Empati - Adam Fawer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Empati kimin eseri? Empati kitabının yazarı kimdir? Empati konusu ve anafikri nedir? Empati kitabı ne anlatıyor? Empati kitabının yazarı Adam Fawer kimdir? İşte Empati kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Adam Fawer
Çevirmen: Murat Kayı
Tasarımcı: Pelin İpek
Orijinal Adı: Gnosis
Yayın Evi: April Yayıncılık
İSBN: 9789756006238
Sayfa Sayısı: 690
Empati Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.
Empati Alıntıları - Sözleri
- “Dünya gerçekten de son derece acımasız ve kusurlu bir yerdi.”
- -"Gerçek bilimsel atılımlar, gerçek özveriler olmadan elde edilemez."
- -"Dünya gerçekten de son derece acımasız ve kusurlu bir yerdi."
- -"Bedeniniz onun kurtulması gereken son hapishanedir. Tek bir yol var; ölmek."
- “Çünkü gerçeği anlamıştı. Duyduğu neşe kendine ait değildi.”
- Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez.
- "İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz.."
- “İçimizde hem yin’i hem de yang’ı barındırırız: En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır.”
- Gözlerini kapattı zihnini özgür bıraktı.
- Hangi televizyon programını seyredeceğiniz, hangi arabayı alacağınız, ne zaman terfi edeceğiniz, hangi üniversiteye gideceğiniz gibi saçma sapan şeyleri saplantı haline getiriyor, yaşamda öylece yuvarlanıp gidiyorsunuz. Asıl sormanız gerekenler dışında, yaşamınızdaki tüm ivir zıvırla derinlemesine ilgileniyorsunuz. Ya asıl sorular ?
- “Kişinin asıl efendisi zihni değil, bedeniydi. Schopenhauer ne demişti? Der Mensch kann was er will; er kann aber nicht wollen was er will. (Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez.)”
- “Her şey çok güzeldi. Her şey çok hüzünlüydü. Ve ne kadar çok acı vardı… Benliğinin her tarafında çınlayan acı, başlangıcı ve sonu olmaksızın sağır edici bir sonsuzluğa uzanır gibiydi.”
- "...Sen çok güzelsin sebepsiz de gülebilirsin..."
- "İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz..."
Empati İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Adam Fawer ustalığını her kitapta belli ediyor. En sevdiğim bilim kurgu yazarıdır. Kitapta kişilerdeki inançların,niyetlerin isteklerin,duyguların ve bilgilerin bağımsızlığının farkında olmalarını konu alan bir kitap. Bu arada insanları sersemletecek bir bilim kurgu kitabı. (dwlesen)
İlk Emir Misali OKU!: "Onun ifadesini okuyamıyordu. Çünkü gözlerindeki sargılar duygularını gizliyordu." Gözler kalbin aynasıdır, der gibi konuşur kitap. Duyguların hayatımızı nasıl şekillendirdiğini gözler önüne serer ve zihnin bu yolda nasıl rol aldığını. Nöropsikologlar, nörobilimciler, sinaptik bağlantılara ilgi duyanlar yürekle değil beyin ile hissettiğimizi öne sürerler, bilincin ne denli var olduğu ve ne kadar etkin olduğu tartışılsa da fizik, felsefe ve doğanın bu denli birleştiği bir fikirler daha önce karşılaşmış sayılmazsınız. Biyoelektromanyetik dalgalardan bahseden kitap bilincin dalgaların bir yan etkisi olduğunu ileri sürer zira ne istediğimize karar vermeden önce, daha da önce bazı sinaptik bağlantıların ateşlendiği gözlenmiştir. Zihin, bilinç, duygu ve kontrol arasında sıkılmadan kovalayacağınız aksiyon dolu bir macera. Hatrı sayılmayan bilim adamı Tesla ve unutulan etik dışı insan deneylerine atıf yapar, Fawer. Olasılıksız kadar hareketli, bilim ve felsefe dolu. " Schopenhauer tüm sıkıntı ve üzüntülerin kaynağında iradenin arzuları olduğuna inanır, çünkü tatmin edilmemiş bir arzu bizi özlemle dolu olarak bırakır, tatmin edilen bir arzunun yerini bir yenisi alıncaya kadar da can sıkıntısı yaşarız. İradenin egemenliğinden kurtulmanın tek yolunun estetik beğeniye layık bir nesnenin üzerinde derinlemesine yoğunlaşmak olduğunu düşünüyordu " İradeyi sanatla aşmanın, insanların duygularını kontrol etmenin ne amaçlarla kullanılabileceğine dair fikir kapıları aralar. Din ve Tanrıyı sorgulatan, manevi ve maddi ihtiyaçlar arasındaki o görülmeyen incecik çizgiye vurgu yapar. Olasılıksız da epileptik nöbetler nasıl olağanüstü bir güce işaret ettiyse Empati de sinestetik bireyler için telepatik bir empati gücünden bahseder. Muhattabının duygusunu anlama, iletme ve hatta değiştirme. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü gibi ne hissettiğimize göre davranış nasıl da değiştiğini gözlemleriz ve bir insan olarak duygulardan ibaret olduğumuzu... Duygulardan mahrum, hislerden yoksun olunca nasıl da yalnız kaldığımızı fark ederiz. Kurgusu kendi içinde tutarlı, dili akıcı. Sanki matrix misali felsefe ve bilim dolu bir bilim kurgu, aksiyon filmi izliyor hissine kapılabilirsiniz. Bence bu dünyada Fawer'dan en az bir kitap mutlaka okunmalı. Roman yazmanın bambaşka boyutlarında ve roman okumanın tadına doyulmaz kıyılarında bir gezintiye çıkarıyor. Keyifli okumalar... (Nihan Özant)
Henüz yeni okuma fırsatım oldu fakat kitap okuyan insanları geçtim kitapla işi olmayanların bile çokça karşısına çıkmış bir roman ile karşı karşıyayız. Hâliyle bu kadar popüler olunca beklentimiz de büyük oluyor. Ben bununla ilgili, kitaba başlamadan önce iki farklı sonuç düşündüm. Birincisi: Kitap gerçekten çok güzel olmalı. Olay örgüsü, hikaye dahiyane. Okuyan herkes hayran kalıyor ki bugüne kadar her fırsatta karşımıza çıktı. İkincisi: Balon kitap, şişirilmiş kitap. Bununda kendi içinde bir kaç nedeni olabilir. Satış politikası adı altında üç-beş sözü kıymetli ağabeylerimiz tarafından pofpoflanıp her hafta çok satanlar listesinde yerini almış olabilir. Ya da yazarın ilk kitabı çok tutuldu diye yeni kitabı ilkinin ekmeğini yiyor olabilir. Bunun yanına okurlarımızın zevksiz olmasını da eklersek tam olur. Kitabı çok beğenip abartan zevksiz kitle gerçekten hayatında roman okumamış ve bu kitaba hayran kalmış olabilir. Sonra başladım kitabı okumaya... Kitabın başlangıcı beklediğim gibi sıkıcı ve karmaşıktı. Çünkü bu tarz kitapların, hikayenin derinliği ve karmaşıklığını okuyucuya sindirmesi için ortalama ilk yüz sayfayı heba edebilir. Haliyle yüz sayfa kadar olayı patlatmasını bekledim ama öyle olmadı. Ortalarına geldiğimde bir ters köşe bekledim ama o da olmadı. Ee, altıyüz sayfalık bir romandan bahsediyoruz. Beklenti de yüksek. Yarısına geldim, tık yok. Ayrıca olay örgüsünün bir ileri bir geri gitmesi ve karakterlerin fazlalığı karmaşaya sebebiyet vermiş. Bunun yanına da gereksiz bölümlerle kitabın uzatılmasını eklersek... Hadi bari finali bekleyelim dedim. Hakkını yiyemem, sonu gerçekten güzeldi. Neticesinde yazara teşekkür edip kitabı bitirdim. Her neyse, beğenmedim kitabı. Aslında beğendim de diyebilirim. Ya da şöyle açıklayayım: Kitabı bir şekilde para vermeden elde etmiş olsam ve okumak için başka kitabım kalmamış olsa, vaktimde olsa... Okunabilir. Evet, kitap okunabilir. Ama sizin abarttığınız kadarda değil hani. Belkide kitaptan beklentimi yüksek tuttum diye böyle oldu ya da bugüne kadar kendine hayran bırakacak üç-beş roman okuyabildim diye beni etkilemedi. Anlayacağınız, fikir gerçekten güzel ama akıcılık bulamadım. Sıradan geldi bana. Sonuç olarak incelemenin başındaki çıkarımlarımdan ikinci olanı doğru çıktı. İyisin, hoşsun. Okunursun okunmasına ama katlarlar seni Empati kardeş. (1000okur)
Kitabın Yazarı Adam Fawer Kimdir?
İlk romanı Olasılıksız, onsekiz dile çevrilmiş ve en iyi ilk roman dalında 2006 International Thriller Writers Ödülünü kazanmıştır. 2008 Nisan ayında da ikinci kitabı olan Empati çıkmıştır. Empati, 2008 yılında Almanca, Japonca ve Türkçe yayımlanmıştır.
Fawer, Pennsylvania Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü derecelerini tamamlamıştır. Stanford Graduate School of Business'da MBA'ini yapmıştır. Kariyeri esnasında Fawer; Sony Music, J.P. Morgan ve son olarak da About.com gibi türlü şirketler için çalışmıştır.
Fawer, hayat arkadaşı ve oğullarıyla New York'ta yaşamaktadır.
Adam Fawer Kitapları - Eserleri
- Olasılıksız
- Empati
- Oz
Adam Fawer Alıntıları - Sözleri
- Duvara boya lekesi sıçrar ya hani.. İki seçeneğin vardır: Ya lekenin üstünü boyarsın ya da duvarı lekeye göre boyarsın (Oz)
- Saatler geçirebilirim Çiçeklerle konuşarak (Oz)
- -"Bedeniniz onun kurtulması gereken son hapishanedir. Tek bir yol var; ölmek." (Empati)
- -"Gerçek bilimsel atılımlar, gerçek özveriler olmadan elde edilemez." (Empati)
- "... gülümsemişti kız. Harika, yumuşacık... O ana dek bir gülümsemenin yumuşacık olabileceği aklına bile gelmemişti ama öyleydi." (Oz)
- Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez. (Empati)
- "Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ve aşk her şeye rağmen yaşanmalı." (Olasılıksız)
- "...Sen çok güzelsin sebepsiz de gülebilirsin..." (Empati)
- " Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin." (Olasılıksız)
- Kime güveneceğini asla bilemezsin. (Oz)
- Hayat satranç gibidir. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin... (Olasılıksız)
- Her zaman seçeneklerin ve seçim hakkın vardır. (Olasılıksız)
- " Tüm kumarbazların söylediği en önemli cümleyi tekrarladı: Kötü eller gelmeye başladığında masadan kalkacağım." (Olasılıksız)
- " Ama yine de bilinemeyen, bilinemeyecek diye birşey var. O da karşımıza geçmiş sakin sakin işine bakıyor." (Olasılıksız)
- Bir şeyi seyretmek hiçbir şey değiştirmez. (Oz)
- Dil tuhaf şeydi, insanlar söylediklerini kastetmiyorlardı her zaman. (Oz)
- “Dünya gerçekten de son derece acımasız ve kusurlu bir yerdi.” (Empati)
- Saatler geçirebilirim çiçeklerle konuşarak. (Oz)
- Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile. (Olasılıksız)
- “İçimizde hem yin’i hem de yang’ı barındırırız: En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır.” (Empati)
Editör: Nasrettin Güneş