Değmez - İsmail Güzelsoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Değmez kimin eseri? Değmez kitabının yazarı kimdir? Değmez konusu ve anafikri nedir? Değmez kitabı ne anlatıyor? Değmez PDF indirme linki var mı? Değmez kitabının yazarı İsmail Güzelsoy kimdir? İşte Değmez kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İsmail Güzelsoy
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050925760
Sayfa Sayısı: 376
Değmez Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kelimelerin gücüne, edebiyatın büyüsüne inancını koruyanlar için…
Benim için çizdiğin kader planını kabul etmiyorum!
"Tanrı, insanın ölümsüzlüğe varmış halinden başka bir şey değil" diye cevaplıyordu beni Selman Dermanî. "Ölüm ile kesilen bir hayatın hiçbir anlamı yoktur. Değmez... Bütün bu çabalara, sağalmaya, hasta olmaya, iyileşmeye, çalışmaya, mülk edinmeye, çocuk yapmaya, âşık olmaya değmez. Lisan öğrenmeye, şiir okumaya, saz dinlemeye, mutlu olmaya değmez. Ancak ölümsüzlük varsa bu dünya hayatının bir anlamı olabilir. Kendimi yeniden, sıfırdan üretmeyi istiyorum. Bunu yapacağım. Hakkım! Kadere teslim olacaksak mağaralara dönelim, haydi!.."
İnsan yalnızca bir kez "Değmez" diyebilir, ikinci kez bunu tekrarlıyorsa sahtekârdır. İlk söylediği anda kalemini kırmıştır zaten.
Aras Nehri'nin dibinde buz tabakasının altında bir adam yatıyor: Bir edip. Faruk Ferzan. "Ne oldu bana? Öldüm mü?" diye soruyor kendi kendine… Öldü mü? Ölmediyse birinin onu kurtarması gerekecek. Yola devam etmesi gerekecek. Aşk yaşanmaya değerse bunu yapmalı…
El çabukluğuyla bizi efsunlayan bir yazar var karşımızda… Fennî Sihirler yapan bir sihirbaz!.. İsmail Güzelsoy Değmez'de hayatın en büyük iki sırrının, aşkın ve ölümün dansını koyuyor sahneye. Kelimelerin gücüne, edebiyatın büyüsüne inancını koruyanlar için…
Değmez Alıntıları - Sözleri
- Saçma sapan hareketler yapma, insanların en çok alıp sattığı mal insandır.
- "Güzel bir rüyan var diye hayatını uykuda geçiremezsin."
- Güzel bir rüyan var diye hayatını uykuda geçiremezsin.
- Dünyada tatlı kadar lezzetli, değerli bir şey var mıydı?
- İnsanın söyleyeceği son şiirdir ağlamak.
- Hiçbir şey aynı mecrada iki kez akmaz, hele ki zaman asla!
- Dünya dedikleri bir gölgeliktir.
- "Bir insanı yaşama arzusudur aşk."
- "...Ölümden sonra bir hayat olması gerekmiyor ki,ölüm kendince hayatmış zaten.Ölüm hayatın tersi değil, mezuniyet merasimi."
- İnsanın söyleyeceği son şiirdir ağlamak.
- Ne mi istiyoruz? Zayıf olanın da mutlu olabileceği bir dünya...
- Değmez bu yangın yeri Avuç açmaya değmez
- "Şu insanlara baksana. Hiç yaşamadan bir ömür harcayıp giden ne çok insan var.. Bunların her biri bir Pascal, bir Mozart. Ama bak ne yapıyorlar? Ömür dediğin o hazineyi nasıl harcıyorlar!"
- Zamanda sürüklenmekten kurtulamayız ama insan unutuşa tutunabilir. Unutuş...Yaşadığın andan kurtulmak, bir anlığına kıyıya çıkmaktı.
- "İki insan birbiri için ağladıysa onlar aynı yolu yürümeye başlamıştır."
Değmez İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ben bu yazarı nasıl daha önce okumamışım dedirten kitap! Büyülü, gerçeküstü, derin, anlatımı zengin şahane bir romandı. Bu nasıl bir hayal gücünün eseri bunar nasıl cümleler. Okuduğum en iyi kitaplar arasında kesinlikle sayın Güzelsoy ilk sıraları alacak İnsanı sorgulatan, yer yer tokatlayan müthiş bir zeka işi kurgu bekliyor sizi Şimdi içeriğinden de bahsetmek lazım ama üstadın da dediği gibi "Değmez" Okuyacak olanlar için sürprizi kaçmasın;) (Özge)
Muhteşem bir kitap okudum!! Tesadüfen hakkındaki güzel yorumları görerek edindiğim bir kitap oldu. Üstelik yazarını da tanımıyordum. Ama kitaba başlar başlamaz övgülerin ne kadar yerinde olduğunu anlamış oldum. Sihirli bir dünyanın içinde buldum kendimi. Her biri kendine has özelliklere sahip müthiş karakterler, muhteşem kurgu, hikayenin akıcılığı, cümlelerin güzelliği, hem edebiyatın hem felsefenin vurguları beni büyüledi. Uzun bir yolculuktan dönmüş, büyük bir maceradan çıkmış gibi hissediyorum ve serinin diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Ardında çok anlamlar yatan kitabın tek kelimelik ismi bile birçok şeye değmeyen bu dünyada kitabı okunmaya değer kılıyor. Kendinizi bundan mahrum bırakmayın:) (Ezgi)
Ne güzel bir kitap okudum ben böyle. LevAndrey ille de oku dediğinde kimmiş bu yazar/Ismail-Guzelsoy dedim, burun kıvırdım. Yazarı hiç duymamıştım. Neyse tavsiyesine uyup aldım kitabı, iyi ki de aldım ve güzel yazarla tanıştım. Yazarın böyle iyi yazarken,böyle az bilinir olmasına da şaşırdım. Kitabın ilk sayfalarında sizi iki karga karşıladığında, ne bu böyle fablın içine mi düştüm ya da "3 gözlü kuzgun"a mı bağlanıyoruz diyebilirsiniz. Böyle anlamlandırmaya çalışırken kendinizi birden hikayenin içinde buluveriyorsunuz. Iğdır'dan İstanbul'a,sihirbazlıktan tıbbi ilimlere uzanan bol hikayeli,fantastik-romantik-dramatik bol çeşnili,bol karakterli bir kitap okuyorsunuz. Kitap boyunca pek çok yerde ve pek çok farklı şekilde ölüm teması var. Sanırım yazarın sormak istediği de ya da söylemek istediği de, her şeyin sonunda ölüm varsa hayat onca mücadeleye,sevmeye, dostluk kurmaya, böyle uğraşıp çırpınmaya değer mi? (Değmez...). Bir kargalar,bir Doslar,bir edip derken ölüme çare mi buluyoruz,ölüyor muyuz derken tüm hikayeler muazzam şekilde birbirine bağlanıveriyor, kitap bitivermiş ve tadı damağınızda kalmış oluveriyor. Masal tadında giden,her bir karakterini ayrı bir sevdiğim(Sadere favorim olsa da.) bu kitabı herkese tavsiye ederim. Dipnot : Kitapla ya da kitabın konusuyla hiç alakası olmamasına rağmen kitabın adı her geçtiğinde dilime dolanan şarkı için buyrunuz : https://www.youtube.com/watch?v=kNZjA_rd3iU (NigRa)
Değmez PDF indirme linki var mı?
İsmail Güzelsoy - Değmez kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Değmez PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İsmail Güzelsoy Kimdir?
1963’te, Iğdır’da doğdu. 9 yaşında ailesiyle İstanbul, Gaziosmanpaşa’ya taşındıktan sonra tek başına tekrar Iğdır’a dönerek ilkokulu orada bitirdi. Ortaokul yıllarında Karagümrük’e taşındı, aynı dönemde Cağaloğlu’nda mücellithane ve matbaalarda çalıştı. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nde eğitim gördü. Üçüncü yılında, dönemin eğitim koşullarına uyum sağlayamayacağına karar verip İsveç’e gitti, orada İsveç edebiyatı üzerine çalıştı. 1987 yılında yeniden İstanbul’a gelerek İsveççe ve İngilizce rehberliğe başladı. Rehberlik yaptığı yıllarda çeşitli dergi ve gazetelerde öykü, makale ve röportajlar yayımladı. Anadolu’da rehberlik yaparken karşılaştığı olay, insan ve kültürel dokunun esiniyle, sonraki yıllarda yazacağı romanların omurgasını oluşturan notlar, öyküler biriktirdi. 1999 yılından itibaren, gezileri sırasında biriktirdiği notları elden geçirip kurgusal bir bütünlük içinde bunları yeniden biçimlendirmeye karar verdi. Bugün yayımladığı romanların büyük bölümü o dönem çalışmalarının bir ürünüdür. İlk kitabı Seni Seziyorum’daki öyküler de bu defterlerde biriken notların işlenmesinden ortaya çıkmıştır. Bu ilk kitaptan sonra romanlarını yayımlamaya başladı. Genelde birbirine göndermeleri olan, farklı okumalara olanak tanıyan, çok katmanlı romanların çoğu rehberlik zamanında yaptığı çalışmaların yeniden ele alınışıyla biçimlenmiştir. İsmail Güzelsoy ayrıca rehberlik yıllarında, bir rehberin gezi sırasında anlattıklarını derleyerek iki ciltlik İstanbul’un Gezi Rehberi’ni yayımlamıştır. Kitab-ı Mukadder, Ruh Hastası, Sincap, Rukas, İyi Yolculuklar, Değil Efendi’nin Renk ve Korku Meselleri, Çıt Yok, Saf, Değmez, Gölge ve Hatırla isimli romanları vardır.
İsmail Güzelsoy Kitapları - Eserleri
- Değmez
- Gölge
- Hatırla
- Öksüz Ağaçların Çobanı
- Kıpırdamıyoruz
- Süslü Hatıralar Sahnesi
- Sincap
- Değil Efendi'nin Renk ve Korku Meselleri
- Çıt Yok
- Rukas
- İyi Yolculuklar
- Saf
- Ruh Hastası
- Seni Seziyorum / Kitab-ı Mukadder
- İstanbul'un Gezi Rehberi .
- İstanbul'un Gezi Rehberi
İsmail Güzelsoy Alıntıları - Sözleri
- Rüyada yaşanan hiçbir acı hayattaki kadar ağır olmuyor. (Gölge)
- İnsanın söyleyeceği son şiirdir ağlamak. (Değmez)
- Bir gönül dostu, bir yaren, arkadaş, sevgili bilmeden yaşar gidersen yıldızları yan yana dizerek, bu dünyaya düşmenin açtığı yarayı unutursun. Benim yaralarım hiç iyileşmedi, ya onlar bana alıştı ya ben onları bir süreliğine unuttum. (Gölge)
- Bir insana sarılma ihtiyacı duyduğun oldu mu hiç? Bu çok susamaya benzeyen birinin yaşadığı karşı konulmaz bir duyguya benzer.. (Rukas)
- Her zaman kaybedecektik ama yine de kalkıp sokakta dans edecek gücü bulacaktık kendimizde. Çünkü sokaklarda dans etmediğimiz zaman oraya kan akıyor, ateş yağıyordu. (Hatırla)
- Güzel bir rüyan var diye hayatını uykuda geçiremezsin. (Değmez)
- İnsanın en büyük laneti, yaşadığı zamanların güzelliğini onları kaybedince anlıyor oluşudur. Karşımıza bir bilge çıksa ve bize o anda yaşadığımız şeyin saf mutluluk olduğunu söyleseydi ya! Ah bir de ona inanacak kadar saf olabilseydik. (Gölge)
- Dedim, “Ruhuma yuvalık edemeyecek kadar yaralandı bedenim. Bunca derin yara birleşince bir ölüm eder artık, siz gidin, beni beklemeyin." (Hatırla)
- Hayat... geometrisi sağlam bir kaostur. (Rukas)
- "Ah hafıza, dünyanın en ağır yüküsün sen. Kaybettiklerimizi hatırlayabilmemiz ne güze lanetimizdir. " (Sincap)
- Hüner kendiliğinden gelmez. (Rukas)
- "... Sorularını gerecek çarmıh bulamayınca o gün Gövdemde bir çarmıh gördün ...." (Sincap)
- Sana her şeyimi vermek istemiştim. Sevmeyi tarif ediyorum, farkındasın değil mi? (Öksüz Ağaçların Çobanı)
- Binlerce suçsuz aydın hukuksuz bir şekilde aşağılandı, baskı altında tutuldu, öldürüldü, onur kırıcı davranışlara, işkenceye maruz kaldı, hapislerde yattı, takibe alındı, hiçbir şey yazıp çizemeyecek hale geldi, yurdundan sürüldü ve susturuldu. Bugüne kadar kimse bu insanlardan özür dilemedi. (Sincap)
- "'Neden bazı insanlar içimize işler bizim' diye düşündü." (Değil Efendi'nin Renk ve Korku Meselleri)
- Liderler neden çatık kaşlı olur biliyor musun? Yonetilenlere sucluluk duygusu vermek icin. (Ruh Hastası)
- Hareket etmeyen bir nesnenin güzelliği yalnızca ona bakanın ışığıdır.  (Hatırla)
- İnsafsız olmazsan insafa muhtaç olursun. (Kıpırdamıyoruz)
- "Başa dönmek, geçilen yolu beyhude kılmaz." (Hatırla)
- Biz de silinip gidiyoruz işte. Birbirimizi o kadar tutkuyla sevmemize rağmen. (Öksüz Ağaçların Çobanı)