diorex
Dedas

Dik Bayır - Abbas Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dik Bayır kimin eseri? Dik Bayır kitabının yazarı kimdir? Dik Bayır konusu ve anafikri nedir? Dik Bayır kitabı ne anlatıyor? Dik Bayır PDF indirme linki var mı? Dik Bayır kitabının yazarı Abbas Sayar kimdir? İşte Dik Bayır kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.05.2022 05:00
Dik Bayır - Abbas Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Abbas Sayar

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9789754374254

Sayfa Sayısı: 308

Dik Bayır Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İlk sayfasından itibaren insanı saran bir roman... Bir köyün kuruluşunun ve dağılışının hikâyeleri bir arada. Alaman gurbetliği peyda olunca ardına bakmadan gidenlerin ve gidenlerle, gidenlerden gelecekleri bekleyişi bir hayat tarzı haline getiren çaresiz Anadolu köylüsünün hazin destanıdır. Gidenler gider; kalanlar yalnız kalır. Bitmek bilmeyen göçler silsilesine bir halka daha eklenir. Eserde Celalî isyanlarının tarihine Anadolu insanının gözünden bakılır. Halk diliyle yazılmış güzel mektuplarla örülüdür.

Dik Bayır Alıntıları - Sözleri

  • "'Başa gelen çekilir' derler. Hele şu insanoğlu hangi bir mihnete muhanete, zuluma alışmıyor ki? 'İnsan it canlı". Yalanı, yanlışı yok bunun."
  • Zulüm insan için var edilmiş herhal... Yoksa adı olmazdı.
  • Her doğan insanın sona erdirdiği en büyük eseri ölüm.
  • Fırsatını bulsak, birbirimizin el altından yüreğini çalarız.
  • Yurt ayrılığı, ölüm ayrılığından ağır. Namus lekesi gibi böyük,
  • Elif kaşlarını çatar Gamzesi sineme batar Ak ellerin kalem tutar Yazar Elif Elif diye
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür.
  • Üzerine gelen ve gelecek bu yeni zorbalığa dayanacak güç bulamadı içinde.. Ağlamayı da göze alamadı. Gözyaşlarının çaresizliğine sığınmak istemedi.. Sonra ne kazandırırdı gözyaşı? Şu iti merhamete mi çağırırdı? Kötünün içinde iyilik, insaf mı arayacaktı?
  • Molla, mültezim hepsi birlik.
  • Dünyanın dirliği, düzeni kalmadı. Ve de eyi bir günün geleceğine dair ortalıkta heç bir alamet yok. Üstelik, bu fırtına eksilece değil, artacağa benzer.
  • Her doğan insanın sona erdirdiği en büyük eseri ölüm.
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür.
  • Yine de akıl sizin.. Ve herkesin aklı kendisinin padişahıdır.
  • Herkes birbirine zulum makinası. Ben de bu makinada bir dişliyim. Döndükçe ahımı alırım.
  • Dünya üç günlük yol gibi gözükür. Heç de öyle değil. Acısını, zulmunu bir bilinmedik güne saklar. Ahının, vahının tükendiği bir güne...

Dik Bayır İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dik Bayır, Abbas Sayar'ın 70'li yıllarda Almanya'ya göç ve çalışma sorunlarını anlattığı romanıdır. Abbas Sayar bu romanında, Beydiyar köyünde yaşanan olayları köylünün ağzından anlatmaktadır. Yazar; köylünün ve köy yaşamının özelliklerini köylülerin iç yaşantısını da katarak okuyucuya aktarmaktadır. Köylünün cahilliği ve çıkarcılığının, köy yaşamında baskın olduğunu ve sosyal yaşamı yönlendiren etkilerin başında geldiğini, bu eseriyle göstermektedir. Almanya'ya göç olgusunun, hem gidenler hem de kalanlar üzerindeki etkisinin anlatılması açısından, Dik Bayır okunmaya değer bir eser olarak görülmelidir... (Avare)

Abbas Sayar bu romanında Almanya'ya işçi göçünün sosyal anlamdaki etkilerinden bahsetmiş. Bir köyün Almanyacılık umuduna ışık tutmuş. Almanyacılık hayalinin güzel başlayan öyküsü zamanla yerini başka acılara bırakıyor. Yazarın Anadolu ağzını kullanış yapısını ve bunu özellikle mektup örneklerinde kullanmasını sevdim. Sürekli kadınlara karşı argolu ve küfürlü kelimeler kullanılmasından rahatsızlık duydum. Genel anlamda sürükleyici bir romandi. (nt)

Okumak konusunda en istekli olduğum türlerden biri köy romanları, belki de bir süredir kafamın kenarına kazılmış olan köy romanı yazma isteğinden bu. Sanki, bu ülkenin bir öyküsünü anlatacaksak, bu öyküyü ne başka memleketlerden esinlenme şehirlerimizle, ne de odaların içeriyle anlatabiliriz. Şehirliyi bile anlatmak, anlamak istiyorsak, köyün ardına düşmeliyiz. İşte Dik Bayır'a tüm bu istek ve merak ile başladım. Abbas Sayar aslında Yılkı Atı kitabını merak ettiğim bir yazardı. Eminim o da çok güzeldir. Dik Bayır, adı da üstünde, ta Celali İsyanları'nda dik bir bayıra kurulmuş bir köyün öyküsü. O günden, geçtiğimiz yüzyıla kadar okuyoruz en başta. Buralar oldukça yavaş. Ama gün, biraz daha yakına, 60'lar-70'lere doğru gelince daha akıcı ve merak ettirici oluyor. Su gibi okunuyor. Zor bir dili yok. Peyami Safa gibi. Hem psikolojik-sosyolojik tahlil, hem de edebi değer dolu sayfalar. Bir köyün, "Alamancı" gönderme hevesiyle içine düştüğü durumu anlatıyor roman. Büyüklere, kadınlara, çocuklara taşradaki bakışı okuyoruz. Köy romanları önemli dedim ya, bu yüzden. Çünkü bugünün şehirli kitleleri bile hala aynı kültürel genleri taşıyor. Bundan uzaklaşmaya çalışınca da kaldığı araf, oldukça sorunlu bir toplum doğuruyor. Roman çok güzeldi, Abbas Sayar okumaya devam edeceğim. 8/10, çünkü konu artık bugüne kadar klişeleşmiş bir hale geldi doğal olarak. Yoksa 9/10'luk roman. (Ömer Ökten)

Dik Bayır PDF indirme linki var mı?

Abbas Sayar - Dik Bayır kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dik Bayır PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abbas Sayar Kimdir?

Nail Abbas Sayar, 21 Mart 1923 tarihinde Yozgat’ta doğdu. 1941’de Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra 1945 yılında evlendi ve İstanbul’a yerleşti. Dört dönem İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türkoloji eğitimi aldı ancak eğitimini yarıda bırakarak Yozgat’a döndü. Bir süre çiftçilikle uğraştı. Yeniden İstanbul’a giderek matbaa kurdu, 1953’te Yozgat’a dönerek İstanbul’daki matbaasında 15 günde bir çıkarttığı gazeteyi Yozgat’ta yayımlamaya devam etti ve böylece şehrin Bozlak adlı ilk yerel gazetesini çıkarttı. Yozgat’ın Bozok ve İleri gazetelerinde çeşitli yazıları yayımlandı. Kısa bir süre politika ile ilgilendi. Yozgat Demokrat Parti müteşebbis heyeti kurucuları arasında yer aldı ama politikaya olan ilgisini kısa zamanda yitirdi.

11.07.1989 yılında Ayvalık Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hanife Ender Sayar'la ikinci evliliğini yaptıktan sonra Ayvalık, Balıkesir’e yerleşti. Edebiyatın yanı sıra resim sanatı ile uğraştı. 1990’larda Ankara, Antalya, Ayvalık ve İzmir’de sergiler açtı. 04.08.1999’da yatağında uyurken, gece yarısına doğru fenalaşarak beyin kanaması geçiren Sayar, bir hafta sonra 12 Ağustos 1999 tarihinde-9 Eylül Ünv. Tıp Fakültesi-İzmir ’de hayatını kaybetti. Mezarı Yozgat’tadır.

Abbas Sayar’ın bir oğlu vardır. Yozgat’ta askeri gazinonun bulunduğu bir sokağa adı verilmiştir

Yazın Yaşamı  

Yazmaya şiir ile başladı. Toplam 6 şiir kitabı yayımladı. Bu kitaplar çok dar bir çevrenin dışına çıkmadığından bugün bilinmemektedir. Ancak daha önce yayımladığı tüm şiirleri 1992 yılında derlenip Boşluğa Takılan Ses adıyla kitaplaştırılmıştır. 1999’da ölümünden sonra derlenebilen şiirleri ise Şiirler adıyla yayımlanmıştır.

1950’lerde roman türüne geçti. İlk romanı Yılkı Atı’nı yazdıktan yaklaşık on - on beş yıl sonra 1970’de yayımladı. Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır.

Yılkı Atı’nı yayımladıktan sonra ikişer yıl arayla romanlarını yayımlamayı sürdürdü. 1972’de yayımladığı Çelo, radyo oyununa (Nebahat Abla’yı Yitirdik adıyla)uyarlanmış; 1974’te yayımladığı Can Şenliği ise TV1'de dört bölümlük bir dizi film olarak gösterime sunulmuştur.

Yazarın tek öykü kitabı Yorganımı Sıkı Sar 1976’da, Dik Bayır adlı romanı 1977’de yayımlandı. Takip eden yıllarda Tarlabaşı Salkım Saçak (1987, roman), Anılarda Yumak Yumak (1990, anı-roman), Boşluğa Takılan Ses(1991, şiir), Noktalar (1991, vecizeler) adlı kitaplarını yayımladı.

Abbas Sayar’ın yapıtları köy edebiyatı kategorisinde değerlendirilir. Yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatır. Romanlarında Türk köylüsünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini aydınlara ve politikacılara haykırır.

El Eli Yur El de Yüzü adlı romanında ise politika ile uğraştığı dönemdeki anılarından yola çıkarak; 1954-1957 seçimlerinde Zağcıoğlu köyünün genel durumu, köylünün politikacılara bakışı; politikacılarla köy halkının birbirlerinden beklentileri nibir kara mizah örneği olarak gözler önüne serer.

 

Ödülleri  

1971 - TRT Roman Başarı Ödülü, Yılkı Atı

1973 - TDK Roman Ödülü , Çelo

1975 - Madaralı Roman Ödülü , Can Şenliği

1987 - Yozgatlılar Dayanışma ve Kültür Derneği Şükran Plaketi

1992 - Yibitaş Holding - Erdoğan M. Akdağ - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Kültür Bakanlığı - Kültür Bakanı : D. Fikri Sağlar - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Yozgatlılar Kültür ve Dayanışma Derneği - 50.Sanat Yılı Plaketi

1992 - Gazeteciler Cemiyeti - Başkan : Osman Hakan Kiracı - Yozgat'ın İlk Gazetecisi Plaketi

1995 – Edebiyatçılar Derneği Onur Plaketi ve Altın Madalya Ödülü

1998 - Türkiye Yazarlar Sendikası - İzmir Kitap Fuarı 98 - Yazarlık Emeğine Saygı Plaketi

1998 - Türkiye Yazarlar Derneği Ödülü

Abbas Sayar Kitapları - Eserleri

  • Yılkı Atı
  • Yozgat Var Yozgatlı Yok
  • El Eli Yur, El De Yüzü
  • Şiirler
  • Dik Bayır
  • Noktalar
  • Çelo
  • Yorganımı Sıkı Sar
  • Can Şenliği
  • Anılarda Yumak Yumak
  • Tarlabaşı Salkım Saçak
  • Boşluğa Takılan Ses

Abbas Sayar Alıntıları - Sözleri

  • Saat oniki, saat bir Göm, gecenin koynuna dertlerini Yatağına gir.. (Şiirler)
  • Cami yaptırsak boyumuz sanki arşa ulaşacak.. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Bir Türk-Kürt davası akıllardan bile geçmezdi. Bizimkiler; bir Kürt kızını, bir Çerkez kızını, bir Türk kızına tercih ederlerdi. (El Eli Yur, El De Yüzü)
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür. (Dik Bayır)
  • Bilmem ne ister insanlar insanlardan, Yer cömert, ağaç cömert. Gök alabildiğine kerem saçarken üstümüze Kin besler, darılır, kırılırız birbirimize. (Şiirler)
  • Bektaşi ne demiş: "Allah olmaya Allah değilsin, ama Allah'tan önce senin hükmün geçiyor dünyada.." Öyle gavur şeydir para.. Anayı babadan, kardeşi kardeşten, yari yardan ayırır. Bir defa esaretine düşmeyegör.. (Anılarda Yumak Yumak)
  • Ne olacaksa, bu dünyada zulum edenler, biraz da ettiklerinin karşılığını yine burada bulmalı... (Can Şenliği)
  • İnsan, insanda başlar ,insanda biter... (Anılarda Yumak Yumak)
  • ... Kurda kurban oluyum ...Çok aç kalır da saldırır adama..Kasabadaki dürzülerin tümü kurt.Hem de gözleri heç doymayan cinsinden..Yüreğini almayınca,yüreğinden el çekmeyen takımından. Bize göstermedikleri iğne ucu ışığı elleri uzanıp kabirlerini de delseler Tanrım onlara göstermesin. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Zulüm insan için var edilmiş herhal... Yoksa adı olmazdı. (Dik Bayır)
  • Elif kaşlarını çatar Gamzesi sineme batar Ak ellerin kalem tutar Yazar Elif Elif diye (Dik Bayır)
  • ‘Başkalarını kandırmak kolay iş. Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı...’ (Yorganımı Sıkı Sar)
  • Seni de adam yerine koydum. Mayanız batsın! Suç sende değil, benim gibi hâlâ insandan umutvar olan kerhanecide... (Can Şenliği)
  • Dünya üç günlük yol gibi gözükür. Heç de öyle değil. Acısını, zulmunu bir bilinmedik güne saklar. Ahının, vahının tükendiği bir güne... (Dik Bayır)
  • Artık hükmümüze girmiyor günler (Şiirler)
  • Yurt ayrılığı, ölüm ayrılığından ağır. Namus lekesi gibi böyük, (Dik Bayır)
  • Başkalarını kandırmak kolay iş.Emme insanın kendi kendini kandırması olmazların olmazı. (Yorganımı Sıkı Sar)
  • "Ahir ömrümüzde şu yalnızlık belasiyla uğraşıp durmasak ! Birbirimize CAN ŞENLİĞİ olsak..." (Can Şenliği)
  • Bir şeyi yazarken, bir şeyi söylerken içinden ‘acaba’ diyorsan, hürriyet ve demokrasi yoktur. (Yozgat Var Yozgatlı Yok)
  • Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür. (Dik Bayır)

Yorum Yaz