diorex
Dedas

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri - Ahmed Davudoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kimin eseri? Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kitabının yazarı kimdir? Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri konusu ve anafikri nedir? Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kitabı ne anlatıyor? Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri PDF indirme linki var mı? Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kitabının yazarı Ahmed Davudoğlu kimdir? İşte Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.04.2022 16:00
Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri - Ahmed Davudoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmed Davudoğlu

Yayın Evi: Bedir Yayınevi

İSBN: 9758514533

Sayfa Sayısı: 383

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şeyhülislam Mustafa Sabri ve Düzceli Zahid Kevseri efendilerin yolundan giden merhum Üstad Ahmed Davudoğlu, yayınlandığı zamanfırtınalar kopartan bu eserinde dine hizmet iddiasıyla ortaya ortaya atılan birtakım yenilik, bid'at ve yersiz ictihadların hizmet değil tahrip olduğunu iddia ve isbat etmektedir. Maalesef son otuz yıl içinde Türkiye Müslümanlarının kafalarını karıştıracak, Kur'ana ve Sünnet'e dayalı sahih İslâm itikadını zedeleyecek ve Ümmet-i Muhammed'i çıkmaz sokaklara sokup enerjisini boşa harcatacak zararlı iddialar ortaya atılmıştır. Bu kitapta üstad orta ve doğru yolu göstermektedir.

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri Alıntıları - Sözleri

  • Halife Haun-ü'r-Reşid'in Fransız kralına gönderdiği çalar saat meselesini Avrupalılar herhalde unutmamışlardır. Müslümanlar bu acayip aleti keşfedecek kadar yükselmiş; Fransız Kralı Şarlken ise içinde şeytan var diye korkarak semtinden kaçacak kadar gülünç duruma düşmüştür.
  • Üstad Mevdûdî şöyle diyor: “Peygamberlerin ismeti (masum olmaları) zatları iktizası değildir. Lâkin peygamberlik farzlarını yerine getirmeleri için Allah onları hata ve zellelerden korur. Allah onları bir saat korumasa hata ve zelleler hususunda diğer insanlar gibi olurlardı... Güzel ve tedbir olmak üzere Allah bazen bu hassayı onlardan kaldırır; ta ki kendilerinden bazı zelleler sadır olsun! Allah bunu, onların insan olduklarını, ilâh olmadıklarını göstermek için diler.” (et-Tefhimat’taki sözünün tercümesidir. Sayfa 57, cüz 2. Üçüncü baskı)
  • Böyle karanlık bir devirde, İslam dünyası her şeyden manevi birliğe muhtaçtır. Bu birlik ise İslam dininin ana prensiplerine sarılmakla elde edilebilir. Yıkılan birçok şeyler tekrar elde edilebilir. Yeter ki, İslam imanı, İslam dindarlığı muhafaza edilsin.
  • Halife Hârunüʼr Reşidʼin Fransız kralına gönderdiği çalar saat meselesini Avrupalılar herhâlde unutmamışlardır. Müslümanlar bu acayip aleti keşfedecek kadar yükselmiş;Fransız kralı Şarlman ise içinde şeytan var diye korkarak semtinden kaçacak kadar gülünç duruma düşmüştür.
  • "Sür; çıkar gayrı gönülden tâ tecelli ede Hak! Padişah konmaz saraya, hâne mamûr olmadan."
  • Buhran sadece siyasi değildir. Buhran aynı zamanda dini, içtimai, kültürel ve iktisadidir. Müslümanlar arasında iman zaafı baş göstermiştir. İslam ilimleri kaybolmaya yüz tutmuştur. İslami prensiplerden uzaklaşma almış yürümüş, taklit zihniyeti her yeri sarmıştır. Sünnetler terkedilmiş, bid'atler zehirli otlar gibi yayılmıştır. Böyle karanlık bir devirde, İslam dünyası her şeyden manevi birliğe muhtaçtır.
  • Avrupaʼya tahsile giden genç Müslümanların ekserisi Müslümanlıktan istifa ederek yurtlarına dönüyor. Çünkü orada kendilerine her şeyden evvel İslâm dininin bir uyku hapı olduğu aşılanıyor. Müslümanların bugünkü hâllerinden misaller verilerek geri kalmalarının yegâne sebebinin din olduğu kalplerine yerleştiriliyor.
  • Halife Hârunü'r rReşid'in Fransız kralına gönderdiği çalar saat meselesini Avrupalılar herhâlde unutmamışlardır. Müslümanlar bu acayip aleti keşfedecek kadar yükselmiş; Fransız kralı Şarlken ise içinde şeytan var diye korkarak semtinden kaçacak kadar gülünç duruma düşmüştür...
  • Birçok İslam ülkeleri farmason, sosyalist veya mürted çeteler tarafından idare edilmektedir. Tarihlerinin hiçbir devresinde Müslümanlar bu kadar kötü bir vaziyete düşmemişlerdir.
  • İmam-ı A’zam zalimlere hizmet etmediği için ihtiyar hâlinde hapse atıldı, kırbaçlana kırbaçlana can verip şehit oldu, tmam Mâlik, bir içtihadı ve bir fetvası yüzünden Medine sokaklarında dövülerek gezdirildi. Sopa darbeleri altında yine de “İçtihadımdan dönmüyorum” diye sesleniyordu. İmam-ı Ahmed İbn-i Hanbel Mutezile mezhebinden sapıklara baş eğmediği, Kur’ân mahlûktur demediği için o kadar kırbaçlandı ki, etleri döküldü, yine de Ehl-i Sünnet yolundan taviz vermedi. (Kırbaç yaralarından şehiden vefat etmiştir.)
  • "Sür; çıkar gayrı gönülden tâ tecelli ede Hak! Padişah konmaz saraya, hane mamûr olmadan "
  • Günümüzde İslamiyyet'in en büyük belası; onu dışından ve cepheden helak etmeye yeltenenler değil, "içinden ve özünden harap etmeye davrananlardır ve bu davranışlarını bir nevi onarma, düzeltme ve yenileme sayanlar reformcular!"
  • Evet Avrupalılar Müslümanları şaşırtmak, İslâmʼı çökertmek için büyük küçük her fırsattan istifade etmiş ve etmektedirler. Bu hususta en müessir çarelerden birinin içki olduğunu düşünerek koca Şarkı sarhoş etmek için seferber olmuşlardır. Fransız müelliflerinden Henri, “Şark milletlerini yok etmek için kullanılan yegâne silah şaraptır” diyor. Bittabi bunda da muvaffak oldular. İslâm âleminin bugünkü hâli hakikaten onları güldürecek, bizi ağlatacak mahiyettedir.
  • Müslümanlar arasında iman zaafı baş göstermiştir. İslâm ilimleri kaybolmaya yüz tutmuştur. İslâmi prensiplerden uzaklaşma almış yürümüş, taklit zihniyeti her yeri sarmıştır. Sünnetler terk edilmiş, bid'atler zehirli otlar gibi yayılmıştır.
  • Cenâb-ı Hak akıl sahiplerini yâni ins-ü cinni ancak kendisine ibadet ve kulluk etsinler diye yaratmıştır. “Ben ins-ü cinni ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” âyet-i kerimesi bu hakikati nâtıktır. Kaldı ki, akıl sahibi olmayan canlı cansız bütün varlıklara Allahʼın bir teklifi olmadığı hâlde onlar da kendi dillerinde Allahʼı tesbih ederler. “Hiçbir şey yoktur ki, Rabbinin hamdi ile tesbihinde bulunmasın. Lâkin siz onların tesbihini anlamazsınız.” âyet-i celîlesi de bu hakikati beyan eder.

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ünv'de İslam Hukuku dersine girdiğimde ilk defa gerçek bir mezhep düşmanı ile karşılaşmış, hatta talebesi olma lütfuna erişmiştim(!) Fal taşı gibi açılan gözlerimle hocayı dinliyor mevzuyu anlamaya çalışıyor,bu ne demek istiyor yaa diye epey kafa yormuştum..Daha ilk ders olması hasebiyle direkt mezhepleri inkar ettiğini söylemiyor ima ediyordu adeta...Durumu kavradım ve ders bitmeden çıktım... ilk ve son girişim oldu dersine...Notlar yetiyordu konuları anlayıp geçmem için, İslam Hukuku deyince Mezhepsiz bir harf bile yazması mümkün değildi zira..Zehirli düşüncelerini ancak anlatabiliyor açık açık yazamıyordu... Sonra sonra maalesef çok gördük mezhepleri inkâr ya da nakıs aklına göre yorumlayanları... İlk aklıma gelen görev yaptığım kursta başka bir hocanın(!) öğle namazını kılmayıp, 'ikindi ile cem ederim şafi mezhebinde caiz,ona uyarım' demesi meselâ...Oysa Şafi mezhebinde dahi öyle canın istediğinde namazı cem edemezsin sefer gibi şartlar gerek...Ama işte ilahiyat okurkenki kıymetli hocaları(!) diledikleri hükmü çıkarma yetkisi vermiş zamanında bizim diyanet hocalarına... Mevzuu ciddi,mevzuu derin... Kitapta adı üstünde dinde yenilik yapmak isteyen,dini tahrif eden zevattan bahsetmiş..söylediklerini,yazdıklarını bir bir delilleri ile çürütmüş... Kendi adıma çok ihtiyaç duyduğum konulardı..Bazı isimlerin çürük olduğunu biliyor fakat hangi konuda sakatlıkları var tam bilmiyordum, bu eser sayesinde öğrenmiş oldum hem de karşı tezler,hakikatler ile birlikte... Tekrar tekrar okunup okutulması gereken bir eser..Allah Yazarımızdan razı olsun,gani gani rahmet etsin ...hususî hediyelerimi birazdan göndereceğim mübareke :) Hem dünya hem ahiret derdi olan kıymetli dostlara ısrarla tavsiyemdir.... (H.Ozer)

Dini Tamir Davasında Tahrif Edenler: Böyle nefis bir esere inceleme yazmadan edemezdim. Gerçi benim bir kaç kelimeden ibaret dağarcığım bu kitabı inceleyecek çapta olmasa da kalemim döndüğünce bu kitap neden okunmalıdır anlatayım size dostlar.   Din hayatın temelidir,her alanın mütehassısı,usulü ve kaideleri olduğu gibi Dini Mübini İslam'ın da çok ince,hassas kaideleri,alanı olmayanın fütürsuzca kelam etmemesi,kalem oynatmaması gereken bölümleri vardır. Kimse kimseye sen Din hakkında konuşamazsın demiyor kardeşlerim,tam aksine bu ilmin temeli arapçadır,arapça ile de olmaz sana bir hoca lazımdır,hocan da Ehli Sünnet olmalıdır diye şartlar koşuluyor. Ancak ne yazık ki modern çağın anlayışını zehirlediği insan aklı merkeze koymuş bilgiyle konuşsa yine iyi onu da bir kaç cümleye sığdırmış affedin cahil cesaretiyle yok şu hadis iftira yok tesettür Kur'an da yok,ben Kur'an da olmayanı kabul etmem diye tutturmuş gidiyor.   Güzel kardeşim,bir hastanenin karşısında demirci bir işletme açsa ben insanları tedavi edeceğim dese insanlar ona itibar eder mi? Senin alanın şu demirleri eritip bir şeyler meydana getirmekten ibaret Kainatın en akıllı varlığını sana teslim edemeyiz denmez mi ona? Peki Dini Mübini İslam ayaklara düşecek  ve her önüne gelenin cahilce konuşacağı kadar sathi bir şey midir ki ağzı olan konuşuyor! Gel bak senin bu uydurma dediğin hadisleri biz hangi şartlarda kabul ediyoruz,garip hadis desek sana garip garip şeyler zannedersin halbuki bu ravinin tek başına kaldığı hadistir kardeşim bu işin usulü var biz de önümüze geleni hadis kabul etmiyoruz ince eleyip sık dokumuş selefimiz var desek de tutturmuş aklıma uymuyor,bilime uymuyor olmaz diye!    Soruyorum kardeşim senin dinin bilim mi? Bu ne aşağılık bir görüştür,işimiz gücümüz yok Dini bilime tashih mi ettireceğiz! Bu kadar açıklamadan sonra işte bu değerli kitapta İslam ümmetinde son dönemde ortaya çıkmış dini tamir edeceğiz iddiasında bulunup da tahrif edenleti tanıtıyor. Kitapta ismi zikredilenlerden birisi de Diyanet İşleri Başkanlığında yüksek bir mertebede bulunan Hayrettin Karaman...   İçerisinde Merhum Akif,İbni Teymiyye,Afgani,Abduh da yer alıyor.Hepsinin iddiaları ilmi olarak çürütülmüş. Mehmet Akif meselesine gelince onun yüce şahsiyetine hiçbir itiraz olmamasına karşın yaptığı yanlışlar zikredilmiş(kişisel değil din hususunda akaide taalluk eden) kaldı ki Ahmet Davutoğlu Akifi rüyada gördüğü ve sarıldıklarını dahi söylüyor. Kısacası aziz okurlar önsözünü Necip Fazıl'ın yazdığı bu eseri mutlaka kütüphanenizde bulundurun. Allah'a emanet olun.. .   (Fâtih)

1978 yılında kaleme alınan bu şahane eserde yazar dine musallat olmuş bir takım ne idüğü belirsiz zevata teker teker cevaplarını vermiş. Yazıldığı dönemde kendisinin bu kadar muhalifi varken hakkı bu kadar açık savunması takdire şayan. Allah kitabın yazarına gani gani rahmet eylesin. Günümüz Türkiyesinde bu kitabı kimler mi okumalı. Bu kitabı önce 'dindar gözükenler' okumalı. Dini siyasete alet edenler, "dine güncelleme getirme" sevdasında olanlar okumalı. Dinin içini boşaltmayı dine hizmet zannedenler, Dört hak mezhepten başka mezhepler türetip mezhepsizliği aşılamaya çalışanlar okumalı. Daha usulü fıkıh, ilmi kelam nedir bilmeden, oturduğu yerden müctehitlik taslayan günümüz ilahiyat hocaları( öyle olmayanları tenzih ederim) Televizyona çıkıp ayetleri kafasına göre tevil eden, ashabı kirama dil uzatan, cahil cühelanın aklını bulandıran hoca kılıklı şaklabanlar okumalı. Liste uzar gider. Okusalar keşke de bir şeyler anlasalar. Fakat yaptıklarını bilinçsiz yaptıklarını düşünmediğim için faydası olacağını sanmıyorum. Zamanında Cemaleddin Efgani ve emsalinin yaptıklarını şimdi bazı malum şahıslar seve seve yapıyor. Fakat onlara pek hoşlarına gitmeyecek bir haberim var. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Bir taife kıyamete kadar hakkı savunmaktan geri kalmayacaktır." Bu memlekette Ehli Sünneti müdafaa eden birileri hep vardı. Ve hep de olacak. Çatlasalar da patlasalar da dinde reform diye diye dinsiz bir nesil yetiştirmeyi başaramayacaklar. Çünkü ehli sünnet vel-cemaat dimdik ayakta. Bu kıymetli eseri hususiyetle gençlerin okumasını tavsiye ederim. Çünkü asıl hedef gençler ve devir uyanık olma devri. Müslümanı uyutmak için yapılanları kitapta apaçık göreceksiniz. (Müşkülpesent)

Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri PDF indirme linki var mı?

Ahmed Davudoğlu - Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmed Davudoğlu Kimdir?

1912 yılında Bulgaristan'ın Şumnu şehrinin Kalaycı köyünde doğdu. İlköğrenim'ini doğduğu köyde , ortaöğrenimini Ekizce'de Medresetü’l-Aliye’de, medrese öğrenimini ise Şumnu'da yaptı. İhtisas için Mısır'a gönderildi (1936). Ezher'deki öğreniminden sonra, bir süre okuduğu Nüvvab Medresesi'ne hoca olarak atandı.

Bulgaristan'da Rus işgali ve komünist yönetimin işbaşına geçmesinden sonra tutuklanarak toplama kamplarına gönderildi (1944). Baraj inşaatında amele olarak çalıştıktan sonra, hastalanması üzerine serbest bırakıldı. Varna'daki Türk Konsolosluğu'na iltica talebiyle başvurdu. Aradan yıllar geçtikten sonra iltica talebi kabul edilerek Türkiye'ye göç etti (1949).

Önce Yedikule Küçükefendi Camii’ne İmam Hatip olarak atandı. Bir süre de gezici vaizlik ve 3 yıl Bursa Orhangazi Müftülüğü yaptı. Bundan sonra İstanbul Fatih Camii Kütüphanesi memurluğuna nakledildi.

Bir süre İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yaptıktan sonra, İstanbul Yüksek İslam Enstütüsü'nün açılması üzerine, buraya öğretim üyesi ve müdür yardımcısı olarak tayin edildi (1950). Yüksek İslam Enstitüsü'nde müdürlük de yaptı. 7 Nisan 1983 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

Ahmed Davudoğlu Kitapları - Eserleri

  • Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri
  • Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meali
  • Sahih-i Müslim
  • Ölüm Daha Güzeldi
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Sahih-i Müslim
  • Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri
  • Selamet Yolları-Buluğu'l-Meram Tercümesi 1.cilt
  • Selamet Yolları-Buluğu'l-Meram Tercümesi 2.Cilt
  • BÜLUĞ'ÜL MERAM TERCÜMESİ VE ŞERHİ SELAMET YOLLARI 4. CİLT

Ahmed Davudoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü babamın rızası olmayan bir işte hayır da olmadığını ben nihayet anladım. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • Rasulullah (s.a.s.) buyurdu ki: "İşittiği ezâya karşı Allah'dan daha sabırlı hiç kimse yoktur. O'na şirk koşulur, O'na çocuk nisbet edilir. Sonra O, onlara sağlık verir ve onları rızıklandırır." (Sahih-i Müslim)
  • İman batındır, kalbin amelidir. İslam zahirdir, azanın amelidir. Her mümin müslümandır lakin her müslüman mümin değildir. (Sahih-i Müslim)
  • Türk'ün eski nesebinden ( soyundan) eser kalmadı. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • Cenâb-ı Hak akıl sahiplerini yâni ins-ü cinni ancak kendisine ibadet ve kulluk etsinler diye yaratmıştır. “Ben ins-ü cinni ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” âyet-i kerimesi bu hakikati nâtıktır. Kaldı ki, akıl sahibi olmayan canlı cansız bütün varlıklara Allahʼın bir teklifi olmadığı hâlde onlar da kendi dillerinde Allahʼı tesbih ederler. “Hiçbir şey yoktur ki, Rabbinin hamdi ile tesbihinde bulunmasın. Lâkin siz onların tesbihini anlamazsınız.” âyet-i celîlesi de bu hakikati beyan eder. (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • "Sür; çıkar gayrı gönülden tâ tecelli ede Hak! Padişah konmaz saraya, hâne mamûr olmadan." (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • Halife Hârunüʼr Reşidʼin Fransız kralına gönderdiği çalar saat meselesini Avrupalılar herhâlde unutmamışlardır. Müslümanlar bu acayip aleti keşfedecek kadar yükselmiş;Fransız kralı Şarlman ise içinde şeytan var diye korkarak semtinden kaçacak kadar gülünç duruma düşmüştür. (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • "Gökten su indirmiş de vadiler dolusu su akmış; sel yüze çıkan bir köpük yüklenmiştir. Ziynet veya kap kacak yapmak için, ateşte üzerini körükledikleri madenden de onun gibi cüruf çıkar. İşte Allah, hakla bâtıla böyle misal verir. Köpüğe gelince, o atılır gider." Ra'd, 17. (Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meali)
  • Allah millete zeval vermesin. Millet sağ olsun biz ne vakit olsa bir parça ekmeği buluruz. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • Kanunu tenkit suç değildir. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • İman öyle paha biçilmez bir pırlantadır ki ; Kazanılması kolay, fakat muhafazası son derece müşküldür İns ve cin şeytanlarından onun pek çok düşmanları vardır (Ölüm Daha Güzeldi)
  • Buhran sadece siyasi değildir. Buhran aynı zamanda dini, içtimai, kültürel ve iktisadidir. Müslümanlar arasında iman zaafı baş göstermiştir. İslam ilimleri kaybolmaya yüz tutmuştur. İslami prensiplerden uzaklaşma almış yürümüş, taklit zihniyeti her yeri sarmıştır. Sünnetler terkedilmiş, bid'atler zehirli otlar gibi yayılmıştır. Böyle karanlık bir devirde, İslam dünyası her şeyden manevi birliğe muhtaçtır. (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • ...Rabbim, benimle beraberdir. O, bana yol gösterecektir. (Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meali)
  • Halife Haun-ü'r-Reşid'in Fransız kralına gönderdiği çalar saat meselesini Avrupalılar herhalde unutmamışlardır. Müslümanlar bu acayip aleti keşfedecek kadar yükselmiş; Fransız Kralı Şarlken ise içinde şeytan var diye korkarak semtinden kaçacak kadar gülünç duruma düşmüştür. (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • Bazı yazarlar, Hindistan Müslümanlarının bile para yardımında bulundukları İstiklal Harbi'nde , Bulgaristan Türkünün beş kuruşluk bir yardımı olmadığını sanıyorlar. Bu doğru değildir. Bulgaristan Türkü imkân buldu ise Bulgaristan'dan kaçarak bilfiil cephede çarpışmak suretiyle, bulamadı ise maddi yardımıyla İstiklal Savaşı'nda iştirak etmiştir. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • Oğlum bak sen Müslümansın. Müslümanlıkta hoca demek baba yarısı demektir. Yalan söylemen sizin dininizde haramdır. (Ölüm Daha Güzeldi)
  • 232(145)- İslam garip başladı. Ve günün birinde tekrar başladığı gibi garip olacaktır. Ne mutlu o gariplere! (Sahih-i Müslim)
  • Zümer 33: Doğruyu getiren (Hz. Muhammed) ve tasdik eden yok mu? İşte bunlar takva sahiplerinin ta kendileridir. (Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meali)
  • Günümüzde İslamiyyet'in en büyük belası; onu dışından ve cepheden helak etmeye yeltenenler değil, "içinden ve özünden harap etmeye davrananlardır ve bu davranışlarını bir nevi onarma, düzeltme ve yenileme sayanlar reformcular!" (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri)
  • Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin. Tâ ki korunmuş olasınız. (Bakara 21) (Kur'an-ı Kerim ve İzahlı Meali)

Yorum Yaz