diorex
Dedas

Çok Sesli Bir Ölüm - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çok Sesli Bir Ölüm kimin eseri? Çok Sesli Bir Ölüm kitabının yazarı kimdir? Çok Sesli Bir Ölüm konusu ve anafikri nedir? Çok Sesli Bir Ölüm kitabı ne anlatıyor? Çok Sesli Bir Ölüm PDF indirme linki var mı? Çok Sesli Bir Ölüm kitabının yazarı Rasim Özdenören kimdir? İşte Çok Sesli Bir Ölüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.05.2022 20:00
Çok Sesli Bir Ölüm - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Rasim Özdenören

Yayın Evi: İz Yayıncılık

İSBN: 9789753550512

Sayfa Sayısı: 143

Çok Sesli Bir Ölüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Özdenören, bu kitabında susturulmuş duyguların, dış dünyanın gerçekliği ile çelişmesinin doğurduğu insanlık trajedilerini, sosyolojik, tarihsel, ekonomik temellerini de vererek doyumsuz bir üslupla anlatıyor. 

Çok Sesli Bir Ölüm Alıntıları - Sözleri

  • İnsan, Tanrı'yı yok sayan bu kadar insan arasında yaşayınca umutsuzluğa kapılıyor.
  • Sorun çok düz ama belki biz biraz dolambaçlı yollardan gidiyoruz.
  • ...Genç kızlığının en güç dönemlerinde annesiz olmanın acısını, el yordamıyla derdine çareler ararken anne yardımından yoksun bulmanın avuntusuz çaresizliğini tatmıştı, biliyordu.
  • Niye beni yaşamaya zorladıkları hayatı yaşadım diye cezalandırmaya çalışıyorlar?
  • "Vakit... insan ne yapacağını şaşırıyor. Yani sıkıntı büyüdü mü insanın içinde diyorum.. yalnızlık.. bit çeşit intihar gibi..çünkü kendini yitiriyorsun, çoğu kez bunun farkında da değilsin, asıl o zaman ölmüş oluyorsun."
  • "Gecenin de bir sesi vardı, yıllar sonra belki ilk kez bu anda duyuyordu bu sesi, dinlemek istiyordu, kendi haklılığını duyuyordu bu seste."
  • İnsan, Tanrı 'yı yok sayan bu kadar insan arasında yaşayınca umutsuzluğa kapılıyor. İnsanı yoran, pelteleştiren bu oluyor belki.
  • Belki daha sevgi bile yokken...daha bu bile başlamamışken kötü bir ayaklanma duygusuyla konuştum, her şeyi öldürdüm ya da öldürmek üzereyim.
  • Niye beni yaşamaya zorladıkları hayatı yaşadım diye cezalandırmaya çalışıyorlar?

Çok Sesli Bir Ölüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çağdaş Türk hikayeciliğine yepyeni bir çehre ve yerli bir boyut getiren Rasim Özdenören, Çok Sesli Bir Ölüm'de, bireyin bilinçaltı derinliğine inerek ruhsal çözümlemelerde bulunurken, susturulmuş ve bastırılmış duyguların, dış dünyanın gerçekliği ile çakmamasından kaynaklanan insanlık trajedilerini, olayın somut sosyoloji, tarihsel, ekonomik temellerini de vererek doyumsuz bir üslupla anlatır. Keskin ve köklü bir kültür değişiminin yaşandığı ülkede, bu değişimin kuşaklar arası iletişimsizliği nasıl derinleştirdiği, giderek nasıl kopma noktasına getirdiği işlenirken, insan olgusu sadece dış yapısı ve davranışları ile ele alınmaz, onun bilinçaltı boyutu ve zihinsel macerasının coğrafyası da ortaya çıkarılır. (Temel ATALAY)

İmza günü için gittiğimde yaşına rağmen gayet beni dinç ve neşeli bir gülümseme ile "demek adın Eftelya, şu deniz kızlarının kraliçesi olan..." demiş ve 2 saat boyunca utancımdan pancar gibi ortalıkta dolanmak zorunda kalmıştım... Şahane bir insan kendileri... Bu eseri de diğer eserleri gibi yalın ve insanın mantolunu doyuran şahane bir eser olmuş... 50'li zamanların Türkiye'sini 4 küçük öyküyle özetleyen yazar insanın derinlerindeki ruh hallerine, toplum psikolojisine ve yer yer Yeşilçam tadındaki duygusallığıyla insanı etkiliyor.. Ben kan hikayesindeki beğendim çünkü güzel vurguları beni gerçekten memnun etti diyebilirim... Okuyun, okutun efendim... (E F T E L Y A ...)

___ Özdenören bu kitabında dört harika öyküsünü bir araya toplayıp okurlarına sunmuştur. Kitaptaki öykülerden birinin ismini taşıyan bu kitabımızda a'dan z'ye psikolojik çözümlemelerle karşılaşıyoruz. Yazarımız nesillerin kültürel çatışmalarından tutun da bastırılmış duyguların kişide nelere yol açtığını ve olayların soyut, somut, tarihsel, ekonomik vb. tüm etkenlerini dokunaklı bir üslupla dile getiriyor. Eğer öykülerin derinliklerine kendinizi kaptırabilirseniz siz de benim gibi 30-32 sayfa boyunca gözünüze yaş doldurabilirsiniz. İyi okumalar... ___ (MK TURGUT)

Çok Sesli Bir Ölüm PDF indirme linki var mı?

Rasim Özdenören - Çok Sesli Bir Ölüm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çok Sesli Bir Ölüm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rasim Özdenören Kimdir?

Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır.

Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir.

Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.

Rasim Özdenören Kitapları - Eserleri

  • Gül Yetiştiren Adam
  • Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
  • Müslümanca Yaşamak
  • Kafa Karıştıran Kelimeler
  • Çok Sesli Bir Ölüm
  • Yeniden İnanmak
  • Kuyu
  • Ansızın Yola Çıkmak
  • Çözülme
  • Aşkın Diyalektiği
  • Denize Açılan Kapı
  • Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
  • İpin Ucu
  • Eşikte Duran İnsan
  • Uyumsuzlar
  • Ben ve Hayat ve Ölüm
  • Hastalar ve Işıklar
  • Acemi Yolcu
  • Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
  • Hışırtı
  • Toz
  • Yaşadığımız Günler
  • Köpekçe Düşünceler
  • Yüzler
  • Çarpılmışlar
  • İmkansız Öyküler
  • Ruhun Malzemeleri
  • Düşünsel Duruş
  • Red Yazıları
  • Çapraz İlişkiler
  • Edebiyat ve Hayat
  • Açık Mektuplar
  • Kent İlişkileri
  • İki Dünya
  • Hadislerin Işığında Hz. Muhammed
  • Yazı, İmge ve Gerçeklik
  • Siyasal İstiareler
  • İmkânsız Öyküler
  • Elli Yılın Öyküsü
  • Çözülme

Rasim Özdenören Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi.. (Hışırtı)
  • Kısır niyetler, kısır sonuçlar doğurur.Niyete bir aşkınlık yükleyerek, daha doğrusu aşkın niyetlerle yola çıkarak bereket ülkesine ulaşmak mümkünken, kendi nefsanîliğinin dar sınırları içinde kalmak onu eşya ile kendi nefsi arasındaki çorak bir alanda bırakır. (Yeniden İnanmak)
  • "Senden uzak kalan tesellisini hasret yaşlarında bulur; düşünelim, ya seni bulan ne olur?" (İmkansız Öyküler)
  • “Sevginin içinde o alevi söndürecek Tükenmekte olan fitil gibi bir şey vardır.” Shakespeare (İmkânsız Öyküler)
  • "Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl" (İmkansız Öyküler)
  • kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor. (Kent İlişkileri)
  • Ne zaman elimi ona doğru uzatsam elim boşlukta kalıyor. (Uyumsuzlar)
  • Hakkın hiçbir zuhuratı yoktur ki, mümin için iman tazelemesine yol açmasın. (Müslümanca Yaşamak)
  • Ve şimdi, öyle düşünüyorum ki, tecrübe denilen şey, insanın hayatında yer etmiş olan hayal kırıklıklarının toplamıdır. (İpin Ucu)
  • O sıralarda ben kendim miyim, değil miyim, sorusunu tartışıyordu kafasında. Diyordu ki, ben kendimsem, benim benden ayrılmam, benim benden kaçmam mümkün olmamalı: ama ben kendim değilsem, ben kendimden kaçıp kurtulabilirim. (Elli Yılın Öyküsü)
  • İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar. (Aşkın Diyalektiği)
  • Hayatı elde tutmak ölümü ele geçirmekle, mümkün oluyor ve ölümün ele geçirilişi, onu ele geçirenin kendi ölümünü sonuçluyor. (Eşikte Duran İnsan)
  • Durmak her zaman beklemek anlamına gelmez. (Toz)
  • Onun görmesinden nereye kaçacaksın diye fısıldadı kadın... (Çarpılmışlar)
  • Günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin çoğu "çağın gözüyle İslam'a bakma" yaklaşımını benimsemiş durumdadır.. Oysa Müslüman, çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar.. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)
  • Dünya kendi dışında cebinde duran herhangi önemsiz yabancı bir nesne gibiydi. (Çarpılmışlar)
  • İnsan, yeryüzünü kendisi için kötü bir döşek haline getirmiştir. (Red Yazıları)
  • Özgürlüğümü yitirdiğim yalan. (Ansızın Yola Çıkmak)
  • zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum. (Kent İlişkileri)
  • "İslâm diyalektiğinin dışında kalan birine her çeşit izahın yetersiz ve kısır kalacağı aşikârdır. Böyle bir hükmün sırrını ancak bir mümin kavrayabilir." (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)

Yorum Yaz