matesis
dedas

Dinler Tarihi - Şaban Kuzgun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dinler Tarihi kimin eseri? Dinler Tarihi kitabının yazarı kimdir? Dinler Tarihi konusu ve anafikri nedir? Dinler Tarihi kitabı ne anlatıyor? Dinler Tarihi PDF indirme linki var mı? Dinler Tarihi kitabının yazarı Şaban Kuzgun kimdir? İşte Dinler Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 17.07.2023 12:00
Dinler Tarihi - Şaban Kuzgun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Şaban Kuzgun

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat Yayınları

İSBN: 9786059241021

Sayfa Sayısı: 200

Dinler Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Din, insanlara dinamizm veren, toplumu ve insanlığı ayakta tutan yüce bir duygudur. İnsanlık tarihi incelendiğinde dünyada hiçbir topluluğun dinsiz yaşamadığı, her milletin bir dine ve inanca sahip olduğu görülür. Din fikri, insanla beraber doğmuştur ve insanoğlu var olduğu sürece de varlığını devam ettirecektir. Nerede bir insan topluluğu varsa orada mutlaka bir inanç ve kanaat mevcuttur. Milat öncesi devirlerden bugüne hiçbir güç dini engelleyememiş, onu yok edememiştir. Aksine, onu yok etmeye çalışanlar, bir süre sonra kendileri yok olmuşlardır. Dolayısıyla din, tarih boyunca insanoğlunun en güçlü yanı olarak varlığını sürdürmüş, insanların ve toplumların hayatını yönlendirmiştir.

Batılı araştırmacılar, bağımsız bir ilim dalı olarak Dinler Tarihinin ortaya çıkışının yeni olduğunu ileri sürmektedirler. Ancak İslâm dünyasında daha sekizinci yüzyıldan itibaren Dinler Tarihi alanında çalışmalar yapıldığını bilmekteyiz ki İbn Mukaffa, Said el-Feyyumî, İbnü’l-Kelbî, Muhammed b. el-Hüzeyl, Ebû Zeyd el-Belhî, Bâkillânî, Bağdadî, İbn Hazm, İsferâyînî, Birûnî bu isimlerden sadece birkaçıdır. Günümüzde Türkiye’de ise Dinler Tarihi ile ilgili olarak yazılmış birçok eser olmakla birlikte bunların önemli bir kısmı, Batılı bilim adamlarının yazdığı tarzda hazırlanmış olan eserlerdir. Dinlerin tarif ve tasnifinde, dinlerin menşei konusunda Türkiye’de genellikle Batılıların metodu takip edilmekte, çoğu zaman onların yapmış oldukları hatalar dahi olduğu gibi tekrarlanmaktadır.

Elinizdeki kitap, yukarıdaki hususlar da göz önünde bulundurularak İlâhiyat Fakültelerinin müfredat programına uygun olarak hazırlanmıştır. Dinin tarifi, mahiyeti ve lüzumu gibi konuları müteakip, ilahî dinler olarak kabul ettiğimiz İslâmiyet, Hristiyanlık, Yahudilik ve Haniflik dinlerinin dışında kalan dinler, herhangi bir tasnife tabi tutulmadan, kıtalara, milletlere ve bölgelere göre ele alıp incelenmiştir.

Kitabın, öğrenciler kadar konuya meraklı olanların da faydalanabileceği bir kaynak olması dileğiyle.

Dinler Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • Budda heykelleri ile dolu Budist mabedleri vardır ki, bunlara "Stupa" ismi verilmektedir.
  • Zerdüştlükte yeryüzünde ortaya çıka ilk insan Keyumers'tir. Keyumers ,Farsçada topraktan yaratılan anlamına gelmektedir. Âdem kelimesi de Aramicede topraktan yaratılan manasına gelmektedir .
  • Hayat hakkında bir şey bilmediğimiz halde, ölüm hakkında bir şey bilebilir miyiz? Konfüçyanizm
  • Türlerden kalma hiçbir yazılı belgede Şamanizm adı ile bir dinden bahsedilmemektedir. Yazılı belgelerde şaman ismi geçtiği halde Şamanizm veya Şamanlık Dini gibi ifadelerin geçmemiş olması, böyle bir dinin olmadığının en büyük delilidir.
  • Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in dini olarak tarif edilen Haniflik dinine, bazı Batılı müsteşrikler bir din demenin zor olduğunu iddia etmektedirler. Onlara göre Haniflik, cahiliye çağında putperestlikten yüz çeviren, sadece akıl yolu ile Allah'ın varlığını bulanlara verilmiş olan bir isimdir. Hâlbuki Kur'an-ı Kerim'de açıkça “millete İbrahîme hanîfen" (Hanif olarak İbrahim'in dini) ifadesi geçtiği gibi, “ani'l-hanîfiyyeti dîne İbrahîme” (Haniflik olarak İbrahim'in dininden), "dine'l-hanîfiyyeti" (Haniflik dini) gibi ifadeler, İbn İshak ve İbni Hişam gibi eski kaynaklarda geçmektedir. Hanifliğin müstakil bir din olmadığını iddia edenlere göre, onun başlı başına bir din sayılmamasının sebebi, bu inanca mensup olanların bir kitaplarının bulunmaması ve kendilerine mahsus bir ibadet şekillerinin mevcut olmamasıdır. Bu kişileri bu şekilde düşünmeye sevk eden şey, cahiliye çağının son dönemlerinde görülen "Son Hanifler"in durumudur. Gerçekten son Haniflerin ellerinde bir kitap mevcut değildi ve onlar nasıl ibadet edeceklerini bilmiyorlardı. Hâlbuki Kur'an-ı Kerim'e göre, Hz. İbrahim bir peygamberdir ve ona sahifeler nazil olmuştur. Kendisine İncil nazil olan Hz. İsa'nın getirdiği dine Hristiyanlık, kendisine Tevrat nazil olan Hz. Musa'nın getirmiş olduğu dine Yahudilik adı verildiğine göre, kendisine muhtelif sahifeler nazil olmuş olan Hz. İbrahim'in getirmiş olduğu dine de Haniflik demekten daha tabii ne olabilir? Son Haniflerin durumlarına bakarak Haniflik dininde ibadet esaslarının olmadığını söylemek doğru değildir. Çünkü hem Kur'an-ı Kerim ve Hadis kitaplarına ve hem de diğer İslâm kaynaklarına göre bu dinin iman prensiplerinin yanı sıra ibadet ve ahlak prensipleri de mevcuttur.
  • Arapların,Kâbe'nin dışında ayrıca içine putlarını koydukları ve Tağut ismini verdikleri bir mabedleri (puthane) daha vardı.
  • Mana ile dolu olup dokunulması tehlikeli ve yasak olan bu şeylere "tabu" adı verilmektedir.
  • Allah sevgisi, insanlarda kuvvetli bir irade ve sağlam bir karakter meydana getirir. Gerçekten kalbinde Allah sevgisi olan kimseler , doğru, fedakâr ve topluma yararlı olan kimselerdir.

Dinler Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İlahiyat fakültelerinde ders kitabı olarak da okutulan bu kitabı meraklı olan herkesin severek okuyacağını düşünüyorum. Dinlerin tarihi, ülkelere göre çıkış sırasıyla kısa ve öz bir şekilde anlatılmış. Çok ilginç dinlerle tanışabilirsiniz. Keyifli okumalar... (Hilal)

Yeni şeyler öğrenmek insanı daha da kamçılıyor. Gelelim kitabımıza; Neler anlatıyor? Dinin Tanımı Dinin Gerekliliği Tarihi Dinin Kaynağı İlk dinler( çok Tanrılı dinler) Dünyadaki toplam mevcutları Tasniflere göre dinler Bu kitabın devamı da varmış. (Kitap_kolik)

Dinler Tarihi PDF indirme linki var mı?

Şaban Kuzgun - Dinler Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dinler Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Şaban Kuzgun Kimdir?

1950 yılında; Çarşamba’nın Akçatarlar köyünün, alçak yazı mahallesinde Dünya’ya geldi. Kafkas kökenli bir aileye mensuptur. Babası, çevrede beyefendiliği ile tanınan mütevazı bir insan olan Mecit Amcadır. Annesi ise Hafize Hanımdır.

İlahiyat Fakültesi mezunu olan Şaban Kuzgun, çeşitli akademik unvanlar elde ederek başarılı bir akademik hayata imza atar.

Kayseri’de 14 mayıs 2000 tarihinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.

Şaban Kuzgun Kitapları - Eserleri

  • Dinler Tarihi
  • Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri
  • Hz. İbrahim ve Hanifilik
  • Dört İncil
  • Hazar ve Karay Türkleri

Şaban Kuzgun Alıntıları - Sözleri

  • Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in dini olarak tarif edilen Haniflik dinine, bazı Batılı müsteşrikler bir din demenin zor olduğunu iddia etmektedirler. Onlara göre Haniflik, cahiliye çağında putperestlikten yüz çeviren, sadece akıl yolu ile Allah'ın varlığını bulanlara verilmiş olan bir isimdir. Hâlbuki Kur'an-ı Kerim'de açıkça “millete İbrahîme hanîfen" (Hanif olarak İbrahim'in dini) ifadesi geçtiği gibi, “ani'l-hanîfiyyeti dîne İbrahîme” (Haniflik olarak İbrahim'in dininden), "dine'l-hanîfiyyeti" (Haniflik dini) gibi ifadeler, İbn İshak ve İbni Hişam gibi eski kaynaklarda geçmektedir. Hanifliğin müstakil bir din olmadığını iddia edenlere göre, onun başlı başına bir din sayılmamasının sebebi, bu inanca mensup olanların bir kitaplarının bulunmaması ve kendilerine mahsus bir ibadet şekillerinin mevcut olmamasıdır. Bu kişileri bu şekilde düşünmeye sevk eden şey, cahiliye çağının son dönemlerinde görülen "Son Hanifler"in durumudur. Gerçekten son Haniflerin ellerinde bir kitap mevcut değildi ve onlar nasıl ibadet edeceklerini bilmiyorlardı. Hâlbuki Kur'an-ı Kerim'e göre, Hz. İbrahim bir peygamberdir ve ona sahifeler nazil olmuştur. Kendisine İncil nazil olan Hz. İsa'nın getirdiği dine Hristiyanlık, kendisine Tevrat nazil olan Hz. Musa'nın getirmiş olduğu dine Yahudilik adı verildiğine göre, kendisine muhtelif sahifeler nazil olmuş olan Hz. İbrahim'in getirmiş olduğu dine de Haniflik demekten daha tabii ne olabilir? Son Haniflerin durumlarına bakarak Haniflik dininde ibadet esaslarının olmadığını söylemek doğru değildir. Çünkü hem Kur'an-ı Kerim ve Hadis kitaplarına ve hem de diğer İslâm kaynaklarına göre bu dinin iman prensiplerinin yanı sıra ibadet ve ahlak prensipleri de mevcuttur. (Dinler Tarihi)
  • Günümüzde dünyada örtülü ve düzenli olarak yayılma faaliyeti gösteren yegâne din Hristiyanlıktır. İslam ülkelerinin, içinde bulundukları acıklı durum sebebi ile Müslümanların, bırakınız Müslüman olmayanlar arasında İslamiyet'i yayma faaliyeti göstermelerini, onlar Müslüman çocuklarına dahi İslamiyet'i öğretmekten acizdir. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)
  • Hazarların, Yahudiliği İslamiyet'e karşı tercih etmelerinin en önemli sebeplerinden biri, şüphesiz Arapların o tarihlerde onlara karşı uygulamış olduğu yanlış politikadır... Hazarlara İslamiyet'i nasihat yolu ile kabul ettirmek yerine, savaş yolu ile zorla kabul ettirme yolunu seçmişlerdir. (Hazar ve Karay Türkleri)
  • Hikmet Tanyu: " Türklerde Şamanlık diye bir din yoktur..Keza Kamlık diye de bir din yoktur . Ne kamlık ne Şamanlık, asla bir dinin adı olmamıştır". Bahaeddin Ögel: " Türklerde tek bir Tanrı, tek bir güneş ve yeryüzünde tek bir Hakan otoritesi olmalı idi.Kam sözü Türklerde Şaman demektir. Aslında Türklerde Şamanlar, halkın büyü ve tedavi gibi işlerini gören kişilerdi". (Hazar ve Karay Türkleri)
  • Karay Türkçesi - Atam da anam süvgyandya sıyındım menüvlyarindya. Türkiye Türkçesi - Anam babam sevdiklerinde onların sığındım evlerinde. (Hazar ve Karay Türkleri)
  • "Aç canlı köp aşeyt, acı canlı köp sözleyt" Bu atasözü Anadolu'da " Acıkan ne bulsa yer, acıyan ne olsa söyler" şeklinde söylenmektedir. (Hazar ve Karay Türkleri)
  • Hristiyanlık, Hz. İsa'nın¹ getirmiş olduğu dinin adıdır ve Hristiyan kelimesi Yunanca "Hristos"dan gelmektedir. Hristos'un Arapça karşılığı "Mesih" kelimesidir. Mesih kelimesinin anlamı hakkında çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Bazılarına göre bu kelime, İbraniceden alınmış olup "mübarek" ma'nasına gelmektedir. Diğer bazı araştırmacılar, kelimenin "çok seyahat eden" ma'nasına geldiğini, Hz. İsa'nın Orta Doğu'da çok seyahat etmesi sebebi ile ona bu ismin verildiğini ileri sürmektedirler. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)
  • Hz. İsa'nın kavmi arasından çok kısa bir süre kalması (en iyimser bir tahminle üç yıl), bu dönemde mevcut olan baskı ve zulüm, İncilin sağlıklı bir şekilde yazılıp toplanmasını oldukça güçleştirmiş olmaktadır. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)
  • Hristiyanlar, Hz. İsa'dan önce ortaya çıkan ve Yahudilerce kutsal kabul edilen kitaplara da inanmaktadırlar. İşte Yahudilerce de kabul ettiği, inandığı ve Hristiyanlarca benimsenen bu kitaplara da "Eski Ahid" ismi verilmektedir. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)
  • Kitabın yayınlanmasından rahatsızlık duyanlara soru yoruz. İncillere göre Hz. Isa "Yeryüzünde selámet getir meye geldiğimi sanmayın; ben selâmet değil, fakat kılıç getirmeye geldim. Çünkü ben adamla babasının, kızla anasının ve gelinle kaynanasının arasına ayrılık koyma ya geldim. Adamın düşmanları kendi ev halkı olacaktır." demiş midir, dememiş midir? Protestan Incillerde yer alan bu pasaj, acaba Katolik İncillerde farklı midir? Kitapta ele aldığımız İncil pasajlarının hiçbirine kendimizden hiçbir ilave yapmadan, Hristiyanlar tarafından basılan Incillerde ne yazıyorsa onu olduğu gibi aktardık ve İncil metinleri üzerinde bu şekilde çalıştık. (Dört İncil)
  • Tefsir, hadis ve İslam Tarihi kaynaklarında Hz. İbrahim'in hayatı hakkında mevcut olan bilgiler, bazı noktalarda Yahudi rivayetlerine paralellik arz etmektedir. Bu durum, bir kısım İsrail'i rivayetlerin İslam kaynaklarına girdiğini ortaya çıkarmaktadır... (Hz. İbrahim ve Hanifilik)
  • Allah sevgisi, insanlarda kuvvetli bir irade ve sağlam bir karakter meydana getirir. Gerçekten kalbinde Allah sevgisi olan kimseler , doğru, fedakâr ve topluma yararlı olan kimselerdir. (Dinler Tarihi)
  • Karâî kelimesi, Yahudi literatüründeki aneneyi, yani sözlü geleneği kabul etmeyen, sadece Tevrat'ı kabul eden ve kendi otoritesini bu felsefe üzerine kuran Yahudi mezhebi mensuplarına verilen isimdir. (Hazar ve Karay Türkleri)
  • Bir peygamber kendi yakınında bulunan insanlardan bir kısmını hak yola, Allah'ın birliğine çağırarak, diğer bir kısmını ise "siz benim ırkımdan değilsiniz, sizi hak yola çağırmam, sizi dinime alamam" diyerek onların kendi dinine girmesini reddedecek, bu vahye dayalı hiçbir din için düşünülemez. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)
  • Karay Türkleri, Yahudiliği benimsemiş olan Hazarların torunları ve vârisleridirler. Doğu Avrupa Yahudileri ile Hazarlar arasında gözle görülebilecek bir ilişki ve bağlantı mevcut değildir. (Hazar ve Karay Türkleri)
  • İman edenlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisi olarak şüphesiz sen Yahudi ve putperestleri bulacaksın. İman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak, biz Hristiyan'ın diyenleri bulacaksın. Maide 82 (Hz. İbrahim ve Hanifilik)
  • Arapların,Kâbe'nin dışında ayrıca içine putlarını koydukları ve Tağut ismini verdikleri bir mabedleri (puthane) daha vardı. (Dinler Tarihi)
  • İbrahim A.S, bir gün Allah'tan hayır isteyince saçlarının üçte biri ağarmıştır. Saçlarının ağarmasına karşılık " bu nedir Yarabbi? " Diye sorunca Allah, " Bu dünyada ibret, ahirette ise nur'dur" diye cevap verdi... (Hz. İbrahim ve Hanifilik)
  • Hristiyanlığın ilk devrinde Ocak ayının ilk günü yılbaşı kutlanmazdı.Putperest inançlarda 24 Aralık ile 6 Ocak tarihleri arasına denk gelen değişik günlerin yılbaşı bayramı olarak kutlanışı Hristiyanları etkilemiş ve Hz. İsa'nın 1 Ocak tarihinde dünyaya geldiği iddia edilerek yeni bir takvim başlatılmıştır . (Dört İncil)
  • Hristiyan Batı dünyasında on asırdan beri İslâmiyet ve İslâmî ilimlerle ilgili yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bilhassa XVII. yüzyıldan itibaren hızını arttırarak yürütülmekte olan bu çalışmalar, Kur'an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler ve Hz. Muhammed'in hayatı üzerinde yoğunlaştırılarak sürdürülmektedir. Batıda yapılan bu çalışmalar genellikle üniversitelerde öğretim elemanları tarafından yürütülmekte, araştırmacılara başta dil öğrenimi olmak üzere kaynakların temin edilmesi vb. hususlarda her türlü imkân devlet eli ile sağlanmaktadır. Batıda İslâmiyet ile ilgili olarak yapılan bu çalışmalar, Türkiye'de ve diğer İslâm ülkelerinde pek çok kimse tarafından takdir ve hayranlıkla karşılanmakta, bu çalışmaların İslâmî ilimlere büyük çapta katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Acaba, yapılan bu çalışmalar sadece ilim uğruna mı yapılmaktadır? Yoksa bunun arkasında başka gayeler mi vardır? Şimdiye kadar Sovyetler Birliği başta olmak üzere bazı devletler tarafından yürütülmekte olan Türkoloji çalışmaları hakkında, başlangıçta aynı şekilde iyi niyetli değerlendirmeler yapılmışken, son zamanlarda bu çalışmaların sadece ilim aşkına yapılmadığı, bunların arkasında siyasî ve ekonomik bazı hesapların yattığı konusunda şüpheler uyanmıştır. Tıpkı bunun gibi, Hristiyan batı dünyasında İslâmiyet ile ilgili olarak yapılan çalışma ve araştırmalarin arkasında, dinî, siyasî ve ekonomik bir takım hesapların bulunduğu konusunda en azından şüphe etmek gerekir. (Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri)

Yorum Yaz