Edebiyat Yazıları 2 - Sezai Karakoç Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Edebiyat Yazıları 2 kimin eseri? Edebiyat Yazıları 2 kitabının yazarı kimdir? Edebiyat Yazıları 2 konusu ve anafikri nedir? Edebiyat Yazıları 2 kitabı ne anlatıyor? Edebiyat Yazıları 2 kitabının yazarı Sezai Karakoç kimdir? İşte Edebiyat Yazıları 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sezai Karakoç
Yayın Evi: Diriliş
İSBN: 3002567100459
Sayfa Sayısı: 136
Edebiyat Yazıları 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitap, 1957-1983 yılları arasında yayınlanmış edebiyat konulu yazılardan oluşmuştur. Kitabın bu baskısına, daha önceki baskılarında yer almayan Romanla Hikâyenin Arası Açılıyor ve Elinizdeki Deniz yazıları girmiştir
Edebiyat Yazıları 2 Alıntıları - Sözleri
- Türkiye’de, Divan edebiyatı, böyle bir kasaba ve şehirler edebiyatıdır. Türk edebiyatının şaheser bir çığırı olarak kalacaktır.
- Son zamanlarda Molla Cami'yi dilinden düşürmeyen ve ölürken son dünya sözlerini "Allah kerim" diyerek bağlayan ve pek büyük bir ihtimalle bir müslüman olarak dünyaya gözlerini kapayan Rimbaud...
- Âkif, batmakta olan toplumu kurtarmanın çığlığıdır, sesidir ve öfkesidir, yalvarışı ve direnmesidir.
- Yoksa ben, Boğaz'ın karşısında, yanındakine Boğaz'ı anlatan bir turistin garip durumuna mı düşüyorum?
- Necip Fazıl'ın Türk şiirinde sessizce ve şamatasızca -işin şamata tarafı Nazım Hikmet'e kalmıştı- yeni bir oluş ve diriliş, bir metamorfoz yaptığını her yanıyla ve derinlesine gören edebiyatçı pek olmamıştı.
- Türk romanı bugün, zirai proleterliği tek konu olarak işleyen, tam anlamıyla güdümlü bir edebiyat serüvenindedir.
- Yahya Kemal, düşüncelerini daha çok şifahî olarak yaşamıştır.
- Âkif, batmakta olan toplumu kurtarmanın çığlığıdır, sesidir ve öfkesidir, yalvarışı ve direnmesidir.
- Büyük bir şiiri okumadan önceki insanla okuduktan sonraki insan arasında bir fark vardır.
- Osmanlı dönemi, ümmet çağıydı, sonra millet çağına geçtik derler.
- Ölmüşüz ama işte dirilmekteyiz.
- Yolculuk, her zaman düşündüm onu; İçimde bu azgın dâvet ne demek Oraya, nerdeyse toprağın sonu, Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek....
- Bazen de bana, en sınırsız, içimin kayalarım yıkayan, onları sedefle döşeyen bir denizi getirir bu şiirler. Bazen göğün bütün haşmetini omuzlayan muhteşem bir ağaç olurum onlarla. Bazen, onlarla, tabiatın nabzını dinleyen doktorum; bazen hayaller peşinde koşuşan, fırçasını cin çarpmış, saçlarını periler taramış bir ressam..
- Fakat genel kural, gelişme kuralıdır.
Edebiyat Yazıları 2 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Dişimizin Zarı: Üstad Sezai Karakoç'un 1957 ile 1983 yılları arasında Edebiyat üzerine kaleme aldığı 20 yazısından oluşan bir eser. Ağırlıkla 20. Yüzyılın ilk yarısında edebiyat ve bilhassa şiir üzerine ve o döneme damga vurmuş şair ve yazarlarla ilgili tespitlerini bize aktardığı bir eser olmuş. Son yüzyılda edebiyatta oluşan gelişmeleri gözler önüne sermiş olması açısından kayda değer bir çalışma olduğunu belirtmek isterim. Üstadın edebiyata yüklediği anlami ve edebiyattan beklentilerini kısmen bize aktaran eser, doğru bildiğimiz bazı yanlışları da bize gösterdiği için edebiyat ve bilhassa şiirle hem hal olanlar tarafından kesinlikle okunmalı. Adeta o günlerin canlı tanığından o günleri dinlediğinizi hissediyorsunuz. Üstad Necip Fazıl ile ilgili üç bölüm de ayrıca okunmaya değer. Sözü daha fazla uzatmadan kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir eser olduğunu belirtmek isterim. Şimdiden keyifli okumalar. (A.Talip Koktaş)
Kitabın Yazarı Sezai Karakoç Kimdir?
Rivayetlere göre babası Yasin Efendi'nin Muhammed Sezai adını verdiği, ancak ismi nüfus kayıtlarına yanlışlıkla Ahmet Sezai olarak geçirilen Karakoç, 1933'te Ergani'de dünyaya geldi.
İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır ve Maraş'ta parasız yatılı okuduktan sonra, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladı.
Ahmet Sezai Karakoç, liseyi bitirdikten sonra çok istediği felsefe bölümünde okumak üzere İstanbul'a geldi, ancak bu bölüme kayıt yaptırdığı halde, maddi zorluklar nedeniyle girdiği sınavını kazandığı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne burslu öğrenci olarak yerleşti ve 1955'te Mülkiye'den mezun oldu.
Karakoç, 1959-1965 yılları arasında Maliye Müfettiş Yardımcılığı ve Gelirler Kontrolörlüğü görevlerinde bulundu, vatani görevini yedek subay olarak yaptı, 1973'te memurluk görevinden ayrıldı ve ayrıca 1967 yılında ''İslamın Dirilişi'' adlı kitabından dolayı yargılandı.
Sezai Karakoç Kitapları - Eserleri
- İslam
- Yitik Cennet
- Gün Doğmadan
- Monna Rosa - Şiirler 1
- Samanyolunda Ziyafet
- Düşünceler 1 - Kavramlar
- Düşünceler 2 - Kurumlar
- Diriliş Muştusu
- Ruhun Dirilişi
- Diriliş Neslinin Amentüsü
- Mevlana
- Hızırla Kırk Saat - Şiirler III
- Şiirler II - Şahdamar - Körfez - Sesler
- Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV
- Ayinler / Çeşmeler - Şiirler VI
- Leyla ile Mecnun - Şiirler VII
- Ateş Dansı - Şiirler VIII
- İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü
- Edebiyat Yazıları 1
- Edebiyat Yazıları 2
- Edebiyat Yazıları 3
- Çıkış Yolu 1
- Çıkış Yolu 2
- Çıkış Yolu 3
- Zamana Adanmış Sözler
- Yunus Emre
- Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1
- Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 2
- Unutuş ve Hatırlayış
- Tarihin Yol Ağzında -İki Röportaj
- Piyesler 1
- Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1
- Mehmed Akif
- Makamda
- Kıyamet Aşısı
- İslamın Şiir Anıtlarından
- İnsanlığın Dirilişi
- Portreler - Hikayeler II
- Gündönümü
- Dirilişin Çevresinde
- Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 1
- Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 2
- Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 3
- Armağan
- Batı Şiirlerinden
- Çağ ve İlham 1
- Çağ ve İlham 2
- Çağ ve İlham 3
- Çağ ve İlham 4
- Alınyazısı Saati - Şiirler IX
- İslamın Dirilişi
- Çağdaş Batı Düşüncesinden
- Günlük Yazılar 2 - Sütun
- Ölümden Sonra Kalkış
- Varolma Savaşı 1
- Günlük Yazılar 1 - Farklar
- Günlük Yazılar 3 - Sûr
- Günlük Yazılar 4 - Gün Saati
- Üç Kaside
- Körfez
- Mağara ve Işık
- Sesler
Sezai Karakoç Alıntıları - Sözleri
- Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara... (Monna Rosa - Şiirler 1)
- "İnsan öldükten sonra nasıl dirilecekse, ölmeden önce de dirilebilir." (Günlük Yazılar 2 - Sütun)
- İçimde Nuh'un en yeni tufanı Dünyaya ayak basıyorum yeniden.. (Körfez)
- Bir gün öleceğim düşüncesi ve ondan ötesinin muamması, şuurumu alt üst ediyor, kökünden sarsıyor... (Çağdaş Batı Düşüncesinden)
- "Siz bilmezsiniz, size anlatmak da istemem. " (Gün Doğmadan)
- Divan Edebiyatını tanımayan, divanları okumamış bulunan kişilerin Osmanlı tarihini de hakkiyle bildikleri söylenemez.. (Edebiyat Yazıları 3)
- Özgürlük isteyenler, özgürlüğü yok edecek, bağımsızlık! diye bağıranlar, esaretin en koyusuna gömecek öğreti ve güçlerin fedaisi kılınıp cepheye, ölünceye kadar savaş! cephesine sürülüyorlar. (Çağ ve İlham 3)
- Selam, gönlü gamlarla dolu olan sana. Selam, tahammül edilmez çileleri yüklenmiş olana! (Armağan)
- Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde Bir kış güneşliğinde Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir Tabiatı aşan bir bildiriştir Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil Görünüşte öç hakikatte değil Faninin sonsuzla barışması Affın mağfiretle yarışması Yaprağın düşüşü değil bu toprağa (Ölümden Sonra Kalkış)
- Namık Kemal’in, bütün batıcılığına ve tanzimatçılığına rağmen, yazılarında kimi kez İslâm birliğinden bahsetmesi ve genellikle İslama karşı saygılı görünmesi hususu oldu. (Edebiyat Yazıları 3)
- Kaç aç varsa hepsi ben Kaç hasta varsa hepsi ben Kaç liman önlerinde dönen İşsiz hamal hepsi ben Kaç aşktan ters yüz edilmiş Aşık varsa hepsi ben Bütün çiçeklerle donanıp Bütün insanlarla ölen ... (Körfez)
- Umutsuzluk geleceği, umursamazlık geçmişi unutturur. (Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi 3)
- Bu dünya, kışların geçmesi gibi geçer. Ve öbür dünya, yazların gelmesi gibi gelir. İnsanlar, sararıp toprağa karışan,çöl otları gibi ölürler... (İslam)
- İslam dünyası, medeniyet açısından ölüm sularında yüzüyor… (Düşünceler 1 - Kavramlar)
- İnkar tutsaklık, inanç özgürlüktür. (Diriliş Neslinin Amentüsü)
- “Derdim vardır inilerim.” (Yunus Emre)
- Oku okuyabildiğin kadar ölüm dersinden (Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV)
- Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin (Şiirler II - Şahdamar - Körfez - Sesler)
- İdealini yitirmiş ruh, yetersiz beslenen bir vücut gibi, giderek pörsür, solar ve ölür. (Çağ ve İlham 3)
- Ne olup ne bitiyor Gün nereye gidiyor (Alınyazısı Saati - Şiirler IX)