Eylembilim - Oğuz Atay Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Eylembilim kimin eseri? Eylembilim kitabının yazarı kimdir? Eylembilim konusu ve anafikri nedir? Eylembilim kitabı ne anlatıyor? Eylembilim kitabının yazarı Oğuz Atay kimdir? İşte Eylembilim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Oğuz Atay
Tasarımcı: Ümit Kıvanç
Yayın Evi: İletişim Yayıncılık
İSBN: 9789754706994
Sayfa Sayısı: 114
Eylembilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Geçtiğimiz yıl 20. ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz Oğuz Atay'ın bitiremeden aramızdan ayrıldığı son eseri nihayet "tamamlandı". Uzun "edebî polisiye" uğraşlara rağmen ilk bölümü bulunamayan Eylembilim'i yıllar önce, Oğuz Atay okurlarının istekleri karşısında Günlük'e ekleyerek yayımlamak "zorunda" kalmıştık. İyi de yapmışız... Belki de bu sayede, edebiyatımızın yeri doldurulamaz usta kaleminin bu "son başyapıt"ını, ailesinin de değerli katkılarıyla gün ışığına çıkarabildik. Şimdi, Cevat Çapan'ın "Oğuz Atay'a Mektup"uyla ve Günlük'ten ayrı bir kitap olarak sunuyoruz. Eylembilim, başlığı gibi, Oğuz Atay'a özgü ironinin bütün inceliklerini taşıyor.
Ülke 12 Mart arefesindedir. Öğrenci çatışmaları, üniversite işgalleri, forumlar... Romanın kahramanları, olaylar karşısında saf tutmaya ya da tutmamaya çalışan "akademikler"dir. Bir üniversitede gelişen olaylar, bir matematik profesörünün, Server Gözbudak'ın "hatırat"ından nakledilir. Oğuz Atay Eylembilim'de, Cevat Çapan'ın "Oğuz Atay'a Mektup"ta belirttiği gibi, kara mizah gösterilerinden birinin daha doruklarına ulaştırıyor bizleri...
Eylembilim Alıntıları - Sözleri
- Güzel günler göreceğiz Çocuklar, Güzel günler göreceğiz. Motorumuzu hür maviliklere süreceğiz Çocuklar, Hür maviliklere süreceğiz.
- “Durumum çok kötü sevgilim diyordu, belki bugünlerde intihar ederim . Bana yaşama gücü veremez misin?”
- Yarattığım hayal kırıklığı için herkesten özür dilerim.
- Ülke çığrından çıkmıştı. Öyle dokuz sekiz hesaplarıyla görülmezdi işler.
- Yarım kalmış, gerçekleştirilememiş hayallerimin hüznünü yaşıyordum.
- “Neden bazı insanlar, bazı şeyleri hiç bilmiyorlar? Duysalar, dinleseler, hatta karşılarında görseler bile bilmiyorlar.”
- samimiyetsiz insanlar yetişiyor..
- Ayrıca ben bir insansever değildim. Hiç belli etmemekle birlikte, birçok insanı sevmiyordum- sevmemek ne demek, nefret ediyordum.
- Hangi toplum katından gelirlerse gelsinler, aydın yani düşünen, yani kafasında yeni bir dünya kurmaya çalışan kimse kendi sınıfını kendi belirler.
- Olaylar gerçekleşirken kendilerini izlemesini bilmeyenler, birdenbire bir maceranın ortasında çaresiz kalırlardı.
- İnsanın geçmişinden kaçabilmesi için, kendinden kaçabilmesi gerekiyor. Bunu da bilinçsizce gerçekleştirirse sürdürebilir.
- Zaten zaman nedir ki? Belki birçok kişi, benim gibi, yaşadığı olayların sırasını değiştirmek için kim bilir neler vermezdi!
- "Gözlerimi hemen kaçırdım. İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı."
- Olayların heyecanına kapılıp sürüklenmekle hiçbir şey çözümlenemez.
Eylembilim İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Edirnekapı’da Sakız Ağacı mevkiinde yatmaktadır bu yarım kalmış kitabı yazan yarım kalmış adam. Tıpkı kitapta anlattığı ‘gençler’ gibi, tamamlanması güç bir cümle, boğazda sıkı bir düğümdür. Neylersiniz “düşman kavi talih zebun”dur. yazar/oguz-atay kitap/eylembilim--546 (Emel Keleş)
Son ve Yarım Kalmış ''Eylembilim'': Cümlesi yarım kalan, kitabı yazarken hayata gözlerini yuman bir Oğuz Atay ile karşı karşıyayız bu kitapta. Son cümlesini, yarım kalmış cümlesini okuduğum zaman içime bir şey oturdu böyle. Yarım kalmış şeyler acı vericidir. Hele ki hayatı boyunca yarım yamalaklığından şikayetçi birinin yarım kalmış cümlesini okuduysanız ve siz de aynı hislerden muzdaripseniz bu durum daha da acı verici oluyor. Bu sefer Oğuz Atay'ın tamamıyla sosyolojik yanını okuyoruz. Toplumun geriliği ve bunun nasıl kurtulacağı gibi şeylere daha fazla kafa yormuş bu kez. Tabii ki kendine has ironisi ve psikolojik tespitleri yine harflerin arasından el sallamaktan geri kalmıyor. Bu kitabı da bitirdikten sonra -hem sevinerek hem üzülerek- diyebilirim ki Oğuz Atay'ın külliyatını tamamladım sayılır. Günlük var bir de. Şuanda onu da okuyorum. Tüm kitaplarını okurken 'Günlük'ü de paralel okumalarla ilerletiyordum.Şimdi geriye sadece o kaldı. Bir yandan hızlıca bitirmek istiyorum bir yandan da hiç bitmesin. Biraz değişik hisler içerisindeyim. Ama biliyorum ki bu 7 kitaplık Oğuz Atay külliyatına dönüp dönüp defalarca bakacağım. İçinden birçok yer okuyacağım. Çünkü bir kenara bırakıp yüzüne bakmamak cidden üzücü olurdu. Hem kendim için hem kitaplar için. Size verebileceğim tek tavsiye -naçizane- Eylembilim'i en sona saklayın. En son onu okuyun kesinlikle. yazar/oguz-atay kitap/tutunamayanlar--130 kitap/tehlikeli-oyunlar--550 kitap/bir-bilim-adaminin-romani-mustafa-inan--544 kitap/oyunlarla-yasayanlar--549 kitap/eylembilim--546 kitap/gunluk--547 (Gürkan Kaya)
Eylembilim: Postmodern Türk Edebiyatının öncülerinden Oğuz Atay'ın ölmeden hemen önce yazdığı ancak yarım kalmış son eseri. Toplumcu siyasî görüşe mensup, Matematik profesörü, toplum içinde silik bir konumda olan Server Özbudak'ın iç ve dış mücadelesini ele alıyor. İç mücadele diyorum, çünkü kitabın konusunu oluşturan şey Server Özbudak'ın günlük tarzında tuttuğu yazılarını kapsıyor. Dış mücadele diyorum çünkü asıl sorun dışarıda. Belki de Oğuz Atay'ın anlatmak istediği kim olursak olalım, en azından "birisi" olduğumuz, duyulmasak da, arka planda da kalsak doğru bildiğimizin peşinden gitmemiz, bir şeyler yapmamız gerektiğiydi. Oğuz Atay'ın bu eseri diğer eserlerine göre çok sade ve anlaşılabilir özellikler taşıyor. Bu yüzden okuması kolay. Eğer daha önce Oğuz Atay okumuşsanız çok rahatlıkla okuyacağınız ve hatta anlatımından dolayı şaşıracağınız bir eser. (Büşra)
Kitabın Yazarı Oğuz Atay Kimdir?
Oğuz Atay (1934; İnebolu, Kastamonu - 13 Aralık 1977, İstanbul), Türk yazar
Babası, VI., VII dönem Sinop, VIII. Dönem Kastamonu Milletvekilliği yapan Cemil Atay'dır. 1951'de bugünkü adı TED Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de de İTÜ İnşaat Fakültesi'ni bitirdi. Üç yıl sonra İDMMA İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın 1971-72'de yayınlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar, eleştirmen Berna Moran tarafından, "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak nitelendirilmiştir. Moran'a göre Tutunamayanlar'daki edebi yetkinlik, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.
Atay'ın büyük etki yaratan eseri Tutunamayanlar'ı 1973'te yayınladığı Tehlikeli Oyunlar adlı ikinci romanı izlemiştir. Hikâyelerini Korkuyu Beklerken başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan'ın hayatı konu eden Bir Bilim Adamının Romanı'nı 1975 yılında yayımlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.
Öldükten sonra 1987'de Günlük, 1998'de ise Eylembilim adlı kitapları yayımlanmıştır. Sağlığında hiçbir kitabı ikinci baskı bile yapamayan Atay'ın kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit'in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi Ben Buradayım... 2005 yılında yayınlandı. Türk edebiyatında yazdığı Tutunamayanlar ile post-modern tarzda eser veren ilk yazar Oğuz Atay'dır.
Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlar romanında, modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka,kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatır. Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır.
Oğuz Atay Kitapları - Eserleri
- Tutunamayanlar
- Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
- Eylembilim
- Günlük
- Korkuyu Beklerken
- Oyunlarla Yaşayanlar
- Tehlikeli Oyunlar
Oğuz Atay Alıntıları - Sözleri
- Kaderimizi kötü bir oyun gibi yaşıyoruz artık. (Günlük)
- Hayır, sizi de sevmemeliyim. Çünkü her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı bekliyor beni. (Oyunlarla Yaşayanlar)
- Kaçıp gitmek istiyoruz.. (Günlük)
- "Ben yalnızlığı istemekle suçlanıp yalnızlığa mahkum edildim. Bu karara bütün gücüm ile muhalefet ediyorum. Ben yalnızlığa dayanamıyorum," (Korkuyu Beklerken)
- Beni ya şımartın ya da kapı dışarı edin! Yarı içtenliğe dayanmam zor benim. (Tutunamayanlar)
- Oyunlarda bile hür olmak mümkün mü? (Günlük)
- "Fakat mesele bu değildi; mesele, bir şeyleri, sıcak bir çorbanın kokusunu duyar gibi hissedebilmekti." (Korkuyu Beklerken)
- İçimin yorulduğunu hissediyordum. (Korkuyu Beklerken)
- "Hayır, gerçekten ölmedi; çünkü ben yaşayamazdım ölseydi." (Korkuyu Beklerken)
- Oysa bu ülke Hindistan'a benziyordu: Kastlardan geçilmiyordu. (Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan)
- Artık benim sesimi de dinlemeli insanlar! İster keman sesi olsun, ister oyun sesi; yeni bir ses getirmeliyim bu dünyaya! (Oyunlarla Yaşayanlar)
- Biliyor musunuz, ne düşünüyorum? (Oyunlarla Yaşayanlar)
- Ölsem artık demiştim ya geçen gün. Siz insanlara inanmayın. Şimdi hiç ölmek istemiyorum. (Günlük)
- Sevgi propagandası yapan nefret dolu insanlar... (Günlük)
- "Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim." (Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan)
- Zaten zaman nedir ki? Belki birçok kişi, benim gibi, yaşadığı olayların sırasını değiştirmek için kim bilir neler vermezdi! (Eylembilim)
- Oysa, elimin tersiyle seni yıkabilirdim. Bıraktım ki, sen kendi sonunu hazırla... (Tehlikeli Oyunlar)
- - Biliyor musunuz Albayım ne olmalı? Yeni bir gençlik yetişmeli... (Tehlikeli Oyunlar)
- "Sessiz faziletlerin heykeli dikilmiyor." (Günlük)
- Olayların heyecanına kapılıp sürüklenmekle hiçbir şey çözümlenemez. (Eylembilim)
Editör: Nasrettin Güneş