmek için, Bulgurlu tepesi; Haliç’i seyretmek için, Galata kulesi; her tarafı görmek için de Serasker kulesi. Fakat garipliği güzelliğinden de fazla olan bir şehirdir İstanbul. Aklımızın ucundan bile geçmeyen şeylerin hepsi burada hep beraber gözümüzün önüne serilir. Üsküdar’dan Mekke’ye kervan gittiği gibi, eski payitaht Bursa’ya da ekspres tren kalkar; Topkapı sarayının esrarlı surlarının arasından Sofya’ya giden demiryolu geçer; mukaddes şaraplı ekmeği taşıyan katolik papaza Türk askerleri refakat eder; halk mezarlıklarda eğlenir; hayat, ölüm, zevk ve safa birbirine sarılır, birbirine karışır. Bu Londra’nın hareketi ile Doğu’nun ataleti, alenî bir cemiyet hayatı ile hususî hayattaki akıl ermez esrar, bir mutlakıyet idaresi ile dizginsiz bir hürriyettir. (İstanbul)
- İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, sefir ile tacirin, prenses ile gemicinin, Kuzeyli ile Güneylinin, hepsinin aynı hayranlık duygusuyla haykırdığı âlemşümul ve son derece büyük bir güzelliktir. (İstanbul)
- Ve "öğretmen" kelimesini hep büyük bir saygıyla söyle, çünkü bir adamın bir başka adama baba haricinde söyleyebileceği en asil, en tatlı söz budur. (Çocuk Kalbi)
- Hayatında korkunç pek çok gün olacağını düşün, ama bunlardan en korkuncu anneni yitireceğin gün olacaktır. (Çocuk Kalbi)
- Sağlığı bozan, kötü bir vicdandır. (Çocuk Kalbi)
- Biz bir başka hayatta tekrar görüşeceğiz; bu dünyada çok acı çekmiş olan insanlar teselli bulacak; çok sevmiş olan insanlar sevdiklerine, günahın da, gözyaşının da, ölümün de olmadığı bir dünyada tekrar kavuşacak. (Çocuk Kalbi)
- Pilâv Türklerin mukaddes yemeğidir, aynen Napolililerin makarnası, Arapların kuskusu, İspanyolların puchero'su gibi. Hoşuma giden yegâne şey, yemeğin sonunda kaşıkla içilen hoşaftı; hoşaf, çok şekerli şurupta pişen, içine mis, gülsuyu ve ağaçkavunu suyu konan, kuru üzüm, elma, erik, vişne ve daha başka meyvalarla yapılır. Kuzu ve koyun kıyması hiçbir lezzeti kalmayıncaya kadar kaynatılarak hazırlanan başka yemekler de vardır; zeytinyağında yüzen balıklar, yaprak dolmaları, kabak tatlısı, una bulanıp kızartılmış patlıcanlar, reçeller, salamuralar, kokulu otlarla lezzet verilmiş salçalar, ceza kanununun her maddesinin altına, suçu tekrar edecek suçlular için bir bir yazılması gerekli yemekler. (İstanbul)
- Bunca zengin konağın bulunduğu, arabaların, kadifeler giymiş çocukların geçtiği sokaklarda, yiyecek bir lokmaları olmayan kadınlar ve çocuklar da var. Bunu düşünmek bile insanı korkutuyor. (Çocuk Kalbi)
- Hakikaten, dış görünüşe göre hüküm verilirse, İstanbul’un Türk halkı, Avrupa’nın en medenî ve en namuslu halkı gibi görünür. İstanbul’un en ıssız sokaklarında bile bir yabancının tecavüze uğraması tehlikesi yoktur; camiler ibadet saatlerinde bile ziyaret edilebilir ve bizim kiliselerimizi ziyaret edecek bir Türk’den daha fazla hürmet görüleceğinden emin olunabilir; kalabalıkta, küstah olması şöyle dursun, fakat fazla meraklı bir bakışa bile hiç rastlanmaz; güldükleri nadiren görülür, sokağın ortasında ağız dalaşı eden halk adamları da çok azdır; kapılarda, pencerelerde, dükkânlarda kadın sesi hiç duyulmaz; fuhuş, uygunsuz bir hareket hiçbir şekilde görülmez; çarşıdaki vakar camidekinden hiç de az değildir; her yerde pek az hareket eder, pek az konuşurlar, şarkı, gürültülü kahkaha, halka mahsus bağırtı çağırtı duyulmaz, yolları tıkayan rahatsız edici toplanmalar yoktur; yüzleri, elleri, ayakları temizdir; yırtık pırtık elbiseler azdır, olanlar da nadiren kirlidir; bütün İçtimaî sınıflar arasında umumî ve karşılıklı bir hürmet görülür. (İstanbul)
- İstanbul insanda en ufak bir şüphe uyandırmaz; en tedbirli yolcular bile, orada herhangi bir hayal kırıklığı yaşamayacaklarını bilirler. Söz konusu olan, nostaljik anılar ya da alışılagelmiş bir hayranlık değildir. Bu, önünde şair ve arkeologların, büyükelçilerin, dükkan sahiplerinin, prenses ve denizcilerin, kuzeyin ve güneyin evlatlarının hayretle eğildikleri, evrensel ve egemen bir güzelliktir. Bütün dünya, buranın yeryüzündeki en güzel yer olduğunu düşünür. (İstanbul)
- Bir halkın terbiyesi öncelikle sokaktaki tutumundan belli olur. (Çocuk Kalbi)
- Yedikule'de kargalar öter, akbabalar daire çizerek uçar; deniz kırlangıçlari uzun diziler halinde Karadeniz ile Marmara arasında gidip gelir, ve leylekler ıssız turbelerin kumbetlerinin üzerinde lak lak eder... (İstanbul)
- Yaşadığın sürece birçok kötü olaylarla karşılaşabilirsin ama onların en kötüsü anneni yitirdiğin gün olacaktır. (Çocuk Kalbi)
- Hiçbir uyarı daha az gereksiz olamazdı. Bütün gece, gözümü kırpmadım. Genç 2.Mehmet bile, zihnindeki İstanbul imgesiyle uykusuz geçirdiği Edirne'deki o meşhur gecede, yattığı yerde, benim o dört saatlik bekleyiş süresince ranzamda dönüp durduğum kadar dönmemiştir. (İstanbul)
- "Gülümseyen bir gökyüzü, şarkı söyleyen bir anne, çalışan namuslu bir adam, okuyan çocuklar... İşte bunların hepsi güzel şeyler" ... ~... (Çocuk Kalbi)
- Annesine saygı duyan katilin bile kalbinde hala namuslu, asil bir duygu vardır. Annelerini üzüp onları acı sözlerle yaralayan en şanlı kişiler bile adi bir yaratıktan başka bir şey değillerdir. (Çocuk Kalbi)
- ".. Bu manzarayı, bitap düşmüş halde, yarı uykulu seyrederken, bu güzelliği farkında olmadan, ne olduğunu bilmediğim bir şarkıyla müziğe döküyoruz ; üstüne oturduğumuz ölü kimdi acaba diye soruyoruz; ince bir dalla bir karınca yuvasını didik didik ediyoruz; bir sürü şeyden söz ediyoruz; ara sıra, " Sahiden İstanbul'da mıyız?" diyoruz birbirimize, sonra hayatın ne kadar kısa ve herşeyin ne kadar boş olduğunu düşünüyoruz; sonra içimizi sevinç dalgaları yokluyor; fakat, hayran olduğumuz manzara karşısında, aslında, elinde sevdiğin kadının elini tutmuyorsan, yeryüzündeki hiçbir güzelliğin tam bir neşe kaynağı olmadığı kanaatine vardık." (İstanbul)
- İstanbul'u Galata köprüsünden seyrettiğim zaman, bu düşünce sık sık zihnime takiliyordu. Türkler Avrupa'dan uzaklastirilmasa bile bu şehir bir veya iki asir içinde ne olacak? Ne yazık! Güzellik medeniyete kurban gitmiş olacak. (İstanbul)
- "Türkler için bu kuşların her birinin tatlı bir önemi ve müşfik bir anlamı vardır:Kumrular aşıklar içindir,kırlangıçlar yuvalarını yaptıkları damları yangından korurlar,leylekler her sene Mekke'ye,hacca giderler,yalıçapkınları inananların ruhlarını cennete taşırlar.Işte bu yüzden,insanlar bu kuşları hem minnet hem Allah sevgisiyle korur ve beslerler." (İstanbul)
- Annesine saygı duyuyorsa, bir katilin bile yüreğinde insanca bir şeyler kalmış demektir. (Çocuk Kalbi)