diorex
Dedas

Diriliş Neslinin Amentüsü - Sezai Karakoç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Diriliş Neslinin Amentüsü kimin eseri? Diriliş Neslinin Amentüsü kitabının yazarı kimdir? Diriliş Neslinin Amentüsü konusu ve anafikri nedir? Diriliş Neslinin Amentüsü kitabı ne anlatıyor? Diriliş Neslinin Amentüsü kitabının yazarı Sezai Karakoç kimdir? İşte Diriliş Neslinin Amentüsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.02.2022 00:00
Diriliş Neslinin Amentüsü - Sezai Karakoç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sezai Karakoç

Yayın Evi: Diriliş Yayınları

İSBN: 9789123494293

Sayfa Sayısı: 68

Diriliş Neslinin Amentüsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap, ilk sekiz bölümü 1975`de aylık Diriliş Dergisi`nde, son bölümleri ise 1976 Mayıs`ında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğü`nün ilk üç sayısında yayınlanmak suretiyle oluşmuştur.

Diriliş Neslinin Amentüsü Alıntıları - Sözleri

  • Tembellik, nefsin yatağıdır.
  • " İnkar tutsaklık, İnanç özgürlüktür. "
  • Dünyada hiçbir şey ses yükseltmeye değmez.
  • " Geldik, çağı gördük ve ürperdik. "
  • Hakikate susamıştır, sürekli olarak ruhum.
  • İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür. _
  • En büyük savunma savaşımızı içimizde veriyoruz.
  • “ Geldik, çağı gördük ve ürperdik... “
  • İnkar tutsaklık, inanç özgürlüktür.
  • İlim, kadın, erkek, her müslümana farzdır. _
  • Tembellik, nefsin yatağıdır.
  • İnkar tutsaklık, inanç özgürlüktür.

Diriliş Neslinin Amentüsü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İkinci İnceleme: Ruhu yerinden oynatan cümleler kuran, mühim düşünürlerimizdendir İsmet Özel ve Sezai Karakoç. Yazdıkları belki filizlendi, belki filizlenecek. Meyve vermedikçe nazara gelmeyecekler. "Amentü" inanmak demekti. Bu kitapla beraber diriliş eri olmamak için hiçbir sebep göremedim kendimde ve arkadaşlarımda. Sezai Hoca, hakkım zannettiğim birçok düşünce ve davranışıma "borcum" olduğunu söyleyerek yeni bir form kazandırdı. Farkında olmadan ne kadar da borçlanmışız vatanımıza. Bir "MEDENİYET" nasıl inşa ediliri anlatıyor bu kitap. Hem de en ince ayrıntısına kadar. Marangoz ne yapacak? Sanatçısı nasıl ve ne için sanat icra edecek? Aile kavramının içi nasıl doldurulur? Kapitalizm amacı ne? Kölelik nasıl başlar? tek tek cevap verilmiş bu sorulara. Diriliş eri olarak vazifelerimizden en önemlisi çalışmak imiş. En iyi biz anlamalıymışız tarihten, coğrafyadan. Ekonomik olarak halkın güçlü olması gerek ki yeri geldiğinde 'boykot' yapabilsin. Hafif kültürle, ağır sanayinin oluşmayacağından söz edilmiş. Kültürle ekonominin fevkalade birbirine bağlı olduğundan söz edilmiş. Ve nereden başlayacağız ? "İlk hareket düşüşü durdurma veya hemen tekrar ayağa kalkma amacını güder. . . Çünkü düşüş, derin kökenliydi. Onun için, doğruluş da, çok derin kökenli bir hareket istiyordu" Yöntemleri de gösterdikten sonra yazar müjdeyi veriyor bizlere : "O zaman Allah da sana, senin kendi öz anlamını bağışlayacaktır. Hiç kuşkun olmasın." Yusuf Kaplan'ın '4kalem tekniği' ile okuduğum bu kitabın fazlaca tesirinde kaldığımı ve yeşil kalemle çizilesi birçok kavramın olduğunu da belirtmek isterim. #MTO (10.10.2020) Her cümlesinde ayrı ayrı tefekküre dalabilirim .. Ufuk açıcı bir eser . Kıymetli kelimeler ve teşbihlerle deneme tadında satırlar. Ayrıca zamanın karmaşasından fırsat bulup yapamadığımız kıyasmaları önümüze getirmis Karakoç. Sezai Hoca' nın son satırını okuduğumda; dünyayla bambaşka bir şekilde harmanlanmalıyım ... dedim kendime . İşte o zaman harman zamanı... İşte o zaman kendi öz anlamım bana lutfedilecek... Ne de heyecan verici.. Yaşam alanımdaki metal ayaklı sandalyem ile masanın malzemesi oldukça uyumlu görünüyor . Halı ile perde de girince müthiş bir kompozisyon olmuş . Herşey anında bulunabilecek kadar düzenli ve temiz .. pekâlâ aklım nasıl ? Aklım başımda mı? Aklımın ücrasinda duranla, aklımda duran aynı yöne mi bakıyor. Aklında gereksiz yer kaplayan metalar var mı? Öfke mesela ? Anlık sevinmeler .. Bir iç mimar bulunmalı aklımı dizayn edecek. Bu kitabı bitirdigimde uzun uzun bunları düşündüm . (Burcu Batmaz)

"Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum." eserin ilk cümlesi. Bir başka sayfasında da "Evet, biz diriliş erleri, Son Peygamberin Sancağı altına sığınıyoruz. Bu sancağın yere düşmemesi görevimizdir, varoluş hikmetimizdir." ifadeleriyle de ilerliyor. Eser çok güzel bir pencere sunmakta biz okurlara İslam'a, topluma, nesle ve birçok konuya dair... Öyle bir zamandayız ki her istediğimiz bilgiye hoop ulaşabiliyoruz. Eskilerin İslam'ı öğrenmek uğruna çabalarına karşılık, bu zamanda bizlerin çabası da daha çok İslam'a sımsıkı sarılıp kaybetmemek için. Bilgi çok, pencere çok... Bundan kaynaklı olarak da doğru bilgilere ulaşabilmemiz ve doğru pencerelerden bakabilmemiz için yol uzun ama bir o kadar da güzel. Rabbim nasiplendiğimiz bilgilerle O'nun yolundan bir an bile ayrılmadan ilerlediğimiz ve rızasını kazanabildiğimiz bir ömür nasip etsin. Okunmalıığğğ, ara sıra tekrar bakılmalı ve bol bol tefekkür edilmelik bir eser. Eserin en enn sevdiğim cümlesini buraya bırakmak isterim. "Allah'ın övdüğü, beğendiği İslâm toplumunu ören, toplumunun örülen duvarında en küçük bir kum tanesi olmaktan öte öğüncüm olamaz." (kimim ki)

Kitabın Yazarı Sezai Karakoç Kimdir?

Rivayetlere göre babası Yasin Efendi'nin Muhammed Sezai adını verdiği, ancak ismi nüfus kayıtlarına yanlışlıkla Ahmet Sezai olarak geçirilen Karakoç, 1933'te Ergani'de dünyaya geldi.

İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır ve Maraş'ta parasız yatılı okuduktan sonra, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladı.

Ahmet Sezai Karakoç, liseyi bitirdikten sonra çok istediği felsefe bölümünde okumak üzere İstanbul'a geldi, ancak bu bölüme kayıt yaptırdığı halde, maddi zorluklar nedeniyle girdiği sınavını kazandığı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne burslu öğrenci olarak yerleşti ve 1955'te Mülkiye'den mezun oldu.

Karakoç, 1959-1965 yılları arasında Maliye Müfettiş Yardımcılığı ve Gelirler Kontrolörlüğü görevlerinde bulundu, vatani görevini yedek subay olarak yaptı, 1973'te memurluk görevinden ayrıldı ve ayrıca 1967 yılında ''İslamın Dirilişi'' adlı kitabından dolayı yargılandı.

Sezai Karakoç Kitapları - Eserleri

  • İslam
  • Yitik Cennet
  • Gün Doğmadan
  • Monna Rosa - Şiirler 1
  • Samanyolunda Ziyafet
  • Düşünceler 1 - Kavramlar

  • Düşünceler 2 - Kurumlar
  • Diriliş Muştusu
  • Ruhun Dirilişi
  • Diriliş Neslinin Amentüsü
  • Mevlana
  • Hızırla Kırk Saat - Şiirler III
  • Şiirler II - Şahdamar - Körfez - Sesler

  • Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV
  • Ayinler / Çeşmeler - Şiirler VI
  • Leyla ile Mecnun - Şiirler VII
  • Ateş Dansı - Şiirler VIII
  • İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü
  • Edebiyat Yazıları 1
  • Edebiyat Yazıları 2

  • Edebiyat Yazıları 3
  • Çıkış Yolu 1
  • Çıkış Yolu 2
  • Çıkış Yolu 3
  • Zamana Adanmış Sözler
  • Yunus Emre
  • Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1

  • Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 2
  • Unutuş ve Hatırlayış
  • Tarihin Yol Ağzında -İki Röportaj
  • Piyesler 1
  • Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1
  • Mehmed Akif
  • Makamda

  • Kıyamet Aşısı
  • İslamın Şiir Anıtlarından
  • İnsanlığın Dirilişi
  • Portreler - Hikayeler II
  • Gündönümü
  • Dirilişin Çevresinde
  • Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 1

  • Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 2
  • Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 3
  • Armağan
  • Batı Şiirlerinden
  • Çağ ve İlham 1
  • Çağ ve İlham 2
  • Çağ ve İlham 3

  • Çağ ve İlham 4
  • Alınyazısı Saati - Şiirler IX
  • İslamın Dirilişi
  • Çağdaş Batı Düşüncesinden
  • Günlük Yazılar 2 - Sütun
  • Ölümden Sonra Kalkış
  • Varolma Savaşı 1

  • Günlük Yazılar 1 - Farklar
  • Günlük Yazılar 3 - Sûr
  • Günlük Yazılar 4 - Gün Saati
  • Üç Kaside
  • Körfez
  • Mağara ve Işık
  • Sesler

Sezai Karakoç Alıntıları - Sözleri

  • Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara... (Monna Rosa - Şiirler 1)
  • "İnsan öldükten sonra nasıl dirilecekse, ölmeden önce de dirilebilir." (Günlük Yazılar 2 - Sütun)
  • İçimde Nuh'un en yeni tufanı Dünyaya ayak basıyorum yeniden.. (Körfez)
  • Bir gün öleceğim düşüncesi ve ondan ötesinin muamması, şuurumu alt üst ediyor, kökünden sarsıyor... (Çağdaş Batı Düşüncesinden)
  • "Siz bilmezsiniz, size anlatmak da istemem. " (Gün Doğmadan)
  • Divan Edebiyatını tanımayan, divanları okumamış bulunan kişilerin Osmanlı tarihini de hakkiyle bildikleri söylenemez.. (Edebiyat Yazıları 3)

  • Özgürlük isteyenler, özgürlüğü yok edecek, bağımsızlık! diye bağıranlar, esaretin en koyusuna gömecek öğreti ve güçlerin fedaisi kılınıp cepheye, ölünceye kadar savaş! cephesine sürülüyorlar. (Çağ ve İlham 3)
  • Selam, gönlü gamlarla dolu olan sana. Selam, tahammül edilmez çileleri yüklenmiş olana! (Armağan)
  • Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde Bir kış güneşliğinde Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir Tabiatı aşan bir bildiriştir Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil Görünüşte öç hakikatte değil Faninin sonsuzla barışması Affın mağfiretle yarışması Yaprağın düşüşü değil bu toprağa (Ölümden Sonra Kalkış)
  • Namık Kemal’in, bütün batıcılığına ve tanzimatçılığına rağmen, yazılarında kimi kez İslâm birliğinden bahsetmesi ve genellikle İslama karşı saygılı görünmesi hususu oldu. (Edebiyat Yazıları 3)
  • Kaç aç varsa hepsi ben Kaç hasta varsa hepsi ben Kaç liman önlerinde dönen İşsiz hamal hepsi ben Kaç aşktan ters yüz edilmiş Aşık varsa hepsi ben Bütün çiçeklerle donanıp Bütün insanlarla ölen ... (Körfez)
  • Umutsuzluk geleceği, umursamazlık geçmişi unutturur. (Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 3)
  • Bu dünya, kışların geçmesi gibi geçer. Ve öbür dünya, yazların gelmesi gibi gelir. İnsanlar, sararıp toprağa karışan,çöl otları gibi ölürler... (İslam)

  • İslam dünyası, medeniyet açısından ölüm sularında yüzüyor… (Düşünceler 1 - Kavramlar)
  • İnkar tutsaklık, inanç özgürlüktür. (Diriliş Neslinin Amentüsü)
  • “Derdim vardır inilerim.” (Yunus Emre)
  • Oku okuyabildiğin kadar ölüm dersinden (Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV)
  • Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin (Şiirler II - Şahdamar - Körfez - Sesler)
  • İdealini yitirmiş ruh, yetersiz beslenen bir vücut gibi, giderek pörsür, solar ve ölür. (Çağ ve İlham 3)
  • Ne olup ne bitiyor Gün nereye gidiyor (Alınyazısı Saati - Şiirler IX)

Yorum Yaz