diorex
Dedas

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı - Soner Yalçın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı kimin eseri? Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı kitabının yazarı kimdir? Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı konusu ve anafikri nedir? Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı kitabı ne anlatıyor? Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı kitabının yazarı Soner Yalçın kimdir? İşte Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 06.02.2022 02:38
Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı - Soner Yalçın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Soner Yalçın

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9789759917197

Sayfa Sayısı: 512

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kimdir, "Beyaz Müslümanlar"?...

Soner Yalçın bu kez okuyucularını, tarikat şeyhi Harun Hoca'nın

(Aaron Kandiyoti) peşinden, tarikatlara, dergâhlara, müritlere, siyaset ve ticaret dünyasına, ilginç akrabalık bağlarına uzanan bir yolculuğa çıkarıyor...

İslamcı çevrelerin içindeki Sabetayistler... Tarikatlara, tekkelere,

müritlere, iş dünyasına, siyasete ve ilginç akrabalık bağlantılarına uzanan ilişkiler ağı... isimler... İsimler...

Said-i Nursî'nin mezarından kaçırılan cesedi yıllardır neden

bulunamıyor?...

Sabetay Sevi'nin sağ kolu Osman Çelebi, hangi ünlü Mevlevî'nin

büyükdedesiydi?...

Nâzım Hikmet'in Nakşibendî Gümüşhaneli Dergâhı'yla akrabalık bağları neydi?...

Türkiye'nin sayılı zenginlerinden, tarikatçı bir ailenin sosyetik gelinleri kimler?...

Yahudi Alyans Okulu mezunu ünlü şeyh kimdi?...

(Arka Kapak)

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı Alıntıları - Sözleri

  • "Kapitalizmin temel yasasıdır; piyasada neye talep varsa arzı yapılır. Müslüman faiz istemiyorsa, Batı ona uygun bir sistemi ekonomik hayata sokar."
  • Ulusal Kurtuluş Savaşı yalnızca ordular arasında cephelerde değil, aynı zamanda çeşitli uluslararası lobiler arasında da geçmiş çetin bir mücadeleydi.
  • "İstanbulda yaşayan şeyh doğuştan beyaz mıydı, yoksa beyazlaştırılıyor muydu?"
  • "Azra Erhat...Bu adın bizim için ne çok anlamı vardı. Hümanizm düşüncesini ilk ondan öğrendi bizim kuşağımız. Antik Yunan felsefesinin ne olduğunu ondan okuduk."
  • "Mevlana Celaleddin Rumi, yaşamında bir tarikat kurmamıştı; onun vefatından sonra tesis edildi Mevlevilik."
  • Halkı zincire vurmak için önce uyutmak gerek.
  • Birinci Dünya Savaşı'nda Britanya ordusunda binlerce Hintli Müslüman vardı; hanginiz Hintlilere düşmansınız? Pakistan'dan kardeş ülke diye bahset, Araplara düşman ol!.. "Araplar bizi sevmiyor; hakkımızda kötü sözler sarf ediyor, küfrediyorlar." Peki İmam Gazali, Türkler hakkında ne yazıyor, okudun mu? "Vahşi hayvanlara benzeyen Türkler, Kürtler ve aşağı yaratık bedeviler" nitelemesini yapmasına rağmen seviyorsun. Sev. Bir şey demiyorum.
  • Sanıyorum zamanla değişen ve İslamla arasına ne yazık ki büyük mesafeler koyan” bizim sol” oldu. Sağcıların bile “ROMANTİK SOSYALİST” olduğunu kabul ettiği ırkçılığa karşı çıkan Nurettin Topçu’yu sol niye kucaklamadı. Müslüman gençlerin el kitabı ROGER GARAUDY’NİN “Sosyalizm ve İslamiyet” kitabını Doğan Avcıoğlu ve Mihri Belli çevirmedi mi? Anababanızın, yaşadığınız toplumun inancına kayıtsız kalmanın da ne bileyim küçümsemenin de adı “YABANCILAŞMADIR”. İslam kültürünü bir gericilik kaynağı olarak görmek kendi tarihi mirasının farkında olmamak demektir.
  • Türkiye'de her alanda olduğu gibi, manevi dünya da okunmuyor, sadece dinleniliyordu; işin özünde bütün mesele buydu.
  • Başta Kuranı Kerim olmak üzere dini eserleri de okumuyoruz.
  • Türkiye'de Müslümanların çoğu, okumadığı için, her duyduğuna inanmayı hâlâ sürdürüyor. Isminin başına "hacı" ya da "hoca" sıfat koyan herkes büyük saygı görüyor.
  • Hz. Peygamber yollara tükürmenin hata olduğunu söylemiştir. Hatta mendilini çıkarıp içene tükürüp katlayarak, nasıl yapılacağını bile göstermiştir. Bu tüm hadis kitaplarında yazar. Peki öyleyse hâlâ yere tüküren Müslümanları nasıl değerlendireceğiz? Müslüman'ın cahilini nasıl aydınlatacağız?
  • Elmalı Yazır'a göre, İslam dünyasının içine düşmüş olduğu durumun nedeni dinin kendisi değil, Müslümanların bu dinin ilkelerini tam olarak özümseyememiş olmalarıydı.
  • "Bektaşilerin takiye yapıp diğer tarikatlara sızmasını önlemek için, her tarikat mensubunun kendisine mahsus kıyafet giymesi mecburiyeti getirildi. Tekkelerin malvarlıkları Nakşibendilere nakledildi. Hacıbektaş'taki dergahın başına bile Nakşibendi şeyhi getirildi. Bu gelişmeler, Bektaşilik ve Nakşibendiliğin arasını günümüze kadar düzelmemek üzere açtı."

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

sahilde yürürken farklı bir şey aramaktan çok hoşlanırım. bir taş istridye ve alışılmışın dışında herhangi bir şey bulmak. düşündürür ve hikayesini canlandırırım kaybolurum suların için de. denizleri aşar okyanusun en uç noktasında buluşurum yıldızlar ile gece mavisi gökyüzünün yansımasında. (Hakan Komut)

Efendi 1 kitabında Türk siyahi tarihi anlatılmıştı.Bu kitapta ise Türk tasavvuf ve özelikle cemaatler ve önderleri hakkında bilgi sunmaktadır.Şaşırtıcı bilgilere sahip (Halim)

İlk kitabında siyaset sahnesinde geçen isimlerin akrabalık bağlarını anlatan kitabın devamı olan bu ikinci kitapta da tarikatların, dergahların, müridlerin akrabalık bağları anlatılıyor. Soner Yalçın ın yaptığı araştırmalara göre bir kişi hem mason hem sebatayist hem tarikat hem Müslüman olabiliyormuş Şahsen ben hem Müslüman olduklarını iddia edip hem 5 vakit namaz kılar gibi günde en az 5 kez kul hakkı yiyenleri gördükten sonra buna hiç şaşırmadım (Lina)

Kitabın Yazarı Soner Yalçın Kimdir?

İlk yılları

Soner Yalçın, Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1 Ocak 1966'da Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercanlı, baba tarafı ise Horasanlıdır. Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır. Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek okulunda tamamladı. Daha sonra idarî bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.

Kariyeri

1987'de 2000'e Doğru adlı dergide çalışmaya başladı. Uzun süre Ankara bürosunda muhabirlik yaptı. Burada Adnan Akfırat, Hikmet Çiçek ve Serhan Bolluk’le birlikte çalıştı. 6 Mayıs 1990'da Ankara İstihbarat Şefliğine getirildi.

1993-94 yılları arasında günlük gazete olarak çıkan Aydınlık'ta çalışmaya başladı. 1995'te haber araştırma müdürü iken ayrıldı. Bir ara Doğan Yurdakul'un Siyah – Beyaz gazetesinde çalıştı.

1996 yılında televizyonculuğa giriş yapıp Show TV Ankara bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yıl içerisinde Star TV'ye geçti ve haber müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı adlı kitaplarını yayımladı. CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'le birlikte 5N1K adlı programı hazırladı. Kurtlar Vadisi adlı dizinin ilk iki yılında konsept danışmanlığını üstlendi. CNN Türk'te yayınlanan Oradaydım adlı politik belgeselin hazırladı. 4 Şubat 2007 tarihinden itibaren Hürriyet gazetesinde, pazar günleri “Not Defteri” adlı köşesinde yazmaya başlamış, Mart 2012'de işine son verilmiştir.

Odatv davası kapsamında 14 Şubat 2011 tarihinde tutuklanan Yalçın, yaklaşık 22 ay sonra 27 Aralık 2012'de tahliye oldu. Hâlen Sözcü gazetesi ve Odatv İnternet sitesinde yazılarına devam etmektedir.

Özel hayatı

Soner Yalçın'ın, avukat Feza Kutanoğlu ile evliliği 10 yıl sürdü ve bu evlilikten Aren Soner (d. 2000) adında oğlu dünyaya geldi.

Kitapları

Binbaşı Ersever'in İtirafları (1994)

Millî Nizam'dan Fazilet'e: Hangi Erbakan? (1994)

Behçet Cantürk'ün Anıları (1996)

Reis: Gladio'nun Türk Tetikçisi (1997, Doğan Yurdakul ile birlikte, Doğan Kitap)

Bay Pipo (1999)

The Özal: Bir Davanın Öyküsü (2001)

Teşkilat'ın İki Silahşoru (2001)

Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı (2004)

Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı (2006)

Siz Kimi Kandırıyorsunuz! (2008)

Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor (2009)

Samizdat (2012)

Erbakan: Eziyet Edilerek Yalnızlığa Yükseltilen İnatçı Bir Siyasal Liderin Portresi (2012)

Silivri Cezaevinde hazırladığı kitapta Necmettin Erbakan'ın hayatını ve mücadelesini anlatan kitap, Erbakan'ın bilinmeyenlerine ışık tutmaktadır.[2]

Kayıp Sicil: Erdoğan'ın Çalınan Dosyası (2014)

Galat-ı Meşhur: Doğru Bildiğiniz Yanlışlar (2016)

Saklı Seçilmişler (2017)

Kara Kutu: Yüzleşme Vakti (2019)

Soner Yalçın Kitapları - Eserleri

  • Bay Pipo
  • Saklı Seçilmişler
  • Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı
  • Reis: Gladio'nun Türk Tetikçisi
  • Binbaşı Ersever'in İtirafları
  • Teşkilatın İki Silahşoru

  • Kara Kutu
  • Kayıp Sicil
  • Siz Kimi Kandırıyorsunuz!
  • Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor
  • Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı
  • Galat-ı Meşhur
  • Samizdat

  • Behçet Cantürk'ün Anıları
  • Erbakan
  • Hangi Erbakan?

Soner Yalçın Alıntıları - Sözleri

  • Dergâhın devletle her zaman iyi ilişki kurması da mutlaka not edilmesi gereken önemli bir ayrıntı. Gümüşhanevi Dergâhı hiçbir zaman Selefilik gibi bir başkaldırı geleneğine dayanmadı. Belki de bu sayede Turgut Özal'dan Tayyip Erdoğan'a, Necmettin Erbakan'dan Abdullah Gül'e son yılların "yönetenler" i hep bu Nakşibendi dergâhının mensubuydular. Bu nedenle de Osmanlı'da da devlet nezdinde itibar gören bir tarikat oldular... (Erbakan)
  • Hayata bir pencereden bakabilirdiniz, ama bu, karşı pencereden bakanlara düşman olacağınız anlamına gelmezdi. (Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor)
  • Bakın nedir bu meşhur " orta gelir tuzağı " , yazayım. (Galat-ı Meşhur)
  • Volta vururken hiç yalnız değilim... Bazen Reşit Fuat Baraner, bazen Dr. Hikmet Kivılcımlı eşlik ediyor bana. Biraz güneş açınca Nâzim Hikmet gelip oturuyor avlunun bir köşesine; bahtiyar. Ya da, tahta iskemlesini çekmiş altına, Behice Boran'ı görüyorum avlunun bir diğer köşesinde; bacaklarını karnına çekmiş, kitap okuyor. Ruhi Su'nun ise türkü söyleyen sesini duyuyorum. Aziz Nesin, koğuşta beslediği tavuğunu çalıp yemesinler diye, avluya hep tavuğuyla çıkıyor. Hasan İzzettin Dinamo ise kedisi Sarman'ın yarasındaki kurt çukları temizliyor güneşin altında. Sabahattin Ali'nin yüzü hep gökyüzünde; belli denizi düşlüyor. Şiir yazıyor. Rifat Ilgaz bir mahkûma alfabe öğretiyor. Yılmaz Güney cezaevinden yöneteceği filminin senaryosunda son değişiklikleri yapıyor. Can Yücel Adana Cezaevi'nde yazdığı şiirleri okuyor. Kemal Tahir, Orhan Kemal kıdemlilerimiz; ayaklarında tahta takunya var; Bursa Cezaevi hatırası. Atillâ İlhan, Enver Gökçe biraz mahçuplar, işkenceye dayanamadıkları için. Dr. Şefik Hüsnü gelince Cibali'nin komünist tütün işçileri saygıyla ayağa kalkıyor. En saygılı olanlar ise bu büyük maratonun en hızlı yüz metresini koşanlar; Deniz, Hüseyin, Yusuf. En gencimiz Erdal Eren.... Ve unutulabilir mi; ilk voltayı Magosa zindanında atan Namık Kemal... Ne çokuz... 150 yıldır volta atıyoruz bu toprakların cezaevlerin de; adı bazen Magosa zindanı, Bekirağa Bölüğü oluyor, ba zen Sultanahmet, Selimiye ya da Metris, Mamak, Diyarbakır Cezaevi... (Samizdat)
  • Hepsi bizim toprağımızın insanıydı. (Galat-ı Meşhur)
  • O günler kıldan ince, kılıçtan keskin bir dönemdi. Rüzgara karşı yürüyen bir avuç gazeteciydik. İç savaşın ağır baskıcı koşulları yaşanıyordu. Hukuku savunmak bile vatan hainliğiyle damgalanmanıza neden oluyordu. Yılmadık. Dediğim gibi neler olduğunu seziyor ama tam anlamıyorduk. (Behçet Cantürk'ün Anıları)

  • İşkence, bazen kişilerin yaşamında çok trajik olaylara neden oluyordu... (Behçet Cantürk'ün Anıları)
  • Yeni okulların açılması, kızların okutulması, kadınların rahatça kendilerini ifade imkânı bulmaları, Osmanlı'nın değişme sürecine girdiğinin göstergesiydi. (Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı)
  • "Peki ama hangisine inanılacaktı? İkisinden birine mi, ikisine birden mi, yoksa hiçbirine mi?" (Bay Pipo)
  • Uzun yıllar Erbakan Hareketi'nde yer alan Süleyman Karagülle o günleri şöyle anlatıyor : "Nurcuları meşrulaştırdılar . İmam Hatip okulları açtılar, Kuran kurslarını serbest bıraktılar, İlahiyat Fakültelerini kurdular. Kadrolarına namaz kılan ve içki içmeyen kişileri aldılar. Burada ortaya koydukları politika şu idi: Müslüman yetişsin, ama şeriatçı Müslüman yetişmesin. Namaz kılsın, ama düzen değişmesin. Bu politikalarını CIA da destekledi. Yani MİT de bunlarla beraber oldu. " (Erbakan)
  • "28 Şubat süreciyle Erbakan haksız yere başbakanlıktan uzaklaştırıldı; partisi kapatıldı ve bir daha eski siyasal gücüne kavuşamadı. Hiç ummadığı yerden darbe yedi; yetiştirdiği öğrencileri Erbakan'ı yıktılar." (Erbakan)
  • İstanbul Teknik Üniversitesi'nin 1947-1948 mezunlarını ta­nıtan "Arı" adlı albümde arkadaşları takma ismiyle "Derya Necmettin"i şöyle tanımladı: "Sofudur, dindardır, çalışkandır. Hayatının yarısını namaz, yarısını da projeleri işgal eder. Sınıfının yarısını kendisi, yarı­sını da arkadaşları işgal eder. Proje ve raporları, Saatli Maarif Takvimi nükteleri gibi geniş izahlıdır. Herkesin bir sayfada bi­tirdiği mevzuyu, o kırk sayfada hülasa eder. Kendisine cıvata nedir, diye sorarsanız izaha, demir filizlerinin naklinden başlar ve o kadar uzun anlatır ki nihayet namaz vakti gelir, gider na­mazını kılar gelir ve kaldığı yerden anlatmaya devam eder." (Erbakan)
  • Erdoğan anlamıyor, o dönemler bitti, görmüyor… (Kayıp Sicil)

  • En büyük hata; hiçbir hatanın farkına varmamaktır! (Galat-ı Meşhur)
  • Türkiye'de partiler değişse de bazı aileler hep iktidardaydı!.. (Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı)
  • Türkiye'de gerçek anlamda gazetecilik yapmanın büyük tehlikeli sonuçları vardır. Soru soran, arayan, kovalayan gazeteciyi bekleyen maalesef sadece acıdır. (Samizdat)
  • Küçük şahsiyetler, kişilerle uğraşır; vasat şahsiyetler, olaylarla/şekillerle uğraşır; büyük şahsiyetler, fikirlerle uğraşır. (Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor)
  • Toplum hızla dönüşüyor, en temel kolektif değerlerden bile uzaklaşılıyordu. Artık bireyin var olmasının nedeni, ekonomik başarıydı! Saygın bir konum edinmenin tek yolu, servet ve şöhret sahibi olmaktan geçiyordu... (Behçet Cantürk'ün Anıları)
  • Artık gazete okuyacak gücüm kalmadı; bu pespaye, küstah yalancılara katlanamayacağım. (Samizdat)
  • Bay Mayer bize önce, 'Siz polis misiniz, istihbaratçı mısınız?' diye sordu. Biz kendisine, 'Hem polisiz hem de istihbaratçıyız' yanıtını verdik. O , 'Olmaz' dedi. Nedenini sorunca, 'Siz öyleyse düpedüz Gestaposunuz' dedi. Doğrusu Bay Mayer'in sözü canımızı sıkmıştı. Sonunda izah etti. Kendi polislerinin geniş yetkiye sahip olduğunu söyledi. Ama istihbarat biriminin operasyon yapma yetkisi ve gücü olmadığını belirtti. Sonra da, “Çünkü , aynı örgüt hem istihbarat yapar hem operasyona giderse orada sanık karşısında tarafsız olamaz” dedi. Sonra düşündük ki Bay Mayer'in dediği doğruydu. (Bay Pipo)

Yorum Yaz