diorex
Dedas

Enginar Mevsimi - Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Enginar Mevsimi kimin eseri? Enginar Mevsimi kitabının yazarı kimdir? Enginar Mevsimi konusu ve anafikri nedir? Enginar Mevsimi kitabı ne anlatıyor? Enginar Mevsimi PDF indirme linki var mı? Enginar Mevsimi kitabının yazarı Lüset Kohen Fins kimdir? İşte Enginar Mevsimi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.10.2022 22:00
Enginar Mevsimi - Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Lüset Kohen Fins

Yayın Evi: Gate Yayınları

İSBN: 9786058572010

Sayfa Sayısı: 256

Enginar Mevsimi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Büyük konuşmayanların, aşkı tutkuyla karıştıranların, ne oldum değil de ne olacağım diyenlerin, hayatı ciddiye alanların, gerekirse de hayatla ve kendiyle dalga geçebilenlerin hikâyesi...

Enginar Mevsimi her ne kadar ilkbaharı çağrıştırsa da içinde bambaşka anlamlar taşır. Kimine yüzeysel bir mutluluk, kimine de iz bırakan tecrübeler hediye eder. Çoğu zaman sersemletir ama asla seçeneksiz bırakmaz. Bu dönem aynı zamanda savrukluğun ve muğlak aşkların özgeçmişidir.

"Bazen yaşamın bahşettiği sonsuz olasılıkların içinde kaybolmayı seçerim. Bazen de hayatın anlamını geçen zamana yükler, zaman geçtikçe hayatı anlamsız bulurum. Aklıma gelen şey başıma geldiğinde de şaşırırım. Gerçi yaşamayı bir seçenek olarak değil de eşsiz bir hak olarak algıladığım zamanlar da oldu. Yenildiğim ve güç bulduğum şey ise hep aynı kaldı; yüzleşme anında hissettiğim özgürlük duygusu.

Babası Türk, annesi İngiliz olan Necibe Simpson başarılı, tuttuğunu koparan bir köşe yazarıdır. Mutludur, kendini dünya vatandaşı gibi hissetmektedir. 2010 yılının yaz aylarını Bodrum'da geçirirken dönemin Türkiye'sinin en popüler iş adamlarından Ziya Kurt ile tanışır ve onunla evlenerek İstanbul'a yerleşir. Kurt ailesinin tüm mal varlığına bankalar tarafından el koyulmasının ardından da 2013'te Ziya ile birlikte Yunanistan'a kaçmak zorunda kalır. Kısa bir bocalama dönemi ona 'hayatın getirdiği yeni döngülere uyum sağlaması gerektiğini' öğretmiştir. Oysa 2014'te Venedik'e yapacağı bir iş gezisinin hayatını çok farklı bir döngüye sürükleyeceğinden henüz habersizdir.

(Tanıtım Bülteninden)

Enginar Mevsimi Alıntıları - Sözleri

  • Bu hayata sadece bi kere geliyoruz Hiç birşeyden çekinme...
  • Aklına ne zaman ağır meseleler gelse, havadan sudan konuşmalarla gönlünü hafiflet. İyi geliyor.
  • Hayat, yol bittiğinde yanına almak ve arkanda birakmak istediklerinin arasında herhangi bir seçim yapamayacağını idrak etmektir.
  • Yarım yamalak konuşmalar da dâhil olmak üzere bu hayatta yarım kalmış her şey sinir bozucu.
  • "Bu hayatta küçük bir hata yaparsın budala, göze batacak bir hata yaparsan deli, yaşamı bir süreliğine ertelersen uykucu, çabalamaktan bütünüyle vazgeçersen ölürsün.
  • En çok tercih ettiğim gerçek, yalandan az buçuk paçayı kurtarmış olanı.
  • Ve bir şey daha anladım ki şikayet etmek insanı hayat yolunda geri itiyor. Ne bileyim, eskiden arkadaşlarımla dertleşmek beni çok rahatlatırdı, oysa şimdi sıkıntılarımdan bahsetmek beni sadece yoruyor.
  • Hayallerim, nefsim ve bedenim Bu üçlü benim yüzümden inanılmaz darbeler yedi bu hayatta.

Enginar Mevsimi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Değişik anlatımı, farklı kurgusu ile okuduğum farklı bir kitap oldu. Okuduğum Kor Sancısı kitabında olduğu gibi dili akıcıydı. Sıkmadan ilerledi. Necibe Simpson, Tuğrul Hanlı, Gondolcu Halit ve Ziya Kurt etrafında romanda aşk, tutku, sevgi gibi kavramları irdelemiş gibi geldi bana. Hikaye sadece bir yerde değil, İstanbul, Venedik ve Yunanistan çemberinde geçiyor. Ziya Kurt başına gelen şeylerden sonra Yunanistan'a kaçan iş adamı, Halit Türkiye'den İtalya'ya göç etmiş bir gondolcu, Tuğrul Hanlı ise Türkiye'de yaşayan sosyetenin en hızlı adamlarından biridir aynı zamanda da Türkiye'nin önde gelen sanatçılarından biridir. Necibe ise İngiliz bir anne ve Türk bir babanın, köşe yazarı kızıdır. Farklı bir kurgusu olan kitap hoşuma gitti ama herkes beğenir mi? Bilmiyorum. O yüzden ilgisini çekenlere tavsiye ederim. (Hayriş)

İlk kitabı daha çok beğendim. Hikaye ne kadar sürükleyici olsa da sonu biraz sönük kaldı bence. Ama kişisel gelişim açısından yine hiçbir eksiği yoktu. (suna erdener)

Kitap kendini kısa sürede okutabilen kitaplar katagorisine girebilir. Ancak olaylar içinde ki hersey tahmin edilebilirdi. Ziyanin ve necibenin ayrilmamasina sevindim çünkü ayrılsalardi hayat ikisi için de daha karmaşık ve üzücü hale gelebilirdi. Burdan anlıyoruz ki bi heycan uğruna eşlerinizi bırakıp gitmeyin :)) (Elçin Bilgen)

Enginar Mevsimi PDF indirme linki var mı?

Lüset Kohen Fins - Enginar Mevsimi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Enginar Mevsimi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lüset Kohen Fins Kimdir?

1970 İstanbul doğumlu Lüset Kohen Fins, 1997-2009 yılları arasında yayınladığı City Plus Istanbul dergisinin ardından çalışmalarına Amerika'da devam etti. New York'ta NYC Food & Mood adlı yüksek tirajlı bir kültür-sanat dergisini hayata geçirdikten sonra Türkiye'nin yurt dışı tanıtımlarında aktif görev aldı. On Derin Ayak İzi adlı 518 sayfalık ilk romanını İngilizce olarak yazan ve kitabı bizzat kendisi Türkçe'ye çevirerek Türk okuyucularla buluşturan Lüset Kohen Fins, bu kitabıyla 2013'te Uluslararası HarperCollins Authonomy altın madalya ödülünü kazandı. İkinci romanı Enginar Mevsimi'ni 2015'te çıkardı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin desteğiyle kurulan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali danışma kurulu üyesi olan Fins, Bilgi Çağında İletişim ve Yeni Nesil İş Hayatı gibi birçok özgün projeye ev sahipliği yapmaktadır ve çağdaş Türk edebiyatına yeni yetenekler kazandırmak amacıyla 2014'te Yaratıcı Yazarlık Atölyesi'ni kurmuştur.

Lüset Kohen Fins Kitapları - Eserleri

  • Enginar Mevsimi
  • Şarlatan
  • Kor Sancısı
  • Hasta Bakıcı
  • On Derin Ayak İzi
  • Dahil

Lüset Kohen Fins Alıntıları - Sözleri

  • Hayatın boyunca karşına çıkan her türlü zorluğun üstesinden geldin. Ve unutma ki her seferinde ayakta kalmayı başardın. (On Derin Ayak İzi)
  • İnsan hayal etmekte zorluk çektiği şeylerden korkar (Şarlatan)
  • Boşluklar için boş yere dertlenmeye gerek yokmuş çünkü evrende boşluk yokmuş ve “gerçek anlamda” boşalan tek bir nokta dahi, zamanı gelince bir başka noktayla doldurulurmuş. (Kor Sancısı)
  • "Keşke günahlarımız da gözyaşlarımız gibi elimizin tersiyle silinebilseydi." (Kor Sancısı)
  • “İnsan galiba aklını susturamadığı için insan sıfatı taşıyan bir varlık; düşüncelerinden utansa da düşünmeye devam ediyor.” (Hasta Bakıcı)
  • Seni tanımadan önce yalnızlığın bu kadar korkutucu olduğunu anlayamazdım.. (Dahil)
  • İnsanoğlu henüz hamken sert ve hoşgörüsüz oluyor, ta ki çeşitliliği kucaklayıp, kendinden farklı olanı artık istese bile "öteki" olarak algılayamadığı bir olgunlaşma evresine girene kadar.... (On Derin Ayak İzi)
  • Ve bir şey daha anladım ki şikayet etmek insanı hayat yolunda geri itiyor. Ne bileyim, eskiden arkadaşlarımla dertleşmek beni çok rahatlatırdı, oysa şimdi sıkıntılarımdan bahsetmek beni sadece yoruyor. (Enginar Mevsimi)
  • "Bazı insanlar soğan gibidir; yaklaştıkça gözyaşı döktürürler insana. Yaratılışları icabı esanslı bir frekans yayarlar etrafa, bundan dolayı varlıkları hemen fark edilse de kimilerine rahatsızlık verirler çok fena. Esas lezzetleri diğer malzemelerle kaynaştıklarında ortaya çıkar, herkes beni sevsin derdinde değillerdir, sifa içlerinden gelir, istenmedikleri oyunda da asla oynamazlar." (Kor Sancısı)
  • Neye dahilsek karşımıza o frekanstan kapılar açılır" (Dahil)
  • "Beyin ile kalp, anlaşamayan üvey kardeşler gibidir, biri cimrilik yaparken diğeri bize cömert davranır çünkü amaçları bizi her an seçim yapmaya zorlamaktır. Hayatı zorlaştıran bazen diğer insanlar olsa da, insanı kahreden çoğu zaman yanlış seçeneğe harcanan zamandır. Doğru seçenek ise sadece bizim işimize gelen değil, değer verdiğimiz diğer kişileri de iyileştirebilecek olandır." (Kor Sancısı)
  • Unutma, belki de sana dayatılan tüm bilgiler bir başka yorumcunun sana oynadığı bir akıl oyunundan ibarettir. Bir tek şahsi gözlemlerinle edindiğin sonuçları dikkate al. (Şarlatan)
  • “Yapmak istemediğim ve katlandığım için bana acı veren bir şeyden, kendimi küçük ve değersiz hissettiren herkesten uzaklaşmak istiyorum.” (Hasta Bakıcı)
  • "Hayatta hiçbirşeye şaşırmadığın gün artık büyüdün demektir" (Dahil)
  • Ağlamak bazen en güçlülerin bile savunma kalkanıdır,zayıflık değildir. (Şarlatan)
  • Hayatın işleyiş şekli, özü ve iskeleti aslında herkes için aynı. Farklı olan sadece üzerine döşenmiş olan hikâyeler... (On Derin Ayak İzi)
  • O gün ciğerlerimize dolan yapışkan hava,meğer ıslak ve kederli bir günün habercisiymiş.Dünyadaki tüm kuşlar birbirlerinden habersiz yarattıkları dünyalarında iş başındayken biz nasıl da korkunç bir yalnızlığa gömülmüştük.İşte o gün, birlikte mutlu bir dünya kurma olasılığımızı bilmeden almışız elimizden. (Dahil)
  • “Kendi elimi yakmaktansa, hep eli yanmış diğer insanların tecrübelerinden kendime bir pay çıkarttım.” (Hasta Bakıcı)
  • Birinci Derin Ayak İzi: Her insan farklı meziyetlere sahiptir, iyi huyları olduğu kadar zaafları da vardır. Hislerimizin kölesi olmadan hayatla başa çıkma sanatını öğrenmek, evrimimizi daha kolay değil ama daha bilinçli yaşamamızı sağlar. İkinci Derin Ayak İzi: Hayata ve kendime artı bir şeyler katmak istiyorsam, adı üstünde; çoğul düşünmeliyim. Bakış açımı çeşitlendiremezsem ilerleme kaydedemem. Üçüncü Derin Ayak İzi: Endişe, faydası olmayan kararlar almamızı kolaylaştırıran, ruhu ele geçirme potansiyeline sahip sinsi bir virüstür. Kadim dostları şüphe ve korkuyla her daim iyi geçinir. Barınacak uygun bir yuva bulduğunda da kendini öfke, inkâr, tutarsızlık ve ümitsizlik olarak gösterir. Panzehiri neşe ve sabır gibi gözükse de ancak mantık ve tedbirle önü kesilebilir. Dördüncü Derin Ayak İzi: İnançlar ve alışkanlıklar yaşarken edinilir, hiç kimse anasının karnından profesör, madde bağımlısı veya aziz olarak çıkmaz. Beşinci Derin Ayak İzi: Hayatın, ya kazan ya da iskala formülüyle yürüyen keskin hatlara sahip bir yol olmaması ümit verici bir durumdur. Çünkü ölüm ve elimizde olmayan değişimler hâricindeki her şeyin yönü bize bırakılmıştır. Altıncı Derin Ayak İzi: Üzülmek ruhta tahribata yol açıyorsa, çoşkuya fren basmak da öz benliği zedeliyor. Yedinci Derin Ayak İzi: Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur, Çünkü her şey olasılıklar dâhilinde gerçekleşir. Bu olasılıklar bizim kavrayabileceğimizden daha çeşitli ve karmaşık gibi görünseler de, ki öyledir, çoğu zaman bize küçük veya büyük bir öğreti sunmak için İlahi Sistem tarafından kurgulanmışlardır. Sekizinci Derin Ayak İzi: Cesurca verilmiş bir karara, doğru zamanlama eşlik ederse, gelecek güvenle bakılması gereken bir oluşuma dönüşür. Burada unutulmaması gereken en önemli nokta, ölümlü olduğumuzu aklımızdan hiç çıkarmadan hareket edebilmektir. Dokuzuncu Derin Ayak İzi: Tam ‘hayatla ilgili birçok temel bilgi ve donanıma sahip oldum, sırtım yere gelmez artık’ dediğimiz bir anda, hayat bizi bambaşka ve bilinmedik yeni bir deneyimin ortasına sürükler. Onuncu Derin Ayak İzi: Evrensel sistemin yargılama mekanizması bizi ne düşündüğümüzden ziyade ne yaptığımızla değerlendiriyor. Bu dünyada yaptığımız iyi veya kötü her şeyden sadece biz sorumluyuz, şartlar değil. (On Derin Ayak İzi)
  • Kelimelerin gücü vardır,ne düşünürsen onu yaşarsın (Şarlatan)

Yorum Yaz