Emanet Zaman - Defne Suman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Emanet Zaman kimin eseri? Emanet Zaman kitabının yazarı kimdir? Emanet Zaman konusu ve anafikri nedir? Emanet Zaman kitabı ne anlatıyor? Emanet Zaman PDF indirme linki var mı? Emanet Zaman kitabının yazarı Defne Suman kimdir? İşte Emanet Zaman kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Defne Suman
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050933031
Sayfa Sayısı: 440
Emanet Zaman Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Doğu'nun İncisi” İzmir'in 1900'lerden 1970'lere uzanan tarihiyle harmanlanmış bir Şehrazat masalı...
Eylül 1905
İngiliz casusu Hintli Avinaş Pillai İzmir limanına iniyor. Ömrünün sonuna kadar bağlı kalacağı Edith Lamarck’a âşık olacağını henüz bilmiyor…
1919
Rum kızı Panayota’nın içi kıpır kıpır… İlk aşkının İzmir’e ayak basan Yunan ordusuna katılıp Anadolu’da savaşacağını aklının ucundan bile geçirmiyor.
1926
Büyük İzmir Yangını’ndan Miralay Hilmi Rahmi tarafından kurtarılan Şehrazat suskun. Geçmişini hatırlıyor, anlatacak büyük bir hikâyesi var ama konuşmaya henüz hazır değil…
Edith, Panayota ve Şehrazat… Bu üç kadını birbirlerine bağlayan güçlü bir bağ var sadece Hintli casusun bildiği... Ve de Bornova’daki Levantenleri, Frenk Mahallesi’ndeki Rumları, Haynots’taki Ermenileriyle bir yüzyıla yayılan bu hikâyeyi kucaklayan sımsıcak, yitik İzmir…
Emanet Zaman Alıntıları - Sözleri
- İnsan bir defa hiç kimse olmayagörsün, ondan sonra her şey olabilirdi.
- İnsan bir defa hiç kimse olmayagörsün, ondan sonra her şey olabilirdi.
- İnsan yüreği bir çiziğe takıldı mı, bozuk plak misali zinhar, oradan ileri atlayamıyor.
- Akıl dediğin her daim âlemi sınıflandırmak ister, vasıflandıramadığını da redde meyleder.
- Akıl dediğin her daim âlemi sınıflandırmak ister, vasıflandıramadığını da redde meyleder.
- Hepimiz emanet bir zamanda yaşıyoruz sevgilim ve hiçbirimiz sonun süratle yaklaştığının farkında değiliz.
- Bir hikayeyi sadece sözler anlatmaz. Sözü onlarca, yüzlerce minik teferuat süsler. Bunu ancak benim gibi sözden vazgeçmiş insanlar bilir.
- Hepimiz emanet bir zamanda yaşıyoruz sevgilim. Ve hiçbirimiz sonun süratle yaklaştığını farkında değiliz....
- İnsanın yüreği anasının, babasının yarım kalmış hayalleri, atalarının hüzünleri, kalp kırıklıkları, kayıpları tarafından işgal edilebilir miydi? Öyleyse şimdi, kendine ait olmayan bu duyguları yüreğinden ayıklayabilirse şayet, taze bir nefesle hayata yeniden başlayabilirdi.
- Hayat rüyaydı, hakikate ara verdiğimiz kısa bir tatil ...Ölüm ise tek gerçek .
Emanet Zaman İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hikaye güzel ama kurgusu çok karışık. Daldan dala atlar şekilde yazılmış. Yunan askerlerinin İzmir'den çekilmesinden sonra Türk askerlerinin, şehirde kalan Hristiyan kadınlara tecavüz etmeleri, erkekleri öldürmeleri, evlerini yakıp talan etmeleri bilgisinin doğruluğunu ispatlayabilir mi bu yazar, çok merak ediyorum! Bizim bildiğimiz Türk askeri sırf dini farklı diye bir kadına tecavüz etmez. Ya da biri kalkıp da "Yakanıza Atatürk rozeti takarsanız kimse size dokunmaz" gibi insanların gözünü de korkutmaz. Kitabın bu kısımlarını okurken sinirden titredim. Türk askerlerini bu kadar gaddar nasıl gösterebilir bir yazar? Ve böyle bir kitabı böylesine büyük bir yayınevi nasıl basar? Bilseydim okumazdım bile ama bu kısımlar kitabın sonundaydı maalesef.... (Elif Öksüz)
Emanet Zaman ile ilgili fikrimi yazmazsam olmazdı..kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği ,Ermeni’si,Rum’u,Fransız’ı ,Türkü ve bolca karakterin olduğu nefis ,buram buram tarih kokan bir romandı.Savaşlar,kıyımlar ,mübadele,Büyük İzmir Yangını derken romanın sonunda kalbime kocaman bir taş oturdu .. ilk yarıda verilerin ,benim okurkenfarkında olmadığım ipuçları romanın sonuna öyle birkarşıma çıktı ki.... defne Sumandan ıkımcı romanımdı ve sımdı tüm Defne Suman romanlarını okumak ve onum tüm paylaşımlarını,yazacaklarını delı gıbı takıp etmek ıstıyorum . biraz tarıh biraz ask biraz izmir biraz da acı okumak isteyen hiç beklemeden alacaklar listesine eklemeli. (Hülya)
Savaş... Kurtuluş Savaşı'na uzanan, insanı tarîhî İzmir sokaklarında dolaştıran sıcak, bir okadar yakıcı, öyle ki büyük İzmir yangının dehşetini yaşatan bir hikâye bu... Siz haklı davanızın savaşını verirken, en naif ve hassas insanın bile canavara dönüştüğünü, en masum insanın en büyük cezaya çarptırıldığını, haksızın haklıya karıştığını, dahası savaşın en çirkin bin bir yüzünü görüyorsunuz!... Davası ne kadar haklı olursa olsun, her savaş bir cinayettir! dedirten sarsıcı bir kitap! Tavsiye ediyorum (Ayten Ernaz Tiryaki)
Emanet Zaman PDF indirme linki var mı?
Defne Suman - Emanet Zaman kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Emanet Zaman PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Defne Suman Kimdir?
Defne Suman 1974’te İstanbul’da doğdu. Büyükada’da büyükbabasına ait bir evde büyüdü. Boğaziçi Üniversitesinde daha sonra yüksek lisans derecesini de aldığı Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Tayland ve Laos’ta öğretmen olarak çalıştı. Burada Uzak Doğu Felsefesi ve Mistik Disiplinleri üzerine eğitim gördü.
Daha sonra eğitimine Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon eyaletinde devam etti.
Mavi Orman, Şubat 2011, Kural Dışı Yayınevi
Saklambaç, 2013 Hit Kitap
Emanet Zaman, 2015
Defne Suman Kitapları - Eserleri
- Kahvaltı Sofrası
- Emanet Zaman
- Yaz Sıcağı
- Mavi Orman
- Yağmur'dan Sonra
- Yitik Ülke
- İnsanlık Hali
- Saklambaç
Defne Suman Alıntıları - Sözleri
- İnsanın gençlik güveni sırça köşk gibidir, anaların babaların bir alayı ile darmadağın oluverir. (Saklambaç)
- Anlam kusurda saklıydı. (Yitik Ülke)
- "Herkes kendine efsane Yağmur." (Yağmur'dan Sonra)
- Şimdi diye bir şey yok. Hayat sadece hatırada yaşıyor. Şimdi ise anlamsız bir boşluk. İnsanın içinden geçen hislerini anlamlandırabilmesi için şimdiki zamanın geçmişe karışması gerekiyor. (Yağmur'dan Sonra)
- İnsan bir defa hiç kimse olmayagörsün, ondan sonra her şey olabilirdi. (Emanet Zaman)
- Sevda ona vesile olan adama karşı duyduğun muhabbeti aşar. (Yaz Sıcağı)
- ... Telefonda tekme atamam. Ve bana sarılıp öfkemi soğutamaz. Kavga edemediğim için telefonda elektrik yüklü konuşmalar yapıyoruz. ... ... Kızmak nedir ki? Hakkın sandığın bir şeyin sana verilmemesi? Ne olur yani hak ettiğim bir şey bana verilmezse? Hiç mi olmuyor? Bazen çok çalışıyorum, karşılığında komik bir para kazanıyorum. Hiç de köpürmüyorum. Kabulleniyorum. Demek ki sadece hak hukuk meselesi değil. Ne peki? Değişsin istiyorum. Beni kızdıran sevgilim, beni kızdırmayacak şekilde değişsin. Dikkat etsin. Yani ben ne hissederim onu düşünsün. Onun hareketleri yüzünden kendimi kötü hissedeceksem yapmasın! Değişmedikçe kızıyorum. Kısaca benim istediğim olmuyor diye kızıyorum. Varlığım tehdit altındaymış gibi hissediyorum. Yok olmaktan, sevilmemekten korkuyorum. (Mavi Orman)
- Hepimiz emanet bir zamanda yaşıyoruz sevgilim ve hiçbirimiz sonun süratle yaklaştığının farkında değiliz. (Emanet Zaman)
- Her şey gelir her şey geçerdi. İnsanlık haliydi . (İnsanlık Hali)
- Asananın temel işlevi bedeni meditasyona hazırlamak. .... Asana tek başına bir amaç haline geldiğinde ise, egoyu şişiren ve zihnin rekabetçi doğasını besleyen bir araca dönüşüyor ve aydınlığa giden yolu tıkıyor. .... Asana, dokuları tıkanıklarından arındıran ve meditasyon sırasında rahat oturmamızı sağlayan bir araçtan başka bir şey değil aslında. (Mavi Orman)
- Beklerken genelde sıkılıyoruz. Meşgulken boş zaman hayalleri kuruyoruz. Geldiğinde ise onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz. (Mavi Orman)
- “Her geçen gün sabrımız azalıyordu. Teknoloji azalan sabrımızı doyurmak için her şeyin daha kolayını, daha hızlısını üretiyor, önümüze sürüyordu.” (Kahvaltı Sofrası)
- Ne zaman ki, en sevdikleriniz yanıltır sizi, Ne zaman ki, birer birer düşürür herkes maskesini, Ne zaman ki, yalnızlıktaki o muhteşem gücü keşfedersiniz, İşte o zaman başlarsınız, gerçekten yaşamaya... Charles Bukowski (Saklambaç)
- Mesele o yolda yürürkenki halimizin tastamam olduğunun farkına varmak. Eksik sandığımız her şey aslında tastamam halimizi tamamlıyor. Zaten mükemmel olduğumuzu bilerek yaşamak, mükemmeliyetçiliğin tam tersi. Olduğum halimle, Ben Zaten MÜKEMMELİM! (Mavi Orman)
- Iyi bir roman okurken o dediğin şey zaten oluyor. Kısa süreliğine bir başkasının benliğine dalıp orada geziniyorsun değil mi? Ötekinin tecrübesinin tadına bakıyorsun. İyi bir romansa okuduğun, aslında bir başkasının senden çok da farklı yaşamadığını da bu arada öğreniyorsun. (Saklambaç)
- Yoganızın değeri bir ilişkide ne kadar dürüst ,açık kalpli ve ne kadar kendiniz olmayı başarabildiğinizle ölçülür. (İnsanlık Hali)
- İnsanın yüreği anasının, babasının yarım kalmış hayalleri, atalarının hüzünleri, kalp kırıklıkları, kayıpları tarafından işgal edilebilir miydi? Öyleyse şimdi, kendine ait olmayan bu duyguları yüreğinden ayıklayabilirse şayet, taze bir nefesle hayata yeniden başlayabilirdi. (Emanet Zaman)
- Başkalarının hayalinde sen nicesin, bu hiç mühim bir mesele değildir. Üstelik hayalin hakikatle alakası da yoktur. O hakikatin malumatı da safi sende bulunur. Bu hayatta mes'ud kalmak istiyorsan, utanmadan sıkılmadan hakiki olanı telaffuz etmen lazım gelir. (Saklambaç)
- Öldüğün aklıma geç geliyor. O zaman umarsız bir acı kaplıyor benliğimi. İçimin bir kuytusunda usul usul yanan mumu sert bir esinti söndürüyor. (Yitik Ülke)
- Hayat hiç bitmeyen, kuşaktan kuşağa aktarılan bir esaretti. Kopuk uçlar birbirine kavuşmuyordu. (Yaz Sıcağı)