Dionysos Dithyrambosları - Friedrich Nietzsche Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dionysos Dithyrambosları kimin eseri? Dionysos Dithyrambosları kitabının yazarı kimdir? Dionysos Dithyrambosları konusu ve anafikri nedir? Dionysos Dithyrambosları kitabı ne anlatıyor? Dionysos Dithyrambosları kitabının yazarı Friedrich Nietzsche kimdir? İşte Dionysos Dithyrambosları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Friedrich Nietzsche
Çevirmen: Ahmet Cemal
Orijinal Adı: Dionysos-Dithyramben
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053603740
Sayfa Sayısı: 110
Dionysos Dithyrambosları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dionysos Dithyrambosları, filozof Nietzsche'nin en önemli şiir toplamıdır. Zerdüşt döneminde yaşadığı yücelme duygusuyla başladığı şiirlerden oluşan toplamı, çıldırmasından birkaç gün önce düzenlenmiş ve temize çekmiş, ayrı bir kitap olarak tasarlamıştır. Kendinden geçmenin ve sanatın tanrısı Dionysos'un şarkılarına gönderide bulunan toplam, şair-filozofun en yoğun yaşantıları ile en hafif alaylarını, düşünülmüş coşkunluklar biçiminde biraraya getirir. Bu kitapta, şiirlerin tamamı Nietzsche’nin kendi el yazmasına dayanan düzenleme içinde ve asılları ile birlikte sunulmuştur.
Dionysos Dithyrambosları Alıntıları - Sözleri
- ..her yaranın yorgunluğuyla, her soğuğun donmuşluğuyla, kendi iplerin boğazına dolanmış, kendinin tanıyanı! Kendinin celladı!
- insan ya susmalı ya da büyük konuşmalı
- İnsanın kanatları olmalıdır, seviyorsa eğer uçurumları…
- Kendine en ağır yükü aradın: Bulduğun kendindi, Kendini sırtından atamadın...
- Kendine en ağır yükü aradın: bulduğun kendindi -, kendini sırtından atamadın…
- İnsanın kanatları olmalıdır, seviyorsa eğer uçurumları...
- Önce kendinden nefret etmemeli mi insan, kendini sevebilmek için?
- Kim ısıtacak, kim sevecek beni bundan böyle? Sımsıcak eller uzatın bana!
- İnsanın önce kendinden nefret etmesi gerekmez mi, kendini sevecekse?..
- Hiç bu kadar yakın hissetmemiştim o tatlı güven duygusunu, ve güneşin bakışlarını da bu kadar sıcak.
- “en ağır yükü aramıştın: işte, kendini buldun— şimdi de atamıyorsun kendini sırtından..."
- - insanın kanatları olmalıdır, seviyorsa eğer uçurumları…
- İnsanın önce kendinden nefret etmesi gerekmez mi, kendini sevecekse?..
- Kendine en ağır yükü aradın; bulduğun, kendindi..
Dionysos Dithyrambosları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Öncelikle bu güzel etkinliği (gonderi/135574741) düzenleyen Desss ve yagmurbulutu arkadaşlara saygılarımla… Nietzsche için “düşünülmeye başlanmış” bir düşüncenin son bulması diye bir durum neredeyse olanaksızdır; bir kez düşünmeye başladıktan sonra ne kadar yetkin düzeye vardırmış olursa olsun, o düşünceyi düşünmeyi “sürdürür”. Bu savın haklılığını kanıtlayan en güçlü eserlerinden biri, aynı zamanda hastalanmadan önce tamamladığı son kitap olan Dionysos Dithyrambosları’dır. Bu dithyramboslar daha önce tamamlanmış olan Böyle Buyurdu Zerdüşt’te ele alınmış olan düşüncelerin bir anlamda devamı ve eleştirisi niteliğindedir. Böyle Buyurdu Zerdüşt 1883-1885 yılları arasında kaleme alınmıştır. Yazarının başlangıçta “Zerdüşt”ün bir bölümü olarak düşündüğü Dionysos Dithyrambosları ise daha sonra, 1888’de bağımsız olarak yayınlanmıştır. Ancak Böyle Buyurdu Zerdüşt ile bağlantıları çok açıktır; Zerdüşt’ün kendisi dokuz dithyrambosun beşinde figür olarak ortaya çıkar; üç şiir ile bir düzyazı bölümü ise, çok ufak değişikliklerle, doğrudan Böyle Buyurdu Zerdüşt’ten alınmadır. Öte yandan Dithyramboslardaki Zerdüşt, dört bölümlük Böyle Buyurdu Zerdüşt’teki Zerdüşt’ten ilk bakışta daha bulanık ve daha sorunludur. Bana göre bunun temel nedeni, Nietzsche’nin Dithyramboslarda bir anlamda Zerdüşt’ün eleştirisini yapma girişiminde bulunmuş olmasıdır. Zerdüşt’ün yazgısı, bir düşünürün veya filozofun yazgısı değildir. Onun büyük bilgeliği sadece imgelerle, benzetmelerle dile getirilebilir, Zerdüşt’ü şair kılan da tam budur. Başka deyişle ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’te yalnızca ima edilmiş olan olgu, yani ‘Hakikatin hakikat olarak ortaya çıkarılışı’ paradoksu Dithyramboslarda çok net bir görünüm kazanır. Nietzsche’nin gerçek büyüklüğü de kendini burada gösterir, çünkü burada Nietzsche, vaaz yoluyla ilan ettiği şeyin yalnızca bir bakış açısı olduğunu itiraf eder… Keyifli okumalar dilemeyeceğim. Çünkü bir defa, bir yandan tekbaşınalığından ötürü acı çeken, fakat daha sonra, bilgiye ulaşabilmek için o tekbaşınalığı arayan Zerdüşt var… Şimdi keyifli okumalar! :) (Servet Baytar)
En Gururlu Tutsak: Filozof olduğu kadar aynı zamanda iyi bir şair de olan Nietzsche’nin delirmeden önceki son şiir kitabı. Önceki kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da sistem-fobi esintileri var. Kitapta insanın insanla, insanın doğayla ve nihayet insanın tanrıyla savaşından bahsediliyor. Kitap, Böyle Dedi Zerdüşt'ün devamı ve eleştirisi niteliğinde. Ahmet Cemal çevirisinden okumanızı tavsiye ederim. 8 ay sonra gelen ikinci inceleme: Düşünce tarihindeki birçok filozofun bir felsefi sistemi vardır ve düşünceleri o felsefi sistem içerisinde, sistemle uyumlu olmak koşuluyla, gelişir. Fakat sistemin sınırlarına hapsolmuş bir düşünce ne kadar gelişebilir, bu gelişimin mahiyeti nedir? Sistemle uymadığı fark edilince düşünceden vazgeçildiğine sık sık şahit olmuşuzdur. Bu, bir nevi kendinden vazgeçmektir. Nietzsche de düşüncenin sistemin çizgileri arasına hapsedilmesine karşı, sistem karşıtı (anti-sistem, anarşist) bir filozoftur. Sistemden ziyade düşünceyi önceler ve kendini bir nevi düşüncelerinin deryasına bırakmıştır; bir sisteme sıkıştırmamıştır. Bunun en açık örneklerinden biri de işbu eserdir. Hakikat arayışı onu yalnızlığa itmiştir ve en nihayetinde hakikat arayışı da sonuçsuz kalmıştır. Zaten sonuçsuz kalmalıydı çünkü Nietzsche hiçbir zaman mutlak hakikatlere vâkıf olduğunu iddia etmedi, kendini oluşa bıraktı. Oluşta da örtük bir dil kullandı. Nietzsche, en gururlu tutsaktır. Yaşama ve kendine tutsak bırakılmıştır ve nihayetinde de delirmiştir. Bir anlatım vardır, epey popüler. Nietzsche hastaneden çıkıp dışarıya ilk adımını attığında dışarıda bir atın kamçılandığını görür ve ağlayarak ata sarılır, işte o andan sonra da eskisi gibi olamaz. Aklını kaybeder. Nietzsche’yi çıldırtan bu absürtlük sizi hâlâ çıldırtmadı mı? (Özkan Eken)
İlginç bir kitap. Meğersem Nietzsche çıldırmış. Çok düşünmenin sonu da budur zaten. Şaka değil yani bakıyoruz ne kadar çok düşünceli insan varsa, ince düşünenler de dahil, hep bir yerden sonra akli melekelerini kaybediyorlar. Deli demek hakaret gibi duruyor ama açıklayacak başka kelime de yok ki durumu. Çok fazla düşünmemek lazım ama insan aynı anda hem zihnini hem kalbini hem de duygularını yönetemiyor ki. Gerçek anlamda zor bir durum. Kitabın hem orijinal metin hem de Türkçe olarak sunulması da ayrı bir nimet. Şiirler ise biraz vefa, biraz cefa, biraz övgü biraz da yergi içeriyor desek yeridir. Hoşa giden mısralar olduğu gibi bu nedir de diyebiliyoruz ama çok fazla da bir şey söylemek mümkün değil yani sonuçta yıllar geçmiş, insan hislerini açıklamış derken bir şekilde sona geldik. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Kitabın Yazarı Friedrich Nietzsche Kimdir?
Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci. Din, ahlâk, modern kültür, felsefe ve bilim üzerine metafor, ironi ve aforizma dolu bir üslupla eleştirel yazılar yazmıştır. Nietzsche'nin kilit fikirlerini Apollon-Dionysos ikiliği, Perspektivizm, Güç İstenci, "Tanrı'nın ölümü", Üstinsan ve bengi dönüş oluşturur. Felsefesinin merkezini oluşturan şey, kişinin coşkun enerjisini sömüren her türlü öğretinin, toplumsal olarak ne kadar geçerli olursa olsun sorgulanarak "hayatın olumlanması"dır. Hakikatin değeri ve nesnelliği üzerine yürüttüğü kökten sorgulaması, geniş çaplı yorumların odağını oluşturur ve etkisi özellikle kıta felsefesi geleneğinde varoluşçuluk, postmodernizm ve postyapısalcılık da dâhil olmak üzere devam etmektedir.
Nietzsche, kariyerine felsefeye dönmeden önce klasik filolog (Yunan ve Roma metin eleştirmeni) olarak başladı. 1869 yılında yirmi dört yaşındayken Basel Üniversitesinde klasik filoloji kürsüsüne, bu yeri alan en genç kişi olarak atandı. 1879 yazında, hayatının büyük bölümünde kendisine dert olacak olan sağlık sorunları yüzünden istifa etti. 1889'da kırk dört yaşında zihinsel yetilerinin tamamının kaybıyla sonuçlanan bir çöküş yaşadı. Çöküşü sonraları, üçüncü devre sifilis hastalığının yol açtığı, nadir görülen bir genel pareziye yoruldu; fakat bu teşhiste soru işaretleri vardı. Nietzsche, kalan yıllarını 1897'de ölümüne kadar annesinin, 1900'de kendi ölümüne kadar kız kardeşi Elisabeth Förster-Nietzsche'nin bakımında geçirdi.
Bakıcısı olarak kız kardeşi, Nietzsche'nin el yazmalarının idareciliğini ve editörlüğünü üstlendi. Förster-Nietzsche, tanınmış bir Alman milliyetçisi ve antisemitist olan Bernhard Förster ile evliydi ve Nietzsche'nin yayımlanmamış yazılarını, kocasının ideolojisine uyarlamak üzere, Nietzsche'nin belirttiği, antisemitizm ile milliyetçiliğe sert ve bariz biçimde karşı çıktığı görüşlerine genellikle ters düşecek biçimde yeniden düzenledi. Förster-Nietzsche'nin yaptığı değişiklikler sebebiyle Nietzsche'nin adı, sonraları yirminci yüzyıl bilim insanları Nietzsche'nin fikirlerinin yanlış yorumlanmasına karşı harekete geçmiş olsalar da, Alman militarizmi ve Nazizm ile birlikte anılır olmuştur.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Friedrich_Nietzsche
Friedrich Nietzsche Kitapları - Eserleri
- Böyle Söyledi Zerdüşt
- Aforizmalar
- Ahlakın Soykütüğü Üstüne
- Alacakaranlık
- Deccal
- Ecce Homo
- Eğitimci Olarak Schopenhauer
- Gezgin ve Gölgesi
- Güç İstenci
- İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap
- İyinin ve Kötünün Ötesinde
- Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe
- Wagner Olayı - Nietzsche Wagner'e Karşı
- Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine
- Putların Alacakaranlığı
- Seçilmiş Mektuplar
- Şen Bilim
- Tan Kızıllığı
- Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Yararsızlığı Üzerine
- Tragedyanın Doğuşu
- Yunan Tragedyası Üzerine İki Konferans
- Tanrı ve Günah
- Richard Wagner Bayreuth'ta
- Karışık Kanılar ve Özdeyişler
- Her Şey Dökülmüş Müydü Kelimelere?
- Hayat Dediğin Nedir ki?
- David Strauss, İtirafçı ve Yazar
- Sonsuzluğun Ufkunda
- Sabahın Gizeminden Doğanlar
- Gelecekteki Felsefe
- Dionysos Dithyrambosları
- Fridrix Nitsşe Külliyyatından Qızıl Seçmələr
- Kendiyle Bir Başına İnsan
- Bilim ve Felsefe
- Platon Öncesi Filozoflar
- Mektuplar 1
- Filozofun Kitabı
- Alışkanlıkların Tutsaklığı
- The Future Of Our Eucational Institutions
- Thoughts Out Of Season Part 2
- The Birth Of Tragedy Or Hellenism And Pessimism
- Otobiyografik Yazılar ve Notlar
- Edebiyat Nedir?
- İnsan Çoğul ve Tek Başına
- Bütün Şiirleri
- Homer and Classical Philology
- Ahlaki Değerlerin Soyağacı
- Yalnızların En Yalnızı
- Kahin
- Twilight of the Idols with The Antichrist and Ecce Homo
- Nietzsche Hauptwerke
- Zerdeşt Wıha Ferman Kır
- Friedrich Nietzsche (4 Cilt Takım)
- The Dionysian Vision of the World
- Greek Music Drama
- Aphorisms on Love and Hate
- Megaralı Theognis Üzerine
- Ahlakın Soyağacı
- Ecce Homo - Kişi Nasıl Kendi Olur
Friedrich Nietzsche Alıntıları - Sözleri
- Kendi yolumda ilerleyip ulaşacağım amacıma. Geride kalanların ve duraklayanların üzerlerinden atlayacağım. Böylece, benim ilerleyişim onların batışları olacak. (Böyle Söyledi Zerdüşt)
- Çocuksu merakını seviyorum. (Seçilmiş Mektuplar)
- Bir şeyi kabul etmek kimi zaman onu anlamaktan daha zordur. (Eğitimci Olarak Schopenhauer)
- (..) İlişkilerimizin ve dostluklarımızın dayandığı zemin ne kadar da kaygan, soğuk sağanaklar ya da kötü havalar ne kadar yakın, ne kadar da yalnız her insan!" (İnsan Çoğul ve Tek Başına)
- İstiyorsan gözlerinle aklın hiç ama hiç solmasın, Gölgede yürürken, düş pesine güneşin, kaybolmasın! (Şen Bilim)
- Belki karınca da ormanda, kendisinin ormanın hedefi ve ereği olduğunu kuruyordur; tıpkı bizim insanlığın sonunu hayal gücümüzde adeta istemdışı bir biçimde dünyanın sonuyla ilişkilendirişimiz gibi... (Gezgin ve Gölgesi)
- Insanın bir kez olsun içinde bulunduğu zamana fazlasıyla yabancılaşıp adeta bu zamanın kıyısından geriye, geçmiş hayat felsefelerine sürüklenmesinin büyük yararları vardır. O noktadan sahile bakarken belki de ilk kez o sahilin her yanını bütün olarak görecektir kişi. Böylece oraya yeniden yaklaştığında, etraflıca anlamak açısından, sahili hiç terk etmemiş olanlardan daha avantajlı olacaktır. (Kendiyle Bir Başına İnsan)
- Bunu bil,nə qədər ki,səni tərifləyirlər,deməli sən hələ öz yolunu tapmamısan,başqalarına sərf edən yoldasan. (Fridrix Nitsşe Külliyyatından Qızıl Seçmələr)
- "Was mich nicht umbringt macht mich stärker." "What does not kill me, makes me stronger." (Twilight of the Idols with The Antichrist and Ecce Homo)
- Burada buluşabilmek için hangi yıldızlardan düştük? (Seçilmiş Mektuplar)
- "eskiye geri dönemeyiz , gemileri yakmışızdır; cesur olmak kalır bir tek geriye.." (İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap)
- Birbirlerini en çok büyüleyenler, birbirlerini en çok tamamlayanlardır. (Eğitimci Olarak Schopenhauer)
- İnançlar hakikat düşmanları olarak yalanlardan daha tehlikelidir. (Sabahın Gizeminden Doğanlar)
- İyi kitap zaman ister. (Karışık Kanılar ve Özdeyişler)
- Ölümün yaşamın karşıtı olduğunu söylemekten sakınalım. Canlı sadece bir ölü türüdür ve çok ender bir türdür. (Şen Bilim)
- İnsanın en büyük suçu Doğurulmuş olmasıdır. (İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap)
- İnsan bugün kimsenin sahip olamadığı şeylere tutkulu olmalı... (Wagner Olayı - Nietzsche Wagner'e Karşı)
- Satılık olan, kapmaya çalışır kaba ellerle bütün dünyanın çin çin öten boş şöhretini! (Wagner Olayı - Nietzsche Wagner'e Karşı)
- ... Yalnızca Herakleitos (ve Parmenides) monisttir; çoğulcular, bir yanda Atomcular, öte yanda Platon. Fakat hepsinin içinde içerikten en yoksul, en az semereli olan Parmenides'in son bakış açısıdır, zira hiçbir şey açıklamaz. Aristoteles haklı olarak buna "fizik dışı" der. (Platon Öncesi Filozoflar)
- "Arada sıra görgüsüzler kendileriyle baş başa kalır." (David Strauss, İtirafçı ve Yazar)