diorex
sampiyon

Fesüphanallah! - Alev Alatlı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fesüphanallah! kimin eseri? Fesüphanallah! kitabının yazarı kimdir? Fesüphanallah! konusu ve anafikri nedir? Fesüphanallah! kitabı ne anlatıyor? Fesüphanallah! kitabının yazarı Alev Alatlı kimdir? İşte Fesüphanallah! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.03.2022 06:00
Fesüphanallah! - Alev Alatlı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Alev Alatlı

Yayın Evi: Turkuvaz Kitap

İSBN: 9786052169964

Sayfa Sayısı: 319

Fesüphanallah! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Önümüzdeki yılları bir elimiz yağda, bir elimiz balda geçiştiremeyecekmişiz gibi duruyormuş. Olsun. Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e zıpçıktı astrolog’ diyen devrimci Martin Luther’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde.

‘Nasihatname’ dediğim kalıp, bu yolda bir temrin aslında. Elim henüz kalem tutarken, tecrübemi tecrübenize, bildiklerimi bildiklerinize, hadi lafı dolandırmayayım, ömrümü ömrünüze katarak, 21. yüzyıldaki yolculuğunuzda size belirli bir avans sağlama gayreti. İsterim ki, elinizden geleni değil, yapılması gerekeni yapın, dünyaya bir de benim pencerelerimden bakın. İstemediklerinizi kapatın, yenilerini açın.

İstihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehim, müstakim, emin, mekin ve metin olun. (Sözlük kullanmayı da âdet edinin.) Aziz ülkemize gelince; ille bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekisinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı âdet edinin. Unutmayın ki, düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendine has bir kimliği vardır Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar.”

Alev Alatlı

Fesüphanallah! Alıntıları - Sözleri

  • " İşleyebileceğimiz en büyük günah, birbirimize kayıtsız kalmamızdır. "
  • " Dillendirebilmek için cüret, cüret edebilmek için gerçeklerle silahlanmak gerekiyor. "
  • " Madem ki, son temsilcileriyiz Gezegen' in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek' gerçek' , soğuyan Güneş'in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı. "
  • "Akıl her daim gerekli, velakin her daim yeterli değil, çünkü 21. Yüzyıl'da birden fazla' gerçek yaşanıyor. Hâkim' gerçek ' ne ise , endişelerimizi o formatlıyor. " Her şeyi aklıyla değerlendirmeye kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır' demeleri de bundan. "
  • " 'İyi ' bir atanmışın vezir edebildiği bir halkı ' kötü' bir seçilmişin rezil edebildiği de sır değil. "
  • " Korkak, 'gerçek' le yüzleşmeyi reddediyor, hırçınlaşıyor. Cahil, 'gerçek'i idrak edemiyor, küçümsüyor. Hain, kendi çıkarının peşinde, 'gerçek'i tahrif ediyor, saptırıyor. "
  • " İyilik ve umut, 21. Yüzyılın hedefleri arasında yer almıyor. "
  • "Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?" sorusunun cevabının hemen her zaman "çok gezen" e yığıldığını bilirsiniz.Yanlış.Baktığınızı görebilmeniz için hakkında okumuş olmanız gerekiyor... Okumaktan yüksünmemeyi öğrenmek lazım.
  • ..."Her şeyi aklıyla değerlendirmeye kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır"...
  • İyilik ve umut, 21. yüzyılın hedefleri arasında yer almıyor.
  • Kamusal vicdanla barışık olmayan sistemler dağılmaktan kurtulamıyor.
  • Cesitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçede Vizantion', Latincede 'Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma, Rumcada Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis" , Slavcada Çargrad, Konstantingrad', Viking dilinde 'Miklagord', Ermenicede Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli', Arapçada 'Bizantiya, elMahsura, Kustantina el-uzma', Selçuklular'da Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambuľ' ve Osmanlıcada ‘Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-i Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-1 Saltanat, Dergâh-ı Mualla, Südde-i Saadet' isimleriyle anıldı.”

Fesüphanallah! İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çok ağır bir kitap. İsteyen olursa hediye edebilirim.: Çok ağır bir kitap. Aynı paragrafta bile yakalayamadığım anlatımlar var. Gençlere öğütler diye yazılan bir kitabı gençler okuyup anlayamıyorsa bir sorun vardır. Devam niteliğindeki “Hafazanallah” kitabıyla birlikte isteyen birine hediye edebilirim. (Düzeltme; Hediye edildi.) (Mehmet Akif Kekeç)

Kitabın adı neden fesüphanallah demeyin okudukça öyle enteresan, öyle alakasız, öyle sıradan algıladıklarımız bizi dehşete düşürüyor fesüphanallah diyoruz. Neleri anlatmıyor ki bu kitap, eli kanlı batı ezberimizin altını dolduruyor. İngilterenin siyasi tarihi, hristiyanlığın yozlaşması, Amerikanın planlaması derken laf lafı açıyor, bilgi yüklü bir eser yazmaya erindim ses kaydı tutucam ne kaldıysa aklımda açıp açıp unutmamak için.. Bu gün batının hala devam eden vahşetine gözünü kapayıp tabirlerince orda tuvalet temizlerim diyen gençliğe okutulması gereken bir kitap! Sayın devlet büyüklerim bu müfredatla yerli milli nesil yetiştirmiyorsun, katiline aşık bir nesil geliyor :( gel al şu kitabı,her ders konu konu işle vallahi çok cahil bir milletiz tarih cahili ve en kötüsü bildiğini sanan!! Eline yüreğine kalemine sağlık Alev hanımcığım Rabbim sağlıklı ömürler versin de sen yazmaya devam et (Gamzeee)

NECEFLİ MAŞRAPA: Necefli Maşrapanin hikayesini bilmek icin illa 80 öncesi doğmak gerekmiyor. Anlatacağımi sanmayın deginip geçeceğim bir 90li olarak, siz gerisini halledersiniz sizi biliyorum. Tv'nin ulkemizde ilk açıldığı yillarda sadece ülkemizi değil dünyayı peşine takan diziler oynarmış hâlâ surekli akıllara gelen Dallas isimli bir dizi oynamış. Icerigini fazla bilmem entelektüel bilgi olarak anlatırım yani hiç izlemedim. Bu yuzden zorlamayın. Işte o zamanlar(80ler) 2 çocuk(2 buyuk abim) annesi olan annem ve arkadaşları diziyi izlerken yayın patadan gitti. Olur mu böyle sey tabiki olur iste o zamanlar tv ekranlarında bir tane maşrapa görünürmüş ve hemen altında yazı. Zeki insanlarsiniz bulmustursunuz o yazının ne oldugunu. Bu yüzden o yazının ismini Nasreddin Hoca dediği gibi bilenler bilmeyenlere söylesin diyeceğim. Neden bu kitap neden bu öykü derseniz. Kafanızda takıli kalsın. Kitaba gecersek kitap çok geniş bir tarih diyebilirim sayfa sayısı küçük olsa da yazar Nasihatname olarak nitelediriyor ve 11 ciltlik eserin ilk kitabı olarak adlandırıyor(dilerim tamamlar). Kitabın içeriği ise Mu ve Atlantis gibi efsanevi yerler ile ilgili bilgi edine bilirsiniz. Kitap ABD uzerinden yazılmış olsa da Başta Büyük Britanya ve Roma Imparatorluğu olmak üzere Avrupa'yi özet geçiyor. Shakespeare'in Bacon olma ihtimaline de değiniyor olabilir. Uzak bir ihtimal olmadığını düşünüyorum. Bu arada Tudor Hanedanı en geniş alınan Ingiliz ailesi kitapta. Rönesans Italya'sina fazla deginmiyor. Yahudilik, Hristiyanlik ile iligili konulara değiniyor bura da tartışmalı konulara değinmiş. Mısırsız tarih olur mu? Diyerek Mısır Horos, Osiris ve Isis üçlemesine de deginiyor. Çok az bilinen Van Lang Imparatorluguna da isim olarak Paylant'a değindiği gibi deginiyor. Hunlar olmadan tarih olmaz diyelim ve onların başlattığı kavimler göçüyle tekrar Avrupa'ya girmeden Anadolu ile bir Galatlar diyerek girelim kim bu Galatlar teknoloji cağında açıklamam ayıp olmaz mı, bulun Kitabı okuyunca sevmediğim konulardan birisi Siyasi görüşünün dışına çıkamaması bu büyük bir eksik olsa da OKUNMAYA DEĞER BIR KITAP LÜTFEN OKUYUN (Mir'at-ı Cünun)

Kitabın Yazarı Alev Alatlı Kimdir?

Alev Alatlı (d. 1944, İzmir) Türk yazardır. Liseyi babasının askeri ataşe olarak görev yaptığı Tokyo’da okudu. Ekonomi & İstatistik lisansını ODTÜ'den, Ekonomi ve Ekonometri yüksek lisansını "Fulbright" bursu ile gittiği Vanderbilt University'den (Nashville, Tennessee) aldı. Bilâhare felsefe öğrenimine başlayan Alatlı, doktora çalışmalarını New Hampshire'daki Dartmouth College’de sürdürdü. İlahiyat konusunda ve düşünce ve medeniyet tarihi üzerinde yoğunlaştı. 1974’te Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim görevlisi, Devlet Planlama Teşkilatı'nda kıdemli ekonomist olarak çalıştı. California Üniversitesi ile ortak psiko-dilbilim çalışmaları yürüttü. Cumhuriyet Gazetesi bünyesinde Bizim English dergisini çıkaran Alatlı, daha sonra Türk Yazarlar Kooperatifinde (YAZKO) başkan yardımcısı olarak görev aldı.

Filistin davasının tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı 1986 yılında Tunus'ta sürgünde bulunan Yaser Arafat tarafından "Özgürlük Madalyası"yla onurlandırılmıştır. Aydınlanma Değil, Merhamet! adlı romanıyla ise 2006 yılında Moskova'da "Mikhail A. Sholokhov 100. Yıl Roman Ödülü"nü kazanmıştır.

Alev Alatlı Kitapları - Eserleri

  • Kabus
  • Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?
  • Fesüphanallah!
  • Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!
  • Rüya
  • 'Nuke' Türkiye!

  • Beyaz Türkler Küstüler
  • İşkenceci
  • Aydınlanma Değil, Merhamet!
  • Valla, Kurda Yedirdin Beni
  • O. K Musti Türkiye Tamamdır
  • Hayır! Diyebilmeli İnsan
  • Hafazanallah!

  • Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor
  • Kadere Karşı Koy A. Ş.
  • Aydın Despotizmi
  • Safsata Kılavuzu
  • Dünya Nöbeti
  • Aklın Yolu da Bir Değildir
  • Hollywood'u Kapattığım Gün

  • Eyy Uhnem! Eyy Uhnem!
  • Hatırla! Geçmişin Geleceğindir
  • Şimdi Değilse Ne Zaman?
  • Suç Ortağı Hollywood
  • Kelebek Etkisi Söyleşileri 1
  • Yorumsuz
  • İşkenceci

  • Bize Yön Veren Metinler Cilt: I - II
  • Kelebek Etkisi Söyleşileri - 2

Alev Alatlı Alıntıları - Sözleri

  • Ölümlü bir insan, kaç defa beyaz sayfa açabilir ki kısacık hayatında? (Kabus)
  • ...yumurta da taşın üstüne düşse, taş da yumutanın; olan yumurtaya olur... ... (kıbrıs rum atasözü) (Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?)
  • " İşleyebileceğimiz en büyük günah, birbirimize kayıtsız kalmamızdır. " (Fesüphanallah!)
  • Kadim bir Uygur diskuru vardır."Kendinize güvenin!" der. Kendinize güvenin! Akranlarınızın,çağınızın,Gerçeklik'in payınıza düşen kadarıyla da olsa hakkını verin.Dil,din,ırk,cinsiyet ayrımının tuzağına düşmeden,zamanınızın en yetkin bilginleriyle,sanatçı ve filozoflarıyla dostluk kurun.Mahrem düşüncelerinizi aşkın zekâlarla paylaşın.Sizler,anneleri tarafından sakınılmak durumunda olan özürlüler ya da çocuklar değilsiniz.Kavminizin kaderini eline almaktan kaçınan korkaklar değilsiniz.Sizler,mağdurların kefaretini ödeyecek,kâbustan uyandıracak yetişkin erkeklersiniz." (Hatırla! Geçmişin Geleceğindir)
  • Günümüz Türkiye'sinde her başarılı kadının arkasında yetiştirilmesi gereken bir çocuk vardır.İstisnalar kaideyi bozmaz (Kadere Karşı Koy A. Ş.)
  • ne zaman unuttuk, bir şeye sırf "haksızlık" olduğu için karşı çıkmayı? (Şimdi Değilse Ne Zaman?)

  • Alexis zorbanın İngiliz Basile dediği gibi, “neye yarıyor sizin onca lanet kitabınız, zulmü zalimden soyutluyorsa?“ (Hafazanallah!)
  • Hicraniyem der ki bakın hâlıma Dağlar dayanmıyor ahu zarıma Elim ermez oldu kisbü kârıma Çünkü Gül yüzlümü elden aldırdım Hacı Taşhan (Beyaz Türkler Küstüler)
  • Günay kızım. İnsanları sevmekten korkma .Sevmediğin değil, sevdiğin yanlarını abart.İnsan olmanın kefareti,sevmeyi bilmektir. (Valla, Kurda Yedirdin Beni)
  • Kıtlık Tanrı'dan,açlık insanlardan gelir (Eyy Uhnem! Eyy Uhnem!)
  • En muhteşem zaferlerimizden geride, sorumluluğunu bilinmeze yüklediğimiz bir enkaz kaldı. (Dünya Nöbeti)
  • Ünlü diplomatları Fyodor Tyutçev'i hatırladım: Rusya, anlaşılamaz, hesaba kitaba da gelmez. Kendisine has bir kimliği vardır, Rusya'ya sadece iman edilir. İç çektim, 'İman etmekten başka çaremiz yok, değil mi Aleksi?..' (Eyy Uhnem! Eyy Uhnem!)
  • Esasen bunların hepsi uydurma.Samanyolu galaksisinin güneş sisteminin kokuşan bir gezegeni olan Dünya'da,insanoğlu insanoğluna kısacık bir süre için teğettir.Sonra,herkes kendi meçhulüne yollanır.Bir başına (O. K Musti Türkiye Tamamdır)

  • Tanım: Bir kimsenin görüşlerinin yanlış olduğuna dair delil sunmak yerine, o kimsenin niteliklerine (kişiliğine, karakterine, niyetlerine, vasıflarına vs) saldırarak, reddetmek veya karşı iddiada bulunmak. Örnek 1: Başkan bu konuda haklı olamaz. Çünkü kanının son damlasına kadar liberal. Örnek 3: Onun önerisini kabul edemeyiz. Çünkü o karşı partiden. Örnek 4: Bu bilim adamının teorisinin herhangi bir geçerliliği olduğunu sanmıyorum. Bu teoriyi ödeneğini kaybetmemek ve işini kurtarmak için ortaya atıyor. (Safsata Kılavuzu)
  • Mantık "doğru"ların değil, "geçerlilik"lerin bilimidir. (Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor)
  • ...insan düşündüğünü dürüstçe ifade ettiği sürece ahlaklıdır. ('Nuke' Türkiye!)
  • Cevapların hepsini buldum sandı, hayatı karşılamayı unuttu. (Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!)
  • Aile, koca, çocuk, iş derken, kadın kendisine teğet geçmeye mecbur edilir. Bir şey yapması daima müsaadelere bağlıdır. Ailesinin müsaadesine veya teşvikine, dostlarının desteklemesine, yakınlarının "evet" demesine! Bu yüzden, sanat eğitiminin kadına verilmesi daha da önemlidir. (Kadere Karşı Koy A. Ş.)
  • Kime kırk gün deli denilse deli olacağı dile getirilmeyen bir gerçekti. Inanç birliği sanıyı gerçeğe dönüştürmeye yeterdi. Bireyin gerçekliğinin bütünün inancı doğrultusunda olması doğaldı. Kaldı ki sülale narsisizminin birincil hasmı devletin bile kabul ettiği işlevleri vardı. (İşkenceci)
  • Yumurta da taşın üstünde düşşe, taş da yumurtanın, olan yumurtaya olur. *Kıbrıs Rum Atasözü (Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?)

Yorum Yaz