diorex

Daha Önce Tanışmış mıydık? - Yekta Kopan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Daha Önce Tanışmış mıydık? kimin eseri? Daha Önce Tanışmış mıydık? kitabının yazarı kimdir? Daha Önce Tanışmış mıydık? konusu ve anafikri nedir? Daha Önce Tanışmış mıydık? kitabı ne anlatıyor? Daha Önce Tanışmış mıydık? PDF indirme linki var mı? Daha Önce Tanışmış mıydık? kitabının yazarı Yekta Kopan kimdir? İşte Daha Önce Tanışmış mıydık? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.04.2022 22:00
Daha Önce Tanışmış mıydık? - Yekta Kopan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Yekta Kopan

Yayın Evi: Altkitap

İSBN:

Sayfa Sayısı: 56

Daha Önce Tanışmış mıydık? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bir Sarı Yolculuk", Amcamın Yaşama Çabası, Daha önce tanışmış mıydık?, Şerbetçi, Güneşi Son Olarak Phra Keo'da Gördüm, Giriş Cümlesi adlı öykülerden oluşan kitabında Yekta Kopan aşk, korku, yalnızlık, varoluş gibi temel insanlık meselelerini şaşırtıcı kurgularla okurlarına sunuyor.

Daha Önce Tanışmış mıydık? Alıntıları - Sözleri

  • Kafa yapısı yaşa bakmaz.
  • Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum.
  • Hayatımın bir iki hatırasına sahip çıkmak istedim. Ne yazık ki ben hayatımı, değil istediğim gibi, yaşadığım gibi bile yazamam.
  • Monte Cristo Kontu başardı, ben neden başaramayayım. Gerçi benim özgürlüğe kaçışlarım beş dakikayla sınırlı ama olsun, şimdilik yetinebilirim.
  • Hep düşünmüşümdür; üniversite sınavında bir soru eksik yada bir soru fazla çözseydim... Yani sıralamamdaki okullardan bir diğerine girmek zorunda kalsaydım... Acaba o zaman her şey farklı olur muydu?
  • "Günlerce yağan yağmurdan sonra beliren gökkuşağı kadar güzelsin..."
  • "Karanlık bir gecede parıldayan deniz feneri kadar özelsin..."
  • "Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık "
  • Sadece ardımdakileri düşünüyorum şu anda. Benden çalınanları... Çaldıklarımı. Bir düşün peşinden çıktığım bu yolculuğu. Ağlamak geliyor içimden. Saatler önce bataryası boşalan cep telefonumu umutsuzca bir kere daha açmaya çalışıyorum. Olmuyor. Ağlamayacağım... "
  • "Başka bir yaşamı yargılamak bana düşmez. Ben kendi yaşamımı yargılamalıyım. Ben seçip ben yadsımalıyım." Siddharhta / Hermann Hesse
  • Bomboş bir bahçede zürafalar görüyorsun. Dişi zürafa dünyanın en hüzünlü canlılarından biri. Hüzünlü olduğu kadar çaresiz. İnce uzun bacaklarını kırarak oturamadığı ya da yan yatmayı başaramadığı için doğum sırasında oldukça yüksekten düşecek olan yavrusunu kaybetme korkusuyla geçiriyor hamilelik dönemini. Sonra doğum anı geliyor. Yüzyıllardır süren gelenek değişmiyor ve doğanın zürafaya verdiği kabiliyetsizlik sonucunda yüksekten düşerek doğmak zorunda olan bebek zürafa, ilk nefesinden itibaren bir yaşama savaşına başlıyor. İşin acısı bu ilk savaşında düşman bir anlamda annesi. Doğum sırasında anne zürafanın altına bir ağ gerilmesi gerektiğini düşünüyorsun. Sonra bir anda kendini göbeğinde bir kordonla düşerken görüyorsun. Hafif ıslak, şaşkın ve çırılçıplak, aşağı doğru süzülüyorsun. Altında ağ yoksa düşüp ölebilirsin. Kısa bir an tepende ne olduğuna bakıyorsun, sonra gözlerin ya ağ yoksa korkusuyla aşağı doğru dönüyor ve aşağıda…
  • Sadece güneş doğduğunda aydınlık, battığında karanlık olduğunu biliyorsun. Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık...
  • İşte yine tahterevallideyim. Ne yukarıda olmak istiyorum ne de aşağıda. En zorunun bu olduğunu biliyorum ama dengede durmayı seviyorum. Dengede durabilmek için cesaretimle korkularımın aynı olması gerektiğini öğrendim artık.
  • Hayat, lunaparktaki aynalar gibi. Güldürücü ve kişiyi kendi gerçeğiyle yüzleştirmemeye kararlı.
  • Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum.

Daha Önce Tanışmış mıydık? İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazarın "Bir de Baktım Yoksun" öykü kitabına "Sarmaşık" öyküsüyle giriş yaptığım zaman, ilk izlenimim, daha giriş cümleleriyle uğraşırken, içime koyu bir hayal kırıklığının tıpkı açık kapağıyla küvete düşen mürekkep kalemden yayılır gibi yayılmaya başlayacağı hissiydi. Yanılmışım, bu kadar kötü girişi (bende yarattığı his buydu) o kadar ustaca toparlayıp, terse yatırdı ki beni, öykünün sonuna geldiğimde, o kadar kısa zamanda içimde, hüzün, kendimle yüzleşme, mağlubiyet, coşku hatta tebessüm etme isteği gibi bir yığın bir yığın duyguyu misafir etmiştim. Yuh, dedim, ne çarptın be yazar. Harbi bu işi biliyorsun Yekta Kopan, dedim. Bu kitaba, "Bir de Baktım Yoksun"un üstüne başlamamalıydım. Kötü oldu, bitiremedim bunu. Sevmedim ben bu kitaptaki öyküleri. (Metin T.)

Daha Önce Tanışmış mıydık, Yekta Kopan'ın kalemiyle tanışma kitabım oldu. Yekta Kopan okuma isteğim, Toptaş ile ortak bir kitap çıkarmış olması oldu. O kitabı baskısı tükendiği için bulamadım tabii. Yeni tanıştığım bu kalemi de sevdim. Okuduğuma memnunum. (Tuba VURAL)

Daha Önce Tanışmış mıydık? PDF indirme linki var mı?

Yekta Kopan - Daha Önce Tanışmış mıydık? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Daha Önce Tanışmış mıydık? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yekta Kopan Kimdir?

Yekta Kopan (d. 1968, Ankara), Türk yazar, seslendirme sanatçısı ve televizyon sunucusudur.

Sesi Jim Carrey, Michael J. Fox, çizgi film karakteri Sylvester ve Buz Devri (film) animasyon karakteri Sid ile özdeşlemiş bir seslendirmecidir.

Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri adlı öykü kitabı 2002 Sait Faik Hikaye Armağanı'na, Bir de Baktım Yoksunadlı öykü kitabi ise 2010'da hem Haldun Taner Öykü Ödülü'ne, hem de Yunus Nadi Öykü Ödülü'ne değer görülmüş bir öykücüdür.

NTV televizyon kanalında her gün yayınlanan "Gece Gündüz" adlı kültür-sanat programının sunuculuğunu yapmaktadır.

Yekta Kopan Kitapları - Eserleri

  • Aile Çay Bahçesi
  • Kediler Güzel Uyanır
  • İki Şiirin Arasında
  • Sakın Oraya Gitme
  • Bir de Baktım Yoksun
  • Sıradan Bir Gün
  • Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri
  • Bana Kuşlar Söyledi
  • İçimde Kim Var
  • Kara Kedinin Gölgesi
  • Sarmaşık
  • Fildişi Karası
  • Karbon Kopya
  • Yedi Derste Vicdan Muhasebesi
  • Daha Önce Tanışmış mıydık?
  • Burun
  • Karbon Kopya
  • Bu Dünya Hepimizin

Yekta Kopan Alıntıları - Sözleri

  • Bildiğim her dilde kitap okurum. Bildiğim her dilde müzik dinlerim. Bildiğim her dilde mutsuzum. (İki Şiirin Arasında)
  • Kahveyi karıştırırken ağlamak geldi içimden. Ağlarsam kahve taşacaktı. Tuttum kendimi. (Sakın Oraya Gitme)
  • Hayat dediğin, bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye. (İki Şiirin Arasında)
  • Kimi zaman hesap yapmamalı insan, okun yaydan nasıl çıktığının farkına bile varmamalı. (Sarmaşık)
  • "Hiçbir limana yanaşmayacaksın. Hep açık denizde. Hep ufuk çizgisine doğru." (Bir de Baktım Yoksun)
  • Psikolojinin temel meselelerinden biri olan "ana rahmine dönme isteği", benim için bambaşka bir anlam taşıyordu. Oraya dönmek ve bir başkası olarak yeniden doğmak istiyordum. (Bana Kuşlar Söyledi)
  • Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum. (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
  • Mutsuz ruhlar, ancak benzerlerinde temize çekebiliyor kendilerini. (Bana Kuşlar Söyledi)
  • "Ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı. O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman." (Aile Çay Bahçesi)
  • Şiir metafor değildir gerçeğin ta kendisidir. (Karbon Kopya)
  • Babalık sonradan giyilen bir gömlek, çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği. (Sakın Oraya Gitme)
  • Bir huzursuzluk çöktü içime, dönüp ardıma bakmak istedim. Bir söz düşmüştü peşime. Günlerce, aylarca takip etti. Kaçmaya çalıştıkça daha çok iz bırakıyordum peşimde. (Kara Kedinin Gölgesi)
  • “Doğururken öldürdüğünüz çocukların hesabını verecek kadar cesaretiniz olsun.” (Sakın Oraya Gitme)
  • Sadece güneş doğduğunda aydınlık, battığında karanlık olduğunu biliyorsun. Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık... (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
  • Sayıları severdim, hep sayardım,geçen süreleri, yalnızlıkları, öfkeleri,bitmeyen kavgaları,bağrışları... (Sarmaşık)
  • "Otuz ikilik mum boya takımım yanımda olsa, her şeyin resmini baştan yapabilirim belki. Bu hayata nasıl yazılmak istiyorsam, öyle çizerim kendimi.." (Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri)
  • "Derdim kendimleydi. Üstelik bu derdi omuzlayacak cesaretim de yoktu. Her gün dertlerimin çamurundan yeni heykeller yapıyordum.." (Sıradan Bir Gün)
  • Odam. Yıllardır bana ait olan tapınak (Yedi Derste Vicdan Muhasebesi)
  • "Ah aşk, nasıl da zamansız çalıyorsun kapıları." (Kediler Güzel Uyanır)
  • Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var. En yoksul bir kulübede, en pis bir köşede bir cümle, bir hikaye görebiliyorum. Ve karşı konulmaz bir güç kafamı hiç durmadan bu gibi şeylere itiyor. Başka şeylere olan ilgim gittikçe azalıyor ve o ilgilerden kurtulduğum oranda aklım hikaye edilebilir olanları daha çabuk yakalayabiliyor. (Karbon Kopya)

Yorum Yaz