Dede Korkut Deli Dumrul - Lütfi Parlak Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dede Korkut Deli Dumrul kimin eseri? Dede Korkut Deli Dumrul kitabının yazarı kimdir? Dede Korkut Deli Dumrul konusu ve anafikri nedir? Dede Korkut Deli Dumrul kitabı ne anlatıyor? Dede Korkut Deli Dumrul PDF indirme linki var mı? Dede Korkut Deli Dumrul kitabının yazarı Lütfi Parlak kimdir? İşte Dede Korkut Deli Dumrul kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Lütfi Parlak
Yayın Evi: İz Yayıncılık
İSBN: 9786053260608
Sayfa Sayısı: 358
Dede Korkut Deli Dumrul Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dilden dile aktarılarak günümüze kadar ulaşan, hikâye kültürümüzün can damarı sayılabilecek Dede Korkut Hikâyelerinin dünya edebiyatındaki yeri tartışılmazdır. 15. yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilen bu hikâyelerin en bilinenlerinden olan Duha Koca Oğlu Deli Dumrul, Lütfi Parlak'ın yeniden yazımıyla okurlara ulaşıyor...
Dede Korkut Deli Dumrul Alıntıları - Sözleri
Dede Korkut Deli Dumrul İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Dede Korkut Deli Dumrul PDF indirme linki var mı?
Lütfi Parlak - Dede Korkut Deli Dumrul kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dede Korkut Deli Dumrul PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Lütfi Parlak Kimdir?
1955 yılında Elazığ’a bağlı Helezür köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Elazığ ve Diyarbakır İmam Hatip Okulunda tamamladı. 1977’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl, öğretmen olarak Elazığ Lisesi’ne atandı. 1981’de yedek subay olarak tamamladığı askerliğe müteakip Uşak Eşme Lisesi’nde görevlendirildi. Müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı ve müdür vekilliğinden sonra asaleten Akçadağ Anadolu Öğretmen Lisesi’ne müdür olarak tayin edildi.
Bilahare idarecilik görevinden istifa ederek Elazığ-Fatih Lisesi, Merkez Endüstri Meslek Lisesi, Mehmet Akif Ersoy Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 2003’te Elazığ Lisesi’ne müdür oldu. 2007 yılında emekliye ayrılan Lütfi Parlak’ın yayınlanmış eserleri:
1) Yukarı Fırat’ta Tarihî Eserler (Araştırma ve inceleme)
2) Behramoğlu Balak (Tarihî roman)
3) Yemen (Tarihî roman)
4) Gençosman (Tarihî roman)
5) Sudan Gelen (Tarihî roman)
6) Deli Dumrul (Tarihî roman)
Evli ve üç çocuk babası olan yazar, 1985’ten beri mahallî gazetelerde düzenli bir şekilde köşe yazılarını sürdürürken edebî dergilerde de şiir ve makalelerini yayınlamaktadır. Halen Elazığ Nurhak gazetesinde güncel köşe yazıları ile faaliyetlerine devam etmektedir.
Lütfi Parlak Kitapları - Eserleri
- Dede Korkut Deli Dumrul
- Yemen
- Sudan Gelen
- Nâsıralı
- Harput Hükümdarı Behramoğlu Balak
- Harput'lu Zöhre Kız
- Ya Muhammed
- Genç Osman
Lütfi Parlak Alıntıları - Sözleri
- - Arkadaşlar! Cahil; okumayan, bilmeyen değil, aklını duygularının peşine takandır. (Harput'lu Zöhre Kız)
- ... kafasının içi, arı kovanı gibi uğulduyordu. Sonsuza kanat çırpan hayalleri, çöldeki serap gibi titreyip duruyordu. (Sudan Gelen)
- Harput, kâinatın sonsuz ve meçhul derinlikleri karşısında ürküp kuşların söylediği acıklı şarkıları dinliyordu. (Harput'lu Zöhre Kız)
- Dağlar dağlar Viran dağlar Ah yüzüm güler Kalbim ağlar. (Yemen)
- ..."İnsan gözlerine inanamıyor" derler ya, ben de şimdi gözlerime inanamıyordum.Anaların yavrum diye göğsüne bastırdığı kuzularını;böyle parçalamak ,hayvan ölüsü gibi yerlere atmak beni ürkütüyordu. (Yemen)
- Oğuz kağan'ın töresine göre gök, çadırlarıydı; güneş, bayrakları. Miras kalan alışkanlıklar kendilerinindi. Değerlerinin üzerine toz kondurmak abesti. (Harput'lu Zöhre Kız)
- Zafer uzun bir gayret ve çetin bir mücadelenin meyvesidir. (Harput Hükümdarı Behramoğlu Balak)
- Ana şefkatini kimse çocuklar kadar, toprağın kutsallığını da kimse şehitler kadar bilemez. (Harput Hükümdarı Behramoğlu Balak)
- Zorluklar karşısında ne ümitsizliğe düşeceksiniz, ne verdiğim müjde ile rehavete kapılacaksınız. (Sudan Gelen)
- Kendini rüzgara karşı barınak, fırtınaya karşı sığınak telakki ettiğinden haksızlığa tahammül edemezdi. (Sudan Gelen)
- Varlığın sevincim yiğitliğin güvencim kumandanlığın övüncüm ve beyliğin geleceğim olsun. (Harput Hükümdarı Behramoğlu Balak)
- "Bir baba on çocuğa bakarmış, ama on çocuk bir babaya bakamazmış" dediklerini bizzat gördüm. İbret almak lazım. Cehennemin adını cennet koysak ne değişir? Suçlu azaptan kurtula bilirmi? Sizlere ve bütün inanlara derim ki ihtiyarlara çıkışmayın. Babanızmış gibi iyi davranın. Genç erkeklere kardeş, yaşlı kadınlara anne, genç kadınlara kız kardeşmiş gibi yol gösterin. Kendi yakınlarına, özellikle ev halkına bakmayan kişi, imanını inkâr etmiş olur, bilin. (Nâsıralı)
- "Yüksek minarede kandiller yanar Kandilin üstüne bülbüller konar İnsan sevdiğini böyle mi arar..." (Harput'lu Zöhre Kız)
- Ecel teri dökmek için uyanık olmak, her şeyi yerinde ve zamanında takip etmek gerekir. (Sudan Gelen)
- -Cehalet, sığınak değil ki içine giren kurtulsun. O, tıpkı ölüm gibidir. Yardım beklemek, akıp kârı değildir. Halbuki kabiliyet ile beceri, her zaman şansın yanındadır, şanstan yanadır. Şakaya gelmez, zorlamak çoğu zaman işe yaramaz... (Nâsıralı)
- ...Düşünürken anladım ki ; bir şeyi haddinden fazla büyütmek korkaklığa haddinden fazla küçültmek de başarısızlığa sebep oluyormuş. (Yemen)
- Yemen yolu çukurdandır Karavanam bakırdandır Zenginimiz bedel verir Askerimiz fakirdendir (Yemen)
- "Türkü yakmak, kanun yazmaktan zordur. Sesi, sazı duyulmayan yer ölüdür." Zira ses hayattır, hepsi Harput'tur. (Harput'lu Zöhre Kız)
- Çünkü Tanrı'nın, seçtikleri adamları Sina'da muhatap kabul etmesi İsrailoğullarını şımartmıştı. (Sudan Gelen)
- "Bülbül güle mi geldin Laldın dile mi geldin Bildin gülde vefa yok Bile bile mi geldin" (Harput'lu Zöhre Kız)