diorex
Dedas

Dokunulmamış Kadınlar - Emine Supçin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dokunulmamış Kadınlar kimin eseri? Dokunulmamış Kadınlar kitabının yazarı kimdir? Dokunulmamış Kadınlar konusu ve anafikri nedir? Dokunulmamış Kadınlar kitabı ne anlatıyor? Dokunulmamış Kadınlar PDF indirme linki var mı? Dokunulmamış Kadınlar kitabının yazarı Emine Supçin kimdir? İşte Dokunulmamış Kadınlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 07.06.2022 00:00
Dokunulmamış Kadınlar - Emine Supçin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Emine Supçin

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 6059913577

Sayfa Sayısı: 304

Dokunulmamış Kadınlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Elinde topuklu beyaz ayakkabıları, çıplak kınalı ayaklarıyla çıkageldi gece yarısı. Masaldaki cadı kazanına düşmüş gibi perişan, kâbus ülkesinden kaçmış gibi ürkek ve korkak. Ve nefes nefese kucağıma atıldı: "Beni kurtarın!"

Aynı saatlerde İsviçre Alplerinde kurulan Çok Yönlü Araştırmalar Merkezi - Hastalık Tanı Departmanında, bilgisayarlı tomografiye bakmakta olan bilim kadını avurtlarını kemiriyordu. Nihayet hastalığın tanısını koymuştu ama yüzleşmekte zorlanıyordu. Çünkü sorunu bilmek, çözmek anlamına gelmezdi.

Ve başka bir zaman diliminde, henüz kavuşmasız olduğundan habersiz iki âşık, elleri birbirine kenetli o kutsal yeminlerini ediyorlardı: "Arz ve arşın huzurunda, kuzey ve güney şahidim olsun ki doğu ve batı yer değiştirmedikçe seni seveceğim…"

Her kadın özünde üç cevher barındırır:

Tenindeki cevhere dokunursan, tende can yaratır;

Yüreğindeki cevhere dokunursan, gönülde aşk çağlatır;

Beynindeki cevhere dokunursan, dünyada iz bırakır!

Peki ya dokunulmamışlar?

İnsan hüznü lezzetli anlatabilir mi, bu mümkün mü? Emine Supçin anlatmış... Elinizde tutmakta olduğunuz bu kitabı hiç bırakmadan okuyacağınıza eminim... Okumakla kalmayacak, Emine Supçin'in bağımlısı olacaksınız...

-Ayşe ERBULAK - Yazar / Oyuncu-

Dokunulmamış Kadınlar, güzel bir biçimde kurgulanmış, anlatımı sürükleyici ve akıcı. Bir oturuşta okunacak kadar ilgiyi diri tutuyor üstelik. Dört ayrı yazarı, tek bir kalemden okuyormuş hissine kapılıyorsunuz. Dan Brown'ın gizemciliği, Jean Christopher Grange'ın gerilimi, Elif Şafak'ın mistisizmi ve Ahmet Ümit'in polisiye sürükleyiciliği var Emine Supçin'de. Toplumsal yaramız çocuk gelin sorunsalından küresel kadın sorunsalına dokunan oldukça başarılı bir roman…

-Halit Payza - Kitap Eleştirmeni / Yazar-

(Tanıtım Bülteninden)

Dokunulmamış Kadınlar Alıntıları - Sözleri

  • Ağlamak, felaketi kabullenişin ilk işaretidir.
  • " Ne kadar psikoterapi görürse görsün, insan ruhunun tüm karanlık odalarına girmek mümkün değildi. Psikolojisi aşırı hırpalanan çocuk ve/veya gençlerin davranışlarında, takıntı oluşmasına neden olacak bir veya bir kaç iz kalırdı. Görünen veya görünmeyen..."
  • Dinle küçüğüm: Ağaca güvenebilirsin. Bilirsin ki elma ağacı elma verir, erik değil. Hayvanlara güvenebilirsin; çünkü aslan, aslan gibi davranır maymunluk etmez. Ama insana güvenemezsin; zira o, yüzüne gülümserken arkasında hançer gizleyebilen tek yaratıktır.
  • "Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse, çocuklarına da öğretir."
  • Dünyanın bütün çocukları kardeş doğar, büyüdükçe yetişkinler kardeşliklerini bozardı... Dünyanın bütün çocukları melekti, onları yalnızca büyükler şeytana dönüştürürdü. Ve en kötüsü, bütün çocuklar dünyaya bakir gelirlerdi ve bekaretlerini işittikleri ilk yalan bozardı...
  • Kimileyin kadın olmak tabloda bile talihsizliktir.
  • Çayın tadına bakmak gibidir insanı tanımak.Daha ilk sözcükleriyle anlarsın,çiğmi demli mi?.
  • "Medeniyetleri doğuşu ve batışı kadına verilen değerle doğru orantılıdır. Cehalet yükselir, medeniyet çöker; medeniyet parlar, cehalet gider. Ve elbette cehaletten kastım insanın, kadın ve erkek diye iki cinsiyete ayırarak kendini parçalamasıdır. Medeniyet ise, kadın ve erkek değil, insan diye kabul edebilmektir, ayırmaksızın."
  • "Cehalet sorgulamaz, yargılar. Cehalet öğrenmez, inanır. Cehalet okumaz, hatmeder. Cehalet hoş görmez, katleder. Cehalet ilkeldir, sosyalleşmez. Medeniyetse, kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir."
  • "Bir eğitimci olarak beni asıl üzen beynine dokunulmamış kadınlar. Bilimden ve sanattan uzak tutulan, verimliliğin ve üretkenliğin, doğurmaktan başka çeşidini yaşayamamış kadınlar."
  • "Kadın ince fikirlidir. Eğitim almamış olanı o ince fikirliliğini, ince ince kuyu kazmalara yöneltir. Kadın kıvrak zekalıdır. Eğitim almamış kıvrak zeka, fesatlığa çalışır. Kadın kararlıdır ve eğitim almamışsa o kararlılık inatçılıkla kendini gösterir. Bunlar gibi, kadına has doğal güzelliklerin, cehaletle nasıl da çirkinleştiğini gösterebilirim sana."
  • Okuyan mı çok bilir gören mi tartışmasına yanıt verecek olsam, gören okuyana göre daha çok etkilenir, diye cevaplardım. Görmek hissetmekti, okumaksa hayal etmek...
  • Cehalet sorgulamaz, yargılar. Cehalet öğrenmez, inanır. Cehalet okumaz, hatmeder. Cehalet hoş görmez, katleder. Cehalet ilkeldir, sosyalleşmez. Medeniyetse, kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir."

Dokunulmamış Kadınlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dün kitapçıda gezerken rastladığım düşünmeden, yorum okumadan kapak yazısına bakarak deneyelim bakalım diyerek aldığım, okumaya başlayıp, 80'li sayfalara neredeyse her sayfasına çizikler notlar aldığım sürpriz kitap! Tecavüz, töre cinayeti, çocuk gelinler... Bu travmaları yaşayıp, bir şekilde onların yeteneklerine inanan insanlarla karşılaşıp, saklı yeteneklerini açığa çıkarabilen deha kadınların, çocuk yaşta kadınların hem de, yetenekleri üzerinden eğitilerek travmalarını hafifletmelerini sağlayıp "dünyayı eğitimli kadınlar kurtaracak, ancak onlarla başlayacak yeni ve yaşanası dünya" dedirten özellikle erkeklerin okuması gereken yalın ve yormayan bir üslupla yazılmış iç acıtıcı bir roman. Doğu'da Mevlana'nın kızı Kimya'nın, Batı'da Lilith'in erkeklerin ihtiras ve bencilliklerine kurban olarak irdelenmesi daha önce bu hikayelere rastlamamış olanlar için ilginç bir deneyim olabilir, bilenler içinse tekrar aynı yaranın kanaması gibi, ki benim yaram yine kanadı. Kimya ve Lilith özelinde dünyada travmalarla büyüyüp, yaşamak zorunda kalan ve çocuk yetiştiren dokunulmamış kadınlar, aslında istense ne farklı noktalarda olabileceklerini anlatan bir hikaye. Okunası! (Ebru Hacıalioğlu)

Kitap aslında kadınların toplum açısından nasıl görüldüğünü ele alıyor. Küçük yaşta evlendirilen kızlar , geneleve düşmüş bayanlar , çocuklarından bin bir sebeplerle ayrılmış kadınlar.. Konu olarak toplumun aydınlatılması ya da bu tarz hayatı yaşayan kadınları görmemizi sağlasa da sürükleyici olarak oldukça yoksun bir eser. Ama illa ki size katacağı bir şeyler vardır. (ezgi)

Kitabın yazarı olan Emine Supçin Denizli'li bir yazar olduğu için daha bir ilgiyle okudum açıkçası satırlarında memleketim vardı (Kitap ve Kahve Delisi)

Dokunulmamış Kadınlar PDF indirme linki var mı?

Emine Supçin - Dokunulmamış Kadınlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dokunulmamış Kadınlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emine Supçin Kimdir?

Denizlili yazar Emine Supçin, 1966 yılında Beyağaç’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Frankfurt ve Beyağaç arasında tamamladı. Lisans ve yüksek lisan derecelerini Pamukkale Üniversitesi’nden aldı.

Oxford Brookes Üniversitesi’nde İş İngilizcesi eğimini aldıktan sonra devlet ve özel okullarda İngilizce öğretmenliği yapmaya devam etti. Hâlen kendine ait Küresel Dil Danışma Merkezinde, yabancı dil eğitimi danışmanlığı yapmaktadır.

Yazarın ilk eseri ‘Hiç’ 2012 yılında, 2. eseri ‘Filozoflardan Seksi Şeyler’ adlı kitabı ise 2013 yılında Destek Yayınlarından çıktı.

Emine Supçin Kitapları - Eserleri

  • Filozoflardan Seksi Şeyler
  • Dokunulmamış Kadınlar
  • Kış
  • Hiç

Emine Supçin Alıntıları - Sözleri

  • Güneşin anahtarını kitapların arasına saklamışlar Bulanın yaşamı gündüz olmuş (Hiç)
  • “Kalabalıklarda beraberseniz, gözleriniz yalnızca onu görecek; kapalı yerde iseniz dikkatiniz yalnızca onda olacak. Unutmayınız henüz sevgiden, aşktan söz etmiyorum. İster aşkla sevişecek olun, ister beğeniyle. Sebep ne olursa olsun, sizinle birlikte olacak kadın, o an için, o gün için hatta kişi­sel tarihinize kaydolacağından, ömrünüzce eşsiz kalacaktır. E, bunun hakkını vermek lazım tabii ki!” (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • “Sizlere kötü bir haberim var. Tanrı öldü! Tanrı’yla birlik­te icat edilen tüm ahlaki değerler de öldü. Şimdi nereye gi­diyoruz? Bütün güneşlerden uzağa mı? Durmadan düşmüyor muyuz? Öne, arkaya, sağa, sola, her yere düşmüyor muyuz? Hâlâ bir yüksek ve alçak kavramı var mı? Sonsuz bir hiçlik içinde aylak aylak dolaşmıyor muyuz? Yüzümüzde boşluğun nefesini duyumsamıyor muyuz? Hava şimdi daha soğuk değil mi? Geceler gittikçe daha fazla karanlıklaşmıyor mu? Tanrı öldü, diyorum size! Tanrı öldü!” (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • "Zekasını ve cinselliğini birleştirebilen kadına hiçbir erkek dayanamaz." (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • "Erkeğe uzun gelen, kadına kısadır. Erkeğe bol gelen, kadına dardır. O hiç bir şeye bir erkek gibi bakmaz. Erkek şu ağacı sadece ağaç olarak görür. O ise, üstündeki kuşları, dalları yaprakları, baharda çiçekleriyle birlikte görür. Bu yüzden kadın erkekten farklıdır ve ancak onun dünyasına zarafetle girilir. (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • “Elbette bizler doğadaki tüm ahlakı reddetmiyoruz, ah­lakın evrensel olduğu iddiasını reddediyoruz ve bir ahlak kuralını reddederken ya da kabul ederken onun hayatı ge­liştirici mi yoksa engelleyici mi olduğuna bakıyoruz.” (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • Cehalet sorgulamaz, yargılar. Cehalet öğrenmez, inanır. Cehalet okumaz, hatmeder. Cehalet hoş görmez, katleder. Cehalet ilkeldir, sosyalleşmez. Medeniyetse, kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir." (Dokunulmamış Kadınlar)
  • Kıskanmak, varlık bataklığına saplanmaktır......... Nasıl ki sahip oldukça uykuları kaçar insanın, HİÇ'liğe çekildikçe de derin bir huzurdur ruhu kaplayan. Gerçek huzur ancak HİÇ'liği soluyarak elde edilebilir... (Hiç)
  • Ağlamak, felaketi kabullenişin ilk işaretidir. (Dokunulmamış Kadınlar)
  • Dinle küçüğüm: Ağaca güvenebilirsin. Bilirsin ki elma ağacı elma verir, erik değil. Hayvanlara güvenebilirsin; çünkü aslan, aslan gibi davranır maymunluk etmez. Ama insana güvenemezsin; zira o, yüzüne gülümserken arkasında hançer gizleyebilen tek yaratıktır. (Dokunulmamış Kadınlar)
  • Kıskançlığın ilk ortaya çıkışı; Ugu Mugu’lardan birinin, muhtemelen dişidir “ Huguların ağaç evinde iki tane fazladan ceylan bacağı gördüm, biz niye fazladan koymuyoruz mağaramıza “ diye yampiri bir fikir atmış ortaya, kıskançlık krizine girmiş. ;)) (Hiç)
  • "Her ikisi de boğazlarına düğümlenen ne varsa yutkunup konuşmayı klasik sözlerle bitirdiler. Bağırlarında büyüyen ve hatta çığlıklarla dışarı fırlamak isteyen özlem duygusuna hiç değinmediler." (Kış)
  • “Kadınların en aptal, en cahil görüneni bile biz erkeklere göre daha güçlüdür ve daha akıllıdır. Çünkü her halükârda hayatta kalmayı ve ayakta durmayı başarırlar” (Filozoflardan Seksi Şeyler)
  • "Okumayı bıraktığın gün sonbahardır, ertesi gün cehalettin kışı başlar " (Kış)
  • Dilek Tohumları toprağa, dilekleriniz evrenin kulağına erişsin... Hayat vermenin kutsallığı, dileğinize can versin... (Hiç)
  • İki kapı var önümüzde. Her ikisinin üstünde de HİÇ yazıyor. Biri, toptan yok olmaya götürecek olan HİÇ kapısı. Hem kendimizi hem de üstünde yaşadığımız mavi yuvarlağı yerle yeksan ediyor, 'yok'luğa sürükleniyoruz... Diğeri, birincisine şifa olacak HİÇ kapısı! Çünkü ancak kendimizi, doğunun yumuşak dokunuşlu gönül adamı Mevlana'nın: "Hiç olduk, yok olmayız artık," felsefesi ile terbiye edebilirsek HİÇ'liğe ulaşabiliriz. (Hiç)
  • "Gözleri yağmurluydu muhakkak, açsa kirpikleri sisli olacaktı. Yükü dünyaya yakın elfidaydı o..." (Kış)
  • "Güneşin anahtarını kitapların arasına saklamışlar, bulanın yaşamı gündüz olmuş." (Hiç)
  • Dünyanın bütün çocukları kardeş doğar, büyüdükçe yetişkinler kardeşliklerini bozardı... Dünyanın bütün çocukları melekti, onları yalnızca büyükler şeytana dönüştürürdü. Ve en kötüsü, bütün çocuklar dünyaya bakir gelirlerdi ve bekaretlerini işittikleri ilk yalan bozardı... (Dokunulmamış Kadınlar)
  • Pazarda, panayırda yahut da mağazanın standında aynı elbiseye ayn anda uzanan iki kadının gerilimli anında, kibarları kavga etmezler. Bakışlarıyla çözerler. Dudaklarında “ Ay siz de mi beğendiniz? dökülürken, gözlerinden “ Çek şu elini “ sözcüklerini okuyabilirsiniz… :)) (Hiç)

Yorum Yaz