diorex
Dedas

Doğu Avrupa Türk Tarihi - Osman Karatay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Doğu Avrupa Türk Tarihi kimin eseri? Doğu Avrupa Türk Tarihi kitabının yazarı kimdir? Doğu Avrupa Türk Tarihi konusu ve anafikri nedir? Doğu Avrupa Türk Tarihi kitabı ne anlatıyor? Doğu Avrupa Türk Tarihi PDF indirme linki var mı? Doğu Avrupa Türk Tarihi kitabının yazarı Osman Karatay kimdir? İşte Doğu Avrupa Türk Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.12.2022 23:00
Doğu Avrupa Türk Tarihi - Osman Karatay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Osman Karatay

Yazar: Serkan Acar

Yayın Evi: Kİtabevi Yayınları

İSBN: 9786055397838

Sayfa Sayısı: 896

Doğu Avrupa Türk Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Anadolu 1000 yıldır Türk yurdu ama şimdiki Ukraynada Türk varlığı 24 asra yaklaşıyor. Doğu Avrupadaki tarihimiz Türk tarihçiliğinde en fazla ihmal edilen sahayı oluşturmaktadır. Bu konuyu çalışmanın zorlukları ve yeterli tarihçinin bulunmaması bunun sebepleri arasındadır. Ancak son yıllarda ülkemizde durum değişmiş, bölge tarihinin değişik konularında uzmanlaşan önemli akademisyenler yetişmiştir. Bu eser tamamı alanının en önemli uzmanı olan tarihçilerimizin katkılarıyla meydana gelmiş olup, İskit ve Sarmat çağından başlayarak, Hunlar, Bulgarlar, Oğurlar, Avarlar, Hazarlar, Macarlar, Peçenekler, Oğuzlar, Kumanlar, Tatarlar ve Nogaylar gibi toplulukların tarihlerini içermektedir. Uzman tarihçilerin işbirliğiyle oluşan bu eserin bu yönüyle bütün dünyada bir ilk olduğunu belirtmeliyiz.

Doğu Avrupa Türk Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • "Macar kelimesi dış dünya için hiçbir zaman tutulan bir isim olmamıştır. Bugün bile, kelimeyi Osmanlı döneminde alan biz Türkler ve bir iki Balkan ulusu dışında bütün dünya onları 'Ungar' tipi isimlerle adlandırır."
  • Herodotos'un verdiği bilgilere göre Sauromatların Amazon ve İskit karışımı oldukları anlaşılmaktadır.
  • İskit adına ve onlarla ilgili bilgilere Grek kaynaklarında, Pers çivi yazılı metinlerinde, Asur ve Çin yıllıklarında rastlanmaktadır.
  • İskitler yalnız Anadolu'da kalmayarak, daha güneye ilerlemişlerdir.
  • Sümerlilerin Turani bir kavim olması, bunların menşeini Orta Asya'ya götürmektedir. Kutların dillerinden günümüze ulaşan bazı kalıntılar dikkate alınarak, onların Türklerle akraba, dolayısıyla Orta Asya kökenli bir kavim olduğu anlaşılmaktadır.
  • Niebuhr'un ileri sürmüş olduğu nazariye gitgide daha çok taraftar bularak, mesele çok yönlü olarak incelenmiştir. Bu araştırmacılar arasında yer alan pek çok meşhur tarihçi, filolog ve arkeolog yaptığı çalışmalarda görüşlerini değişik şekillerde açıklamışlardır. Bunlar arasında meşhur çivi yazısı mütehassısı Mordtmann, Saka tigrakhauda ve Saka haumavarga'nın Türklüğünü çivi yazılı metinlere dayanarak ispatlamaya çalışmıştır". Filolojik malzemeleri Türkçe kelimelerle karşılaştıran Kuun da, "Artık belgelerin bolluğu İskitlerin kolektif adının farklı Türk soylarını içerdiğini açıkça gösteriyor demekle İskitlerin Türklüğünü kabul etmektedir"
  • Altın Orda'da düzen ve disiplini oluşturmayı başaran Edigey, Cengiz Han'ın yasasına ilavelerde bulundu, vergi sistemini değiştirdi ve eskiden süregelmiş olan Mısır'a yapılan köle ticaretini yasakladı. Ancak, Edigey'in bu hareketini ticarete önem vermediği şeklinde yorumlamak yanlış olur. Bunun sebebini Altın Orda'dan Türk nüfusunun azalmasını engellemek istemesine bağlamak mümkündür.
  • Timur'un Altın Orda üzerine gerçekleştirdiği ikinci seferden önce Toktamış'ın Osmanlı ve Memlüklerle ittifak kurmaya çalıştığı bilinmektedir. Nitekim Ağustos 1394'te adı geçen ülkelerin elçileri Dımaşk'da bir görüşme yapmışlardır. Timur karşıtı koalisyonun mevcudiyetinden, Arap kaynaklan ile Altın Orda hanlarının Osmanlı sultanlarına yazdıkları mektuplar bahsetmektedir. Ancak Timur'un diplomatik başarısı, tarafların Timur tehlikesini yeterince ciddiye almamaları, müttefikler arasındaki güvensizlik gibi hususlar, başta Toktamış'ın ardından da ittifakın diğer üyelerin Timur'a yenilmelerinin başlıca sebepleriydi.
  • "Fatih Sultan Mehmed, Ceneviz'i Karadeniz'den sildiği gibi, Kırım Hanlığı'na da son vererek burada klasik Osmanlı eyâlet sistemini uygulayabilirdi. Fatih aksini yaparak kuzey politikasını kendi himâyesindeki Kırım Hanlığı uhdesine bıraktı."

Doğu Avrupa Türk Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ülkemizdeki Türk tarihinin doğu avrupa dalında piyasadaki en kapsamlı ve donanımlı kitaptır.Bizzat benim hocam olan Serkan Acar ve Osman Karatay'ın editörlüğünde 11 akademisyenin birleşip ortaklaşa oluştuğu bir eserdir.21 Devlet,Hanlar hakkında 40 küsür sayfayı geçen bibliyografyasıyla oluşturulan Doğu Avrupa Türk Tarihini onlarca dipnot ve farklı kaynaklardan açıklayarak oluşturulan akademik bir kitaptır.Gerçek tarihçiliğin,bahsedilen her konunun belgelerini açıklayarak ve tartışma-kıyaslama yapmak için açıklamaya sunmaktadırlar.Çok kapsamlı bir kitap olup Hazar,Avrupa Hunları,Avarlar,Göktürkler gibi büyük Türk devletlerini onlarca sayfalarla her türlü bilimsel farklı açıklamalar ile okuyucu aydınlatırlar.Ben bölümüm gereği okudum,meraklısına ve araştırmacı kişilere tavsiye ederim elbet. (BERK ÜNAL)

Doğu Avrupa Türk tarihi açısından şu ana kadar piyasaya sürülmüş en kapsamlı kitaplardandır. Genellikle ülkemizdeki tarih anlatımında Doğu Avrupa Türk Tarihi görmezden gelinir ve üstünkörü geçilir veya hiç bahsedilmez; halbuki Türk Medeniyeti açısından oldukça önemli ve kadim olan bu coğrafya daha çok okunmayı, araştırılmayı haketmektedir. Dünya tarihinin daha iyi anlaşılmasına, özellikle Rusya tarihinin daha iyi anlaşılmasında Doğu Avrupa Türk Tarihi doğrudan önemli bir yer tutmaktadır. Hocalarımıza böylesi güzel bir eseri bize armağan ettikleri için çok teşekkür ederim. (Olcay Arın)

Tavsiye eser mutlaka okuyun: Birbirinden kıymetli tarihçilerimizin birleşip yazdığı Doğu Avrupa'daki Türkleri anlatan içinde İskitler'den Nogaylara kadar bulunan inanılmaz bir eser. Editörlüğünü kıymetli tarihçi Osman Karatay'ın üstlendiği bu eseri her tarihe meraklı arkadaşa gözüm kapalı öneriyorum (Mustafa Akgül)

Doğu Avrupa Türk Tarihi PDF indirme linki var mı?

Osman Karatay - Doğu Avrupa Türk Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Doğu Avrupa Türk Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Osman Karatay Kimdir?

1971 yılında Çorum'da doğdu. Çorum İnönü İlkokulu, Çorum Atatürk Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü (1995) mezunu. Yüksek lisansını Gazi Üniversitesi SBE Ortaçağ Tarihi dalında 'Bosna Krallığı: Bağımsızlıktan Osmanlı Fethine Kadar Bosna' adlı çalışmasıyla (2002) yaptı. Doktorasını yine aynı bölümde 'Maveraünnehir Bulgarları Hakkındaki Rivayetlerin Tahlili' konulu çalışmasıyla yaptı. Üniversite yıllarında iken 1993-1995 arasında Yeni Hafta ve onu takip eden Gündüz gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Sosyo-ekonomik konularda fikir yazıları yazdı. 1995 yılında CHA temsilcisi olarak Saraybosna’ya gitti ve üç yıl orada kaldı. Bu arada Sırbistan, Hırvatistan, Sancak ve Kosova gibi yerlere araştırma gezileri yaptı. Dönüşünde Türk Tarih Kurumu’nun Türkiye’nin Sosyal ve Kültürel Tarihi (TÜSOKTAR) projesinde çalıştı. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin kuruluşunda yer aldı ve 1999 -2000 yıllarında burada Balkan Araştırmaları Masası başkanlığı yaptı. Daha sonra Yeni Türkiye Yayın Merkezi tarafından yürütülen Türkler adlı projeyi yönetti. Dünyada Türkler hakkındaki en büyük çalışma olan toplam 37 ciltlik aynı adlı eserin ortaya çıkışında en fazla katkıyı yapanlardan biri oldu. Ayrıca bu esere iki bölüm yazdı. 2002 sonlarında Ankara’da KaraM yayınevini kurdu ve kısa bir süre sonra Çorum’a taşındı. Yayınevini bir Karadeniz Araştırmaları Merkezi hüviyeti kazanacak şekilde geliştirerek, 2004 yılı başında Karadeniz Araştırmaları adlı üç aylık akademik bir dergi yayınlamaya başladı. 2005 yılında ise Dr. Bilgehan A. Gökdağ ile birlikte 'Balkanlar El Kitabı' adlı büyük bir yayın projesine girdi. Halen KaraM’da bağımsız araştırma çalışmalarını sürdürmektedir.

 

Osman Karatay Kitapları - Eserleri

  • Türklerin Kökeni
  • Mürdüm
  • Türklerin İslamı Kabulü
  • İlk Oğuzlar Köken, Türeyiş ve Erken Tarihleri Üzerine Çalışmalar
  • İran ile Turan
  • Doğu Avrupa Türk Tarihi
  • Hazarlar
  • Bulgarlar
  • Macarlar-Kökler ve Türkler
  • Ural-Altay Kuramı
  • Bey ile Büyücü
  • Hırvat Ulusunun Oluşumu
  • İlk Oğuzlar
  • Kosova, Kanlı Ova
  • Ba'de Harabi'l Bosna
  • Bey ile Büyücü
  • Bosna-Hersek Barış Süreci

Osman Karatay Alıntıları - Sözleri

  • Karluklar bile Talas’tan sonra Müslüman olmadılarsa bunu genelleyip bütün Türklere teşmil etmek, tarihteki gerçeklerle hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır. Kaderin çok garip bir cilvesidir, karluklar bundan iki buçuk asır sonra Talas için Müslümanlarla iki defa savaşacaklardır. (Türklerin İslamı Kabulü)
  • Hun devleti yıkılsa da, zamanında güçlü German kabilelerini hallaç pamuğu gibi savurduğundan, ondan sonra Orta Avrupa'daki meydan ilkel Slav kabilelerine kaldı. (Bulgarlar)
  • Elegeş yazıtında şöyle geçer: "Kürt el kan alp urungu altunlıg keşiğin batılım.." (Kürt eli hanı Alp Urungu altın okluğumu bağladım...). Orkun, Eski Türk yazıtları, s.590-591. (İran ile Turan)
  • Timur'un Altın Orda üzerine gerçekleştirdiği ikinci seferden önce Toktamış'ın Osmanlı ve Memlüklerle ittifak kurmaya çalıştığı bilinmektedir. Nitekim Ağustos 1394'te adı geçen ülkelerin elçileri Dımaşk'da bir görüşme yapmışlardır. Timur karşıtı koalisyonun mevcudiyetinden, Arap kaynaklan ile Altın Orda hanlarının Osmanlı sultanlarına yazdıkları mektuplar bahsetmektedir. Ancak Timur'un diplomatik başarısı, tarafların Timur tehlikesini yeterince ciddiye almamaları, müttefikler arasındaki güvensizlik gibi hususlar, başta Toktamış'ın ardından da ittifakın diğer üyelerin Timur'a yenilmelerinin başlıca sebepleriydi. (Doğu Avrupa Türk Tarihi)
  • Kağanın tahta çıkışıyla ilgili merasim aynen Göktürklerdeki gibidir. Yukarıdaki kaynaklar ve diğer birkaçı bunu ayrıntıyla anlatır. Biz içlerinden İstahri'nin tasvirini nakledelim: "Hakanı tahta çıkarmak istedikleri zaman onu getirip iplikle boynunu sıkarlar. Canı çıkmaya yaklaşınca "Ne kadar müddet hakanlık yapmak istersin?" diye sorarlar. O da "Şu kadar sene." der. Bu müddet dolmadan ölürse ne âlâ. Aksi halde söylediği seneye varınca öldürürler. (Hazarlar)
  • Bugün Türklük yedi bağımsız devlet ile temsil ediliyor: Türkiye, Kıbrıs, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan. Bunun dışında 11 özerk cumhuriyet Türk nüfus adına kurulu olduğu gibi ( Karakalpakistan, Tataristan, Çuvaşistan, Başkırdistan, Karaçay-Çerkes, Kabardin-Balkar, Tıva, Altay, Hakas, Saha/Yakutistan, Doğu Türkistan/Sincan),özerk bölgeler ve özerkliği bulunmayan ama belli bölgelerde yoğunlaşmış olarak yaşayan irili ufaklı çok sayıda Türk topluluğu da vardır. (Türklerin Kökeni)
  • Hazar devleti aslında Göktürk devletinden başka bir şey değil. Onun devamı niteliğindeki kendisi. (Hazarlar)
  • Türkiye dünyadaki Türk nüfusunun yaklaşık üçte birini barındırmaktadır. (Türklerin Kökeni)
  • Vazgeçebilir ol hepsinden, her şeyden, kendinden. İnsanı bazen bir kere hatırlamak değiştirir, bazen on kere unutmak. (Mürdüm)
  • Tarih yapmaktan yazmaya vakit bulamadığımız kesinlikle doğru değil; doğru olan şey bulduğumuz vakitlerde tarih yazmadığımız. (Bulgarlar)
  • "Bir dönem Orta Asya'da Bulgarcanın konuşulduğunu söyleyen Togan, çeşitli kaynaklarda bunun izlerinin kaldığını söyler, ancak açıklama yapmaz." (Bulgarlar)
  • Kürt kelimesine açık bir telaffuzla Yenisey yazıtlarında rastlanmaktadır. İç Asya'da bir Türk budunun ismi Kürt'tür. (İran ile Turan)
  • "O yıl Türgişlere doğru Altay dağlarını aşarak (ve) İrtiş Irmağı'nı geçerek yürüdüm. Türgiş halkını uykuda bastım. Türgiş kağanının ordusu ateş (ve) bora gibi (üzerimize) geldi. Bolçu'da savaştık. (Türgişlerin) kağanını, yabgusunu (ve) şadını orada öldürdüm, devletini orada zapt ettim." (İlk Oğuzlar Köken, Türeyiş ve Erken Tarihleri Üzerine Çalışmalar)
  • Erenlerin kerametleriyle “kafir” muhataplarını etkilemesi gibi bir şeyin de Türkler nezdinde hayranlık uyandıracak bir yol olduğunu düşünemeyiz. Türklerin kendi din adamları olan kamlar zaten derunî kimselerdi; onlar sürekli “keramet” gösteriyorlardı ve hatta yada taşı ile yağmur yağdırılması örneğinde olduğu gibi, yaptıklarıyla Arapları etkiliyor veya dehşete düşürüyorlardı. (Türklerin İslamı Kabulü)
  • "Medeniyetin Mezopotamya'dan, son yirmi yıldır Amerikalılar tarafından sürekli bombalanan topraklardan başlayan ve Kaliforniya sahillerine ulaşan yolculuğunda bugün itibariyle sona gelinmiştir. Sadece yolculuğun tarihi bitmiştir, tarihin kendisi değil." İran ile Turan. (İran ile Turan)
  • Türklerde kağanlık için bilgelik bir şart olarak sun ulur ve kağanların iftiharla kullandıkları lakaplar ve sanlar arasında 'bilge' kelimesi en öndedir. (Hazarlar)
  • "On-Ok oğullarına ve yabancılara kadar (herkes) bunları görüp öğrenin." "On-Ok oğullarına ve (onlara tabi) yabancılara kadar (herkes) bunu görün (ve) öğrenin. Tabi halklar " bizim ötekilerimiz'dir, ancak kendisinden Türgiş birliğinin çıktığı On Ok halkı "bizimkiler" dir, çünkü "Türgiş hakanı (kendi) Türk'ümüz, (kendi) halkımız idi." (İlk Oğuzlar Köken, Türeyiş ve Erken Tarihleri Üzerine Çalışmalar)
  • Niebuhr'un ileri sürmüş olduğu nazariye gitgide daha çok taraftar bularak, mesele çok yönlü olarak incelenmiştir. Bu araştırmacılar arasında yer alan pek çok meşhur tarihçi, filolog ve arkeolog yaptığı çalışmalarda görüşlerini değişik şekillerde açıklamışlardır. Bunlar arasında meşhur çivi yazısı mütehassısı Mordtmann, Saka tigrakhauda ve Saka haumavarga'nın Türklüğünü çivi yazılı metinlere dayanarak ispatlamaya çalışmıştır". Filolojik malzemeleri Türkçe kelimelerle karşılaştıran Kuun da, "Artık belgelerin bolluğu İskitlerin kolektif adının farklı Türk soylarını içerdiğini açıkça gösteriyor demekle İskitlerin Türklüğünü kabul etmektedir" (Doğu Avrupa Türk Tarihi)
  • Verimli topraklarda nüfus daima kalabalık olur; verimsiz yerlerde tarihin hiçbir döneminde belli bir seviyeyi aşmaz. (İran ile Turan)
  • Bilimsel ilerlemeler dünyada kimsenin bilmediği şeyleri söyleyenlerin eliyle gerçekleşir. Öbür türlüsü skolastik bilgi ve yaklaşımdır. Bir görüşü bilim dışılıkla suçlamak değil, bilim dışılığını göstermek gerekir. (Macarlar-Kökler ve Türkler)

Yorum Yaz