diorex
Dedas

Evlilik Terapisi - Irvin D. Yalom Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Evlilik Terapisi kimin eseri? Evlilik Terapisi kitabının yazarı kimdir? Evlilik Terapisi konusu ve anafikri nedir? Evlilik Terapisi kitabı ne anlatıyor? Evlilik Terapisi kitabının yazarı Irvin D. Yalom kimdir? İşte Evlilik Terapisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.02.2022 02:00
Evlilik Terapisi - Irvin D. Yalom Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Irvin D. Yalom

Çevirmen: Yeşim Özkardeşler Şallı

Yayın Evi: Prestij Yayınları

İSBN: 9789756435205

Sayfa Sayısı: 313

Evlilik Terapisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

‘Evlilik Terapisi’nde, özel terapi kılavuzları, klinik örneklerin bolca kullanıldığı somut öneriler ve ayrıntılı hasta hikayeleri sunulmaktadır. Niyetimiz okuru etkilemek, büyülemek ya da gizli akademik tartışmalara dipnot koymak değildir. Bunun yerine her bölüm, pratik içindeki klinisyene pragmatik değer taşıyan bir temel sunmak üzere tasarlanmıştır. Aslında genel editör, cilt editörleri ve bölüm yazarları olarak amacımız tektir: Hastalarımızın hayatlarına önemli, acil ve somut katkılar yapmak."

Irvin D. Yalom, M.D.

Psikiyatri Profesörü

Stanford Üniversitesi, Tıp Fakültesi

‘Çift Terapisi’, psikolog, psikiyatr, sosyal hizmetli, danışman ve din adamı gibi geniş bir profesyoneller grubu için rehber niteliğindedir. Alanlarındaki uzmanlar tarafından yazılan ‘Çift Terapisi’, etkili çift tedavisi konusunda daha etik, esnek ve yaratıcı yaklaşımları sergileyerek değerlendirme, hüküm verme, hipotez kurma ve test etmede paha biçilmez bir kaynak olacaktır. Bu kitabı hem profesyoneller hem de bu alana ilgi duyanlar için çok yararlı buluyorum.”

Dr. Ellyn Bader

Direktör Yardımcısı

California, Menlo Park The Couples Institute

Evlilik Terapisi Alıntıları - Sözleri

  • Terapi sırasında önemli olan çiftin hikayesinde söyleyemediğini duymaktır.
  • Terapide çiftlere öğretmeye çalıştığım şeylerden biri, yalnız kalmaya ve ilişkilerini restore etmeye ihtiyaç duyduklarıdır.
  • Düzgün giden ilişkiye sahip çiftler, genellikle ilişkilerine ayrılmış zaman yaratanlardır.
  • Evlilik, ev gibi sürekli bakım ve onarım gerektirir. Garantili ve uzun süre dayanıklı olarak düşünülemez.
  • Sorunlu bir ilişki, bakımsız bir ev gibidir. Birçok tamirata ve çeki düzene ihtiyaç duyar.
  • Çiftin şimdiki dengesiz davranışı ile dengesiz çocukluk deneyimleri arasında doğrudan ilişki vardır. Her biri, kendi ailesindeki patolojik ilişki kalıplarını yeniden sahneye koyar.
  • Erkeklerin daha genç kadınlarla ilişkisi, kişinin kendine hala erkek ve genç olduğunu söylemesinin bir yoludur.
  • Terapistler şiddet karşısında tarafsız kalamaz ve ilişkilerinde şiddet olan çiftlerle çalışırken ilk ve temel hedefleri şiddeti durdurmaktır.
  • Öte yandan duyguların ya da heyecanların içerdiği bilgiyi, bilinçli olarak elde edilen bilgiyle kullanmak ve her ikisini terapötik süreçte birleştirmek, terapisti gözlenebilen ve değerlendirilebilen yaratıcılık ve etkinlik pozisyonuna getirir.
  • "Pek çok dostluk ya da evlilik, insanların birbiriyle ilişki kurması ve birbirini sevmesi yerine, bir kişinin bir diğerini yalnızlığa karşı bir kalkan olarak kullanması nedeniyle başarısızlığa uğramıştır."
  • Hislerin, bizim ya da danışanlarımızın davranışlarına aklın, bilginin, bilişsel sürecin müdahalesi olmadan rehberlik etmesi, iyi niyetli bir çocuğa ailenin kontrolünü vererek boş ümitlere sahip olmaktır.

Evlilik Terapisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Evlilik terapisi çiftlerle çalışan ya da çalışmayı düşünen herkesin okuması gereken bir kitap. Kitapta çift terapisinin temelleri, çift terapisiyle ilgili mitler, etnik gruplarla çift terapisi, şiddet durumlarında çift terapisi, zor çiftlerle çalışmak gibi çeşitli başlıklar ele alınmış. Vaka örnekleri anlatılan başlıkların somutlaşmasına yardımcı olmuş. Çift terapisini uygulamak için bir formülasyon çizmemekle beraber terapide karşımıza çıkabilecek birçok önemli konuya değinmiş. Alanda çalışanlar için faydalı bir kitap olacağını düşünüyorum. Okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar. (Ayşenur SEVİM)

Kitapla ilgili bir yorum yapılmamış ve ben de okuduktan sonra gerekli bilgilendirmeyi yapacağım. Sezgilerim bana kitabın güzel olacağını söylüyor. Bakalım :) (Tolunay Tüsüz)

Kitabın Yazarı Irvin D. Yalom Kimdir?

Yahudi asıllı Amerikalı psikanalist, psikiyatrist, psikoterapist ve yazar.

Profesör unvanına sahip olan Yalom, Standford Üniversitesi'nden emekliye ayrılmış olup, alanında oldukça zengin bir yapıya sahip, bilimsel kitapların ve romanların sahibidir. Yalom, varoluşçu psikoterapinin en önemli yaşayan temsilcilerinden biridir. Aynı zamanda Uluslararası Sigmund Freud – Psikoterapi 2009 ödülünün de sahibidir.

Washington, DC'de dünyaya gelen Yalom'un Yahudi kökenli ailesi, I. Dünya Savaşı'nın bitmesinden kısa bir süre sonra Polonya sınırlarına yakın bir Rus kasabası olan Celtz'ten ABD'ye göç etmiştir.

ABD'nin en etkili psikanalistlerinden biri olarak kabul edilen Yalom'un, kendine akıl hocası olarak kabul ettiği kişi Jerome D. Frank'dı. Yalom, psikanalistler içinde sürekli olarak kritize edilen psikanalizin geliştirilmesinde öncülük yapmış ve aynı zamanda psikanalizdeki uzun ama etkileyici yeni rehabilitasyon yöntemleriyle insanın psikolojik rahatsızlıklarını yeniden ve daha iyi anlamayı sağlarken, uyguladığı yöntemlere has içeriklerle dolu yazdığı romanlar onun edebiyat dünyasında da yer edinmesine yardımcı olmuştur.

Irvin David Yalom, toplum bilimci ve yazar Marily Yalom ile evlidir. Bu evlilikten dört çocukları olmuştur. Kaliforniya, Palo Alto'da yaşamaktadır. Yazdıklarında kullandığı genel metafor psikanalitiktir ve felsefeyle de iç içedir. Grup terapilerinde uyguladığı varoluşçu yöntem, klasik bir yöntem olsa da Yalom, bunun günümüz psikanalizinde deforme olmasını engelleyen çok daha sonuç alıcı bulgularla devam ettirmiştir.

Irvin D. Yalom Kitapları - Eserleri

  • Nietzsche Ağladığında
  • Spinoza Problemi
  • Divan
  • Her Gün Biraz Daha Yakın
  • Bağışlanan Terapi
  • Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri

  • Bugünü Yaşama Arzusu
  • Annem ve Hayatın Anlamı
  • Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
  • Varoluşçu Psikoterapi
  • Depresyon Terapisi
  • Günübirlik Hayatlar
  • Anksiyete Terapisi

  • Okul-Çağı Çocuklarının Terapisi
  • Ergen Terapisi
  • Okul-Öncesi Çocuklarının Terapisi
  • Evlilik Terapisi
  • Yeme Bozuklukları Terapisi
  • Alkolizm Terapisi
  • Cinsel Terapi

  • Grup Psikoterapisinin Teori ve Pratiği
  • Kısa Süreli Grup Terapileri
  • Ölüm Korkusunu Yenmek
  • Şizofreni Terapisi
  • Psikoterapi Seti
  • Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Terapisi
  • Din ve Psikiyatri

  • Bir Psikiyatristin Anıları
  • Yalom Seçkisi
  • Psixoterapiya Vergisi
  • Çocuk Terapisi
  • Çift Terapisi
  • A Matter of Death and Life

Irvin D. Yalom Alıntıları - Sözleri

  • "Bir sürü soru soruyorsun, ama tek bir cevabı var: Kendi başıma yaptım." (Ölüm Korkusunu Yenmek)
  • Hepimiz aynı korkuyla, ölümlülük yarasıyla, varoluşun özündeki kurtla karşı karşıyayız. (Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek)
  • “Bir şeyin korkutucu, değersiz, arzu edilesi ya da beş para etmez olduğuna karar veren zihindir, dolayısıyla değiştirilmesi gereken şey sadece ve sadece zihindir. ” (Spinoza Problemi)
  • Ölmek hayatın bir parçası. Onu kaçırmak, o gerçekleşirken uyumak, hayatın büyük maceralarından birini kaçırmaktır. (Annem ve Hayatın Anlamı)
  • Çocukken tanıdığı insanlara benziyorlardı. Basit ama düşünceliydiler. Birbirleriyle mutlu ve huzurluydular. (Spinoza Problemi)
  • Öfkeliyim , çünkü buradaki herkesten daha iyiyim ve kimse bunu fark etmiyor. Daha zekiyim, daha hızlıyım, daha iyiyim ve lanet olsun kimse beni takdir etmiyor. (Varoluşçu Psikoterapi)

  • Bir daha hiç incinmemenin yolunu bulmuştum; eğer kimsenin benim için önemli olmasına izin vermezsem bir daha asla kayıp yaşamazdım. (Annem ve Hayatın Anlamı)
  • Hepimizinki günü birlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın... ______ Marcus Aurelius Düşünceler (Günübirlik Hayatlar)
  • .... "Ölüm her zaman bir şok etkisi yaratır." ______ Gözünü açıp kapıyorsun ve bir bakıyorsun ki hayat bitmiş. İşte bu kadar. Saklanacak yer yok. Güvenlik diye bir şey yok. Geçicilik ... yaşam geçici ... Bunu biliyordum zaten ... Herkes bilmez mi? Ama üstüne pek düşünmemiştim. Düşünmek de istememiştim. .... Ölümün kalıcılığını düşünüyorum. Sonsuza kadar ölü olmayı düşünüyorum. Nedense bu düşünce, yani sonsuza kadar ölü olma düşüncesi, bir türlü aklımdan çıkmıyor. (Günübirlik Hayatlar)
  • Stresin hem bağışıklık sistemini hem de hormonal dengeyi etkileyerek hastalığa direnci azalttığına dair çok sayıda bulgu vardır. (Varoluşçu Psikoterapi)
  • Her insan kendisini diğer insanlardan daha çok sevdiği halde neden kendi fikrine diğer insanlarınkinden daha az önem verir? (Günübirlik Hayatlar)
  • "ilk gençlik yıllarında," der Schopenhauer, "önümüzdeki hayat üzerine düşünürken, tiyatro salonundaki yerini perde açılmadan önce almış, oyunun başlamasını sabırsızlıkla bekleyen, heyecanlı çocuklar gibiyizdir. İleride neler olup biteceğini bilmememiz düpedüz bir lütuftur. Şayet olacakları önceden görebilsek, o çocuklar gözümüze mahkum olmuş tutuklular gibi görünürdü; ölüme değil de hayata mahkum olmuş, ama hükümlerinin ne anlama geldiğinden o ana dek tamamen bihaber tutuklular gibi." (Din ve Psikiyatri)
  • Din ve kültür bazen insanları o kadar güçlü motive edebilir ki, bu, psikoterapistleri sadece şaşırtabilir. Bizler, olasılığı çok çok küçük hava felaketlerine ilişkin korkuları nedeniyle bizden yardım almaya gelenlerin en azından uçağa binmelerini sağlayacak, bu fobileri yok etme amaçlı yollar geliştirmeye çalışırken, adamlarını kesin bir ölüm için uçaklarına gönderen Kamikaze komutanlarına korkuyla karışık saygı duyarak bakıyoruz. Biz, bazı İslamcı liderlerin canlı bombalarına öldükleri anda cennete gideceklerine dair verdikleri motivasyonu, panik ataktan öleceğini düşünen agorofobikleri bir otobüse bindirmeye çalışırken sağlayamadığımız için de üzgünüz. (Anksiyete Terapisi)

  • “Sözünden dönmene ya da kendine olan güvenini yitirmene neden olabilecek hiçbir şeyi avantaj sayma.” ( Marcus Aurelius|Düşünceler) (Günübirlik Hayatlar)
  • 10 dakikalık içten gülüş ağrı kesici etki yapar (Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Terapisi)
  • Gen çalışmaları doğuştan gelen farklılıkların anksiyete bozuklukları geliştirmedeki etkilerini kanıtlayabilirler, ancak öyle görünüyor ki genler ana nedenler olmaktan çok yatkınlığa neden olan faktörler olarak kalacaklar. (Anksiyete Terapisi)
  • Kâh dilden dökülür, kâh kalem yazar. En hazin sözler “Keşke” ile başlar. (Divan)
  • Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır. (Nietzsche Ağladığında)
  • Dinlemek yaratıcı bir iştir, terapist zihni ölçerken çarpıtır.. (Annem ve Hayatın Anlamı)
  • 1.Kendim için yarattığım dünyayı sadece ben değiştirebilirim. 2. Değişmek tehlikeli değildir. 3. Gerçekten istediğim şeye ulaşmak için değişmek zorundayım . 4. Değişebilirim. Bunu yapabilirim. (Yalom Seçkisi)

Yorum Yaz