Dava (Çizgi Roman) - Franz Kafka Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dava (Çizgi Roman) kimin eseri? Dava (Çizgi Roman) kitabının yazarı kimdir? Dava (Çizgi Roman) konusu ve anafikri nedir? Dava (Çizgi Roman) kitabı ne anlatıyor? Dava (Çizgi Roman) kitabının yazarı Franz Kafka kimdir? İşte Dava (Çizgi Roman) kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Franz Kafka
Çevirmen: Kutlukhan Kutlu
Çizer: Chantal Montellier
Orijinal Adı: Der Prozeß
Yayın Evi: NTV Yayınları
İSBN: 9786055813284
Sayfa Sayısı: 128
Dava (Çizgi Roman) Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
NTV Yayınları'nın yeni serisi Çizgi Roman Dünya Klasikleri, ilk çizgi roman Macbeth'in ardından Franz Kafka'nın en ünlü romanı Dava ile devam ediyor...
Shakespeare'den Kafka'ya
Bu çizgi romanda yeniden yaratılan Dava, bir sabah hiç açıklanmayan sebeplerden ötürü tutuklanan Joseph K'nın hayret verici bir yargı süreciyle mücadelesinin kasvetli hikâyesini anlatıyor. Joseph K, bir kafa karıştırıcı durumdan diğerine sürüklenirken, bilinmeyen suçlamalar karşısında masumiyetini kanıtlama konusunda giderek umutsuzlaşıyor. Birbirine yabancılaşmış uyruklarının hayatlarını ezip geçen otoriter bürokrasinin sert bir portresini çıkaran Dava, bugün de eski güncelliğini koruyor.
Shakespeare'le başlayan ve Kafka ile devam eden "Çizgi Roman Dünya Klasikleri" serisi, dünya edebiyatının seçkin yazarlarını bir araya getiriyor.
Dava (Çizgi Roman) Alıntıları - Sözleri
- Yalnız insanlar beklenmedik olaylara alışkındır.
- "Bu çürümüş yasal düzene karşı savaşmalıydı."
- Adaletin sabit durması gerekir yoksa terazi sallanır ve adil bir yargıya varılamaz.
- "Şimdi yapabileceğim yegâne şey, her şeyi sakin sakin ayırt eden aklıma sonuna kadar mukayyet olmak."
- Hiçbir şeyi abartmak istemiyordu.
- Gel de aklını oynatma!
- Az kalsın kendimi unutuyordum, oysa en önemli kişi benim!
- En iyiyi ararken iyiyi kaybediyorsunuz.
- “Bir insan, insan olur da nasıl suçlu olabilir? Biz bu dünyada, birimiz ötekimiz gibi hep insan değil miyiz? “
- En önemsiz olaylarda bile, ufacık bir kuşku her zaman üzüntü verir.
- Kimsenin canını sıkmasına izin verme ve sana doğru gelen şeyi yap.
- Kendinizi ne sanıyorsunuz?
- bu dünyadan bir aptal gibi mi ayrılacağım?
- -SEN BİR SANIKSIN! +öyle diyorlar.
- Bu son ünlem!
Dava (Çizgi Roman) İncelemesi - Şahsi Yorumlar
george orwell'ın 1984'ünün öncesindeki hazırlık gibi olan ve kafka'nın hayatından bolca izler taşıyan bu kitabın aslını da okuduğumda çok beğenmiştim ve şu an o kadar mutluyum ki. bugün kütüphanede bulduğum bu çizgi romanı hemen okudum. üstelik dava ve karikatür diyorsak eğer tabii ki kara mizah... komik olmasının yanı sıra eserin özünden kopmamışlar. bundan dolayı mairowitz'i tebrik etmek lazım. ayrıca çizimler muhteşemdi. chantal montellier yapmış, ellerine sağlık. (pharmakos)
Bu çizgi romanda yeniden yaratılan Dava, bir sabah hiç açıklanmayan sebeplerden ötürü tutuklanan Joseph K'nın hayret verici bir yargı süreciyle mücadelesinin kasvetli hikâyesini anlatıyor. Joseph K, bir kafa karıştırıcı durumdan diğerine sürüklenirken, bilinmeyen suçlamalar karşısında masumiyetini kanıtlama konusunda giderek umutsuzlaşıyor. Birbirine yabancılaşmış uyruklarının hayatlarını ezip geçen otoriter bürokrasinin sert bir portresini çıkaran Dava, bugün de eski güncelliğini koruyor.(alinti) Çizgi romana dönüstürülen Dava, Kafkaesk 'e örnek, cizimlerle müthiş olmuş. (Eda)
kitabın başında da geçtiği gibi bu metin tamamıyla yorumlanabilecek bir metin değil, mutlaka saklı kalan bir tarafı var fakat kendi yorumuma gelirsem hikaye ana karakter olan joseph k.'nın sebepsizce tutuklanmasıyla başlıyor ve dava tüm kitap boyunca sürüyor. joseph k. elinden geldiğince çözüm yolları arıyor, birkaç kişiye danışıyor. danıştığı kişilerle arasında yarım kalan ilişkiler oluşuyor ki bu yönüyle joseph k.'nın kafka'dan parçalar taşınıdığı düşünüyorum, hatta karakterin çalıştığı yerin kafka'nın da çalıştığı yer oluşu gibi birkaç ayrıntı da kitapta bulunuyor ve düşüncemi kanıtlıyor diyebilirim. kitap, çizgi roman olduğundan cümlelerin azlığı bir gerçek olsa da etkili cümleler yok değil ki bu cümleler chantal montellier'in güçlü çizimleriyle daha da etkili hale geliyor. okumanın yanında çizimlerdeki detayları takip etmek bile, okura hikayenin aktarmak istediği duyguların geçmesine olanak sağlıyor. (zeynep)
Kitabın Yazarı Franz Kafka Kimdir?
Yahudi bir tüccar aileden gelen, Almancaya da hâkim olan bir yazardı. Kafka'nın en önemli eserlerini, üç romanının (Dava, Şato ve Kayıp) yanı sıra; ortaya koyduğu birçok hikâyeleri oluşturuyor.
Kafka'nın eserlerinin büyük bölümü ancak Kafka'nın ölümünden sonra meslektaşı ve yakın arkadaşı Max Brod tarafından yayımlandı ve bu eserler 20. yüzyılda dünya edebiyatında kalıcı bir etki bıraktı.
1883 yılında Prag'da doğdu. Taşralı Çek proletaryasından gelip zengin bir tüccar konumuna yükselmiş bir baba ile zengin ve aydın bir Alman Yahudi'si annenin çocuğu olan Franz Kafka'nın, içedönük ve huzursuz kişiliğini büyük ölçüde annesine borçlu olduğu söylenir. Ailenin en büyük çocuğu olan Kafka'nın iki erkek kardeşi küçük yaşta hayatlarını kaybettiler. Kız kardeşleri Elli, Valli ve Ottla ise Nazi Almanyası'nın organize ettiği Yahudi katliamı Holocaust'da hayatlarını kaybettiler. Kafka, çeşitli ailevi ve toplumsal sebepler yüzünden çevresine yabancılaşarak büyüdü. Ailesinin Prag'daki Alman toplumuyla kaynaşma çabaları sonucunda Alman okullarında okudu.
1893 yılında öğrenim görmeye başladığı Avusturya Lisesi, yalnızlığını ve kendi içine kapanmasında büyük etken oldu. Çek kökenli bir aileden geldiği halde Almancayı anadili olarak kullandığı için tam bir Çek sayılmayan Kafka'yı, Almanlar da tam anlamıyla kendilerinden görmediler. Ufak yaşlarda da Çekçe konuşan Kafka gittiği Alman okullarının da etkisiyle Almancada ustalaştı.
1901 yılında Altstädter Gymnasium lisesini bitirdikten sonra Prag'daki Karl Ferdinand Üniversitesi'nin Hukuk Fakültesi'ne girdi. Buradaki eğitimi sırasında Alman edebiyatı derslerini takip etmeye başladı. Öğrenciliği sırasında Yiddiş tiyatro çalışmalarında yer aldı ve bu çalışmalara destek verdi. Kafka ilk eseri olan 'Bir Savaşın Tasviri' adlı öyküsünü bu dönemde yazdı.
1902 yılında Max Brod'la tanıştı. Max Brod, Kafka'nın yaşamında önemli rol oynayan isimlerden biri olacaktı.
1906 yılında hukuk öğrenimini doktora ile tamamladı ve bir yıl süren avukatlık stajını yaptı.
1907'de Sigorta Şirketi'nde memur olarak çalışmaya başladı. Gündüzleri sigorta şirketinde sürdürdüğü çalışma hayatının yanı sıra geceleri ölümden bile daha derin bir uykuya benzettiği yazma işine yoğunlaşıyordu. Aynı yıl 'Taşrada Düğün Hazırlıkları' adlı öyküsünü kaleme aldı.
1912 yılında nişanlısı Felice Bauer'le tanıştı. Onunla ilişkisini, üç kez ayrılıp yeniden nişanlanarak,
1919'a kadar sürdürdü. Evlenmemesine neden olarak hastalığını gösteriyordu. Oysa güncesinde evliliği bir burjuva bağı olanak nitelendirmiş ve edebiyat hayatını sürdürebilmesi için yalnızlığa ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır. Nişanlısıyla bu ilişkisinden geriye beş yüzün üzerinde mektup kalmıştır. Bunlar, Kafka'nın ölümünden çok sonra 1967'de 'Felice'ye Mektuplar' adıyla yayınlandı.
1917'de Kafka, verem olduğunu öğrendi.
1919 yılında geçirdiği ağır gripten dolayı hastaneye kaldırıldı.
1920 yılında Milena Jesenska ile tanıştı. Mektuplaştığı dört kadın arasında en ciddi ve önemli olan Milena Jesenska'ydi. Milena'yla mektuplaşmaları önce bir arkadaşlık gibi başladı, daha sonra tutkulu bir aşka dönüştü. Fakat Milena evli olduğundan bu mutsuz ve imkânsız ask Kafka'yı derin acılara sürükledi. Mektuplaştıkları üç yıl boyunca sadece iki üç kez görüşebildiler ve bu görüşmeler Kafka'yı üzmekten başka bir işe yaramadı, yine de onun yaratıcılığını olumlu yönde etkilediği rahatlıkla söylenebilir. Daha sonraları edebiyat tarihinin güzide eserlerinden biri sayılacak olan "Milena'ya Mektuplarında Kafka şöyle dile getirir durumunu;
"En çok seni seviyorum diyorum ama gerçek sevgi bu değil sanırım, sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki..."
Milena bu mektupları 1939 yılında yayınlaması için yakın arkadaşı Willy Haas'a verdi ve kendisi 17 Mayıs 1944'te Almanya'da toplama kampında öldü.
1922'de emekli oldu, maddi durumu kötüydü ve sağlığı gittikçe bozuluyordu.
1923`de ailesinin etkisinden kaçmak ve yazmaya yoğunlaşmak için Berlin'e taşındı, orada da Dora Dymant adında bir sevgilisi oldu. Dora, Milena`dan daha şanslıydı Nazi Almanya'sına direndi ve 1952`de Londra'da öldü.
1924 yılı 3 Haziran gecesi, 1917 senesinde kaldırıldığı Viyana yakınlarındaki Keirling sanatoryumunda hayata gözlerini yumdu.
Kafka'nın eserlerinin hepsinde görülen yabancılaşma olgusu, onun kendi yaşamında da belirgin bir biçimde izlenir. Ona göre ne kadar küçük ve basit bir yaşamı olursa o kadar mutlu ve sorunsuz olacaktır. Nazilerin Çekoslovakya'yı işgali sırasında Kafka ile ilgili birçok belge yok edildi. 20 yıl süren dostluklarının sonunda Kafka bütün yazdıklarını ölümünden sonra yakması için Max Brod'a vermişti. Yazdıklarının gereğinden fazla kişisel ve değersiz olduğunu düşünüyordu. Tabii Max onunla ayni fikirde değildi ve Kafka'nın ölümünden sonra, karışık halde bulunan binlerce sayfa metni toplayıp düzenleyerek yayınladı.
Yaşamının ve yapıtlarının ortak yani, Camus'nün dediği gibi, "Her şeyi göstermek ve hiçbir şeyi teyit etmemektir".
Çünkü yaşamayı bir savaş, ama önceden yitirilmiş bir savaş olarak görür. Çünkü bir insan olarak yaşamak ve doğru yolda ilerlemek hemen hemen olanaksızdır.
Franz Kafka Kitapları - Eserleri
- Dava
- Şato
- Dönüşüm
- Milena'ya Mektuplar
- Babaya Mektup
- Mavi Oktav Defterleri
- Ceza Sömürgesi
- Açlık Sanatçısı
- Aforizmalar
- Çin Seddi'nin İnşası
- Amerika
- Akbaba
- Bir Savaşın Tasviri
- Bütün Öyküler
- Günlükler
- Hayvan Öyküleri
- Kovalı Süvari
- Ottla’ya ve Aileye Mektuplar
- Özdeyişler
- Bir Köy Hekimi
- Dava (Çizgi Roman)
- Felice'ye Mektuplar
- Yeni Bulunmuş Mektuplar
- Bir Köpeğin Araştırmaları
- Bir Kardeş Cinayeti
- Küçük Bir Kadın
- Öyküler
- Kafka Öyküler 1
- Kafka Öyküler 2
- Ofis Yazıları
- Üç Uzun Hikaye
- Şarkıcı Josefine ya da Fare Ulusu
- Hayata Yön Veren Sözler
- Ceza Sömürgesi (Çizgi Roman)
- Mutsuzluk
- Kafka
- Yakılmamış Öyküler
- Seçme Eserleri
- Taşrada Düğün Hazırlıkları
- Günlük'ten Seçmeler
- Dönüşüm
- Anlatılar
- Köy Öğretmeni - Ateşçi
- Seçme Yazılar
- Kanun Önünde
- The Sons
- Ateşçi
- İn
- Grete Bloch'a Mektuplar
- Dönüşüm ve Diğer Hikayeler
- Dönüşüm (The Metamorphosis)
- Bir Dostluk
- Kafka'nın Kedisi
- Contemplation
- Günlükler 2
- Gammaz Yürek - Dönüşüm (2 Kitap Birden)
- Yargı
- Vəsiyyət
- Blumfeld: Geçkin Bir Bekar
- Kafkadan Rilkeyə qədər 12 Hekayə
- İmparatordan Bir Haber
- On Bir Oğul
- Kararlar
- Milena'ya Mektuplar, Cilt 2
- Erzählungen
- Dönüşüm
- The Metamorphosis
Franz Kafka Alıntıları - Sözleri
- Hiç eksiğim yok. Kendime muhtacım yalnızca. (Hayata Yön Veren Sözler)
- "Evet, dünyada hâlâ sadakat diye bir şey var." (Amerika)
- Değer vaktinde bilinmeli. (Dönüşüm (The Metamorphosis))
- "İyi kitap en iyi arkadaştır." (Taşrada Düğün Hazırlıkları)
- Oysa biliyorum, uyuyamayacağım. Sana yazmaktan vazgeçtiğim için uyuyamayacağım. (Milena'ya Mektuplar)
- "Yargılama adaletsizlik kokuyordu, infaz da insanlık dışıydı." (Ceza Sömürgesi)
- hiç senin dengin değildim; (Babaya Mektup)
- Adalet rahat olmalı, yoksa terazi sallanır ve adil bir hüküm verilemez. (Dava)
- Keşke varlığımı unutsaydı.. (Açlık Sanatçısı)
- Gittiğim her yerde benden önce bir şairin orada bulunduğunu görüyorum. (Hayata Yön Veren Sözler)
- Kanepeye yatsın, ona kimse dokunmasın, yaşam boyu tavana bakıp dursun, daha ne ister? (Bir Köy Hekimi)
- "Hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün hepsinin yüzünü!” (Dönüşüm)
- Bizde insanlar şimdiki zamanı yok etmeye bu kadar hazırdır işte. (Akbaba)
- Pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim. (Kafka)
- Evlilik korkusunun bazen, kişinin kendi ebeveynine karşı işlediği günahlarının acısını ileride kendi çocuklarının ondan çıkaracağı yolunda duyduğu endişeden kaynaklandığına dair bir görüş vardır. (Babaya Mektup)
- Dünyanın fakir insanlardan beklediği her şeyi yerine getiriyordu. (Dönüşüm ve Diğer Hikayeler)
- Bırakın, boş sokaklar mutsuz kılacaktır onları, biliyorum. (Anlatılar)
- "Ah" dedi fare, "Dünya daralıyor günden güne. Başlangıçta o kadar genişti ki, korkuyordum, koştukça koşuyor ve nihayet uzakta, sağlı sollu duvarlar görünce mutlu oluyordum; ama bu uzun duvarlar o kadar hızla birbirine yaklaşıyor ki, son odaya gelmişim bile, şu köşede de koşup gireceğim tuzak duruyor." (Kararlar)
- Sizi çok iyi tanımak benim koruma altında olmam anlamına gelmez, sadece sizi önümde numara yapma zahmetinden kurtarır. (Ateşçi)
- Pencereyi açıp kendimi dışarıya atmak çok yararlı bir şey gibi görünürdü bana. (Felice'ye Mektuplar)