diorex
Dedas

Duyulmayan Anlam Çığlığı - Viktor E. Frankl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Duyulmayan Anlam Çığlığı kimin eseri? Duyulmayan Anlam Çığlığı kitabının yazarı kimdir? Duyulmayan Anlam Çığlığı konusu ve anafikri nedir? Duyulmayan Anlam Çığlığı kitabı ne anlatıyor? Duyulmayan Anlam Çığlığı PDF indirme linki var mı? Duyulmayan Anlam Çığlığı kitabının yazarı Viktor E. Frankl kimdir? İşte Duyulmayan Anlam Çığlığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.07.2022 18:00
Duyulmayan Anlam Çığlığı - Viktor E. Frankl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Viktor E. Frankl

Çevirmen: Selçuk Budak

Orijinal Adı: The Unheared Cry For Meaning Psychotherapy and Humanism

Yayın Evi: Öteki Yayınevi

İSBN: 9789757782711

Sayfa Sayısı: 167

Duyulmayan Anlam Çığlığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan, savunma mekanizmaları için yaşamaz, tepki oluşumları uğruna ölmez. Ama bir anlam için yaşar, bir dava uğruna ölebilir. İnsan, doğası gereği ve doğuştan gelen bir güdüyle anlam yönelimlidir. Anlam arayışının engellenmesi "varoluşsal bir boşluk" yaratır.

Frankl, İnsanın Anlam arayışı'nın bir devamı ve açılımı olan bu kitabında "kitle nevrozu" boyutlarına ulaşan varoluşsal boşluğu gözler önüne seriyor ve bugünün mekanikleşmiş, insansızlaşmış psikolojisini ve psikoterapisini yeniden insanileştirmek gibi bir iddiayla yola koyuluyor.

Duyulmayan Anlam Çığlığı Alıntıları - Sözleri

  • Kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır.
  • “Unuttuğumuz, bilincimizden kaçan şey bile dünyadan silinmez; geçmişin bir parçası olur ve dünyanın bir parçası olarak kalır.”
  • "Kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır.Ama ben yaşamın anlamını merak eden bir insanın, ruh hastalığını dışa vurmaktan çok insanlığını kanıtladığına inanıyorum."
  • İnsan koşullardan özgür değildir. Ama bu koşullar konusunda tavır almakta özgürdür.
  • Bir Amerikan üniversitesinde intihar girişiminde bulunan 60 öğrenci üzerinde anket yapılmış ve bu öğrencilerin yüzde 85’i, intihar girişimlerine gerekçe olarak "yaşamın anlamsız gözükmesini” göstermiştir. Ama daha da önemlisi, yaşamı anlamsız gören bu öğrencilerin yüzde 93'ünün "aktif bir sosyal yaşamları vardır, akademik per­formansları yüksektir ve aileleriyle ilişkileri iyidir." Burada söz konusu olan şeyin, duyulmayan bir anlam çığlığı olduğunu ve elbette sadece bir üniversiteyle sınırlı olmadığını söylemek iste­rim.
  • Blaise Pascal bir keresinde şöyle diyor:" Le coeur a ses raisons, que la raison ne connait point" (kalbin, mantığın (reason) bilmediği sebepleri (reasons) var.)
  • İnsan nihai anlamda karşısına çıkan koşullara tabi değildir; bu koşullar onun kararına tabidir. Mücadele mi edeceğine, boyun mu eğeceğine, koşullar tarafından belirlenmeye göz yumup yummayacağına isteyerek veya istemeyerek karar verir.
  • Anlamlar benzersiz olmaları nedeniyle her an değişir ama hiçbir zaman eksik olmazlar.
  • "Ama umutsuz bir durumun çaresiz kurbanı olduğumuz, değistirilemiyecek bir kaderle yüz yüze geldiğimiz zaman bile yaşamda bir anlam bulabileceğimizi asla unutmamız gerekir. Çünkü bu durumda önemli olan, bir trajediyi kişisel bir zafere, bir zor durumu insan başarısına dönüştürmek olarak tanımlanabilecek eşsiz insan potansiyeline tanıklık etmektir."
  • Ya da Martin Heidegger‘in dediği gibi, insan olmak dünyada olmaktır.
  • “Kendini aşmanın, sadece gerçekleştirecek bir anlam arayışı değil, sevilecek bir başka insan arayışı anlamına da geldiği unutulmamalıdır.”
  • İşler kötü ama iyileştirmek için elimizden geleni yapmadığımız sürece, her şey daha da kötüye gidecek.

Duyulmayan Anlam Çığlığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitaba başlamadan önce, yazarı hakkında bilgi vermek istiyorum. Frankl, Viyana üniversitesinde psikiyatristlik yapmış ve kendi ekolü olan Logoterapi alanında da Profesörlük yapmış bir isimdir. Freud için Psikanaliz, Adler için Bireysel Psikolojisi neyse Frankl için de Logoterapi odur diyebiliriz. Ayrıca Frankl'ın, ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarında bulunması ve oradaki gözlerini de ekolüne uygun olarak kullanması kitabı daha ikna edici kılmış. Logoterapi; ne Psikanaliz gibi yaklaşır ne de Davranışçı bir görüntü izler. Logoterapi, insanı, insan boyutuyla izler ve insanda bulunan potansiyellere göre hareket eder. Kitaba geçersek, anlam yoluyla terapiyi hedef alan Frankl, insanın hayatındaki en büyük eksikliğin, "anlam" kaybı olduğu görüşündedir. Freudyen yöntemlerle insanların Nevrozları çözümlense dahi, hayatlarındaki anlam eksikliği devam edebilmekte ve hasta aslında iyileşmemiş sayılmaktadır. Bunun için dayandığı temel nokta ise, intihar girişiminde bulunan gençlerin yüzde 85'inin hayatlarında bir anlam olmadığı gerekçesiyle intihara kalkışmış olması. Hayatlarında bir anlam, hedef ya da amaç bulunan insanların intihara kalkışmadıkları gerçeğini düşünürsek bu dayanan, çok makul hale geliyor. Insanların hayatları boyunca anlam arayışı içinde olduklarını ve bu anlam arayışı ne kadar güçlü ve istikrarlı olursa, hayattan alınan doyumun da o denli önemli olduğunu belirten yazar, "anlam istemi" ve "yaşam için anlam" başlıklı yazılarında bu durumu anlaşılır kılıyor. Bunların dışında insana dair hümanist görüşleri ve belirlemecilik olgusunu ele alış tarzıyla da Freud'un insana olan kötü bakış açısını ters yüz ediyor. Logoterapi çerçevesinde geliştirilen iki tekniğe de kitapta yer verilmiş. Bunlardan ilki Paradoksal Niyet! Özellikle Fobik ve Saplantılı-Zorlanımlı olaylarda etkili bir terapi tekniği olduğunu iddia eden Frankl, insanın korkularıyla mücadele etmeye çalışmasının, korkularını daha da artıracağını düşünmekte. Örneğin hıçkırıktan yakınan bir hastaya, daha çok hıçkırmasını tavsiye etmiş ve hastanın hıçkırıkları son bulmuş. Konuyla ilgili diğer bir olay ise; sınava girecek bir öğrenci, sınavın başlamasına az bir zaman kala birden kaygılanmış, bildiği her şeyi birden unutmuş ve ne yapacağını bilmemektedir. Birden paradoksal niyet tekniği aklına gelmiş ve sınavda başarılı olmak yerine tamamen başarısız olmayı arzulamıştır. "sınavda öylesine başarısız bir kağıt vereceğim ki, hoca hayati boyunca unutamayacak. Sınav tarihinin en saçma en gereksiz kağıdını okuyan hoca neye uğradığına şaşıracak" şeklinde düşünüp eğlenmeye başlamıştır. Birden neşeli bir hale gelen öğrenci, sınav başladığında korkularindan arınmış, kendine güvenli biçimde soruları yanıtlamış ve sınavdan çok iyi bir not olarak paradoksal niyetin doğruluğunu teyit etmiştir. Paradoksik Niyet, diğer terapi yöntemlerine göre mizahi bir yöntem olduğu için, hastaların da tedavi sürecine daha aktif katılımını sağlamaktadır. Söyle ki "titreme" şikayetiyle doktora giden bir kadına doktor, şu teklifi sunar; Titreme yarışı yapalım mı? Hasta, şoke olur ancak bu yarışma önerisini kabul eder. Hem hasta hem de doktor birlikte titremeye başlar ve hasta, doktora kaybetmemek için olanca gücüyle kendini işe verir. Ancak bir süre sonra aşırı zorlanma sebebiyle güçten düşen hasta, en sonunda pes eder ve titreme şikayetlerinden kurtulmuş olur. Işte Frankl bu konu için şunu söylemekte kitabında; Insan, kendisinden uzaklaşarak, kendisiyle eğlenmeye, kendisine gülmeye ve kendi korkularıyla dalga geçmeye başlar. Ve kendisinden uzaklaşan, kendisini unutan bir insan varoluşuna anlam verebilir!!!. Bir diğer teknik olan Düşünce Odağını Geliştirme'yi ise cinsellik üzerinden anlatmakta Frankl. Cinsel ilişkide, insanlar orgazm olmayı amaçladıklarında, dikkat bu yöne evrilir ve bu da ilişkiye zarar verir. Erkeklerdeki iktidarsızlık probleminin bu amaç yüzünden gelişebileceğinin altını çizen Frankl, bireylerin orgazm yerine sadece kendisi olmalı ve kendisini iliskiye vermelidir diyor. Iktidarsızlığın asıl nedeninin cinsel kusursuzluktan kaynaklandığını ve bunu da ne şekilde çözdüğünü açıklamış Frankl; İlişkiye girmeyi yasaklayarak. Eğer çiftler, ilişkide doyum sağlayamıyorsa yine de sevişmeli ancak bunun ötesine gecmemeli diyor. Bu şekilde insanlar sevişiyor ancak bundan daha fazlasını yapamayacaklarını bildiği için de kendilerini zorlamıyor, baskı altına almıyor kısacası orgazm için kendilerini sıkmıyor. Bu durum bir süre böyle gittikten sonra hastalar gerçek bir cinsel iliski deneyimi yaşadıklarını ve iktidarsızlık gibi bir sorunu asla yaşamadıklarını ifade ediyor. Kitabı sadece psikoloji alanındaki alandaşlarıma değil, herkese tavsiye ederim. Çünkü kitapta bolca vaka örneği bulunmakta ve akademik terimler ya da literatürsel kelimeler neredeyse hiç bulunmamakta. Zaten mevcut olanları da Frankl, nakış gibi işlemiş. Hayat eve, sorunlarımız da logoterapiye sığar diye düşünüyorum. .d.d (yy)

Hayatımızdaki birçok sorunu kurcaladığımız zaman derininde bir anlam boşluğu yatıyor. Bazen insan bu korkunç boşluğa inmeden yüzeydeki problemleri giderme çabasına düşüyor. Tıp bilimininde hastalıklara yaklaşımda da olduğu gibi bir hastalığın asıl kaynağını düzeltmeden ateşi, ağrıyı düzeltmek yeterli sonuç vermeyecektir. Freud’un psikanalizi bu konuda oldukça yetersiz kalmaktadır. Amerikada bir üniversitede intihar girişiminde bulunan öğrencilere yapılan araştırmada girşimin nedeninin ‘anlamsızlık duygusu’ olduğu, bunu diyen insanların büyük çoğunluğunun aktif sosyal hayatlarının, iyi aile ilişkilerinin olduğu görünüyor. Hayatında anlam olan bir insan amacı uğruna hayatını verebilecekken, anlam olmayan insan tüm ihtiyaçları giderilsede hayatına son verebiliyor. Kitabın son kısımlarında ‘paradoksik niyet’ konusu anlatılmış. Kendi hayatımda da birçok örneğini gördüğüm bu konunun sistemiyle tanışmak benim için çok yararlı oldu. Hatta bir nevi insan beyninin bug’ı diyebiliriz. Çeşit çeşit örnekle oldukça anlaşılır bir kısım olmuş. Kitabın benim için yıldızlı bölümü oldu. (Mehmet Altuntaş)

Logoterapi: Viktor frankl, özellikle "İnsanın anlam arayışı" kitabı ile psikoloji camiasında sarsıcı bir etki yarattı. 2. Dünya savaşı döneminde, toplama kamplarından yakılmaktan son anda kurtulup, psikoloji alanına "logoterapiyi" kazandıran Viktor Frankl 'ı okumamız gerekir. Anlam arayışı, insanoğlunun varoluşundan beri gündemde olan bir sorudur. Kimi insan bunun cevabını bulduğunu düşünür, kimileri ise bulamayacağını. Peki, hayatın anlamı mutlu olmak mıdır? Şahsi fikrimi söylemem gerekirsem, hayatın amacı mutluluk değildir. Evet, mutlu olmak şüphesiz güzeldir. Ancak kendinizi mutlu olmaya koşulladığınız anda en ufak bir mutsuzluk da sizi anlamsızlığa sürükleyecektir. Frankl'ın temel görüşü : "acılardan da anlam çıkarabileceğimiz" üzerinedir. Yaşadığımız acılarda da anlam bulmaya başladığımız anda mutluluk da devamında gelecektir. Psikoloji alanında bilginiz var ise, ya da alanda uzmanlaşmak istiyorsanız es geçmemeniz gereken bir eser. Özellikle "Paradoksik Niyetin" gücünü gördüğünüz anda daha da çekici gelecektir kitap. İnsan, savunma mekanizmaları için yaşamaz, tepki oluşumları uğruna ölmez. Ama insan, bir anlam için yaşar, bir dava uğruna ölebilir. İnsan, doğası gereği ve doğuştan gelen bir güdüyle anlam yönelimlidir. Anlam arayışının engellenmesi, "varoluşsal bir boşluk" yaratır. Frankl, bu kitabında, "kitle nevrozu" boyutlarına ulaşan varoluşsal boşluğu gözler önüne seriyor ve bugünün mekanikleşmiş, insansızlaşmış psikoloji ve psikoterapisini yeniden insanlaştırmak gibi bir iddiayla yola koyuluyor. (Psikoloğu bozuk Danışman)

Duyulmayan Anlam Çığlığı PDF indirme linki var mı?

Viktor E. Frankl - Duyulmayan Anlam Çığlığı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Duyulmayan Anlam Çığlığı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Viktor E. Frankl Kimdir?

3. Viyana Okulu olarak bilinen akımın kurucusudur. Varoluşcu terapinin en önemli ismi olan Victor Emil Frankl kendi geliştirdiği kuramın adını logoterapi (Anlam Merkezli Terapi) olarak adlandırmıştır. Kuramında yaşamın anlamına özellikle vurgu yapan Frankl , 2. Dünya Savaşı'nda Polonya içerisindeki Alman toplama kamplarında 4 yıl kadar süren bir tutsaklık geçirmiştir. Burada yaşadığı ve gördüğü yaşantılar onun Logoterapi adlı psikoterapi kuramını gerçekleştirmesine yol açmıştır. Yaşamın anlamını bulabilmek için öncelikle bir amacımızın olması gerektiğini vurgulayan Frankl, acının vazgeçilmez olduğu durumlarda acının da bir anlamı olabileceğini vurgular. Logoterapide diğer varoluşçu terapistlerden farklı olarak iki teknik geliştirmiştir. Paradoksal niyet ve düşünce odağını değiştirme. Bu terapi özellikle acı çeken, hayatın anlamını sorgulayan kişilerde oldukça etkili bir terapi yöntemidir. Bu terapi yöntemi ve teknikleri psikolojik danışmanlarca ve diğer terapistlerce sıklıkla kullanılmaktadır.

Viktor E. Frankl Kitapları - Eserleri

  • İnsanın Anlam Arayışı
  • Hayatın Anlamı ve Psikoterapi
  • Duyulmayan Anlam Çığlığı
  • Psikoterapi ve Din
  • Anlam İstenci
  • Yaşamak İçin Bir Nedeni Olan
  • Həyata HƏ Demək
  • Tanrı Arayışı ve Anlam Sorunu

Viktor E. Frankl Alıntıları - Sözleri

  • "Kaderden çok daha güçlü olan, kaderin yükünü sarsılmadan sırtlayan cesarettir." (Hayatın Anlamı ve Psikoterapi)
  • "Yaşam"ın varoluşsal "olguları"na karşı gözlerini kapamak nevrotik hastalarımızdaki gerçeklikten kaçışı pekiştirmek anlamına gelir. (Anlam İstenci)
  • Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır. (İnsanın Anlam Arayışı)
  • Ne olabileceksem onu olmak isterim, ne yapmam gerekiyorsa onu yapmak zorundayım. Kendim olmak istiyorsam o zaman somut ve kişisel görevleri ve talepleri yerine getirmek zorundayım. İnsan kendisi olmak istediğinde, kendisine gelmek istediğinde, o zaman yol dünyaya çıkar. (Yaşamak İçin Bir Nedeni Olan)
  • Bilinç ve sorumluluk, psikolojik içkinlik düzleminde çözülemez problemlerdir. Ama onları ontolojiye nakledersek, bir anda sorun olmaktan çıkarlar çünkü orada özfenomenlerdir, insanın varlığının “varoluşsal” parçaları, varoluşsal oluş olarak sahip olduğu iki ana niteliktir. (Psikoterapi ve Din)
  • Hebbel'in şu sözlerle ifade ettiği düşüncesi en yerinde cevap gibidir: "Hayat bir şey değildir, hayat bir şey için bir fırsattır.'' .... ~.... (Hayatın Anlamı ve Psikoterapi)
  • “Kendini aşmanın, sadece gerçekleştirecek bir anlam arayışı değil, sevilecek bir başka insan arayışı anlamına da geldiği unutulmamalıdır.” (Duyulmayan Anlam Çığlığı)
  • Mutluluk da, ona ulaşabilmek için kendimizi zorladığımız zaman elimizden kaçar. Oysa kendimizi ister işte olsun ister aşkta, transendense yükseltmeyi başardığımızda mutluluk kendiliğinden gelir. Mutluluk ele geçirmeye, yakalanmaya elverişli olmayan bir ''efekt''tir. (Hayatın Anlamı ve Psikoterapi)
  • "Susuzluk, su gibi bir şeyin varlığının kanıtıdır." (Yaşamak İçin Bir Nedeni Olan)
  • “Yaşadığın hiç bi güç deneyimlerini senden alamaz..” (İnsanın Anlam Arayışı)
  • ...ancak kendisini unuttuğu ölçüde hayallerini gerçekleştirdiğini bilir; ve insan kendini bir şeye adadığı ölçüde, bir şeye veya sevdiği kişiye hizmet ettiği ölçüde kendini unutur. (Psikoterapi ve Din)
  • Aynı zamanda dini duygular kibirli bir mantığa kurban edilmiyor mu? (Psikoterapi ve Din)
  • Kendi iradenin efendisi ve vicdanının kölesi ol. (Psikoterapi ve Din)
  • Blaise Pascal bir keresinde şöyle diyor:" Le coeur a ses raisons, que la raison ne connait point" (kalbin, mantığın (reason) bilmediği sebepleri (reasons) var.) (Duyulmayan Anlam Çığlığı)
  • " Eğer delilik bana aptal elbisesi sunsa bile, eğer Tanrı'yı razı etmek istiyorsam ruhumu muhafaza edebilirim." #Kierkegaard (Anlam İstenci)
  • Uyku bize birkaç saatliğine acıdan kaçış ve unutuş getirdi. (İnsanın Anlam Arayışı)
  • Bir Amerikan üniversitesinde intihar girişiminde bulunan 60 öğrenci üzerinde anket yapılmış ve bu öğrencilerin yüzde 85’i, intihar girişimlerine gerekçe olarak "yaşamın anlamsız gözükmesini” göstermiştir. Ama daha da önemlisi, yaşamı anlamsız gören bu öğrencilerin yüzde 93'ünün "aktif bir sosyal yaşamları vardır, akademik per­formansları yüksektir ve aileleriyle ilişkileri iyidir." Burada söz konusu olan şeyin, duyulmayan bir anlam çığlığı olduğunu ve elbette sadece bir üniversiteyle sınırlı olmadığını söylemek iste­rim. (Duyulmayan Anlam Çığlığı)
  • Insanları yalnızca olduğu gibi alırsak, onları daha da kötüleştiririz; ama onları olması gerektiği gibi alırsak, "olabilecekleri" şeyi vermiş oluruz. (Yaşamak İçin Bir Nedeni Olan)
  • İnsan nihai anlamda karşısına çıkan koşullara tabi değildir; bu koşullar onun kararına tabidir. Mücadele mi edeceğine, boyun mu eğeceğine, koşullar tarafından belirlenmeye göz yumup yummayacağına isteyerek veya istemeyerek karar verir. (Duyulmayan Anlam Çığlığı)
  • " Zihinsel engelliler benim onlara anlattıklarımdan daha çok şey öğrettiler bana. Onlarınki ikiyüzlülüğün yasaklandığı bir dünya. Bir krallık orası; bir gülüş onların sevginize verdiği geç iznidir ve gözlerindeki ışık en soğuk yüreği bile eritir." (Anlam İstenci)

Yorum Yaz