Dedemin Uçan Dairesi - Koray Avcı Çakman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dedemin Uçan Dairesi kimin eseri? Dedemin Uçan Dairesi kitabının yazarı kimdir? Dedemin Uçan Dairesi konusu ve anafikri nedir? Dedemin Uçan Dairesi kitabı ne anlatıyor? Dedemin Uçan Dairesi PDF indirme linki var mı? Dedemin Uçan Dairesi kitabının yazarı Koray Avcı Çakman kimdir? İşte Dedemin Uçan Dairesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Koray Avcı Çakman
Yayın Evi: Tudem Yayınları
İSBN: 9789944699815
Sayfa Sayısı: 104
Dedemin Uçan Dairesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bamya Anıtı ile Lahana Anıtı’nı duymuş muydunuz? Peki ya canlı bir çim biçme makinesi görmüş müydünüz hiç? Sizin de tonton bir dedeniz varsa eğer yalnız bunları görüp öğrenmekle kalmaz, uçan daire bile yaparsınız belki bir gün…
Bizim Cenk’in dedesi bir âlem. Gün geliyor kâh herkesin akıl danıştığı bir bilgeye, kâh içi içine sığmayan şakacı bir çocuğa dönüşüveriyor. Bakmayın siz onun köyde sakin bir yaşam sürüp mısır, buğday, domates ektiğine. Elinden gelse aya merdiven dayayıp yıldızlara tırmanacak kadar hayalperest biri o aslında. Öyle ki, gün geçmiyor Cenk yeni bir sürprizle karşılaşmasın dedesiyle birlikteyken. Bir bakmışsınız atık malzemelerden bir tarihi eser yapmış, bir bakmışsınız altın kavun ektikleri tarlada korkuluk olmuş...
Cenk’in geç yaşta arkeolojiye merak saran babaannesi de dedesini aratmayacak kadar muzip biri. İnsan sıcacık evini, mis gibi tarlasını bırakıp binlerce yıl öncesinden kalma kap kacak peşine düşer mi hiç!? Sahi, Cenk büyüyünce ne olsa acaba? Gerçi rüyalarında sürekli bir meslekten ötekine konuyor ama aklı bir hayli karışık son zamanlarda. Acaba amcası gibi “Dünya kazan ben kepçe…” deyip farklı ülkelerde iş peşinde mi koştursa, yoksa deneyimli bir etnolog veya korkusuz bir kaptan mı olsa?..
İnsanının hayalleri ve başarma inancı olduktan sonra üstesinden gelemeyeceği iş yok kuşkusuz. Eh, bir de eğer Cenk’inki kadar muzip mucit bir dedesi varsa değmeyin keyfine!..
Yaratıcı kalemiyle edebiyatseverleri şaşırtmayı seven ödüllü yazar Koray Avcı Çakman, Dedemin Uçan Dairesi adlı öykü kitabında, sıra dışı yetişkinlerle meraklı çocukları farklı ortamlarda buluşturarak, meslek seçimi ve kırsal-kentsel yaşam üzerine düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını…
Dedemin Uçan Dairesi Alıntıları - Sözleri
- Süvari birliklerine verilen bu isimler sonraları unutulmuş. Ama Fatih Sultan Mehmet zamanında saraya ait askeri birliklerde Lahanacıların ve Bamyacıların adı yaşatılmış. Merasim günlerinde bir onur payı olarak, saray kapılarında sadece Laha- nacılar ve Bamyacılar nöbet tutarlarmış." "Peki ya şu Lahana ve Bamya Anıtı?" "Bamya Anıtı'nı 2. Mahmut, Lahana Anıtı'nı da 3.Selim yaptırmış.
- Boynuz, Hititlerde tanrısallık belirtisi... Başlıktaki boynuzun sayısı ne kadar çok ise, başlığı takan tanrı o kadar büyük demek oluyor.
- Topkapı Sarayı'ndaki araç gereç depolarının önünde karşılıklı iki mermer sütun vardır. Bu sütunların birinin üstünde kenarları oyalı bir tabak içerisinde lahana, diğerinde ise bamya şekli işlenmiş. İşte bunlar, Bamya ve Lahana Anıtı diye anılır."
- "Sultan Çelebi Mehmet, biniciliği geliştirmek için, daha önce valilik yaptığı Amasya ve Merzifon'dan topladığı usta binicilerle iki bölük kurmuş. Böylece ilk kez birer spor takımı oluşturmuş. Merzifon'un büyük lahanaları ünlü olduğu için oradan gelenlere Lahanacılar, Amasya'nın da bamyası ünlú olduğu için oradan gelenlere de Bamyacılar denmiş. Lahanacılar ve Bamyacılar, sultanın önünde atlarla cirit karşılaşması ve çeşitli gösteriler yaparlarmış. Bayramlarda ve eğlencelerde de bu yarışmalar halka açık meydanlarda olurmuş. Lahanacılar kırmızı kadife şalvar, yeşil gömlek giyer; yeşil bayrak taşırlarmış. Bamyacılar da kırmızı kadife şalvar, mavi gömlek giyer; kırmızı bayrak taşırlarmış. Halk onları izlerken tezahürat yapar, 'Haydi bamya, bastır lahana... Bamyaya lezzet, lahanaya kuvvet! diye bağırırmış."
- Oyle ki 3. Selim, 'İlhami' takma adıyla Lahanacılar için șiir bile yazmış." "Yaa... ilgim dedemin hoşuna gitmişti. "Ne dersin okuyayım mı sana şiiri? lyice şaşırmıştım: "Ezberinde mi dede?" Dedem büyük bir coşkuyla başladı șiri okumaya: "Kış mevsiminde çıkar ortaya lahana Gerçi biçimce Keykavus 'un topuzuna benzer Can verir insana, çünkü taze gül yaprağıdır lahana Dizilmez yüz bin, bir ipliğe bamya gibi, Aslandır o, arabayla gezer sanki lahana Hiçbir zevk ve mutluluk olmazmış onsuz Olur mu, helva söyleșileri, olmazsa eğer lahana, Lâyıktır ona, İlhami ne türlü övgüler yazsa Lahanacım, lahanacım, lahanacım, lahana."
Dedemin Uçan Dairesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Okuduğum romanlardan, yetişkinlerin sıkıcı yaşamlarından kaçıp saklanmak isterim çocuk kitaplarında. Bir soluklanmak dinlenmek isterim. Çocuk kitabı deyip geçmemek gerekiyor aslında. Ne çok birikim var içlerinde. Okurken küçük bir gülümseme bile yetiyor o günün güzel geçmesine. Dedemin Uçan Dairesi kitabını okurken de aynı şeyi hissettim. Bir hayat var bu kitapta. Bir yaşanmışlık. Cümleler aktı gitti. Masalları anlatan ben dinleyen ben oldum. Dede babaanne karakterleri sandığımdan daha fazla mutlu etti beni. Yer yer kahkaha attım. Yazarın tarih bilgisini genel kültürünü öykülere hafifçe serpiştirmesine bayıldım. Babaannenin ve köylü kadınların arkeolog olması ise en sevdiğim göndermelerden oldu. Bu kitaptan çok şey öğrendim. Vee en önemlisi şiddetle değil güzellikle tavsiye ediyorum :) (Elif Günseli)
Dedemin Uçan Dairesi PDF indirme linki var mı?
Koray Avcı Çakman - Dedemin Uçan Dairesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dedemin Uçan Dairesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Koray Avcı Çakman Kimdir?
Samsun'da doğan yazar Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. mezunudur. 2006 yılından beri serbest yazar olarak çalışan Koray Avcı Çakman'ın, ana okulu yaş grubuna yönelik olarak tek cilt şeklinde basılmış 145 öykü ve masalının yanı sıra, 9-12 yaş grubunu hedefleyen bir romanı ve çeşitli yaş gruplarına yönelik toplu masal ve öykü kitapları yayınlanmıştır. 2006 yılı Ömer Seyfettin Öykü Yarışması'nda mansiyon, 2009 ve 2010 yıllarında, gene yetişkinlere yönelik iki öyküsüyle iki ayrı yarışmada ikincilik ve üçüncülük alan yazar, 2010 yılında yazdığı çocuk öyküsüyle ikincilik kazanmış ve son olarak da Almarpa'nın Gizemi isimli eseriyle 2011 Yılı TUDEM Roman Yarışması'nda birinci seçilmiştir. Koray Avcı Çakman'ın Masal Anne isimli eseri, Erdem Yayınları tarafından hazırlanan Masal Zamanı Dizisi'nin yedinci cildi olarak yayınlanmıştır. Yazar, ÇGYD, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Okul Öncesi Eğitimi Geliştirme Derneği ve Çağdaş Drama Derneği üyesidir. Ayrıca Çocuk Müzeleri Derneği yönetim kurulu üyesi olan yazar serbest drama liderliği de yapmaktadır.
Ödülleri
2006 Ömer Seyfettin Hikâye Ödülü (Münire Hanım'ın İnci Taneleri)
2011 Tudem Edebiyat Ödülleri Çocuk Romanı Dalında Birincilik Ödülü (Almarpa'nın Gizemi)
2012 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yaşamdır Yarışması İkincilik Ödülü (Gülen Sakız Ağacı)
2015 Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Çocuk Romanı Ödülü (Düşlerin Peşindeki Çocuk)
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Koray_Avcı_Çakman
Koray Avcı Çakman Kitapları - Eserleri
- Almarpa'nın Gizemi
- Küçük Zürafa
- Portakal Miyavladı
- Karganın Eskici Dükkanı
- İncir Uçtu
- Kirpi ve Balonlar
- Gülen Sakız Ağacı
- Havuç Koştu
- Ah! Vah! Of! Pof!
- Uyuyan Topaç
- Pamuk Karardı
- Flamingo Günlüğü
- Ayı ve Arılar
- Yengeç Yazar
- Dedemin Uçan Dairesi
- Astronot
- Sahibini Arayan Keman
- Köye Yazar Geldi
- Oyunda Kal
- Hayal Küre
- Düşlerin Peşindeki Çocuk
- Efes'in Sırları
- Işığın Çocuğu Arel
- Gizemli Olimpos
- Arkeolog
- Sıra Sana da Gelecek
- Doğa Doğayı Seviyor
- Eşekliğini Unutan Eşek
- Hayaller Gemisi
- Midas’ın Peşinde
- Esrarengiz Testi
- Masal Anne
- Diş Doktoru
- Çuf Çuf Tren
- Hoflipuf
- Bir Keloğlan Bir de Eşeği
- Masal Dolu Anadolu
- Anne Ördek
- Fil ile Fare
- Kızıl Tüy
- Advin Gümüş Sırtlı Goriller Ülkesinde
- Doğa Dedektifleri 1 - Gizemli Laboratuvar
- Bambaşka Bir Dünya
- Padişahın Çalınan Tacı
- Karga Beyaz ve Posbıyık Usta
- Cimri Tavşan
- Marangoz Ağaçkakan
- Geveze Prenses'in Pembe Günlüğü 1
- Advin Sahra Çölü'nde
- Geveze Prenses'in Yeni Günlüğü
- Hazine Avı
- Nanni-Küçük Fare'nin Büyük Maceraları
- Dıgıdık Fayton
- Puf Puf Vapur
- Utangaç Domatesler
- Guguk Kuşu ile Kanarya
- Beyaz Yele
- Sarıkız
- Küçük Karınca ile Güzel Papatya
- Kendini Kuş Sanan Fil Yavrusu
- Meslekler Maymun Manki'nin Marketi
- Meslekler Postacı Leylek
- Kara Koyun
- Meslekler Çiftçi Köstebek'in Kırmızı Traktörü
- Küçük Kanguru Büyüyor
- Yedikır'ın Kuşları
- Tutankamon'un Kolyesi
- 19 Mayıs
- 23 Nisan
- Bizim Evin Robotu
- Havuç Koştu
- Ninemin Gözlükleri
- Tavşan Tinimini
- Helikopter Böceği ile Çekirge
- Cumhuriyetin İzinde
- Keşif Kulübü: Türkiye'nin Kalbi Ankara
- Dere Tepe Efsane
- Gürültücü Vinç
- İş Bölümü Yapalım
- Kirli Vakvak
- Sevimli Cimcime
- Paylaşmak Ne Güzel
- Belediye Otobüsü
- Kırmızı Traktör
- Kirpi Kiki’nin Karnı Ağrıyor
- Top ile Başlayan Arkadaşlık
- Yaramaz Elmalar
- Benekli’nin Hediyesi
- Tavşan Ailesi
- İyi Kalpli Ayçiçeği
- Benekli Köpek
- Çölü Sevmeyen Minik Deve
- Minik Kanguru
- Minik Serçe Uçmayı Öğreniyor
- Minik Solucan
- Küçük Kirpi
- Tombul Ayı'nın Aşçı Şapkası
- Meslekler Bay Tavşan'ın Ayakkabı Dükkanı
- Meslekler Terzi Leylek ile Terzi Kirpi
- Mucit Maymun'un Denizaltısı
- Kırmızı Süt Arabası
- Geveze Prenses'in Mor Günlüğü 3
- Sarı Sarı Limonlar
- Sihirli Aynalar
- Doğa Dedektifleri 2 - Kayıp Formül
- Kardan Adamın Atkısı
- Eşeğin Şarkısı
- Küçük Yunusun Dansı
- Kavak Ağacı ile Salkım Söğüt
- Farklıyız Ama Arkadaşız
- Ormanın Sesleri
- Paleontolog
- İtfaiye Haftası
- Ulu Önder Atamız
- Nasrettin Hoca'nın Sürpriz Misafiri
- Şiirde Sende Ağlıyor
- Zipzop Kurbağanın Evi
- Minik Zebra
- Badi Ördeğin Arkadaşı Nerede?
- Küçük Sincabın Yardımsever Arkadaşları
- Tane Tane Narlar
- Kavgacı Patlıcanlar
- Kelebek Kanadı Benek Benek
- Kıskanç Kurbağa
- Bayan Fil
- Mırnav Kedi
- Kuzucuk
- Uykucu Tavuk
- Çil Horoz
- Minik Kurbağa
- Terzi Köstebek
- Yavru Ayı Annesine Yardım Ediyor
- Herkesin Bir Mesleği Var
- Kargacık Niçin Mor Renge Boyandı?
- Turuncu Pullu Balık
- Yeşil Başlı Ördeğin Tarağı
- Penguen Ponki'nin Dondurma Dükkanı
- Palyaço Mumi'nin Sarı Benekli Papyonu
- Pembe Uçurtma
- Geveze Prenses'in Mavi Günlüğü 2
- Yeraltında Turplar
- Sabırsız Karpuzlar
- Dolmalık Biberler
- Tatlı Armutlar
- Sıra Sıra Kabaklar
- Sulu Şeftaliler
- Hoş Kokulu Kavunlar
- Masal Rüzgarı
- Yazma Günlüğüm
- Bir Kitabın Macerası
- Hayvanları Koruma Günü
- Sevimli Korkuluk
- Pıtır Arıcık
- Kral Kim Olacak?
- Bukalemunun Dileği
- Kıvırcık Koyunun Yavrusu
- Maviye Boyanan Dana
- Papağan Panki ve Gökkuşağı
- Mavi Tren
- Oya Cumhuriyet Bayramını Kutluyor
Koray Avcı Çakman Alıntıları - Sözleri
- Eğitimde sınır yoktu. (Marangoz Ağaçkakan)
- İnsanlar çabucak unuttular ahşabın sıcaklığını. Oysa ahşaba dokunmak doğaya dokunmaktı. (Uyuyan Topaç)
- “Öğretmenimizin söylediğini asla unutma,kin güderek asla mutlu olamayız.Acılarımızı geride bırakmayı öğrenmeliyiz.” (Marangoz Ağaçkakan)
- " Bak oğlum! Burası yeni sınıfın, aynı zamanda ikinci evin. Öğretmenin artık senin okulda ki annen sayılır, onu çok iyi dinlemelisin." (Marangoz Ağaçkakan)
- Tabiat Ana parmaklarını şıklatmış: "Artık dünyadaki tüm ejderhalar burada, Kaf Dağı'nda yaşayacak. Sadece masallarda ortaya çıkacak!" demiş. (Yengeç Yazar)
- “Yaşamak güzeldir,” (Marangoz Ağaçkakan)
- Golem on üçüncü ruhu ele geçirmek için oytun beyin arkadaşını ele geçirip mezardan çıkabilecek (Sıra Sana da Gelecek)
- Yoksa yılan dilini mi öğreniyorlardı.Ama bu imkansızdı.Yooo!yoo (Marangoz Ağaçkakan)
- Ama ben mi hızlı büyüyordum yoksa her şey çok çabucak mı değişiyordu bilmem. (Gülen Sakız Ağacı)
- Bir kirpi herşeyi sahiplenirmiş.Bie gün partiye davet etmişler. (Kirpi ve Balonlar)
- ...büyükannesinin her an nasıl böyle güler yüzlü olabildiğini anlayamıyordu. Yağmur yağınca, güneş açınca, hatta fırtına çıkıp şimşek çakınca bile sevinirdi yaşlı kadın. "Tarlaların güneşe olduğu kadar yağmura da ihtiyacı var. Ne güzel, şıkır şıkır düşüyor damlalar." derdi. (Düşlerin Peşindeki Çocuk)
- Hayallerim de olmasa bu hayat çekilmez! (Hayaller Gemisi)
- Kendin küçüksün, ama öfken büyük. (Hayaller Gemisi)
- "Sultan Çelebi Mehmet, biniciliği geliştirmek için, daha önce valilik yaptığı Amasya ve Merzifon'dan topladığı usta binicilerle iki bölük kurmuş. Böylece ilk kez birer spor takımı oluşturmuş. Merzifon'un büyük lahanaları ünlü olduğu için oradan gelenlere Lahanacılar, Amasya'nın da bamyası ünlú olduğu için oradan gelenlere de Bamyacılar denmiş. Lahanacılar ve Bamyacılar, sultanın önünde atlarla cirit karşılaşması ve çeşitli gösteriler yaparlarmış. Bayramlarda ve eğlencelerde de bu yarışmalar halka açık meydanlarda olurmuş. Lahanacılar kırmızı kadife şalvar, yeşil gömlek giyer; yeşil bayrak taşırlarmış. Bamyacılar da kırmızı kadife şalvar, mavi gömlek giyer; kırmızı bayrak taşırlarmış. Halk onları izlerken tezahürat yapar, 'Haydi bamya, bastır lahana... Bamyaya lezzet, lahanaya kuvvet! diye bağırırmış." (Dedemin Uçan Dairesi)
- Çünkü bir okulu ayakta tutan şey;sevgiydi..Farklı hayvanların,farklılıklarını bir kenara itip dost olmalarıydı. (Marangoz Ağaçkakan)
- ...kanatları ne sanıyorsun sen? Kanatların olsa bile onca yere kanat çırpmaya nefesin yetmezdi. Kimsenin yetmez! (Hayaller Gemisi)
- Süvari birliklerine verilen bu isimler sonraları unutulmuş. Ama Fatih Sultan Mehmet zamanında saraya ait askeri birliklerde Lahanacıların ve Bamyacıların adı yaşatılmış. Merasim günlerinde bir onur payı olarak, saray kapılarında sadece Laha- nacılar ve Bamyacılar nöbet tutarlarmış." "Peki ya şu Lahana ve Bamya Anıtı?" "Bamya Anıtı'nı 2. Mahmut, Lahana Anıtı'nı da 3.Selim yaptırmış. (Dedemin Uçan Dairesi)
- Boynuz, Hititlerde tanrısallık belirtisi... Başlıktaki boynuzun sayısı ne kadar çok ise, başlığı takan tanrı o kadar büyük demek oluyor. (Dedemin Uçan Dairesi)
- Sen yarının dili ,ah canım....... Benim sol yanım benim.......... (Küçük Zürafa)
- “Çocuklar hepinizin farklı yaradılışları var.Şunu asla unutmayın,farklı olanlarımız her bize korkunç gelebilir.Kendinize biraz zaman verin.Herkes birbirine alışacak." (Marangoz Ağaçkakan)