diorex
Dedas

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek - Cengiz Aytmatov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kimin eseri? Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabının yazarı kimdir? Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek konusu ve anafikri nedir? Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabı ne anlatıyor? Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabının yazarı Cengiz Aytmatov kimdir? İşte Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.02.2022 10:00
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek - Cengiz Aytmatov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Cengiz Aytmatov

Çevirmen: Refik Özdek

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9786051557373

Sayfa Sayısı: 110

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, Cengiz Aytmatov'un mitoloji ile gündelik hayatı bir araya getirdiği ve insanlığın en büyük erdemlerinden olan metanet ve fedakarlığın trajik hayatlarımızda ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu eşsiz bir üslupla anlattığı hikayesidir. Okuyucuyu hüzünlendiren ve tesiri altına alan bu hikaye, Aytmatov'un diğer hikayelerinden farklı olarak bir bozkırda değil, denizin tam ortasında geçer. Bir yaratılış efsanesi ile başlayan hikayede bir babanın, evladı için hayatından vazgeçişinden bahsedilir. Hatta yalnızca bir babanın değil, küçük bir çocuk olan Kirisk'in yaşaması için üç adamın ölüme gidişi âdeta yüreğinize işlenerek anlatılır. “Koca bir denizin ortasında susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir şeydi. Eskiden övündüğü nesi varsa hepsi yok olup gitmişti ve ölüm hiç de uzak değildi artık. Ama göğsündeki yüreği yine gençlik yıllarındaki arzularla, tutkuyla çarpıyor, gönlü kocamıyordu. Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü, gönül yaşlanmayınca, düşleri, düşünceleri de değişmiyordu. Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü…"

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Alıntıları - Sözleri

  • “ Talih vardır güldürür, talih vardır öldürür...”
  • İnsan ancak rüyada düşüncelerinde hür ve ölümsüzdü.Düşleriyle o, gökyüzüne çıkıyor, denizlerin dibine inebiliyordu.
  • "Koca bir denizin içinde susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir şeydi."
  • “O gün de böyle geçti: Beklemek, hep beklemekle..."
  • “Abuk sabuk düşler insanın başını ağrıtmaktan başka neye yarardı ki! “
  • "Hayallerini, düşlerini bir başkasına aktaramazdı. Çünkü düşler aktarılamaz. İşte bu yüzden, insanlar iz bırakmadan yok olmamalıydılar."
  • İnsan karada olunca karayı hiç düşünmez, ama denizde olunca, denizden başka bir şey düşünmez.
  • “Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü...”
  • “Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü.”
  • "Deniz, insanları hiç sevmez, çünkü insanoğlu denizden çok karaya bağlı. "
  • Talih vardır güldürür, talih vardır öldürür.
  • İnsanın canı durmadan isterse beklemek iki kat acı gelir.
  • "Söz bitmez, hiç bitmez, biz öldükten sonra da devam eder. "
  • Bütün geceler bütün gündüzler boyunca... Bir gece daha sona eriyordu. Bir gün daha doğuyordu...
  • "Zaten çocuk ruhu hemencecik kırılıp dökülüverir, bütün umutları bir anda yıkıntıya dönebilir..."

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle Aytmatov'un kalemine bayıldığımı söylemeliyim. Kitabı bitirdiğimde ilk söylediğim söz "vay be" oldu. Daha önce de birçok eserini okuduğum yazarın üslubuna, olay örgüsüne, eserlerinin sürükleyiciliğine hayranım. Her seferinde tadı damağımda kalıyor. Her eserinde kendimi olayın içindeymiş gibi hissedip soluksuz okuyorum. Aytmatov'un genelde bozkırda geçen hikâyelerinin aksine bu hikâyesi denizin tam ortasında geçiyor. 11 yaşındaki küçük bir çocuğa atalarının mesleği olan avcılığı öğretmek için denize açılan üç adamın fırtına ve sis sonucu denizin ortasında mahsur kalması ve çocuğun yaşaması için kendilerini feda etmelerinin trajik öyküsü. Okumanızı tavsiye ediyorum. (Eda)

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek hikayesinde Cengiz Aytmatov, deniz kıyısında yaşayan, avcılıkla geçinen bir kabilenin, her erkek çocuğuna olduğu gibi zamanı gelince denize açılan Kriski'i anlatıyor. Krisk’in babası , amcası ve dedesi ile denize açılması ve denizde yaşadıklarını içeren uzun ve bence muazzam bir hikâye. Hikâyenin içerisindeki mitolojik olaylar ve karakterlerin fedakarlıkları çok etkileyiciydi. Okurken tamamen yaşıyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. En çok etkilendiğim kısmı bir alıntı ile paylaşabilirim ‘Koca bir denizin ortasında susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir şeydi.’ Sonsuz bir deniz de suyu dikkatli şekilde içmek ve susuzluktan dolayı yapılan fedakarlıklar.. Spoiler vermek istemediğimden dolayı hikayenin içeriğinden çok bahsetmek istemedim. Sizde okuyup aynı duyguları yaşamanızı isterim. Zaten sayfa sayısı çok olmadığından zamanınızı çok alacağınızı düşünmüyorum. Okuduktan sonra sizde hikaye hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak yazarsanız mutlu olurum. Sevdiğim birkaç alıntıyla incelememi bitirmek istiyorum. "İnsan ancak rüyada düşüncelerinde hür ve ölümsüzdü.Düşleriyle o, gökyüzüne çıkıyor, denizlerin dibine inebiliyordu." "Hayallerini, düşlerini bir başkasına aktaramazdı. Çünkü düşler aktarılamaz. İşte bu yüzden, insanlar iz bırakmadan yok olmamalıydılar." yazar/Cengiz-Aytmatov (Onur Al)

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek: Aytmatov, Vladimir Sangi'den dinlediği bir efsaneyi kendi süzgecinden geçirerek soluksuz bir öykü koyar ortaya... Deniz kıyısında koşan Ala Köpek kitabını kendimce anlattım. Link'e tıklayarak okuyabilir ve anonim olarak yorum yapabilirsiniz :) https://kitaplarin-sesi.blogspot.com/2021/08/deniz-kiyisinda-kosan-ala-kopek.html (Esra Baştin)

Kitabın Yazarı Cengiz Aytmatov Kimdir?

Cengiz Aytmatov, (Kırgızca: Чыңгыз Айтматов (Çıňğız Aytmatov), Rusça: Чингиз Торекулович Айтматов) (d. 12 Aralık 1928, Kırgızistan - ö. 10 Haziran 2008, Almanya).

Ünlü Kırgız Türkü edebiyatçı, gazeteci, çevirmen ve siyasetçi. 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanı'nda seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan esinlenerek konulmuştur.

Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasî sistemle, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşının SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı. Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği'ni ve Rusya Federasyonu'nu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyeti'ni büyükelçi olarak temsil etti.

Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008'de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de hayatını yitirdi.

Cengiz Aytmatov Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Gemi
  • Toprak Ana
  • Gün Olur Asra Bedel
  • Cemile
  • İlk Öğretmenim
  • Cemile - Sultanmurat

  • Elveda Gülsarı
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
  • Dişi Kurdun Rüyaları
  • Çocukluğum
  • Ebedi Gelin
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu - Deve Gözü
  • Cengiz Han'a Küsen Bulut

  • Sultanmurat
  • Selvi Boylum Al Yazmalım
  • Kassandra Damgası
  • Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
  • Şafak Sancısı
  • Sokrat'ı Anma Gecesi
  • Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek

  • Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu
  • Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu
  • Fuji-Yama
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Kızıl Elma - Beyaz Yağmur - Baydamtal Irmağı’nda
  • İlk Turnalar - Fuji Yama
  • Kader Ağı (Kıyamat)

  • Cemile - Deve Gözü - Selvi Boylum
  • Deve Gözü
  • Yüzyüze
  • Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
  • Kızıl Elma - Oğulla Buluşma
  • Yıldırım Sesli Manasçı - Asker Çocuğu - Beyaz Yağmur
  • Cemile - Öğretmen Duyşen

  • Hekayələr
  • Kuz Başındaki Avcının Çığlığı
  • Bütün Eserleri: 2
  • Cengiz Aytmatov Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri
  • Time to Speak
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Yüz Yüze - Oğulla Görüşme

  • Gülsarı / Yüz Yüze

Cengiz Aytmatov Alıntıları - Sözleri

  • Bir erkek, bir adam ol oğlum.Nerede olursan ol, erkek ol, mert bir erkek olarak kal! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu)
  • İnsana korku veren bazı sözler vardır. "Artık hiçbir zaman!" gibi. Böyle sözlerden sonra söyleyecek bir şey kalmaz. (Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu)
  • Biraz daha; birkaç dakika daha yaşatmak istiyordu onu gönlünde. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Gün gelir, ağacın kendisi değil, gövdesi bile işe yarar. (Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu)
  • Gözünün bütün yaşlarını dökerek ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu. (Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • “Yalnız çalışmak için mi yaşar insan?” (İlk Turnalar - Fuji Yama)

  • 20. yüzyıl insanlığın iki büyük dünya savaşına ve türlü kan döküşlere, nükleer felaket ve depremlere, uzayı ele geçirme ve bilimsel teknik uçuşlara tanıklık etmekle kalmadı. Bununla birlikte nice bin yılların, nesillerinin eleğinden geçip seçilmiş manevi zenginliğin, en önemlisi inanç değerlerinin düşmesine; hayatı çürümekten, bozulmaktan koruyangelen yüce sevgi duygusunun basitleşmesine, yok edici edep dışı davranışların mizahı haline gelip zayıf düşmesine yol açtı. Bence bu, insanlık için nükleer savaştan sonra en tehlikeli beladır. (Kuz Başındaki Avcının Çığlığı)
  • "Seviyordu ama özlemiyordu , yanındayım diyordu ama uzaktaydı ; sadece sözler vardı , kendisi yoktu." (Selvi Boylum Al Yazmalım)
  • Talih vardır güldürür, talih vardır öldürür. (Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • Hayatım boyunca hep seni özledim, seni düşündüm ben. Bu kadar çok beklettiğim için özür dilerim. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Demek ki, düşünmemek unutmak demek değilmiş. (Elveda Gülsarı)
  • İnsanoğlu ömründe bir kerecik olsun vicdanıyla baş başa kalmak, yaşamın hay-huyundan uzak durmak istiyor, … (Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
  • "Uzun zamandan beri seviyorum seni.. Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin! (Cemile)

  • İnsan kalbi böyledir: Onu kolayca dondurabilirsiniz ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • Sanki sevginden utanç duyuyor gibisin! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
  • İnsanın kahpeliği sınır tanımaz. (Ebedi Gelin)
  • Aşk, yaratılışın hediyesi, sonsuzluğun gizli enerjisidir. (Ebedi Gelin)
  • İnsanlar ne diye böyle yaparlar, bilmem ki! İyiliğe karşılık hep kötülük, hep kötülük. Sonra yaptıklarından utansalar, pişman olsalar bari! O da yok.... (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
  • İnsanın sağlığı yerindeyse, eli kolu tutuyorsa çalışmaktan daha iyi ne var yeryüzünde? (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
  • “Öyle bir bakıyordu ki sanki hem acı çekiyor hem de hayranlık duyuyordu Cemile’ye ve mutlulukla acıyı aynı anda yaşıyordu bakışlarında.” (Cemile - Öğretmen Duyşen)

Yorum Yaz