Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? - Çağatay Yaşmut Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kimin eseri? Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kitabının yazarı kimdir? Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? konusu ve anafikri nedir? Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kitabı ne anlatıyor? Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? PDF indirme linki var mı? Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kitabının yazarı Çağatay Yaşmut kimdir? İşte Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Çağatay Yaşmut
Yayın Evi: Oğlak Yayıncılık
İSBN: 9789753299275
Sayfa Sayısı: 288
Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Meraklılarının sabırsızlıkla beklediği, Çağatay Yaşmut’un kahramanı Başkomiser Galip; dört romandan sonra şimdi de birbirinden heyecanlı ve sürükleyici, yepyeni maceralarının olduğu yedi hikâye ile okurlarıyla buluşuyor.
Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? Alıntıları - Sözleri
- Kadıköy işte böyle kozmopolit bir yerdi.
- Ölüm yorgan gibi her şeyin üzerine örtülmüştü. Hayata şanssız başlamış minikler okul yerine, evde oyuncaklarıyla oynamak yerine hastane odalarına mahkum olmuşlardı.
- "Onu ben öldürmedim. Yanlış adamın peşindesiniz. Ben verdiğini veren, dürüst bir işadamıyım." "Vergi verdiğin için cinayetten muaf olmuyorsunuz! "
- Ya savaşarak bu illetten kurtulacaktı, ya kendini öldürüp her şeye son verecekti ya da tekrar öldürmeye başlayacaktı.
- "Nefret ediyorum bu tür müşterilerden. Hayatları boyunca kitapçılara sadece gazetelerdeki o boktan röportajlar sayesinde girerler, sonra da bilmiş kesilirler."
- Camı açıp temiz havayı, toprak kokusunu içime çektim. Şehir hayatının yıpratıcı kaosu buralara hiç uğramamıştı. Sadece bu bölge değil, bütün Anadolu böyleydi. Huzurlu ve sakin.
Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı okurken yormadı beni. Beğendim. Yaşadığımız çevre içinde tanıdıklık güzel. Galiple her an kadıköyde karşılaşacakmışım gibi. Devamı gelsin...tebrikler Çağatay Yaşmut (MJORA)
Türkiye polisiyesinde doğru yazarları seçtiğimizde güzel eserler okuyacağımızın iyi bir örneği bu kitap. Çağatay Yaşmut'un Başkomiser Galip serisine ait olan bu çalışma aslında bir öykü kitabı ve normalde başkomiser Galip'in önceki kitaplarda başlamış ve sürmekte olan serüvenlerinin parça parça devam kısımlarını da içeren çok iyi bir polisiye örneği. Kendi adıma önce yanlış kitaptan başladığımı düşünmedim değil, çünkü öykülerde serinin çeşitli karakterlerinin yaşadığı bir takım gelişmeler de söz konusu, ancak bu çok da önemli değil, ben öncelikle iyi anlatabilen, iyi öyküleştirebilen ve güzel bir türkçe kullanabilen bir yazar, hem de güzel polisiye yazabilen bir yazar tanımaktan son derece memnunum. Özellikle Türkiye polisiyesi okurken beni en rahatsız eden şeylerden biri özensiz üslûp oluyor genelde, yazarın daha incelikli ifade edebileceği çeşitli şeyleri gelişigüzel ve üzerine düşünülmeden, rastgele ifade etmesi kesinlikle rahatsız ediyor beni. Dilin bozulabileceğini, bunun kasıtlı bir yaklaşım olacağını biliyorum, bunu yapanlar da vardır mutlaka, ama özensiz üslûplar hemen dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra kurgudaki amatörlükler de kitabın, öykünün tadını hemen bozuyor. Bir çok polisiye kitabı bırakmamın sebebi aslında bu. Çağatay Yaşmut'ta ise bunların hiç biri yok; yazar her şeyden önce türkçeyi iyi kullanıyor, iyi anlatıyor, iyi öykü kuruyor ve en güzeli, karakterler ya da olaylar sırıtmıyor asla ve abartı ya da uydurma gelmiyor. Yazarın kurduğu bu dünyanın buralarda bir yerlerde yaşanmış olması muhtemel, ya da yaşanabilecek olasılıklar içeriyor yazarın dünyası ve kurguları. Bir diğer önemli nokta, yazarın şiddet konusunda- cinayet tasvirleri konusunda sakınarak davranmaması- bu benim sevdiğim bir şey değil, aslında korktuğum bir şey, ama öykülerin içeriği, cinayet veya ceset tasvirleri birbirine uygun. Daha da önemlisi, bir çok öyküde katil karakterleri dikkat çekiyor. Vural da, Berna da, Erhan da böyle karakterler; Vural hasta bir zihnin sapkınlığını öykünün küçük hacmine rağmen bence çok vurucu bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak şunu da söylemek gerekir; Çağatay Yaşmut'un kaleminin böylesine iyi olması yazdığı bir çok kitabın sonucunda oluşmuş da olabilir, ilk kitaplarında da bu kadar iyiyse en sevdiğim yazarlar arasına girmesi kaçınılmaz...ben rafine bir dili, kurgusu olan bir yazar okudum, oldukça beğendim, mutlaka diğer eserlerini de okuyacağım. Polisiye okumak isteyen herkese kesinlikle öneririm Çağatay Yaşmut'u... (CemCBG)
Polisiye severlere rahatlikla tavsiye edecegim bir kitap. Yedi hikayeden olusan bu kitap, her bir öyküde okuru içine çekmeyi cok iyi başarmış. Yazarin dili ve kurgusu leziz. Anlatım cok iyi. Yerli polisiye yazarlarina mutlaka şans verin Emin olun pişman olmazsiniz. (Gonca Çiftçioğulları)
Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? PDF indirme linki var mı?
Çağatay Yaşmut - Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Çağatay Yaşmut Kimdir?
1968 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde Ekonometri okudu. Başta bankacılık ve finans olmak üzere, birçok sektörde uzun süre çalıştı. Maltepe Üniversitesi Felsefe bölümünde yüksek lisans yaptı.
2008 yılında Beyoğlu’nun arka sokaklarını anlattığı Beyoğlu Çıkmazı, romanıyla yarattığı Başkomiser Galip tiplemesini, Şarkılar Susunca, Beni Yavaş Öldür, Kadıköy Cinayetleri ve Moda Cinayetleri romanları ile yine Başkomiser Galip maceralarının anlatıldığı Doktor Ceyda’yı Kim Öldürdü? adlı hikâye kitabıyla sürdürdü.
Kadıköy Cinayetleri romanı 2012 yılında “Dünya Kitap Altın Sayfa Polisiye Roman Ödülü”ne layık görüldü. Halen çeşitli dergilerde hikâyeleri yayımlanmakta.
Türkiye Polisiye Yazarları Birliği üyesi olan yazar, evli ve İstanbul’da yaşıyor.
Çağatay Yaşmut Kitapları - Eserleri
- Beyoğlu Çıkmazı
- Moda Cinayetleri
- Kadıköy Cinayetleri
- Şarkılar Susunca
- Beni Yavaş Öldür
- Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü?
- Benim Canım Ailem
- Felsefe Cinayetleri
Çağatay Yaşmut Alıntıları - Sözleri
- Eğer yalandan insanlar ölmüş olsaydı, şu anda dünya nüfusunun üçte ikisi gebermişti. (Moda Cinayetleri)
- "Sen Fenerbahçeli misin? "Her Kadıköylü, Fenerbahçeli'dir." "Ben değilim." "Hangi takımı tutuyorsun?" "Galatasaray." (Kadıköy Cinayetleri)
- Ölen kişinin acılı yakınlarına söyleyecek bir söz bulamam. (Moda Cinayetleri)
- Kafamda o kadar çok açık kalmış çekmece vardı ki, onları kapatmak için verdiğim uğraş beni çok yormuştu. Birini kapatırken bir yenisi açılıyordu. (Moda Cinayetleri)
- Sevdiğim bu kadın için birşeyler yapmalıydım. Ama ne? Ben, katil yakalamaktan başka bir şeyden anlamazdım ki! (Felsefe Cinayetleri)
- Ölüm yorgan gibi her şeyin üzerine örtülmüştü. Hayata şanssız başlamış minikler okul yerine, evde oyuncaklarıyla oynamak yerine hastane odalarına mahkum olmuşlardı. (Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü?)
- "Görüyorsunuz ya, insan geçmişinde bir kere lekelenmesin. Bu pislik hayat boyu onunla birlikte geliyor. Kurtulamıyorsunuz. Değişseniz bile, geçmişteki hatalarınız peşinizi bırakmıyor." (Kadıköy Cinayetleri)
- "Memlekette çok cinayet işleniyor mu?" dedi. "İstemediğiniz kadar." " Ne heyecanlı bir meslek!." Kendi kaşınmıştı. "Daha bu sabah, Beyoğlu'nda ufak bir çocuğun gırtlağını kesmişler." dedim. Yüzüne bir Akdeniz salatasının içinde siyah zeytin gibi duran ama çatalı batırdığında onların aslında birer hamam böceği olduğunu anlayan birinin ifadesi geldi. (Beni Yavaş Öldür)
- Tamam, kafa kağıdımda İslam yazıyordu ama dinle en ufak bir ilgim yoktu. (Kadıköy Cinayetleri)
- "Yurtdışı kredili, kullanıcı sayısı garantili, mezara kadar dövizle çarpı on kat ödemeli. En güzeli de devlet senin kefilin. Var mı abi dünyada daha ötesi?" (Felsefe Cinayetleri)
- "İşimizi sağlam yapalım." (Şarkılar Susunca)
- Camı açıp temiz havayı, toprak kokusunu içime çektim. Şehir hayatının yıpratıcı kaosu buralara hiç uğramamıştı. Sadece bu bölge değil, bütün Anadolu böyleydi. Huzurlu ve sakin. (Doktor Ceyda'yı Kim Öldürdü?)
- "Gece gece cinayet mi işlenir, adamı zorla yataktan kaldırıyorlar be" diye homurdandı. "Ne yapacaksın, millet birbirini katlederken bizi düşünmüyor ki!" (Benim Canım Ailem)
- Ölen gidiyordu, ne oluyorsa geride kalana oluyordu. (Beni Yavaş Öldür)
- "Biri sahte içkilerle cinayet mi işliyor?" dedi Galip. "Hem de seri cinayetler. Bu pislikleri temizleyerek dünyanın daha güzel bir yer olması için çalışıyor olabilir. Kendi adaletini kendi sağlayan bir cengâver. Aklıma başka bir şey gelmiyor." (Benim Canım Ailem)
- "Biraz başım dönüyor amirim." "Hiç değilse dönecek bir başın var." (Kadıköy Cinayetleri)
- Şehvetli bir yorgunluk bedenime zamk gibi yapışmıştı. (Beyoğlu Çıkmazı)
- Üstünden geçtiğim İstanbul'a göz ucuyla baktım. Uyuyordu. Bıraktım uyusun. (Beyoğlu Çıkmazı)
- "Ölüm o kadar da kötü değil. Bütün acıları bitirir, huzur verir, temizlenir insan ve yeniden doğar." (Benim Canım Ailem)
- "Zor günler geçirmişsin." "Zordu" dedim. "Bu meslek benim her şeyim. Ben Cinayet'siz yaşayamam. Cinayet benim." (Kadıköy Cinayetleri)