diorex
life
Dedas

Dilenci - Necib Mahfuz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dilenci kimin eseri? Dilenci kitabının yazarı kimdir? Dilenci konusu ve anafikri nedir? Dilenci kitabı ne anlatıyor? Dilenci PDF indirme linki var mı? Dilenci kitabının yazarı Necib Mahfuz kimdir? İşte Dilenci kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.03.2022 20:00
Dilenci - Necib Mahfuz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Necib Mahfuz

Çevirmen: Erdal Alova

Orijinal Adı: الشحاذ

Yayın Evi: Bordo Siyah Yayınları

İSBN: 9789758688642

Sayfa Sayısı: 160

Dilenci Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1950'li yılların başında, Kahire'de geçen Dilenci'de Mahfuz, gençliğinde ateşli bir devrimci olan, ama orta yaşlarında toplumsal gelişmenin gerisinde kalmış, aklın gelgitleri içinde bunalmış, vicdanı kararmış Ömer'in yaşadığı psikolojik işkenceyi konu alıyor. Hayatını yenilemeye çalışan Ömer, çözümü bir dizi gönül serüvenlerinde ararken işini ve ailesini ihmal eder. Ama böylesine bir yaşam tarzı onu kurtarmaktan çok; giderek, kendisine ve yaşama yabancılaşmasını getirir. Mahfuz, okuru yalnızca ana karakterin psikolojisine yöneltmekle kalmıyor; sanat ile bilim, idealizm ile gerçekçilik arasında yolunu bulmaya çalışan bir ulusun vicdanını da irdeliyor.

Kendisine Nobel Edebiyat Ödülü'nün verildiğini duyan Mahfuz, "Mısırlıları kutlarım, onların küçük bir adamı büyük bir ödül kazandı," demiştir.

Dilenci Alıntıları - Sözleri

  • Düşünmek, hareket etmek, hatta duymak istemiyorum.
  • Zamana anlam veren bizim yaşam sevgimiz.
  • Geriye kalan, mumyalaşmış anılar yalnızca!
  • Biliyorsun şiirin yaşamım olduğunu, iki dizenin birleşmesi bir ezgi doğurur ki, göksel dansın kanatlarıdır onlar.
  • İçinde acı veren bir çatışma vardı.
  • Sonunda acı verse de aşk değerli bir şeydir.
  • Daha önce yapmadığım bir şeyleri yapmamın tam zamanı, yani hiçbir şeyi.
  • Bir insan, insanoğlunun tüm yükünü omuzlarında taşır, yoksa hiçbir şeydir.
  • Kalp, atar ve toplardamarlarla çalışan bir pompadır. Onu gerçeği kavrama aracı olarak görmek tümüyle fantezidir.
  • Yüreğine dadanan dertleri sil at, ancak o zaman tümüyle kendini bulabilirsin.
  • Ne sağlık istiyorum, ne barış, ne güvenlik, ne onur, ne yaşlılık. Son gelsin artık,çünkü en güzel anım bu benim.
  • Ufuk nasıl da sıkıcı. Özgürlük onun arkasında bir yerlerde ve şu rahatsız vicdan dışında hiçbir umut yok.
  • Şiir olmadan, bizi hava gibi kuşatan aşkla ne ederdik?
  • Sizin değişmeniz gerçeğin değişmesi demek değil.

Dilenci İncelemesi - Şahsi Yorumlar

SPOİLER İÇERİR !!!!: Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu bu benim için. Kitabı okurken duygudan duyguya girdim. Ama en çok ana karaktere kızgınlık içindeydim. Okurken ana karakterine çok sinir oldum. Yaptığı her halta hastalığını bahane etmesi beni çok kızdırdı. Ailesine çok üzüldüm okurken. Her türlü zorlukta yanında olmak isteyen eşine sırt çevirmesi, kadının çaresizlikle onu ikna etmeye çalışması beni resmen çileden çıkarttı. Sonlara doğru ana karaktere de hem üzüldüm hem de gitmeseymiş dedim. Ama yine de sonu benim için biraz havada kaldı. Ben daha sonrasını da merak etmedim değil. (Aspasia)

Başlarda aradığım kitap olduğunu sandım. Içindeki boşluğu doldurmaya çalışan, gençlik yıllarınının heyecanını arayan, gayesini kaybetmiş bir adam.. Ancak yanlış yollara sapması, hiçliğini amaçsızca doldurmaya çalışması sinirlerimi bozdu. Altını çizdiğim çokça cümle oldu fakat bağlamından bağımsız olarak beğendim diyebilirim onlar için. Sonu da hoşuma gitmedi. En çok da Mısır'a ait tasvirleri sevdim. (fosmodernokur)

Dilenci PDF indirme linki var mı?

Necib Mahfuz - Dilenci kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dilenci PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necib Mahfuz Kimdir?

Necib Mahfuz, (Arapça: نجيب محفوظ) 1988 Nobel Edebiyat Öülü sahibi Mısırlı yazardır (11 Aralık 1911 - 30 Ağustos 2006). Nobel ödülü kazanan ilk müslüman ve tek Arap yazardır. "Ortadoğu'nun Balzac'ı" olarak tanınır. Hayatı Mahfuz, Kahire'nin Cemaliye bölgesinde 6 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Bir tüccarın oğlu olan Mahfuz, adını kendisini doğurtan Profesör Necib Paşa Mahfuz'dan aldı. 70 yıllık kariyeri boyunca 34 roman, 350 küsur kısa hikaye yayımladı. Kitaplarının çoğunda, hayatının tamamını geçirdiği ve Nobel ödülünü almak için bile ayrılmadığı Kahire'nin tarihi mahallelerindeki yaşamı; modern ve geleneksel yaşam arasında denge kurmaya çalışan sıradan insanları anlattı; pek çok kitabı Arap filmlerine konu oldu.

Edebiyata olan ilgisi, 1920'lerde Mustafa Lutfi el-Manfuluti'nin makale ve şiirlerini okumasıyla başlanıştı. Abbas Mahmud el-Akkad, Taha Hüseyin, İbrahim el-Mazini, M. Hüseyin Heykel, ilk dönemde kendilerinden en çok etkilendiği yazarlar arasındadır.

Yazı hayatına, 1928'de Selame Musa'nın çıkardığı el-Mecelle el-Cedide dergisinde yayımladığı değini yazıları ve öykülerle başladı. Kahire Üniversitesi'nde felsefe öğrenimi gören Mahfuz'un ilk romanı Abes el-Akdar 1939'da yayımlandı. 1957'de yazdığı Kahire Üçlemesi ile Arap edebiyatının tanınmış bir ismi oldu. Bu üçlemede Kahire'de yaşayan bir ailenin üç kuşağının 1. Dünya Savaşı ve 1952'deki Nasır darbesine kadar olan dönemde yaşadıklarını ve Mısır toplumunun değişimini anlattı.

Değişik kurumlarda çalışan Mahfuz, en son Kültür Bakanlığında müsteşar olarak görev yaptı. 1971'de söz konusu görevinden emekli olmasından sonra, el-Ahram gazetesinde yazar olarak çalışmıştır.

Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'a İsrail ile yaptığı barış antlaşmasında verdiği açık destekten ötürü birçok Arap ülkesinde kitapları yasaklandı. 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan sonra bu yasaklar kalktı.

1989 yılında Mısırlı köktendinci Ömer Abdülrahman tarafından hakkında ölüm fetvası çıkartılan Mahfuz, 1994 yılında Kahire'deki evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıdan yaralı kurtulan Mahfuz, sağ kolundaki sinirler zedelendiği için yazmakta büyük güçlük çekmeye başladıysa da ilerleyen yaşına rağmen edebiyattan kopmadı ve kısa hikayeler yazmaya devam etti.

2006 Temmuz'unda düşerek kafasından yaralandı. 30 Ağustos 2006 günü Kahire'de 95 yaşında vefat etti. Mahfuz, ülser, böbrek ve kalp rahatsızlıklarından mustaripti. 31 Ağustos 2006 günü Kahire'de devlet töreniyle uğurlandı.

Necib Mahfuz Kitapları - Eserleri

  • Midak Sokağı
  • Cebelavi Sokağı'nın Çocukları
  • Miramar
  • Hırsız ve Köpekler
  • Aşk Zamanı
  • Kahire Modern
  • Dilenci
  • Başkanın Öldürüldüğü Gün
  • Karnak Kafe
  • Düğün Evi
  • Kuştimur Kahvehanesi
  • Zamanın Hükmü
  • Saray Gezisi
  • Ezilenler
  • Yağmurda Aşk
  • Şeker Sokağı
  • Şevk Sarayı
  • Zaman ve Mekan
  • Muhterem Efendim
  • İbn Fattume'nin Seyahati
  • Aynalar
  • Nil Üstünde Gevezelik
  • Güz Yılgınlığı
  • Arayış
  • Başlangıç ve Son
  • Han El Halili
  • Nil'in Üç Çocuğu
  • Serap
  • Binbirinci Geceden Sonra
  • Esir Üniforması
  • Bıldırcın ve Sonbahar
  • Ara Sokak
  • The Dreams
  • Akhenaten: Dweller in Truth

Necib Mahfuz Alıntıları - Sözleri

  • Neydi yaşam? İnsanın kendini ölümle karşı karşıya buluncaya kadar istemeyerek oynadığı gelip geçici bir oyun! (Muhterem Efendim)
  • - Sence hayat nedir? - Ruhun maddiyata karşı verdiği savaş. - Peki ölümün bu savaştaki rolü nedir? - Ruhun son zaferidir. (Düğün Evi)
  • Mutluluklar felaketlerin çatlaklarında elmas gibi saklıdır (Midak Sokağı)
  • Hayat çorak bir çöl, o bir vahaydı. (Serap)
  • "Ölümün çok güzel ama habis bir şey olduğunu ; onsuz, hayatın hiçbir değeri olmadığını söyledi." (Aynalar)
  • Düşünmek, hareket etmek, hatta duymak istemiyorum. (Dilenci)
  • "Erkekseniz çıkarsınız!" (Cebelavi Sokağı'nın Çocukları)
  • Ah, ne zehirlidir şüphenin iğnesi! (Ezilenler)
  • "İslamiyet sizin dediğiniz gibiyse, neden yollar yoksullarla ve cahillerle dolup taşıyor?" Üzüntüyle cevapladı: "İslamiyet, bugün camilerde inzivaya çekilmiş, oralardan dışarı çıkamaz olmuştur. " (İbn Fattume'nin Seyahati)
  • Hepimiz ölüme sözde boyun eğiyorduk ama kalbimizde onu belirsiz bir zamana öteliyorduk. (Kuştimur Kahvehanesi)
  • Bizler gizemli yaratıklardık, sırlarını Yaradan'dan başka kimsenin bilmediği ve bilemeyeceği. (Muhterem Efendim)
  • "... kaderimde yaşamam yazılı olan cennetin bütün hazları ve cehennemin ıstırapları onda gizliydi..." (Hırsız ve Köpekler)
  • Düşünmek, anlamak onu ilgilendirmiyordu. Asıl amacı dünkü okuduklarıyla yarın konuşabilmekti.. (Han El Halili)
  • "Sadece acı, aşktan güçlüdür." (Başkanın Öldürüldüğü Gün)
  • Kontrolden çıkmış olan bu çılgınlık hali bir başkaldırıydı, Kahire'nin kendine başkaldırışı! Bu bir intihardı; Kahire'nin düşmanlarına yapmak istediği şeyi kendine yapmasıydı. (Güz Yılgınlığı)
  • "Kadın hayattır; onun varlığında Hakikat, tüm vakarıyla Ölüm ile taçlandırılır." (Muhterem Efendim)
  • "Allah'ım beni haksızlıktan ve ahmaklıktan uzak tut!" (İbn Fattume'nin Seyahati)
  • “Ne kadar çaresiz ve sefil yaratıklarız. Ülkemiz de acınası bir durumda, insanlarımız da.” (Midak Sokağı)
  • Bu hayattaki asıl mücadele gerçeklerle masallar arasında . (Yağmurda Aşk)
  • Beni daha da üzen, hayatımı değiştirmek için bir çıkış yolu bulamamaktı; kurtuluş ihtimali bile yoktu ufukta. (Serap)

Yorum Yaz