diorex
sampiyon

Dune - Frank Herbert Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dune kimin eseri? Dune kitabının yazarı kimdir? Dune konusu ve anafikri nedir? Dune kitabı ne anlatıyor? Dune PDF indirme linki var mı? Dune kitabının yazarı Frank Herbert kimdir? İşte Dune kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.06.2022 08:00
Dune - Frank Herbert Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Frank Herbert

Çevirmen: Dost Körpe

Editör: Alican Saygı Ortanca

Orijinal Adı: Dune (Dune #1)

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053754794

Sayfa Sayısı: 712

Dune Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok."

-Arthur C. Clarke-

"Güçlü, inandırıcı ve usta işi."

-Robert A. Heinlein-

"Modern bilimkurgunun mihenk taşlarından biri."

-Chicago Tribune-

En İyi Roman kategorisinde Hugo Ödülü

En İyi Roman kategorisinde Nebula Ödülü

Okurlar tarafından 20. yüzyılın en iyi bilimkurgu yapıtı seçilen Dune serisi, yepyeni kapakları ve gözden geçirilmiş çevirileriyle 50. yılında İthaki'de.

Modern edebiyatın en epik mesih anlatılarından biri sayılan Dune, genç Paul Atreides'in hikâyesini anlatır. Atreides'in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj 'baharatının' tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul etmiştir. İmpatorluğun güçleri Arrakis'in kontrolü için birbirlerinin boğazına sarılırken, politika, din, ekoloji, teknoloji ve insani duyguların çok katmanlı, karmaşık etkileşiminden benzersiz bir hikâye doğacaktır.

Frank Herbert'ın yarattığı evren, yıllar boyunca milyonlarca okurun zihninde gerçekliğini kabul ettirdi ve bugün de ayakta.

İyi bir bilimkurgu ve iyi bir edebiyat yapıtı okumak isteyen herkesin yolu Dune serisinde birleşiyor… İthaki'nin yepyeni "Bilimkurgu Klasikleri" dizisi Dune efsanesiyle başlıyor…

Dune Alıntıları - Sözleri

  • Gerçek, güçlü bir silahtır.
  • ''Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür.''
  • oğlum genel konuştu.. siz niye üstünüze alınıyorsunuz ki? ..... ~....
  • ''Yabancı bir diyarda yabancıyım,''
  • “Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.”
  • "Acı, zaferin bedelidir."
  • Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma anı, babasının da insan olduğunu, etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır.
  • Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.
  • Korkmamalıyım. Korku akıl katilidir. Korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim, üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. Korku geçip gittiği zaman, geçtiği yolu görmek için iç gözümü ona çevireceğim. Gittiği yerde hiçbir şey olmayacak; yalnızca ben kalacağım.
  • "Din ve politika aynı arabaya bindiğinde, arabayı sürenler yollarında hiçbir şeyin duramayacağına inanırlar. Paldır küldür gitmeye başlarlar... gittikçe hızlanırlar, hızlanırlar, hızlanırlar. Karşılarına engeller çıkabileceği düşüncesini akıllarına bile getirmezler ve gözü kapalı koşturan bir adamın çok geç oluncaya dek uçurumu göremeyeceğini unuturlar."
  • Pek çok insanın öğrenebileceğine inanmaması, daha da fazlasının ise öğrenmenin zor okduğuna inanması afallatıcıdır.
  • "Zihnimizi durdurmaya istediğimiz kadar çalışalım, o yine de düşünmeyi sürdürüyor."
  • "Zihin bedene emredince, beden itaat eder. Ama zihin kendi kendine emredince direnişle karşılaşır."
  • ''Sahiden de bazı şeyleri yitiriyoruz.''

Dune İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"DUNE" Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”: İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.” “Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.” Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile amaçsızlığını amaçsız hale getirecek bir amacı vardır. Harvey Dent’in de bir amacı vardı. Gotham’ı suçlulardan kurtarmak. Paul’un da bir amacı var, o amaç uğruna neler yaşanacak hep beraber göreceğiz… DUNE okumak isteyip yorumlara bakan okurlar olacaktır. Dune okumalı mıyım, Dune incelemesi, Dune yorumları gibi soruları Google’a sorup kendilerine cevap almak isteyeceklerdir. Ya da bomboş yorumlarla karşılaşacak veya uzun uzun fantastik kitap yorumunu dünyanın en iyi yazısına çevirme hayalinde olan genç arkadaşlarımızın yorumlarının arasından kitap özeti okuyacaklardır. DUNE okumak mı istiyorsun, seni şevkle kitaba koşturacak bir yorum mu istiyorsun; durma, bu incelemeye bile devam etme ve hemen yanındaysa kitap başla. Yanında değilse hemen sipariş ver ya da git bir yerden bir şekilde al, o senin bileceğin iş. DUNE okumadığın her an, neyi kaçırdığının farkında değilsin diyorum sana, DUNE okumalı mıyım soruna umarım cevap almışsındır. Bu satırdan sonra detaylara devam edeceksin, eh o da senin bileceğin iş. Evet, başlıyoruz… Kitabı okumanı zaten tavsiye ettim, şimdi ise sıra detaylarda, hadi bakalım… Arthur C. Clarke Dune için şunu söylemiş; “Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok.” Bu sözü Zaman Çarkı için söyleyende var, o seriye henüz başlamadığım için yorum yapmayacağım ama fantastik, bilimkurgu öğeleri içeren milyonlarca kitap vardır muhtemelen. Hepsini okuyamaz ya da deneyimleyemeyiz. Yüzüklerin Efendisi okumuş ve Tolkien hakkında onca bilgiye sahip biri olarak, kesinlikle bu serinin Yüzüklerin Efendisi ile kıyas edilmesinin adil olduğunu söylemek istiyorum. Hatta biraz daha ileri giderek, Tolkien’in üç serilik kitapta her ne kadar Orta Dünya’yı sevsek de, biraz okuru boğduğu yerlerin olduğunu söylemeliyim. 700 sayfalık DUNE’un ilk kitabında bunu yaşamadım, bu incemeleyi yazarken DUNE Mesihi’nin yani ikinci kitabın 120’inci sayfasındayım ve hala aynı sürükleyicilikte gittiğini söyleyebilirim. Kısacası sözün hakkını veren bir kitap. Her sayfası seviye atlayan bir kitap, bu seriyi bitirince bir boşluğa düşeceğim bunun bilincindeyim. DUNE NE ANLATIYOR, ANLATTIĞI ŞEYDE BAŞARILI MI, YOKSA BİRİLERİNİN ABARTTIĞI BİR KİTAP MI? DUNE HANGİ SIRAYLA OKUNMALI? Kim ne kadar abarttı bilmiyorum ama, adı ortada çok gezen seriler genelde hayranların çok abartması sayesinde ün yapar. DUNE ise muazzam bir dünya yaratmış olduğu için ün yapmıştır. Yani omuzlarındaki apoletleri hak etmiştir. Yalnız Yüzüklerin Efendisi kadar asla popüler olmamıştır. O yüzden ne kadar abartıldığını bilmiyorum derken samimiydim. 1990 yılında yayınlanan YERALTI CANAVARI filmini hatırlar mısınız? Ben bu filmi çok iyi hatırlıyorum, küçükken Kanal D’de defalarca kez izlemişimdir ve en sevdiğim filmlerden biridir. DUNE gezegenindeki kum solucanlarını yani yaradanları işte bu filmdeki yeraltı canavarlarına benzettim. Sürekli bu canavar aklımda belirip durdu. Dune, bir çöl gezegenidir. Bu gezenin etrafında döner bütün hikaye. Diğer bir adı ise Arrakis’tir. Ama bizim için DUNE’dur. Kitabın içeriğinde fazlasıyla dikkat çekici diyaloglar var. Paylaştığım alıntılardan bunu görüyorsunuz zaten. Bu diyaloglar o kadar akılda kalıcı ve çarpıcı ki, kendinizi bir anda bilimkurgu kitabı değil, aforizma kitabı okuduğunuzu sanabiliyorsunuz. Oldukça İslam’dan faydalandığını görüyoruz Herbert’in. Düklükten, Mesihliğe giden bir yol var ve o yolun bizi nereye götüreceğini ancak seriler ilerledikçe göreceğiz. Oldukça keyif veren ve durmanıza sebep vermeyecek şekilde tasarlanmış bir kitap. Dediğim gibi bir bilimkurgu kitabından çok daha fazlası. Kendi felsefesi olan bir kitap. Okuyunca bunun farkına varıyorsunuz. Bu yolculuk sizi hiç sıkmıyor ve merakla sayfaları çeviriyorsunuz. Bir okur daha ne ister, sıkmayan ve merak ettiren, sorgulatan, acaba diyen, diyalogları tekrar tekrar okuma hissi veren bir kitabı baş tacı etmeyecekte ne yapacak? Her kitabı beğenen ve beğenmeyen olabilir. Bu kitabı beğenmeyen okur illaki olabilir bu kişisel bir zevk. Ama bu tür kitap seven bir okur, DUNE’u sevmedim diyorsa, sevdiği tarzın ne olduğunu sorgulaması gerekir. Sürekli diyaloglar dedim, bu diyaloglar o kadar net mesajlar veriyor ki, en son bu kadar keyif veren ve akıl dolu diyalogları ne zaman okudum bilmiyorum. Okura Kısa Kısa bilgiler; -Minik Spoilerlar- *Kitapta geçen Baharat, aslında baharat değil, uyuşturucudur. Hem geleceği görme hüviyeti hem de uzun yaşam vadediyor, lakin her şeyin bedeli vardır. *Dune serisi, Hugo ve Nebula Ödülleri almıştır, *Bu gezegendeki en değerli şey su ve baharattır. *Çölün en tehlikeli yaratıkları Kum Solucanlarıdır. Lakin Fremenler için değil. *Star Wars seviyorsanız, Bene Gesseritlerin güçleri hoşunuza gidecek. Unutmadan, George Lucas DUNE’dan oldukça beslenmiştir. Star Wars birçok şeyi bu seriye borçludur. *Kitap bölümler halinde ilerliyor ve her bölümün başında çok seveceğiniz karşılama metinleri bulunuyor. Bu metinler hem Dune ile ilgili hem de kitabın felsefesini oluşturuyor. Dune’da olan ve olmayan her şeyin bir sebebi var. Bir şey yapılamıyorsa bir sebebi var, yapılabiliyorsa da sebebi var. Kurallar her zaman vardır ama esnetilebilir. Bu kuralları esnetebilen karakterler hikayeyi daha heyecanlı kıılıyor. KİTAPTA DİN VAR, SOSYOLOJİ VAR, SİYASET VAR, FELSEFE VAR, EDEBİYAT VAR, BİLİMKURGU VAR, FANTASTİK ÖĞELER VAR, yok yok yani. O yüzden çok keyif alacaksınız, ertelemeyin ve okumaya başlayın. Kitabın karakterlerine çok değinmiyorum çünkü bu okurun keşfi ve keyfi olmalı. Paul’un, Leto’nun, Alia’nın, Idaho’nun, Stilgar’ın, İmparator’un, Baron’un ve diğer birçok karakterin keyfini kitabı okuyarak yaşayın. Çöl, kum solucanları, su, baharat, mesih, imparator, zihin kontrol, geleceği görme ve çok daha fazlası sizi bekliyor. Okuduğum en iyi kitaplardan DUNE, umarım kitaptan aldığım zevki ve heyecanı size aktarabilmişimdir. İsteseydim tabii ki tamamen konusu ve karakterleri üzerine yazabilir veya konuşabilirdim. Ama buna ne gerek var, kitap zaten ne anlatmak istiyorsa onu anlatıyor, bir başkasının onu incelemesi ile okur pek bir şey kazanmaz. Her okur kendi teknik incelemesini kendi için yapabilir, Dune ile ilgili yazıların olduğu forumlarda gönlü istediği gibi tartışabilir. Diyeceğim şu; oku ve daha da erteleme, tanış bu dünya ile. Dune ile başka bir boyuta geçecek, iyi bilimkurgu’nun ne demek olduğunu anlayacaksın. Dune Serisi’ni İthaki ile okuyun, Sarmal veya Kabalcı’nın eski yayınlarına bulaşmayın. Zaten önceki çeviriyi yapan Dost Körpe, İthaki içinde gözden geçirilmiş çeviri yapıyor. Yani bu çeviri daha iyi, içiniz rahat olsun. Okuma sırası, İthaki’nin yayınlama sırası; 1- Dune, 2- Dune Mesihi, 3- Dune Çocukları, 4- Dune Tanrı İmparatorluğu İlk dört kitap yayınladı, 2020 yaz sonu itibariyle diğer iki kitapta yayınlanacak, konuştum, öğrendim, kesin bilgi. Muhtemelen adları şu şekilde olacak; 5- Dune Sapkınları, 6- Dune Rahibeler Meclisi (Güncelleme: Kitaplar yayınlandı.) Bu seri 6’da bitiyor çünkü Frank Herbert vefat ediyor. Daha sonra oğlu konuya el atıp seriyi 12’ye çıkarıyor. Bunlar Kabalcı’dan yayınlandı ve İthaki yayınlamayacak haberiniz olsun. Şimdilik en azından. Onlarda şu şekilde; 7- Dune Atreides Hanedanı - 2003 - 708 Sayfa 8- Dune Harkonnen Hanedanı - 2003 - 748 Sayfa 9- Dune Corrino Hanedanı - 2004 - 648 Sayfa (Güncelleme: Hanedanlıklar da İthaki tarafından yayınlandı.) 10- Dune Butleryan Cihadı - 2005 - 700 Sayfa + “Harkonnen Avı” İsimli 40 Sayfalık Hikaye Kitapçığı 11- Dune Makinelerin Seferi - 2005 - 850 Sayfa + “Dövüş Meki” İsimli 30 Sayfalık Hikaye Kitapçığı 12- Dune Corrin Savaşı - 2006 - 700 Sayfa + “Bir Şehidin Hatırlanışı” İsimli 30 Sayfalık Hikaye Kitapçığı (Güncelleme: Bu kitapları da İthaki basmayı düşünüyor, bekliyoruz.) Ben vefat eden yazarların kitaplarına devam edildiğinde, devam serilerini almıyorum. Aynı tadı vermemekle birlikte aslına ihanet edecek bir boyuta ulaşıyorlar çünkü. (Tolkien’in kitapları onun notlarından derlendiği için ayrı bir kategoride.) Yani orijinal 6 kitaplık seri benim için sondur, oğlunun yazdığı seriye devam etmeyeceğim. Çünkü yetersiz kalacaktır, ki yorumları da aynen öyledir. Siz devam etmek isterseniz, hala ulaşılabilir, alabilirsiniz. (Güncelleme: Fikir değişti, Hanedanlık kitaplarını da beğendim, İthaki yeniden bastı, alındı ve onları da okuyacağım.) Kısaca DUNE Serisinin ilk kitabı ve DUNE ile ilgili bilgileri sizinle paylaştım. Bunlardan daha fazlası yazılabilir miydi, evet. Daha fazlasını yazmak istedim mi, hayır. Kendiniz keşfedin, bu yazı umarım okumanız için bir sebep olur. Geçen günlerde Denis Villeneuve yönetmenliğini yaptığı Dune'dan görseller geldi. Buraya eklemiyorum, kendi karakterlerinizi aklınızda yaratmak isteyebilirsiniz buna mani olmayayım. Film iki ayrı bölümden oluşacak bu arada, onu da merakla bekliyor olacağım. Okuyun, okutturun… 10/10 Unutmadan, incelemenin girişinde Batman – Kara Şövalye filminden bir replik paylaşmış bir daha da değinmemiştim. Kitabı okuyunca hatırlarsınız, neden yazmış olduğumu o zaman anlarsınız. (Murat Ç)

Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez.: Değinilecek çok fazla konunun olduğu oldukça uzun bir kitap yorumuyla karşınızdayım. Elimden geldiğince kategorilere ayırarak yorumlayacağım ve okumak isteyenlere faydalı olacağına inanıyorum. Kitap boyunca beni en çok etkileyen konuyla başlamak istiyorum. SU! Hani bazen kötü bir şey yaşarız ya da bir haber bekleriz ve bu durum bizim için kritiktir ve yerimizde duramaz, içimizde kötü bir his olur ve oldukça rahatsız hissederiz. 712 sayfalık bu kitabın her sayfasında bu hissi buram buram hissettim. Susuz kalabileceğimiz hissi beni o kadar rahatsız etti ki benim için kitabın olay örgüsünün önüne geçti diyebilirim. İnsanların kendi vücudundaki arıtılmış suyu içtiğini düşünün, asla soğuk olmayan ve o çöl sıcağında bizi asla tatmin etmeyen azlıkta. Ağlamak bile yasak! Yazar, gerçekten suyun önemini vurgulamak mı istemiş yoksa sadece o atmosferi daha iyi anlayabilelim diye mi bu kadar ayrıntısal vurgular yapmış bilmiyorum, bu konuyu araştırmadım fakat her halükârda bu kitabı okuduktan sonra suya asla önceki gibi bakmayacaksınız. Kitabın diline gelecek olursak çok fazla terimsel ifadeler olmasına karşın kitapta anlatılanları anlamakta zorluk çekmiyor ve bu kelimeleri sanki günlük hayatımızda da kullanıyormuşuzcasına alışıyorsunuz. Kitabın sonunda bir sözlük bölümü var ben sayfaları karıştırmadığım için keşfetmedim fakat kitabı okurken yeni bir kelimeyle karşılaşırsanız sözlükten anlamına bakarak da kitabı zorlanmadan okuyabilirsiniz. Kitap oldukça akıcı bir dille yazılmış, çok yoğun betimlemelere sahip değil, kısa ve öz anlatımıyla atmosferin görüntüsünü zihninizde yakalayabiliyosunuz. Bazı okuyucular, kitabı daha iyi anlamak için “Ekler” bölümünü daha önceden okumuş fakat kesinlikle tavsiye etmiyorum. Kitabın gidişatına dair oldukça fazla spoiler içermekte hatta özeti bile diyebiliriz. Kitabın ilk başlarında biraz sıkılabilirsiniz, kitap çok fazla merak uyandırmayabilir. Bu da tamamen çok yeni bir dünyaya adım atmamız ve kavramları anlamaya çalışmamızla alakalı. Bu yüzden birazcık sabretmeliyiz çünkü 1. kısmın sonuna doğru olaylar gerçekten heyecan verici hal alıyor. Kitabın ana karakteri Paul’un ilerleyişi bana Game of Thrones Khaleesi’nin ilerleyişini oldukça anımsattı. Khaleesi’nin sonlara doğru geldiği hali sanki Paul daha erken yakaladı. Genel olarak Paul’e çok ısındım diyemem, kitabın sonuna doğru da soğumuş bulundum. Fakat Paul’u sanırım sevmemiz gerekmiyor herkes gibi inanmamız gerekiyor. Paul’un iç dünyasında barındırdığı duygulara daha çok yer verilmesini isterdim, sanki okuyucuya biraz kapalı kutu gibi sadece ambalajı gösterilmiş. Diğer kitaplarda bu durumun değişmesini umuyorum. Kitabın sonuna gelecek olursak bu kadar güzel bir kitaptan daha ihtişamlı bir son beklerdim. Sanki sayfa bitmiş de yeni sayfaya geçmiş gibi yarıda ve hiç merak uyandırmayan bir son yazılmış. Bu da tabi yazarın tercihi. Kaldı ki kitap hakkında eleştirilecek ufak şeylerden biri, zaten eleştirecek çok şey bulamıyorsunuz. (Leydi Jessica’nın hain olduğunu düşünmelerini de eminim herkes gereksiz bulacaktır.) Kitabın yazım yılını göz önünde bulundurursak, araştırmanın ve sonuç almanın kısıtlı olduğunu da elbet anlarız. Bu da kitabı baş yapıt yapan diğer bir gerçek. Çağını aşan ve hangi yüzyılda okunursa okunsun garipsenmeyecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bence çoktan ölümsüzlüğü yakaladı fakat popülaritesi neden bu kadar düşük anlamış değilim. Filminin çekilmesiyle değerinin biraz daha anlaşılacağını ümit ediyorum. Kesinlikle herkesin okumasını ve kendi yorumunu katmasını tavsiye ederim. (Büşş)

Dune PDF indirme linki var mı?

Frank Herbert - Dune kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dune PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Frank Herbert Kimdir?

K alı bilim kurgu kitapları yazarı. Romanlarıyla ünlü olmasına rağmen, kısa öyküler de yazdı. Gazeteci, fotoğrafçı, kitap eleştirmeni, ekolojik danışman ve öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Pratik Bilgiler Doğum, Ölüm ...

Herbert, Tacoma Washington'da 8 Ekim 1920'de dünyaya geldi. Küçüklüğünden beri yazar olmak istedi. 1938'de üniversiteden mezun oldu ve 1939'da Glendale Star adlı gazetede yazarlık kariyerine başladı. II. Dünya Savaşı sırasında yazarlığa altı ay kadar ara verdi ve Amerikan Donanması'nda fotoğrafçı olarak çalıştı, ancak bu görevden sağlık sebepleri ile ayrılmak zorunda kaldı.

Herbert'in ilk bilim kurgu öyküsü Looking for Something, aylık olarak Samuel Mines tarafından düzenlenen bir dergi olan Startling Stories'in, Nisan 1952 sayısında yayınlandı.

Frank Herbert'in roman yazarlığı kariyeri 1955'te yazdığı "Denizdeki Ejderha" (The Dragon in The Sea) ile başladı. Dünya çapında Dune adlı ünlü bilim kurgu serisi ile tanındı. Tarihte verilen ilk Nebula Ödülü’nü kazanan yazarın Dune ile kazandığı bir de Hugo Ödülü bulunmaktadır. Roman, tüm zamanların en çok satan bilim kurgu romanı unvanını almıştır. Uzak bir gelecekte kurulan ve insanlığın uzun zamandan beri yıldızlar arası seyahat geliştirdiği ve binlerce farklı dünyaya yerleştiği bir gelecekte geçen romanda, insan türlerinin uzun vadede hayatta kalması, insan evrimi, gezegen bilimi ve ekolojisi ve din, politika, ekonomi ve gücün kesişimi gibi karmaşık temaları araştırıyor.

Frank Herbert Kitapları - Eserleri

  • Dune
  • Dune Rahibeler Meclisi
  • Dune Sapkınları
  • Dune Mesihi
  • Ruh Avcısı
  • Görevimiz: Uzay Boşluğu
  • Dune Çocukları
  • Dune Tanrı İmparatoru
  • Dune: Deluxe Edition
  • Dune Ciltli Kutu Set
  • Dune
  • The Green Brain

Frank Herbert Alıntıları - Sözleri

  • "Bazı yara izleri gizlediklerinden fazlasını sergiler." (Dune Rahibeler Meclisi)
  • Cehalet histeriyle beslenir. (Dune Tanrı İmparatoru)
  • “Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.” (Dune)
  • "Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım." (Dune Ciltli Kutu Set)
  • Yoğun hislerin ilk kurbanı mantıktır. (Dune Mesihi)
  • Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım. (Dune)
  • *Rüyalar derinlerden gelen mesajlardır.* (Dune)
  • "Dört kez öleceğim... bedenim , ruhum, efsanem ve aklım ölecek." (Dune Tanrı İmparatoru)
  • "Din ve politika aynı arabaya bindiğinde, arabayı sürenler yollarında hiçbir şeyin duramayacağına inanırlar. Paldır küldür gitmeye başlarlar... gittikçe hızlanırlar, hızlanırlar, hızlanırlar. Karşılarına engeller çıkabileceği düşüncesini akıllarına bile getirmezler ve gözü kapalı koşturan bir adamın çok geç oluncaya dek uçurumu göremeyeceğini unuturlar." (Dune)
  • Birden kucaklaştılar ve birbirlerinin sırtına pat pat vurmaya başladılar. (Dune Ciltli Kutu Set)
  • His kind knew many human mannerisms. They had learned early that servility was a form of concealment. (The Green Brain)
  • “Bilgeler kendini biçimlendirir… aptallarsa yalnızca ölmek için yaşar.” (Dune Mesihi)
  • İnsan tek bir şeye fazla odaklanırsa diğer yetilerinde körelme olurdu. (Dune Rahibeler Meclisi)
  • Arrakis... Dune... Çöl Gezegeni. (Dune)
  • Kontrol edemediğin şeyi kabullenmelisin derler. (Dune Sapkınları)
  • Gerçek, güçlü bir silahtır. (Dune)
  • "Ölümsüzlük istiyorsan biçimleri reddedeceksin. Biçimi olan herşey ölümlüdür. Biçimin ötesindeki biçimsizlik ölümsüzlüktür." (Dune Tanrı İmparatoru)
  • ''Yaranı ya kendin sararsın ya da herkes görsün diye öylece bırakırsın ve kanamaya devam eder.'' (Dune Mesihi)
  • Bu evrendeki bazı sorunların çözümü yok. (Dune Mesihi)
  • ''Onu yaraladığınızı sanırken, bir de bakacaksınız ki karşınızda sapasağlam duruyor!'' (Dune Mesihi)

Yorum Yaz