Dünyanın İlk Günü - Beyazıt Akman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünyanın İlk Günü kimin eseri? Dünyanın İlk Günü kitabının yazarı kimdir? Dünyanın İlk Günü konusu ve anafikri nedir? Dünyanın İlk Günü kitabı ne anlatıyor? Dünyanın İlk Günü PDF indirme linki var mı? Dünyanın İlk Günü kitabının yazarı Beyazıt Akman kimdir? İşte Dünyanın İlk Günü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Beyazıt Akman
Yayın Evi: Epsilon Yayınları
İSBN: 9789944821964
Sayfa Sayısı: 624
Dünyanın İlk Günü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İmparatorluk, Dünyanın İlk Günü ile başlıyor...
Manisa'dan başlayıp İtalya'ya kadar uzanan Gütenberg'den Bellini'ye değin pek çok tarihi simayı bir araya getiren roman Hristiyan Müslüman ilişkilerine ve Doğu-Batı ikilemine dair pek çok şeyi yerinden sarsacak. Şövalyelerle yeniçeriler arasındaki çarpışmalar, nakkaşlarla Venedikli ressamlar arasındaki diyaloglar ve kültürlerle yürekler arasındaki gelgitlerle bezeli bu uzun soluklu aşk ve savaş romanı; çok uzun zamandır eksikliği hissedilen renkli ve görkemli bir imparatorluk panoraması sunuyor. Alexander'ın aşkını Albertini'nin hüznünü ve Mehmet'in azmini film izlercesine, bir solukta okuyacak, bir daha unutamayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Dünyanın İlk Günü Alıntıları - Sözleri
- Yerli ve yabancı tarihçiler şu konuda hemfikirdirler ki 49 yaşında ölen Mehmet on yıl daha yaşasaydı bütün dünya tarihi değişecek, Doğu ve Batı kavramları bugünkü anlamlarını yitirecekti.
- "Görünüşün ötesine geçebilenler için orada bir yazı var. Önemli olan, maddenin ötesindeki manayı okuyabilmek."
- “Dünyaya hükmetmek kendine hükmetmekle başlar”
- "Nizam-ı alem fitne ile değil, güçlü iktidarlarla yürür. Devlet gizli planlarla değil, yekpare bir güçle idare edilir."
- İstisnai insanlar, istisnai zamanlarda hiç kimsenin düşünemeyeceği çözümler bulmalıdırlar. Bunu onlardan başkası hayal edemez.
- Dinlerinden ve inançlarından ötürü insanları hakir görmek Allah'ın sıfatlarını bilmemekten kaynaklanır.
- “Hayat bir sermayedir, bunun kârı iyiliktir.”
- "Kayzer'in kasrında örümcek perdedarlık yapar, Efrasiyab'ın kubbelerinde baykuş nöbet tutar."
- Ama bütün bu dünya duyduğumuz bir hikaye gibi, İnsanoğlunun kötülüğü de zaferi de yok olmaya mahkum.
- “Mutluluğun peşinde koşmanın ne zararı var ki?“ Umut , bizim gibiler için değil sen bilmez misin bunları?
- "Hayat aslında bir gölgeler panaroması. Gerçeğin soluk bir karartısı. Tarihçilerin anlattıkları ise gölgenin gölgesi. Yani gerçeklikten iki kere uzak. Bu yüzden de tarihin yaşanırken kaydedilmesi çok önemli."
- "Kadere inanan, kederden korunur.”
Dünyanın İlk Günü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Müthiş akıcı sürükleyici bir tarih romanı Akademisyen Beyazıt Akman'ın yalın ve heyecan dolu bir şekilde kaleme aldığı Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethini anlatan uzun soluklu bir aşk ve savaş romanı Ben Aleksander'in aşkını Albert'nin hüznünü Fatih'in muazzam azmini çok sevdim Sizlere de şiddetle tavsiye ederim Keyifli okumalar :) (eskifotici)
Dünyanın ilk günü kitap yorumu: Selam arkadaşlar Dünyanın İlk Günü Beyazıt Akman Şımarık, hocalarını dinlemeyen, sizi babama diyeceğim tehditleri savuran Fatih'e, bir gün babası bir ders verir.. Fatih hocası ile dersteyken, babası Sultan Murat kapıyı çalmadan içeri girer. Hocası "bre densiz sınıfa böyle girilir mi?" diyerek Sultan Murat'a bir tokat atar. Sultan Murat özür dileyip dışarı çıkar. Bu olaya şahit olan Fatih hocaların, eğitimin, eğitimcinin değerini anlayıp, saygı duyar ve hocalarının verdiği dersleri can kulağıyla dinleyerek, 8 farklı dil bilen, gemileri karadan yürütecek boyutta fizik, ay ve yıldızları hesaplayıp savaş zamanlarını oluşturacak kadar astronomi, birçok farklı ilim bilen, Peygamberimizin müjdelediği İstanbul'u fethedip, Ayasofya'ya saygı duyup, İsa'nın resimlerini sildirmeyen, çok farklı etnik grupları hoşgörü içinde yaşatıp, her dine saygı duyan, sonsuz adalet duygusu ile imparatorluğu yöneten bir Sultan olur... Bu romanda da Fatih'in çocukluğundan, İstanbul'u fethine kadar olan dönemde yaşayan Hristiyan ve Müslüman halkların, paşaların, mollaların hayatını şimdiki zamandan bir araştırmacının gözünden yalın, akıcı bir şekilde okuyacaksınız, aynı zamanda lise öğrencilerinin de çok rahat okuyacağı keyifli bir kitap.. Yazarın ilk romanı olduğundan mütevellit edebi yönü çok yüksek bir kitap değil. Ancak konu itibariyle keyifle okunacak bir kitap.. #edebiyat #okudumbitti #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #flatlay #booklover #bookblogger #bookshelf #bookphotography #bookstgram #okumahalleri #okumaközgürlüktür #tarihiroman #fatihsultanmehmet (Elif Kübra OĞUZ)
İnsan ruhlu, içinde fırtınalar kopan, paha biçilemez şehir.. İstanbul.. Felsefeyi temel alan, ilimlerle uğraşan, savaşın beşiğinde şiir yazan, sadece sanatla dünyada kalıcı olunabileceğini farkında olan, her anı öğrenmekle geçen bir padişahtan daha fazlası.. Sultan Mehmet.. 1000 yıllık değerler merkezi ve Sultan Mehmet’in tevafukuna eşlik etmek için hadi romana.. (Mustafa yaşan)
Dünyanın İlk Günü PDF indirme linki var mı?
Beyazıt Akman - Dünyanın İlk Günü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dünyanın İlk Günü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Beyazıt Akman Kimdir?
Beyazıt Akman, 1981, Kastamonu doğumlu. Amerika'da Illinois State Üniversitesi'nde Batı edebiyatında İslam algısı ve Türkler üzerine doktorasına devam ediyor.
İngiliz Dili Eğitimi üzerine olan lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde bitirdi. Üniversite ikincisi olarak yüksek şerefle mezun oldu. 2004te Fulbright Bursiyeri olarak Amerikaya gitti. 2006da İngiliz edebiyatı master derecesini aldı ve Illinois State Üniversitesinde doktoraya başladı. Aynı üniversitede halen İngiliz edebiyatı ve İslam üzerine ders veriyor. Shakespeare ve Daniel Defoeda Türk imgesi ve Osmanlılar hakkında uluslararası akademik dergilerde makaleleri bulunan yazar Amerikada pekçok konferansta bildiriler de sundu. Varlık, Kitap-lık, ve Adam Öykü gibi dergilerde öyküleri, Vatan, Radikal ve Sabah gazetelerinde yazıları yayınladı, 2003 Yaşar Nabi Yanır Gençlik Ödüllerinde Dikkate Değer Öykücü olarak değerlendirildi.
Akman, İmparatorluk serisine Amerikada; üniversite kütüphanelerindeki kaynaklarla birlikte yerli ve yabancı yüzü aşkın eseri inceleyerek, doktora çalışmalarıyla ilintili beş yıllık bir araştırmanın ardından başlamıştır. Dünyanın İlk Günü adlı 700 sayfalık eser yazarın ilk romanıdır.
Yazar, 2010 yılında Washington'daki dünyaca ünlü, kütüphaneler ve müzeler kompleksi olan Smithsonian Enstitüsü'ne "Batı'daki Türk ve İslam algısı" adlı araştırmasıyla özel araştırmacı olarak kabul edildi.
Beyazıt Akman Kitapları - Eserleri
- Son Sefarad
- Dünyanın İlk Günü
- Osman - Birinci Kitap
- Osman - İkinci Kitap
- Kayıp Tarihin İzinde
- Ben Yunus
- Cennetin Kapıları 1492
- Ben Piri
- Fatih Sultan Mehmet
- Alp ile Elifin Fantastik Maceraları Mustafa Kemal Atatürk
- Alp ile Elifin Fantastik Maceraları Einstein ve Harezmi
Beyazıt Akman Alıntıları - Sözleri
- «Bir insanı olduğundan büyük göstermek ters etki doğurur, onu küçültür. (Kayıp Tarihin İzinde)
- Yerli ve yabancı tarihçiler şu konuda hemfikirdirler ki 49 yaşında ölen Mehmet on yıl daha yaşasaydı bütün dünya tarihi değişecek, Doğu ve Batı kavramları bugünkü anlamlarını yitirecekti. (Dünyanın İlk Günü)
- ‘’Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü.’’ (Ben Yunus)
- Büyük başarılar çoğu zaman büyük fedakarlıklarla gelir. (Kayıp Tarihin İzinde)
- "Nizam-ı alem fitne ile değil, güçlü iktidarlarla yürür. Devlet gizli planlarla değil, yekpare bir güçle idare edilir." (Dünyanın İlk Günü)
- "Dünya hayatının ne olduğu" dedi Hamdullah , "en iyi kabristanlarda anlaşılır .Ciddi ciddi adama anlatır bu kitabeler hayatın ne olup ne olmadığını. (Cennetin Kapıları 1492)
- "Umutsuzluk insanoğlu için hak değildi." (Ben Yunus)
- "Rabbinize tövbe edin ve nefislerinizi öldürün." (Bakara 54) (Cennetin Kapıları 1492)
- Yeryüzünün kainattaki yeri okyanustaki bir damla, çöldeki bir kum tanesi ya da Amazon ormanlarındaki bir yaprak parçası kadar bile değil. (Ben Piri)
- "İyi dinle!" "Karanlık yeryüzünü sardığı zaman, Yıldızlar yere düştüğü zaman, Deryalar kuruduğu zaman, Merhamet unutulduğu zaman, Ateş yeryüzüne hakim olduğunda, Güneş Hilali doğacak Ve bir Türk, insanlığa tekrar adaleti getirecek. Atının yelesi alevden, okunun tüyü kartaldan olacak. " (Osman - Birinci Kitap)
- Ölümü anlamayan hayatı anlayamaz.Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgar yardım etmez. (Cennetin Kapıları 1492)
- Zalimleri affetmek mazlumlara zulümdür. (Ben Piri)
- İstisnai insanlar, istisnai zamanlarda hiç kimsenin düşünemeyeceği çözümler bulmalıdırlar. Bunu onlardan başkası hayal edemez. (Dünyanın İlk Günü)
- Yere bir kan damlası daha düştü... (Osman - Birinci Kitap)
- Bildiğimiz iki kollu, iki ayaklı, iki gözlü insandan daha vahşi canavar mı var? (Ben Piri)
- Oğlanlar beyaz zambakları, pembe akasyaları, mor menekşeleri koparıp demet yaparlar sevgililerine. Ben ise kıskanırım onları. Bir papatyaya bile dokunamam, onu toprağından çekip alamam. (Ben Yunus)
- Bizim tarih kitaplarımızda dahi "Bizans zaten çöküyordu" lafı fethin nedenleri arasında gösterilir rahatlıkla. Yahu şimdi adama sormazlar mı, madem bu "Bizans" çökmek üzereymiş, Sultan Mehmet ve koskoca ordusu iki ay boyunca duvarların dibinde davul zurna çalıp oynadı mı?! Madem bu kadar kolaydı Bizans'ı alt etmek, neden ona sürekli kılıç bileyen Venedikliler ya da Papa onu bir an önce ele geçirip ipini çekmedi? Öyle ya adamlar ortada Katolik dışında Hristiyan bırakmazken işlerine gelmez miydi Konstantinopol'ü de "dindar" yapmak? Buradaki oyun belli; Bizans zaten çökecekti, diyerek Fatih'in başarısını küçümsemek. Hani kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi bir şey! (Kayıp Tarihin İzinde)
- Fetihten 5 asır sonra, bugün bile BM askerlerinin gözleri önünde Srebrenista'daki, Ruanda'daki katliamlara, İsrail'in Filistin halkına dünyanın gözleri önünde çektirdiği işkencelere ve yaptığı katliamlara bakıldığında Fatih'in adının Batılıların ağzında ekşi bir tat bıraktığı şüphe götürmese gerek. (Kayıp Tarihin İzinde)
- 1453’ten önce de «Doğu ve Batı medeniyetleri» demek anlamsız kalıyordu. (Kayıp Tarihin İzinde)
- Kara basmadan pabucun, rüzgarı yemeden kürkün, aç kalmadan sıcak bir tas çorbanın değeri bilinir mi? (Osman - İkinci Kitap)