Fuji-Yama - Cengiz Aytmatov Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Fuji-Yama kimin eseri? Fuji-Yama kitabının yazarı kimdir? Fuji-Yama konusu ve anafikri nedir? Fuji-Yama kitabı ne anlatıyor? Fuji-Yama kitabının yazarı Cengiz Aytmatov kimdir? İşte Fuji-Yama kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Cengiz Aytmatov
Çevirmen: Mehmet Özgül
Yayın Evi: Nora Kitap
İSBN: 9789752473119
Sayfa Sayısı: 104
Fuji-Yama Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hikâye ve romanlarıyla tanınan Cengiz Aytmatov, bir tiyatro oyunuyla karşımıza çıkıyor bu kez.
Çok yönlülüğüyle dikkat çeken bu eserin dar alanında, savaş sırasında arkadaşlarını ihbar ederek sürgüne gönderilmesine neden olan kişiler arasındaki dostluk, hak, adalet, güven, sevgi gibi duygular sorgulanır. Daha geniş alanında ise insanoğlunun saflığı, toplumdaki konumu, toplum ve zaman önündeki sorumluluğu gibi meseleler etrafında tartışılır ve sanata dair çok çeşitli sorulara yanıt aranır. Sürgüne gönderilen ve bunun sonucunda yeteneğinden olan arkadaşları Sabur’un vaktiyle sorduğu soru, eserin de temel sorusudur aslında: İnsan nasıl insan olmalıdır?
Fuji-Yama Alıntıları - Sözleri
- Hem küssen kime küseceksin." Tarihe mi? Hangi büyük tarih kusursuzdur ki. Yaşamı kolay sanmayın. İnsan dediğin güçlüklerin üstesinden gelmesini bilmeli. Kendine güvenini, kişiliğini yitirmemek için derin anlayış ister, yürek ister.
- İnsanın kendi emeğiyle övünmesinden daha iyi ne olabilir!
- En tehlikeli şey yarım bilgidir. Her bir işe görgüsüzlükle başlar, Tek istediği, şaşmaz doğrularının Adım başına onaylanmasıdır.
- Yıllar ilerledikçe insan başarılarını kutlamak istiyor.
- Tilkinin kızılıyla kızın güzeli beladan kurtulamazmış.
- Doğa yasası bu. İnsanlar günahlarıyla birlikte doğarlar.
- İnsan günahlarıyla birlikte doğar.
- Dünyada aptal bolluğundan çok ne var?
- Gerçeği söylemekten daha büyük bir erdem var mı?
- Ey, tarihin en büyük güç kaynağı olan şöhret düşkünlüğü! Sen neler yaparmışsın!
- Umutlar, umutlar, nerede kaldı tadınız?
- Çoktandır yaprakları dağılmış bir kitaba benziyoruz. Neden böyle oluyor? Yaşam bizim için yalnız pişmanlık kaynağı mıdır? ..
- Tarihin yapısı böyle. Savaşı yoketmek için savaşla gitmek gerekiyor.
- İSABEK: Geçen yıl Seylan'dayken bir Budist rahibiyle tartışmaya girmiştim. Benim savım şuydu: Yeryüzünden kötülükler gider, yalnız iyilikler kalırsa yaşam durur. MEHMET: İyilerin kötülerle savaşı son bulursa eğer...
- Yaşam bizim için yalnız pişmanlık kaynağı mıdır?
Fuji-Yama İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İnsan, nasıl bir insan olmalıdır? Adalet, hak, güven, sevgi ve dostluk gibi kavramların sorgulandığı Fuji-Yama ile hem kendilerini hem de birbirleriyle yüzleşen bir arkadaş grubunun "insan" olmaya dair içsel arayışına ortak olurken Sabur'un vaktiyle dile getirdiği soruyu bir kez de biz soruyoruz kendimize : İnsan, nasıl bir insan olmalıdır? Kitap okurken beni çok düşündürdü. İnsanın görüşlerini farklı bakış açılarıyla çok güzel anlatıyor. İnsanın var olma kaygısını, varlığını dayandırdığı hakikatleri görebiliyoruz. Kitabı bitirdiğimde zihnimde yankılanan ayet: "Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür!" (Fatma Yılmaz)
Tiyatro bir eser ve yine çok güzel. #cengizaytmatov yazıyor ya cidden güzel yazıyor adam. Bir insanın kaleminden çıkan her sözcük mü güzel olur? Bu kitabı da harikaydı cidden. 5 arkadas üzerinden insanlığı sorguluyor aslında yazar. Sevgiyi, dostluğu, güveni, adaleti anlatıyor bu arkadaşlar üzerinden. Fuji-Yama toplandıkları dağın ismi. Eşleri ile beraber orda insanliklarini sorguluyorlar aslında. Ah ne güzeldi be! Kesinlikle okuyun. #parlakmeltemkitapligi (Meltem Parlak Aydın)
Kitap Cengiz aytmatov un tiyatro türünde yazdığı bir eser. Aytmatov u roman ve öykü haricinde de bir eser de okuyarak tüm kitaplarını okumayi başardım.. Kitap Fuji yama denilen dağ da 4 çocukluk arkadaş ve eşlerinin buluşmasıyla başlar . Daha sonra eski öğretmenleri de dahil olur . Özgeçmişlerini sorguladiklari , okul yılları, savaşa katılmaları ve başarıları , ve arkadaşlarının şiirleri ile sanata edebiyat a savrulmalarına şahit olduğumuz , herkesin kendi hatalarını veya pişmanlıklarını anlattığı , kardeşlik - hainlik - edebiyat ve haksızlıklarin tartışıldığı bir oyun olmuş. Keyifle okudum diyebilirim .. (Abdullah tiryaki)
Kitabın Yazarı Cengiz Aytmatov Kimdir?
Cengiz Aytmatov, (Kırgızca: Чыңгыз Айтматов (Çıňğız Aytmatov), Rusça: Чингиз Торекулович Айтматов) (d. 12 Aralık 1928, Kırgızistan - ö. 10 Haziran 2008, Almanya).
Ünlü Kırgız Türkü edebiyatçı, gazeteci, çevirmen ve siyasetçi. 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanı'nda seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan esinlenerek konulmuştur.
Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasî sistemle, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşının SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı. Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği'ni ve Rusya Federasyonu'nu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyeti'ni büyükelçi olarak temsil etti.
Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008'de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de hayatını yitirdi.
Cengiz Aytmatov Kitapları - Eserleri
- Beyaz Gemi
- Toprak Ana
- Gün Olur Asra Bedel
- Cemile
- İlk Öğretmenim
- Cemile - Sultanmurat
- Elveda Gülsarı
- Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
- Dişi Kurdun Rüyaları
- Çocukluğum
- Ebedi Gelin
- Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu - Deve Gözü
- Cengiz Han'a Küsen Bulut
- Sultanmurat
- Selvi Boylum Al Yazmalım
- Kassandra Damgası
- Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
- Şafak Sancısı
- Sokrat'ı Anma Gecesi
- Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
- Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim
- Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu
- Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu
- Fuji-Yama
- Yıldırım Sesli Manasçı - Kızıl Elma - Beyaz Yağmur - Baydamtal Irmağı’nda
- İlk Turnalar - Fuji Yama
- Kader Ağı (Kıyamat)
- Cemile - Deve Gözü - Selvi Boylum
- Deve Gözü
- Yüzyüze
- Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
- Kızıl Elma - Oğulla Buluşma
- Yıldırım Sesli Manasçı - Asker Çocuğu - Beyaz Yağmur
- Cemile - Öğretmen Duyşen
- Hekayələr
- Kuz Başındaki Avcının Çığlığı
- Bütün Eserleri: 2
- Cengiz Aytmatov Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri
- Time to Speak
- Seçilmiş Əsərləri
- Yüz Yüze - Oğulla Görüşme
- Gülsarı / Yüz Yüze
Cengiz Aytmatov Alıntıları - Sözleri
- Bir erkek, bir adam ol oğlum.Nerede olursan ol, erkek ol, mert bir erkek olarak kal! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma - Beyaz Yağmur - Asker Çocuğu)
- İnsana korku veren bazı sözler vardır. "Artık hiçbir zaman!" gibi. Böyle sözlerden sonra söyleyecek bir şey kalmaz. (Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu)
- Biraz daha; birkaç dakika daha yaşatmak istiyordu onu gönlünde. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
- Gün gelir, ağacın kendisi değil, gövdesi bile işe yarar. (Yüz Yüze / Oğulla Görüşme / Deve Gözü / Askerin Oğlu)
- Gözünün bütün yaşlarını dökerek ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu. (Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
- “Yalnız çalışmak için mi yaşar insan?” (İlk Turnalar - Fuji Yama)
- 20. yüzyıl insanlığın iki büyük dünya savaşına ve türlü kan döküşlere, nükleer felaket ve depremlere, uzayı ele geçirme ve bilimsel teknik uçuşlara tanıklık etmekle kalmadı. Bununla birlikte nice bin yılların, nesillerinin eleğinden geçip seçilmiş manevi zenginliğin, en önemlisi inanç değerlerinin düşmesine; hayatı çürümekten, bozulmaktan koruyangelen yüce sevgi duygusunun basitleşmesine, yok edici edep dışı davranışların mizahı haline gelip zayıf düşmesine yol açtı. Bence bu, insanlık için nükleer savaştan sonra en tehlikeli beladır. (Kuz Başındaki Avcının Çığlığı)
- "Seviyordu ama özlemiyordu , yanındayım diyordu ama uzaktaydı ; sadece sözler vardı , kendisi yoktu." (Selvi Boylum Al Yazmalım)
- Talih vardır güldürür, talih vardır öldürür. (Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
- Hayatım boyunca hep seni özledim, seni düşündüm ben. Bu kadar çok beklettiğim için özür dilerim. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
- Demek ki, düşünmemek unutmak demek değilmiş. (Elveda Gülsarı)
- İnsanoğlu ömründe bir kerecik olsun vicdanıyla baş başa kalmak, yaşamın hay-huyundan uzak durmak istiyor, … (Al Yazmalım, Selvi Boylum - Erken Gelen Turnalar - Fuji Yama - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)
- "Uzun zamandan beri seviyorum seni.. Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin! (Cemile)
- İnsan kalbi böyledir: Onu kolayca dondurabilirsiniz ama çok zor eritir, çok zor ısıtırsınız. (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
- Sanki sevginden utanç duyuyor gibisin! (Kızıl Elma - Oğulla Buluşma)
- İnsanın kahpeliği sınır tanımaz. (Ebedi Gelin)
- Aşk, yaratılışın hediyesi, sonsuzluğun gizli enerjisidir. (Ebedi Gelin)
- İnsanlar ne diye böyle yaparlar, bilmem ki! İyiliğe karşılık hep kötülük, hep kötülük. Sonra yaptıklarından utansalar, pişman olsalar bari! O da yok.... (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
- İnsanın sağlığı yerindeyse, eli kolu tutuyorsa çalışmaktan daha iyi ne var yeryüzünde? (Beyaz Gemi - Toprak Ana - Deve Gözü - İlk Öğretmenim)
- “Öyle bir bakıyordu ki sanki hem acı çekiyor hem de hayranlık duyuyordu Cemile’ye ve mutlulukla acıyı aynı anda yaşıyordu bakışlarında.” (Cemile - Öğretmen Duyşen)