Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu - Mehmet Şakiroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kimin eseri? Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kitabının yazarı kimdir? Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu konusu ve anafikri nedir? Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kitabı ne anlatıyor? Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu PDF indirme linki var mı? Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kitabının yazarı Mehmet Şakiroğlu kimdir? İşte Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Mehmet Şakiroğlu
Yazar: Cansel Poyraz Akyol
Yayın Evi: Hayy Kitap
İSBN: 9786052214015
Sayfa Sayısı: 176
Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Akıllı Telefon, Sosyal Medya, İnternet ve Oyun Bağımlılıkları... Türkiye'de ilk!
Çocuğunu düşünen aileler için rehber kitap!
Gereksizse kapat! Ailenle zaman geçiriyorken kapat! Ders çalışıyorken kapat! Yatarken kapat! Yemekte kapat!
İyi güzel de "KAPAT" demekle olmuyor. Yasaklamakla olmuyor. Hepinizin sesini duyar gibiyiz: "Ne yapsak olmuyor!"
Akıllı telefon, internet, sosyal medya ve sanal oyunlar getirdiği kolaylıkların yanında birçok risk ve tehlikeyi de barındırıyor. Bağımlılık başta olmak üzere çocuğunuz ve dahi sizde ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor. Sizleri ekrana hapsedebiliyor!
Oysa biz diyoruz ki hayat ekranın değil, ekran hayatın içinde, küçücük bir parça, ona hapsolma. Ve bunun çözümünü de sunuyoruz. Adım, adım, madde madde, anlaşılır biçimde... Çocuğunuzu korumanız için. Sanal dünyada(n) koru(n)manız için.
Elinizdeki kitap bir ilk! Yabancısı olduğumuz bu yeni dünyanın dilini çözen dört dörtlük bir kılavuz! Sanal dünya gerçeğini anlayarak, onu hayatımızdan tamamen çıkarmanın mümkün olmadığı bilinciyle yazıldı. Bu 'sahte varoluş, hakiki yalnızlık' sorununa çözüm sunmak için... Anne babalara yardımcı olmak amacıyla...
Herkes okumalı! Hatta okullarda ders olarak okutulmalı, tüm gençlere, ebeveynlere hediye edilmeli. Akıllı telefon satan firmalar biraz sosyal sorumluluk bilincine sahipse her telefonla birlikte bu kitabı da ücretsiz olarak vermeli!
Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu Alıntıları - Sözleri
- Anne olunca profil resmini bebekli resmiyle değiştiren kadın kullanıcıların sayısı yüksek çünkü anne olduktan sonra, bebek/çocuk, kimliklerinin bir parçası oluyor ; "kimsiniz?" sorusuna cevap, "bir çocuk annesiyim" oluyor. İşte orada güzel kadın imajından vazgeçip, anne kimliğine sarılıyor kadınlar. Artık güzellik ikinci plana yollanırken anne kimliği birinci plana çıkıyor.
- 10 yıl sonra zenginliğin ya da başka bir deyişle üst sınıftan olmanın karşılığının teknolojiden uzak yaşayabilmek ile doğrudan ilişkili olacağını düşünüyorum. Cep telefonunu kapatabilen sosyal ağlarda hesabı olmayan ya da sadece çok özel bir zümreye açık ağların içinden yer alan yeni bir "üst sınıf '' oluşacak. Çocukları geleneksel tarz okullarda analog temelli eğitim görecek. Teknolojiyle haşır neşir olma, onsuz yapamama hali orta ve alt sınıfa has bir şeye dönüşecek.
- Herkes duymuştur mutlaka. Peki kimler gördü bu oyunu? Hiç kimse! Çünkü Mavi Balina bir oyun değil, bir virüs. Adana’da, 13 yaşındaki Emine’nin Mavi Balina’ya özgü talimatlarla intihar etmesi sonrası bu mesele yeniden gündemde. Ebeveynler endişeli, hatta çocuklarının telefonlarını karıştırıp hangi oyunları indirdiğini incelemekle meşguller muhtemelen. Ama yanlış alarm! Bu bir oyun da, aplikasyon da değil. Mavi Balina konusunu araştıran, bu konuda Emniyet’le çalışan Psikolog Dr. Mehmet Şakiroğlu söylüyor bunları. Bu üzücü olayın ardından konuştuğumuzda, herkesin hikayeyi yanlış bildiğinden söz etti ve tane tane anlattı: Diyelim ki çocuk bilgisayarda dizi izlemek ya da oyun oynamak için bir siteye giriyor. Siteden çıktığında, mavi bir ekran görüyor bilgisayarında... ‘Eyvah’ diyor ve panik oluyor; ‘gitti milyarlık bilgisayar!’ Şu unutulmasın ki, stresini arttırdığınız bir çocuğa her şeyi yaptırabilirsiniz! Çocuk panikteyken, bir dosya geliyor önüne. Bir antivirüs programı. Seviniyor, tıklıyor. Ekran geri gelince de virüs temizlendi sanıyor. Aslında bilgisayara bir bilgi paylaşım programı yükleniyor. Yani çocuğun kamerası kullanılıyor, odası izleniyor. Bir ergenin utanacağı şeyler çıkmaz mı o odadan peki? Çıkabilir; kıyafet değiştirmek de, ayıp bir telefon konuşması da buna dahil olabilir. Çocuk bu görüntülerle tehdit ediliyor, telefon numarası isteniyor. O telefon verilince de mesajla sürekli talimat alıyor. Yani sistem çocuğun utancını ve stresini sürekli aktif tutuyor. Bu bir manipülasyon sistemi ve çocuğa istediği her şeyi bu yolla yaptırabiliyorlar. Anne baba, çocuğuyla anlaşma yapsın! Mavi Balina ya da benzeri tehlikelere karşı anne ve babaların yapması gereken tek şey var: Çocuklarıyla en baştan bir anlaşma yapmak. “Birisi senden telefonunu, adresini isterse asla verme!” Anlaşma bu. Dr. Mehmet Şakiroğlu şu öğüdü veriyor: Çocuklarınız şunu önceden bilmeli... “Ben seni yaşadığın şey yüzünden asla eleştirmeyeceğim ve yargılamayacağım. Sadece senden böyle bir şey istenirse bana söyle.” Çocuklar başlarına benzer şeyler gelmeden önce bu güvene sahip olmalı. Bu nokta çok önemli çünkü bu sistemde çocukların utanç duygusu kullanılıyor. Dr. Şakiroğlu’nun söylediği önemli bir detay daha var… Türkiye’de Mavi Balina olayı yok! Emine’nin hikayesi ve odasında bulunan talimatlar Mavi Balina’ya işaret ediyor ancak altından bambaşka şeyler de çıkabilir. Zira Emniyet’teki soruşturmalar sonrası olan şey bu. Tabii suçu oyun diye tanımlanan bir şeye atmak en kolayı, bu toplumu rahatlatıyor. Bu açıklamalar önemli ve anne babaların kulağına küpe olmalı.
- Serdar KUZULOĞLU: Çoğunluk sosyal medyada kendini bir hesap olarak konumlayıp, kurguladığı o kimlik üzerine yürüdüğü için paylaşımları konusunda bir noktadan sonra kendi inşa ettikleri hapishanenin mahkumuna dönüşüyorlar.
- Sosyal medya ve interneti çekici kılan özelliklerden biri verdiği özgürlük hissidir.Sosyal medyada kimin yanında hangi ülkede olmak istersen onu takibe alıp yanına gitmek mümkün. 20 yıllık ortaokuldan kalma arkadaşını engellemek çok zor.Git desen gitmez,kal desen kalmaz,konuş dersin susar,sus dersin konuşur,kontrolsüz.Sosyal medya öyle değil canını mı sıktı engelle geç !
- Nomofobi,telefonsuz kalma düşüncesinin oluşturduğu korkudur.Akıllı telefonların sesli ve yazılı iletişimin tüm avantajları ile hayatı kolaylaştıracak bir sürü imkana sahip olması ve bu kolaylıklara alışmaya yatkın oluşumuz onlara bağımlılığı açıkça artırmakla birlikte,bu korkunun sebebini oluşturmaktadır.Nomofobik birey mobil telefonundan yoksun olduğunda korku ve kaygı duymaya başlamakla kalmayıp çeşitli belirtiler ortaya çıkmaktadır.
- Bir şey ne kadar çekici ve büyüleyiciyse bağımlılık açısından da o kadar risklidir.Bize iyi hissettiren,yargılamayan,ödüllendiren,güvende hissettiren bu teknoloji hele ki ergenlik dönemindeysek iyice çekici algılanır.
- Rumen, geviş getirme anlamındadır, teknik olarak anlamı belli düşüncelerin zihni sürekli meşgul etmesidir.
- Beni sosyal medya var etmedi, onunla da yok olmayacağım. Sosyal medya benim onun dışında ettiğim kimliğimin bir yansıması sadece. Beni kapsamıyor, sadece benimle kesişiyor.
- Zihnimiz mutluluğa alıştırıldığında bir canavar gibi onu aramaya başlar. İnternet kötüye kullanımının da temel mekanizması, bizi gündelik hayatın dertlerinden uzaklaştırıp, oluşturduğumuz alternatif dünyada sanal mutluluklar yaşatmak kolaycılığıdır.
- Bir şey ne kadar çekici ve büyüleyici ise bağımlılık açısından da o kadar risklidir. Bize İyi hissettiren, yargılamayan, ödüllendiren, güvende hissettiren bu teknoloji hele ki ergenlik dönemindeysek iyice çekici algılanır.
- Sosyal medya ve interneti çekici kılan özelliklerden biri verdiği özgürlük hissidir.
- Selfie, çevrede fotoğraf çekecek başka biri olmadığı için yapılan son derece doğal bir eylemde olabilir, narsizmin ve düşük özsaygının göstergesi de...
- Öyle ya, ''görünmezsek kayboluruz'' şeklinde bir algının pompalandığı bir dünyada kim görünmez olmak ister ki!..
- "Öyle ya, "görünmezsek kayboluruz" şeklinde bir algının pompalandığı bir dünyada kim görünmez olmak ister ki!.."
Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Son derece çağımızın dilinden... hızlı ılerleyen bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.. bildiğimiz ama uygulayamadığımız konuların bilimsel dayanakları silkeleyecektir.. (Betül Candan)
İnternetin akıllı telefonla birlikte bilinçsizce kullanımının artma sebeplerini; ideal benlik kimliği oluşturup ona inanmak ve inandırmaktan, yaşadığımız olumsuzlukları internetle gölgelediğimizden ve bunun sebebinin olumlu pekiştireçlerin dönüt vermesiyle mutluluk canavarlarına dönüştüğümüzü anlatan bir kitap. Şiddetle tavsiye ediyorum. (Merve Sarıkaya Yiğit)
... hayat ekranın değil, ekran hayatın içinde, küçücük bir parça, ona hapsolma. Tedx de 'KAPAT: Akıllı telefonuna bağımlı olma' ile dinlediğim Mehmet Şakiroğlu'nun yazmış olduğu ilgimi çokça çeken günümüz sorunlarından akıllı telefon, sosyal medya, internet ve oyun bağımlılıklarını ve bu konulardaki araştırmalar ve çözüm yöntemleri ile beğenerek bir çırpıda okuduğum kitap; kapağının akıllı telefon şeklinde olması da gayet dikkat çekici olmuş. Kitabın içerisinde yalnızca ebeveynlere değil kendimiz içinde neler yapacağımız anlatılıyor. (⠀ོ Berceste ⠀ོ)
Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu PDF indirme linki var mı?
Mehmet Şakiroğlu - Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mehmet Şakiroğlu Kimdir?
Mehmet Şakiroğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunudur. Aynı bölümde klinik psikoloji yüksek lisansını tamamlamış ve doktor ünvanını almıştır. 2002-2012 yılları arasında ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde öğretim elemanı olarak çalışmıştır. Stres, kaygı, depresyon, afet psikolojisi, mutluluk gibi konularda bir çok kongre bildirisi makale ve kitapları bulunmaktadır. İçişleri Bakanlığı, MEB, Emniyet Müdürlükleri, Adalet Akademisi ve benzeri kurumlara stres, motivasyon, başarı, kaygı ve öfke kontrolü eğitimleri vermektedir. 2008-2010 yılları arasında TRT Ankara Radyosunda dış yapımcı ve sunucu olarak kendi programını yapmış, halen Radyo ODTÜ’de “Benden Hoşlanıyorum” isimli psikoloji içerikli bir program sunmakta ve Kanal D “Doktorum” ile TRT’de “Günlük Rehber” programlarına düzenli konuk olarak katılmaktadır. 2008 yılında yazdığı “Mutsuzluğa Mahkumuz” isimli kitap 3, 2012 yılında yazdığı “Öfke (Öfkeyi Olumlu Kullanmak)” isimli kitap 6 baskı yapmıştır. Hastanelerin psikiyatri kliniklerinde 3,5 yıllık çalışma deneyimine ilaveten ODTÜ Psikoloji Bölümü kliniğinde 2005 yılından beri hasta görmektedir. Halen öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
Mehmet Şakiroğlu Kitapları - Eserleri
- Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu
- Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde
- Öfke
- Bağlan
- Mutsuzluğa Mahkumuz
Mehmet Şakiroğlu Alıntıları - Sözleri
- Artık şunu kabul edelim: Hollywood, Yeşilçam filmlerinde görüp de özendiğiniz aşka kavuşmanız imkansız, çünkü o sahte. (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- Herhangi bir konudaki"haksızlığa uğradım" düşüncesi öfke duygusunu tetikler. (Öfke)
- "Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür" sözü boşuna denmemiştir. Yani insanın en zayıf yönü unutkanlıktır. Bu kimine göre bir sakatlıktır, kusurdur ancak doğa bunu bize hediye ettiğine göre işlevsel bir tarafının olduğu da muhakkaktır. (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- İnsan tekili kalabalıklar ardında kaybolmuş durumda. (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- Aristotle “The Nicomachean Ethics” de şöyle der: “ Her insan öfkelenir, bu normaldir ve anlaşılır. Zor olan öfkenin doğru kaynağa, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru yöntemle ve doğru amaç doğrultusunda yöneltilmesidir. “ (Öfke)
- Aristotle "The Nicomachean Ethics''de şöyle der: "Her insan öfkelenir, bu normaldir ve anlaşılır. Zor olan öfkenin doğru kaynağa, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru yöntemle ve doğru amaç doğrultusunda yöneltilmesidir." (Öfke)
- Freud, “Kendi sevgisinden şüphelenen kişi, partnerinin her hareketinden şüphelenir” demiştir. (Öfke)
- Bir an karanlıkta oturup iç sesimizi duymaya tahammülümüz yok. Kendimizle kurduğumuz ilişki bile yüzeysel... (Öfke)
- Beni sosyal medya var etmedi, onunla da yok olmayacağım. Sosyal medya benim onun dışında ettiğim kimliğimin bir yansıması sadece. Beni kapsamıyor, sadece benimle kesişiyor. (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)
- Sorun değersizlik hissiniz değil, kendinizi fazla değerli zannetmeniz. (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- Herkes duymuştur mutlaka. Peki kimler gördü bu oyunu? Hiç kimse! Çünkü Mavi Balina bir oyun değil, bir virüs. Adana’da, 13 yaşındaki Emine’nin Mavi Balina’ya özgü talimatlarla intihar etmesi sonrası bu mesele yeniden gündemde. Ebeveynler endişeli, hatta çocuklarının telefonlarını karıştırıp hangi oyunları indirdiğini incelemekle meşguller muhtemelen. Ama yanlış alarm! Bu bir oyun da, aplikasyon da değil. Mavi Balina konusunu araştıran, bu konuda Emniyet’le çalışan Psikolog Dr. Mehmet Şakiroğlu söylüyor bunları. Bu üzücü olayın ardından konuştuğumuzda, herkesin hikayeyi yanlış bildiğinden söz etti ve tane tane anlattı: Diyelim ki çocuk bilgisayarda dizi izlemek ya da oyun oynamak için bir siteye giriyor. Siteden çıktığında, mavi bir ekran görüyor bilgisayarında... ‘Eyvah’ diyor ve panik oluyor; ‘gitti milyarlık bilgisayar!’ Şu unutulmasın ki, stresini arttırdığınız bir çocuğa her şeyi yaptırabilirsiniz! Çocuk panikteyken, bir dosya geliyor önüne. Bir antivirüs programı. Seviniyor, tıklıyor. Ekran geri gelince de virüs temizlendi sanıyor. Aslında bilgisayara bir bilgi paylaşım programı yükleniyor. Yani çocuğun kamerası kullanılıyor, odası izleniyor. Bir ergenin utanacağı şeyler çıkmaz mı o odadan peki? Çıkabilir; kıyafet değiştirmek de, ayıp bir telefon konuşması da buna dahil olabilir. Çocuk bu görüntülerle tehdit ediliyor, telefon numarası isteniyor. O telefon verilince de mesajla sürekli talimat alıyor. Yani sistem çocuğun utancını ve stresini sürekli aktif tutuyor. Bu bir manipülasyon sistemi ve çocuğa istediği her şeyi bu yolla yaptırabiliyorlar. Anne baba, çocuğuyla anlaşma yapsın! Mavi Balina ya da benzeri tehlikelere karşı anne ve babaların yapması gereken tek şey var: Çocuklarıyla en baştan bir anlaşma yapmak. “Birisi senden telefonunu, adresini isterse asla verme!” Anlaşma bu. Dr. Mehmet Şakiroğlu şu öğüdü veriyor: Çocuklarınız şunu önceden bilmeli... “Ben seni yaşadığın şey yüzünden asla eleştirmeyeceğim ve yargılamayacağım. Sadece senden böyle bir şey istenirse bana söyle.” Çocuklar başlarına benzer şeyler gelmeden önce bu güvene sahip olmalı. Bu nokta çok önemli çünkü bu sistemde çocukların utanç duygusu kullanılıyor. Dr. Şakiroğlu’nun söylediği önemli bir detay daha var… Türkiye’de Mavi Balina olayı yok! Emine’nin hikayesi ve odasında bulunan talimatlar Mavi Balina’ya işaret ediyor ancak altından bambaşka şeyler de çıkabilir. Zira Emniyet’teki soruşturmalar sonrası olan şey bu. Tabii suçu oyun diye tanımlanan bir şeye atmak en kolayı, bu toplumu rahatlatıyor. Bu açıklamalar önemli ve anne babaların kulağına küpe olmalı. (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)
- Duygu düzenleme güçlüğünün varlığında bireylerin işlevselliklerinde bozulmalar yaşanabilir ve bireyler davranışsal bağımlılıklar geliştirebilirler . Sorunlu akıllı telefon kullanımı da bu bağımlılık türlerinden biridir . Sosyal etkileşimde problem yaşayan ve duygu düzenleme güçlüğü yaşayan bireyler duygu durumlarını düzenlemek amacıyla sık sık telefonlarını kontrol ederler . Bu durum kişinin akıllı telefon kullanımında öz kontrolünü kaybetmesine , sürekli telefonunu kullanma isteği duymasına neden olur . (Bağlan)
- Sosyal medya ve interneti çekici kılan özelliklerden biri verdiği özgürlük hissidir. (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)
- İnsan, zekası tarafından kötüleştirilmiş bir sosyal hayvandır . (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- Bağımlılıkları anlama amacıyla farelerle yapılan deneyler . de genel olarak hiçbir aktivitenin olmadığı boş kafeslerde tutu lan farelere birinde kokainli su , diğerinde normal su olmak üzere iki tüp sunulur . Farelerin kokainli suyu tercih edip bir süre sonra aşırı dozdan öldükleri gözlemlenir . Fakat psikoloji profesörü Bruce Alexander bu deneylerde bir hata fark eder : Fareler kafese konulduklarında tek başlarınalardır , kafesler sıkıcıdır ve kokainli su içmek dışında başka bir yaşam olanağı kendilerine sunulmamıştır . Bu , kafesteki tek keyif verici durumdur . Profesör deneye farklı bir örüntü yerleştirir . Kafe sin içine bir fare parkı kurarak rengârenk topların , oyun alan larının ve bolca arkadaşın olduğu bu kafeste yine farelere kokainli su ve normal su olanağı sunar . Parktaki fareler içeri ğini bilmediği için iki suluktaki suyu da dener . Sonrasında olanlar ise eski bilgileri derinden sarsacak niteliktedir . Park taki yaşamından memnun olan fareler kokainli suyu değil normal suyu , dolayısıyla yaşamayı tercih ederler . Önceki deneylerdeki farelere göre çok daha az kokainli su içerler ve hiçbiri ölmez ( Prof. Dr. Bruce Alexander , 1978-1981). (Bağlan)
- Ölüm, hayatın tek gerçeğidir. (Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde)
- Serdar KUZULOĞLU: Çoğunluk sosyal medyada kendini bir hesap olarak konumlayıp, kurguladığı o kimlik üzerine yürüdüğü için paylaşımları konusunda bir noktadan sonra kendi inşa ettikleri hapishanenin mahkumuna dönüşüyorlar. (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)
- Nomofobi,telefonsuz kalma düşüncesinin oluşturduğu korkudur.Akıllı telefonların sesli ve yazılı iletişimin tüm avantajları ile hayatı kolaylaştıracak bir sürü imkana sahip olması ve bu kolaylıklara alışmaya yatkın oluşumuz onlara bağımlılığı açıkça artırmakla birlikte,bu korkunun sebebini oluşturmaktadır.Nomofobik birey mobil telefonundan yoksun olduğunda korku ve kaygı duymaya başlamakla kalmayıp çeşitli belirtiler ortaya çıkmaktadır. (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)
- Dışına çıktığı anda sorunlusun, içinde kalırsan sıradan bir şey, nesneler içindeki bir nesnesin. Ne yapacağı öğretilen itaatkar insan, kendinden uzaklaşıp nesnelere yönelerek kendisi de nesneye dönüşmekte... (Öfke)
- Selfie, çevrede fotoğraf çekecek başka biri olmadığı için yapılan son derece doğal bir eylemde olabilir, narsizmin ve düşük özsaygının göstergesi de... (Çocukları Sanal Dünyada(n) Koruma Kılavuzu)