diorex
sampiyon

Ebuzer - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ebuzer kimin eseri? Ebuzer kitabının yazarı kimdir? Ebuzer konusu ve anafikri nedir? Ebuzer kitabı ne anlatıyor? Ebuzer kitabının yazarı Ali Şeriati kimdir? İşte Ebuzer kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.02.2022 16:47
Ebuzer - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Şeriati

Orijinal Adı: ابوذر

Yayın Evi: Fecr Yayınevi

İSBN: 9789756004715

Sayfa Sayısı: 216

Ebuzer Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çöl ıssız ve sessizdi. Rebeze'de yer gök sanki bu karagünlü iki kahramanı izliyordu. Ölüm yaklaşmıştı. Ebuzer karısına dönüp: "Kalk, şu tepeye çıkalım. Belki yiyecek bir ot buluruz da açlığımızı gideriz."dedi.

Karı koca bir müddet aradılarsa da yiyecek bir şey bulamadılar. Ebuzer zayıf ve baygın düştü. Alnında ölüm terleri birikmişti. Geri döndüler. Fırtına uğuldayarak esiyor, çölün ortasında hurma ağacıyla sallıyordu.

Ebuzer'in dizleri tutmuyordu. Başı göğsünün üzerine düşmüştü. İki kanadı kırılmış bir şahin gibiydi. Karısı, Ebuzer'in yüzünde ölümün izlerini gördü. Ebuzer, vefakarlığından duyduğu memnuniyeti gösteren yorgun ve hasret dolu bakışlarla karısının çehresini süzdü:

Ebuzer Alıntıları - Sözleri

  • Ebuzer oradan geçerken manzarayı görünce büyük bir kibir ve mutlulukla sarayını seyreden Muaviye'ye dönüp: Muaviye!Eğer bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan,ihanettir;yok eğer kendi paranla yapıyorsan israf!
  • Kendinin de yaptığı işlerden dolayı başkalarını eleştirme.Çünkü kendindeki ayıbı görmeyip başkalarındakini görmen ya da kendi yaptıklarını başkalarında görmen sana ayıp olarak yeter.
  • İyi arkadaş yalnızlıktan, yalnızlık kötü arkadaştan iyidir.
  • "Ey Muaviye görüyorumki elbiselerin sayısı artmış,sofrada kuş sütü eksik. Etrafın al yanaklılarla dolmuş. Muhammed'in getirdiği dinin neresinde yazıyor bunlar?" --Ebuzer
  • İyi dost yalnızlıktan iyi; yalnızlık da kötü bir dostla oturmaktan iyidir.
  • Acı da olsa gerçeği söyle.
  • "İyi arkadaş yalnızlıktan,yalnızlık kötü arkadaştan iyidir"
  • Allahım, korkundan sana sığmıyorum. Kıskançlıktan sana sığınırım, hayatın aldatmasından ve ölümün işkencesinden sana sığınırım.
  • "Sizi rahatsız etmeye geldim."
  • Ebuzer oradan geçerken manzarayı görünce büyük bir kibir ve mutlulukla sarayını seyreden Muaviye'ye dönüp: Muaviye!Eğer bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan,ihanettir;yok eğer kendi paranla yapıyorsan israf!
  • "Eğer birisi halkın malına sahip olup haklarını ellerinden almışsa,halktan aldığı malın zekâtını verince ,sen onu görevini yerine getirmiş Müslüman mı sayıyorsun?
  • Peygamber kendisine; "Benden sonra, çok yakında, senin başına bir belâ gelecek." demişti, o zaman; "Allah yolunda mı?" diye sormuş ve Peygamber de; "Allah yolunda." diye cevap verince "Allah'ın rızasına razıyım." diye cevap vermişti kendisi de.
  • Yalnız yaşar, yalnız ölür ve yalnız haşrolunur.
  • İyi arkadaş yalnızlıktan,yalnızlık kötü arkadaştan iyidir.

Ebuzer İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ebuzer: Ebuzer islam'a giren ikk dördüncü kişidir. Kendisi Gifar'lıdır. Peygamber Kur'an'ı tebliğ etmeden 3 yıl önce tevhidi bulmuştur çevresindeki putları Yıkmıştır. Daha sonra Peygamberimizi duyunca onunla tanışmak istemiş kardeşnii Mekke'ye göndermiştir, kardeşi Mekke'ye gidip geldikten sonra neler gördüğünü sormuş kardeşinin söyledikleriyle yetinmeyince kendisi çıkmış Mekke'ye gitmiştir. Peygamberimiz aramıştır mescide yatmıştır Hz Ali kendisini görüp evine almıştır, Hz Ali (10 yaşında) kimi aradığını sorunca Muhammed'i diye cevap vermiştir, bunun üzerine Hz.Ali kendisi şu an bir yerde sığınıyor seni oraya gizlice götüreceğim demiştir ve peygamber ile tanışması böyle olmuştur, peygamberle tanıştıktan sonra Mekke'de Müslüman olduğunu ilan etmiş, bu sebeple mekkeliler den dayak yemiştir, peygamberin amcası Abbas araya girip o Gifar'lıdıŕ,  sizin Ticaret yaptığınız yolu üzerinde yaşar böyle yapmayın sıkıntı olur deyince onu bırakırlar, daha sonra tekrar Ebuzer müslüman olduğunu söyler ve tekrar halk tarafından linç edilir, peygamber onun canından şüphe ettiği için, sen var git Gifar'a orada bulun İslam'ı orada tebliğ et, der.  Bu sebeple Ebuzer kendisi Gifar'a döner yıllarca orada kalır çevresindekilere İslam'ı tebliğ eder, Müslüman eder. Daha sonra yıllar sonra peygamberin aşkı ile yandığı için Medine'ye geri döner Medine'de mescitte kalır islam'a hizmet eder sık sık peygamber ile sohbetler eder ondan ilim alır peygamber de Ebuzer'i çok sever. Bir gün bir sefere çıkılır Ebuzer devesi ile arkada kalır buna dayanamaz devesini bırakır yolda denk geldiği suyu da yanına alarak peygamberin yanına doğru ilerler, ufukta peygamber ve çevresindeki sahabe geleni görür peygamber bu ve bu Ebuzerdir der, gerçekten de gelen Ebuzer'dir.  Peygamber onu bitap bir halde görünce niye Bu yanındaki suyuiçmedin diye sorar, bu su çok güzeldi sizin için içmedim getirdim der Peygamber ona "Ebuzer yalnız yaşar yalnız ölür ve yalnız haşrolunacaktır " sözünü söyler. Peygamberimiz öldükten sonra Ebu Zer üzülür, ancak Hz Ebubekir halife seçilmesine muhalif olur Zira halifeliğin Ehlibeyt olan peygamberin damadı olan Hz Ali'nin Hakkı olduğuna İnanır. Bu sebeple ilk başkaldırısını burada yapar daha sonra Ebu Bekir ve Hz Ömer dönemi sonrasında Hz Osman döneminde Hz Osman'ın akrabalarını devlet başına getirdiğini israf ettiğini yine zenginlik içinde yaşadığını ileri sürer ve bunu eleştir Kur'an'da altın ve gümüş biriktirenler için Cehennem Azabı olduğu ayetini tekrarlar.  Bu muhalif tutumu Hz.Osman tarafından yanlış bulunur. Bunun sürdürmemesi istenir buna rağmen, Ebuzer eylemlerine devam edince kendisini Şam'a sürer Ebuzer Şam'a gider Şam'ın,  O zamanki Valisi Muaviye dir muaviye'nin yeşil kocaman bir saray yaptırdığını görür kendisi " Muaviye bu Sarayı halkın parasıyla yaptırıyorsan haram, Kendi paranla yapıyorsan israftır " der bunu yanlış bulur yine Şam'da da muaviye'nin lüks peşine düştüğünü ganimeti adaletli kullanmadığını ganimeti kendine aldığını halka bunu da dağitmadığını söyler ve  bunu eleştirir. Halk Ebuzer'in etrafında toplanır. Muaviye bu tutumunu sürdürmesini vazgeçmesini ister, ancak Ebuzer vazgeçmez. Muaviye durumu Hz Osman'a bildirir,  buradan Ebuzer almasını ister Ebuzer'in tekrar Mekkeye götürdüler, orada yine bu eylemlerine yine devam eder özellikle Abdurrahman Bin avf ın ölümünde gereğinden fazla malvarlıgı geride  bıraktığını görünce bunu eleştir,  bu hususta Hz Osman'ın avf hakkinda saygın kisiydi söyleminde bulunması üzerine, Hz Osman'a kızar bunun yanlış olduğunu söyler. Osman'ın yanındaki Bir nevi din alimi Yahudi kabın söylemlerini kızar ve ona elindeki sopayla Vurur. Bunun üzerine Hazreti Osman sinirlenir Seni buradan sürüyorum Rebeze'ye der, çöl de yaşayacaksın der bunun üzerine sürülür, çölde Yaşar çölde yiyecek bulmakta sıkıntı yaşar ilk önce çocukları ölür, sonra da Ebuzer çölde hayata veda eder hayatı bu şekilde son bulur. (Sezgin Turan)

EBUZER OLMALI...: SÎZÎ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM.! ALÎ ŞERİATI KİTAPLARINA ÎNCELEME YAZMAK IÇIN HAKKINDA EPEY BİR BÎLGÎ SAHIBI OLMAK GEREK.. ALÎ ŞERIATI' nın kalemi ve hayatı hakkında epey bir bilgi birikimim oldu sanırım.. :) Ebuzerr neden önemli? Sorusuna cevap veriyor, okuyan pişman olmaz diyip inceleme yazımı siz değerli arkadaşlarımın huzuruna sunuyorum.. Alıntı: "Ey Muaviye bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır, halkın parasıyla yaptırdıysan haramdır" diyen büyük sahabe Ebuzer. Devrimci bir sahabeyi kim okumak istemez ki.. Defalarca geri dönülüp okunulacak bölümleri olan ve insanı hep etkileme gücü olan bir kitap.. Kitabın konusuna gelecek olursak, İslam peygamberi Hz.Muhammed'in yakın dostlarından Ebuzer el Gıfari'nin yaşam öyküsü, düşünceleri ve İslam'ın ilk dönemlerinde yaşanan olaylara Ebuzer gözüyle bakıyor Ali Şeriati. Alıntı: '' Ebuzer yalnız doğdu, yalnız yaşadı ve yalnız haşr oldu.'' Müslümanım demek ile müslümanca yaşamak arasındaki farktır Ebuzer. Kendisine sosyalist devrimci sıfatları sözde müslümanlardan ayırmak için verilmiş ancak Ebuzer islamı yaşayan bir müslüman. Müslüman zaten onun gibi olmalı. Asıl sözde müslümanlara Ebuzer'den farklı olduklarını göstermek için başka sıfatlar lazım. GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARI IÇIN; Bugün sırtını sermaye ve güce dayamış İslamcıların okuyup ibret alması gereken bir eser. Hani Ali Şeriati her kitabının başında diyor ya "Sizi rahatsız etmeye geldim!" Aynen öyle bir kitap. Son olarak diyorum ki , BAZI YERLERİNDE OKURKEN ŞOK OLABİLECEĞİNİZ BİR ESER. DÜNYA GÖRÜŞÜNÜZ, DİNİ İNANCINIZ NE OLURSA OLSUN EBUZER MUTLAKA EN AZ BİR DEFA OKUNMALI. Kitapla Kalın Sevgiyle Kalın.. Keyifli Okumalar.. Umarım Beğenirsiniz. Bir kusur olduysa afola.. :) (NO PASARAN)

Müşrikler Allah'ı reddetmiyorlar aksine Allah'a daha fazla yaklaştırsın diye Menat gibi putlara ibadet/ediyorlar, onları Allah ile aralarına aracı kılıyorlardı.(Zümer suresi 3.ayet) Kitabın bu kısmında ki ayeti okuyunca aslında günümüzün de cahiliye döneminden hiç bir farklı olmadığı gözümün önüne geldi. Türbeler, kutsal mekanlar, dokunulduğunda üflendiğinde iyi gelecek Allah'a yaklaştıracağı düşündüğümüz bir çok nesne ve tabiki bir de el etek öpülen etrafında pervane olunan onunla Allah'a yaklaşacağını düşündüğümüz canlı putlar. Ne büyük bir yanılgının içindeyiz.Kör olmuş da cahiliye döneminden de öte herşeyi putlaştırmışız!!! (Muhammet Verim)

Kitabın Yazarı Ali Şeriati Kimdir?

Ali Şeriati (Farsça: علی شريعتی‎) (d. 1933, Sabzevar - ö. 1977), İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak "İslam'a dönüş" -"öz"e dönüş- başlığı altında toplanabilir ve bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur. Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında "sosyolojiyi İslamlaştırmaktan" ziyade "İslam'ın sosyolojik" bir okumasını yaptığı da söylenmiştir.

Hayatı

Çocukluğu

Şeriati 1933 yılında Mazinan, Sabzevar, İran'da doğdu. Babası ilerici milliyetçi bir öğretmen olan Muhammed Taki'dir. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplum ve toplulukların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir.

Eğitimi

Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktor olmuştur. Daha sonra İran'a dönmüş, fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onuFransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermeye başlamıştır.

Ölümü ve etkileri

Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim Üniversite'yi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutkulanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de SAVAK tarafından öldürüldü.

Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir.

Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünki İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir.

Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir.

Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirmiştir.

Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.

wikipedia

Ali Şeriati Kitapları - Eserleri

  • Hac
  • İnsanın Dört Zindanı
  • Ali
  • Dine Karşı Din
  • Kendini Devrimci Yetiştirmek
  • Ebuzer

  • Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Kadın (Fatıma Fatımadır)
  • Her Hicret Bir İnkılaptır
  • Muhammed Kimdir
  • Kendisi Olmayan İnsan
  • İnsan
  • Bilinç ve Eşekleştirme

  • Dua
  • Çocuklar ve Gençler
  • Dinler Tarihi 1
  • Dinler Tarihi 2
  • Şehadet
  • Aydın
  • İslam ve Sınıfsal Yapı

  • Marksizm
  • Kur'an'a Bakış
  • Hangi Şia?
  • Kapitalizm
  • İran ve İslam
  • İslam Bilimi (Ciltli) I-II
  • İbrahim'le Buluşma

  • İslam'ı Tanıma Metodu
  • Dünya Görüşü ve İdeoloji
  • Yeni Çağ'ın Özellikleri
  • Ne Yapmalı
  • Yalnızlık Sözleri 1
  • İslambilim 1
  • İslambilim 2

  • Biz ve İkbal
  • Aydınlara Umut Çağrısı
  • Ali Şiası Safevi Şiası
  • Hür Düşünce Mektebi
  • İslam Nedir Muhammed Kimdir
  • Mektuplar
  • Çöle İniş

  • İslam'ı Anlamak
  • İnsan Olmak
  • Kevir/ Bir Tarih Olarak Beliren Coğrafya
  • Muhammed'i Tanıyalım
  • Kültür ve İdeoloji
  • Kendini Bilmek
  • Yalnızlık Sözleri 2

  • Medeniyet ve Modernizm
  • Medeniyet Tarihi 1
  • Medeniyet Tarihi 2
  • İdeallerin Yenilgisi
  • Kapitalizm Uyanıyor mu?
  • Şia
  • Mükemmel Bir Cemaat Ali Şiası

  • Sanat
  • Dine Karşı Din / Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Ümmet ve İmamet
  • Adem'in Varisi Hüseyin
  • Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar
  • Kavramlar Sözlüğü
  • Muhtelif Eserler- I

  • Muhtelif Eserler- II
  • İslambilim 3
  • Bir Önünde Sonsuz Sayıda Sıfırlar
  • Tevhidi Altyapı
  • Bekleyiş - Karşı Tepki Dini
  • İslam Ekonomisi
  • İslam'ın Tarih Felsefesi

  • İslam Sosyolojisi Üzerine
  • Sizi Rahatsız Etmeye Geldim
  • Marksizm ve Diğer Batı Düşünceleri
  • Yarının Tarihine Bakış
  • Sevmek Aşktan Üstündür
  • Terimler Sözlüğü
  • Gençler İçin İnanç ve Ahlak Prensipleri

  • Dine Dayanmak
  • Siret
  • Ali Şeriati'den Aforizmalar
  • Dinleri Tanımak
  • İki Sûre İki Yorum
  • Çağımızın Müslüman Kadından Beklentisi - Emperyalizme Karşı Müslüman Kadın
  • Toplumbilim Üzerine

  • Çar Zindanen İnsan-Eli Şerieti
  • Aşk ve Devrim
  • Ve Cevap Veriyorum
  • Öze Dönüş
  • Ayet Yorumları

Ali Şeriati Alıntıları - Sözleri

  • Diğer canlılar niçin yaşadıklarını anlamaları gerekmeksizin yaşarlar. Ama insana: "Yaşa!" dedikleri zaman "Nasıl?" diye sormadan önce "Niçin?" diye soruyor. Bundan dolayı insana,sadece nasıl yaşayacağını öğretmek yetmiyor. İnsan, aç olduğu sürece alışılmış hayat nimetlerinin peşinden gider ve gündelik dertlerini gidermek için çabalar; bu durumda bu sorulardan az ya da çok uzaklaşır. Fakat bu ihtiyaçlar giderildiğinde onun için insan olmanın temel ihtiyaçları ve nerede olması gerektiği gündeme gelir.Gercekten de gerçek din ve mutlak din duygusu bugün daha çok, daha ciddi ve daha hayatı bir ihtiyaç konusudur. (Dinler Tarihi 1)
  • Bu dünyada şu üç şeyi şunlarla ara: Gerçekliği, düşünce ve ilimle; iyiliği, ahlak ve dinle; güzelliği, sanatla. Ve aşk sana bu üç dünyanın da kapılarını açabilir. (Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar)
  • Başkalarıyla oldukça kendimi yalnız görüyordum. Yalnız kendimle, yalnız değildim. (Çöle İniş)
  • Diyorlar ki kafir, ölümden sonraki dünyaya inancı olmayan kimse demektir. Mümin ise bunlara inancı olan kimsedir. (Dine Dayanmak)
  • Peygamber, ağır düşüncelerin baskısı altında bunaldığında ve ruhunun çetin dalgaları ve düşüncelerinin yüksek miraçları karşısında takatsiz kaldığında, Ayşe' yi çağırıp " Benimle konuş ey Hümeyra( pembelim) ! diyordu. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)
  • “Sezgisel ve tahmini değil, aksine gözle görme şeklinde olan kesim bilimsel ölçülere dayanarak ikinci neslimiz bizimle yabancılaştığını biliniz.” (İbrahim'le Buluşma)

  • Dua; öğreten, bilinçlendiren, iyilik ve güzelliği telkin eden bir metin, ruhu ruhani miraca götüren, ölüm gününden kurtaran, Allaha yaklaştıran, eğitip öğreten bir ilimdir. (Kavramlar Sözlüğü)
  • Kıyamette görmeye başlayıp başkalarını görme azabına uğrayacağımdan korkuyorum. [Ebulala Maarri] (İslambilim 2)
  • İbrahim'e bak! Sevgili evladını aşka kurban ediyor. (Ali Şeriati'den Aforizmalar)
  • "O sıfır aleminin içinde bir gibiydi." (Çocuklar ve Gençler)
  • Netice, yine umutsuzluk, nefret, sorumlu­luktan kaçma, kendi köşesine çekilme, mistik hayat, varoluşçu oyunlar vb .. (Medeniyet ve Modernizm)
  • Dua, yüzüne açılmayan hiçbir kapıyı çalmaz.. Dua, en yüksek ifade zirvesini, aklın karanlık gecesinde, Akıl bineğinin ayağı topalladığında, Aşk uçuşu sırasında bulur.. (Dua)
  • lnsan ne kadar daha fazla anlar ve ne kadar daha derin hissederse daha çok acı çeker ve sorumluluğu ağırlaşır. (Yalnızlık Sözleri 2)

  • Yarının tarihini yazarsak ancak, tarih değer kazanacaktır. Tarih, eğer yarını bilmemize, bugünün insanını ya da ortaya çıkacak insanı bilmemize yardımcı olmuyorsa, faydasız olacaktır. Çünkü tüm bilimler; insanları, geleceğin insanının hayatını ve bugün ile yarının insanının idealini anlamada, en azından yararlı olmak zorundadır. Geçmişteki insanı anlamak, kendimizi ve geleceğimizi anlamada bir başlangıç olmalıdır... (Yarının Tarihine Bakış)
  • Şüphe yok ki, bu memlekette aç olanlar en çok çalışanlardır. Bununla şerefiyle çalışan, hırsızlık, yan kesicilik, aldatma, dalkavukluk, rüşvet, nüfuz sömürücülüğü, kadın ticareti, insanı kısa yoldan seçkin kılacak herhangi ber şeyi yapmayan namusluları kastediyorum. (Kapitalizm Uyanıyor mu?)
  • Komünizm ve kapitalizmin her ikisi de şekil farklılıklarına rağmen insana "ekonomik bir hayvan" olarak bakmaktadırlar. Aralarındaki bu şekil farkı bu hayvanın ihtiyaçlarını karşılamada hangisinin daha başarılı olabileceği meselesi üzerinedir. (İnsan)
  • Aydın ; son peygamberden sonra, peygambere benzeme eylemidir. Ümmi olmak ; halkın adamı olmaktır. Ümmetin hem içinde hem de dışında ayaklanmaktır. (Ne Yapmalı)
  • "Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez." (Bilinç ve Eşekleştirme)
  • Halkın eleştirilerini özgürce yapamadığı bir toplumda eleştiriler, mizahla yapılır ve bu mizahlar bir araçtır. (Medeniyet Tarihi 1)
  • Kuran'ın Allah'ı insana yakındır, herkesle birliktedir. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)

Yorum Yaz