diorex
life

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü - Federico Garcia Lorca Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kimin eseri? Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kitabının yazarı kimdir? Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü konusu ve anafikri nedir? Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kitabı ne anlatıyor? Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü PDF indirme linki var mı? Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kitabının yazarı Federico Garcia Lorca kimdir? İşte Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.06.2022 04:00
Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü - Federico Garcia Lorca Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Federico Garcia Lorca

Çevirmen: Memet Fuat

Yayın Evi: De yayınevi

İSBN:

Sayfa Sayısı: 66

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Federico Carda Lorca’nın İspanyol kukla tiyatrosu gele­nekleri üzerine kurduğu bu oyun, halk sanatından nasıl yararlanılacağına, gelenekler üzerine yepyeni, taptaze bir sanat anlayışının nasıl oturtulacağına çok güzel bir örnek­tir. 1928 yılında yazılan bu eser ilk olarak 1937'de Mad­rid’de sahneye konmuştu.

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü Alıntıları - Sözleri

  • Keşke şaraptan yapılmış olsaydım, kendi kendimi de içerdim ne güzel!
  • Ay, benim minik göbeğim! Ay, benim cici göbeğim!
  • gırtlağımıza kadar borçtayız! Ne yapacağız, bilmem!
  • Şu papaz­lar bu kadar çok konuşmasalar, susmasını öğ­renseler, herkesin aklına böyle şeyler sokmasalar... ne iyi olacak... (Gözlerini siler.) Cocoliehe’yle evlenemezsem, hep onların yüzünden... evet, papazların yüzünden... hem ne karışıyorlar herkesin işine
  • Susun, susun da son söylenen sözlerin tatlı kalıntıları süzüle süzüle suyun dibine otursun.
  • basit insanları, soylu olmayan kişileri aradık; onlara belki gösterebiliriz diye şeyleri, küçük şeyleri, küçük, minik işlerini dünyanın; dağ­lardaki yeşil ayların altında, kıyılardaki gül rengi ayların altında.
  • İnsanlarla alışverişin iki yolu var: Ya hiç değer vermeyeceksin, yukardan baka­caksın... Ya da ezeceksin, silip süpürüp geçe­ceksin!
  • Her kötülük gururdan doğar.
  • Off, canım evlenmek istiyor benim!
  • Boşuna ağlamayın, dostlarım, boyuna ağlamayın! Yeryüzü küçük beyaz yollarla dolu, küçük dümdüz yollarla, ne budala yollarla... Ama, çocuklar, niye böy­le bol keseden dağıtıyorsunuz incilerinizi? Kral çocukları değilsiniz.
  • Susun, sessizlik babasının evindeymiş gibi dolaşsın dursun.
  • Göğsümün içi çın çın ötüyor san­ki, göğsümde sanki yüzlerce yürek çarpıyor. Bir çiçek tarlası gibiyim.

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kendim ekledim kitabı , kendim okudum. Ee ilk incelemeyi yazmak bana düşer :) Acıklı güldürü diyor Federico bu kukla oyununa. Gerçekten çok tatlı yazmış. Federico'yu daha çok okumalıyız bu sitede. 38 yaşında haince kurşuna dizilerek öldürülmeyi haketmiyordu. Hoş kimse ölümü hak etmez ya. Ama bu adamı öldürme gerekçeleri çok vahşice. Sırf yaşadığı toprakları bir kez olsun görmek, İspanya'ya Granada'ya gitmek için içimde müthiş bir ateş yanıyor. 2019 hedefim de budur. Şu ağıdı da kalsın şurda; https://youtu.be/IeaFKK7lqOs (Roquentin)

Lorca'nın ilk oyunları kukla tiyatrosu geleneğini sürdüren hafif güldürülerdir. Ama tiyatro alanındaki asıl başarısını sonu gelmeyen aşklar konusunu işliyen üç trajedisiyle sağlamıştır : Bodas de Sangre (Kanlı Düğün) (1933); Yerma (1934); La Casa de Bcrnarda Alba (Bernarda Alba'nm Evi) (1935)-Don Cristobita ile Dona Rosita'nın Acık­lı Güldürüsü şairin kuklalar için yazdığı oyunların en uzunu, hem de en güzellerinden biridir. Bu oyundaki kişiler İspanyol kukla tiyatrosunun gelenekleşmiş, değişmez kişileridir, ama yazar onları yepyeni, taptaze bir ha­va içinde vermiş, en ince noktalarına kadar yeniden gözden geçirmiş, yaratıcılığının gü­cünü bütün oyun boyunca duyurmuştur. 1928 yılında yazılan bu oyun ilk olarak 1937'de, Madrid'de sahneye konmuştu. (Necla Engin)

Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü PDF indirme linki var mı?

Federico Garcia Lorca - Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Federico Garcia Lorca Kimdir?

Federico Garcia Lorca (5 Haziran 1898 - 19 Ağustos 1936) İspanyol şair ve oyun yazarı, aynı zamanda ressam, piyanist ve bestecidir. 27 kuşağının ("Generación del 27") sembol üyelerinden birisidir. İspanya İç Savaşı'nın başlangıcında 38 yaşında iken milliyetçiler tarafından öldürülmüştür.

1898 yılında, İspanya'nın Granada bölgesindeki Fuente Vaqueros kentinde doğan İspanyol şair Lorca, yüzyılının en büyük iki İspanyol şairinden biri olarak kabul edilir. Lorca'nın başarısında çocukluğunun büyük payı vardır. Granada'nın Fuentevaqueros kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lorca'nın babası ateşli, canlı, neşeli bir adam; annesi ise sessiz ve ağırbaşlı bir kadındı. 1928'de yazdığı Romancero gitano (Çingene Baladı) ile ün kazanan Lorca, Salvador Dali ile birlikte İspanya'nın çağdaşlaşması için çalışan sanat adamlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Şiirde, politikada ve ahlak anlayışında modernliğin savunucusu olan Lorca, eşcinsel olması nedeniyle Katolik Kilisesi ile arasının açılmasına neden olur. 1918'de, burjuva sınıfını, yeryüzünü şiirle doldurmuş olan İsa'yı katletmekle suçlayan Lorca, geçtiğimiz günlerde gelmiş geçmiş en başarılı edebiyat eseri seçilen Cervantes'in Don Quixote (Don Kişot)'u bir İsa figürü olarak ele alanlara katılır. Şair kavramını acılar çekmesi gereken bir kimse ile özdeşleştiren Lorca, İsa'nın hem katledilişini kınar, hem de kanının akması gerektiğini ifade eder.

"New York'ta Bir Şair" adlı eserinde Manhattan'ı, cesede doymayan bir mezbahaya benzeten Lorca, "hayvanların can çekişenler için öldürülüşünü" kaleme alarak kafasındaki batı anlayışına yönelik eleştirel yaklaşımlarını göz önüne serer. Lorca ve "Deli" lakaplı Salvador Dali, vücuduna saplanan oklar ile tasvir edilen Katolik Ermişi Aziz Sebastian'ı Aziz Yansızlık olarak yapıtlarında tasvir ederler. Dostlarınca apolitik bir sanatçı olarak nitelenen ve herhangi bir görüşe organik bağlarla bağlanmayan Lorca, yazdığı Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi isimli oyunlarda ise Katolik Kilisesi, yükselen Nazizm ve milliyetçilik akımlarına karşı olan tutumunu yansıttı. Giyim kuşamında ve evinin dekorasyonunda ölüm ile özdeşleştirdiği beyaz rengi tercih eden şair, burjuva tarzı zevkler ve milliyetçilik ile çatışan çalışmalar yapmakta ve Franco'cuları masumiyeti katletmekle suçlamaktaydı.

Şiirlerinin yanı sıra tiyatro için yazdığı ve sahnelediği oyunlarla da ünlenen Lorca, eserlerinde hastalık hastalığını ve ölümü üzerine senaryolarını Kanlı Düğün (Blood Wedding, 1935), Yerma (1937) ve şiirlerinde başarı ile yansıtmış; ölüm - yaşam, verimlilik - kısırlık gibi çelişkiler arasındaki inişli çıkışlı çizgiyi başarı ile yakalamıştır.

19 Ağustos 1936'da doğduğu yörede Franco'nun adamları tarafından öldürülen Lorca, uluslararası camiada - özellikle de bir dönem yaşadığı Arjantin'de oldukça büyük bir yas ve öldürülüşüne duyulan tepki ile - alanında idolleşmiş, saygın fakat marjinal bir edebiyat adamı olarak hatırlanmaktadır.

Eserlerinin dünya çapında tanınmasının sebebi Lorca'nın geleneksel İspanyol kültürü ile çağdaş yaşamın sorunlarını içtenlikle işlemiş olmasıdır. Şiirlerindeki yaşama coşkusunu, doğa sevgisini, hüzün dolu duyguları her insan tanır ve kendine yakın bulur.

Lorca'nın sade ve derinlikli şiirleri, geniş kitlelerce kabul görmüştür. Sürrealist bir ressam olan Salvador Dali ve yönetmen Luis Bunuel 'in yakın arkadaşıdır.

Federico Garcia Lorca Kitapları - Eserleri

  • Kanlı Düğün
  • Akdenizdeki Çöl
  • Aşk Şiirleri
  • Ne Garip Federico Adında Olmak
  • Ah Rüzgarda Giden Aşk
  • Kelebeğin Kötü Büyüsü
  • Beş Yıl Geçince
  • Bernarda Alba’nın Evi / Bütün Oyunları 2
  • Cante Jondo Şiiri
  • Toplu Oyunları 2
  • Konuşmalar
  • Kanlı Düğün - Yerma - Bernarda Alba'nın Evi
  • Kanlı Düğün - Yerma
  • Cante Jondo Şiiri/Şarkılar
  • İlk Şiirler
  • Çingene Romansları/Ozan New York'ta
  • Tamarit Divanı/Dağınık Şiirler
  • Bütün Şiirleri
  • Toplu Oyunları 3
  • Bernarda Alba'nın Evi
  • Profil
  • Seçilmiş Şiirler
  • Yerma
  • Seyirci
  • Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü
  • Bütün Şiirleri 1
  • Bütün Şiirleri 2
  • Zambak ve Gölge
  • Bütün Oyunları 3
  • Bütün Oyunları 4
  • Don Perlimplin ile Belisa'nın Bahçede Sevişmesi
  • Mariana Pineda - Bir Halk Düşmanı
  • New York’ta Bir Şair
  • Deniz Bile Ölür
  • Karanlık Manolya

Federico Garcia Lorca Alıntıları - Sözleri

  • ... Niçin yitirdim ah seni bu pırıl pırıl akşamda? (İlk Şiirler)
  • " ... Uyumak istiyorum biraz, Biraz, bir dakika, bir yüzyıl; Ama herkes bilmeli ölmediğimi; Küçük bir arkadaşı olduğumu rüzgârların, Gözyaşlarımın büyük gölgesi olduğumu, Bir altın olduğunu dudaklarımda, solmayan. ..." (Ah Rüzgarda Giden Aşk)
  • Kansız kalıp ölmek, kanı kuruyarak yaşamaktan iyidir. (Kanlı Düğün)
  • Ağlamak istiyorum, çünkü ağlamam gerek son sırada oturan çocuklar gibi, çünkü insan değilim, ne şairim, ne yaprak öte yandaki şeyleri araştıran yaralı bir nabızım. (Bütün Şiirleri)
  • Çirkinlik umurunda mı erkeklerin, onların bütün istedikleri bir parça toprak, bir çift öküz, bir de boğazlarına bakacak söz dinler bir kancıktır. (Bernarda Alba'nın Evi)
  • Toparlan biraz, böyle yapmakla ne geçiyor eline? (Kanlı Düğün)
  • Biraz sabır, güzeller, hele bir öleyim ben alırım sizi bir bir sisten kısrağıma. (Bütün Şiirleri 2)
  • Ne sen, ne ben nasıl olsa, hazır değiliz karşılaşmaya. (Cante Jondo Şiiri)
  • Çünkü öldün bütün zamanlar için, bütün ölüleri gibi Dünya'nın, bütün unutulmuş ölüleri gibi karışıp köpek leşleri arasına. (Zambak ve Gölge)
  • Ne boğa biliyor seni ne incir ağacı, ne atlar ne evindeki karıncalar. Ne çocuk biliyor seni ne de ikindi çünkü ölüsün sen sonsuza kadar. Çünkü ölüsün sen sonsuza kadar bütün ölüleri gibi yeryüzünün, bütün ölüleri gibi unutulmuş cansız bir köpekler yığınında. (Ne Garip Federico Adında Olmak)
  • Karanlıkta ve aydınlıkta, gece ve gündüz sadece seni sevmeyi düşüneceğim. (Bütün Oyunları 3)
  • Ne mutlu uyanık saatlerini O tuhaf hoşlukta yayılarak geçirenlere Dünyadaki bütün dertlerini alır, Duydukları aşk acısı dışında. (Deniz Bile Ölür)
  • Bana kalırsa siz ikiniz, kendi dünyalarınızda seyahat edersiniz ve en sonunda kimin bavulunu daha fazla doldurarak dönmüş olduğu bilinemez. (Bütün Oyunları 3)
  • Ben küçükken kadının biri kocasını boğazlamıştı. Ayakkabıcıydı adamcağız. Hiç unutmam. Ben evlenmeyeceğim, demiştim hep. Kitaplarım yeter bana. Evlenip de ne olacak sanki? (Don Perlimplin ile Belisa'nın Bahçede Sevişmesi)
  • İtler de yalnızdır, ama yaşarlar. (Bernarda Alba'nın Evi)
  • Neden hain gözlerin benimkilerde eriyor? Neden ellerin saçlarıma çiçekler takıyor? Bülbüllere yaraşır bir hüzne mahkum ediyorsun gençliğimi. (Bütün Oyunları 3)
  • sen gülmüştün ben başlayınca ağlamaya. Bir tanrı gibi bakıyordun tepeden Gözyaşlarını bir zincirdi güvercinlerden, anlardan. (Seçilmiş Şiirler)
  • Ah! Ne güç iş seni sevdiğim gibi sevmek! Sana duyduğum aşktan canımı acıtır hava canımı acıtır yüreğim şapkam canımı acıtır. (Aşk Şiirleri)
  • H. Ay, Bay Martin! Nasıl bir dünya bu böyle! M. Berbat bir dünya! (Bütün Oyunları 3)
  • Sesten kaçmak isterken sen kendin ses olursun (Bütün Şiirleri 1)

Yorum Yaz