Galat-ı Meşhur - Soner Yalçın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Galat-ı Meşhur kimin eseri? Galat-ı Meşhur kitabının yazarı kimdir? Galat-ı Meşhur konusu ve anafikri nedir? Galat-ı Meşhur kitabı ne anlatıyor? Galat-ı Meşhur kitabının yazarı Soner Yalçın kimdir? İşte Galat-ı Meşhur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Soner Yalçın
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları
İSBN: 9786059658270
Sayfa Sayısı: 472
Galat-ı Meşhur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
• Cemaat polislerinin hazırladığı dosyada “Ermeni” dedikleri muhalefet lideri kim?
• Lise yıllarında dinci kampta eğitim alan Başbakan kim?
• İslami Devrim için ABD Konsolosluğu’nu basan AKP’li Bakan kim?
• Erdoğan’ı sürekli kandıran gazeteci kim?
• Kılıçdaroğlu’nun “akıl hocası” sağcı Milli Mücadeleci kim?
• Öcalan’a,”Kürtçülüğü bırak solculuktan ayrılma” diyen aile büyüğü kim?
• PKK’yı asıl büyüten sağcı lider kim?..
• Sağcı bilinen solcular; solcu bilinen sağcılar kim?
• Paris günlerinde sosyalist olan Cemaatçi kadın kim?
• Alevi Mezarlığı’na gizlice gömülen Nazi subayı kim?
• Süleyman Hilmi Tunahan’ın “talebesi” CIA görevlisi kim?
• Hitler için dua eden Nurcu kim?
• Osmanlı’dan günümüze casus gazeteciler kim?
• Atatürk ve arkadaşlarının ruhunu çağırdığı Osmanlı padişahı kim?
• Ve HDP milletvekillerinin sicili; kim aslında kimdir?
Galat-ı Meşhur Alıntıları - Sözleri
- Önyargıları yıkmak zorundayız...
- Hepsi bizim toprağımızın insanıydı.
- Yanlış, hatalı olanı cesurca dile getirmeliyiz.
- Dış yüzeyleriyle / imajla yaşayan, içi boş insanlar dönemindeyiz. Her şeyden az bilen insanlar dönemindeyiz. Medya, bunları bize "uzman" diye tanıtıyor. Oysa bunların bir kararı-görüşü yok; ezberlediklerini tekrarlıyorlar.
- Daha Soma'da büyük facia yaşanmamıştı.
- Bayrak, camilere tül yardımı yaparak milletvekili seçildi.
- Oysa gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada...
- Bakın nedir bu meşhur " orta gelir tuzağı " , yazayım.
- Bitmez bu yanlışlıklar...
- Politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla tamamlanmalı. Bugün ... CHP bu devrimci çizgiyi neden sürdüremiyor? Bugün ... CHP bu bozuk düzeni değiştirerek gittikçe ağırlaşan toplumsal sorunları kökten çözecek parti neden olamıyor? Çünkü, kafalar karışık... Mustafa Kemal'in partisi Atatürk'ü tanımıyor! Dayatılan "Tanzimat Batıcılığı"nı Atatürkçülük sanıyorlar! Ekonomik ve siyasi bağımsızlık sözünü duyunca irkiliyorlar; demode buluyorlar. Bu nedenle ... Çözüm üretme yerine -kaçak güreşip mevcut partiler gibi günlük siyaset yapma kolaycılığından vazgeçmiyor.
- “Gerçek gözardı edilince ortadan kalkmıyor…”
- En büyük hata; hiçbir hatanın farkına varmamaktır!
- Elinizdeki kitabın kapağında gördüğünüz kişi , Seyhlulislam Cemalettin Efendi'nin eşi Fatma Zehra Hanım'dir. Resim, 1902 yılına aittir. Elbisesinin önünde, 1878 yılında Abdülhamit tarafından hayır ve yardım işlerinde başarılı olan kadınlara verilen " Şefkat Nişanı " taşımaktadır. Herhalde bu nedenle poz vermişti.
- Bugün en çok ihtiyacımız olan cesarettir.
- CHP'ye yakistiramiyorum bu ideolojik sapmayı...
Galat-ı Meşhur İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mardin de yaşayan şair ve yazar Leyla Mihrinaz Engin, Odatv'ye gönderdiği mektubunda Soner Yalçın'ın yeni kitabı Galat-ı Meşhur'u değerlendirdi: Soner Yalçın’ın kaleme almış olduğu "Galat-ı Meşhur, Doğru Bildiğiniz Yanlışlar" kitabı, yüzyıllardır dünyanın birçok ülkesinde, Türkiye’de ve Ortadoğu’da olup biten olayların, tasarlanan, hayata geçirilen veya geçirilemeyen birçok ekonomi, siyasi, askeri ilişki ve yaptırımların gün yüzüne çıkarıldığı, kanlı kapitalist döngünün cesaretle ve hakikatle kaleme alındığı araştırma ve inceleme kitabıdır. Müthiş bilgi birikimi, güçlü bir arşiv ve sosyalist bir yaklaşım ile kaleme alınan Galat-ı Meşhur, denilebilir ki dünyada dönen birçok siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler üzerindeki kirli perdeyi aralayarak okuyucuyu gerçek ve şok eden bilgiler ile karşı karşıya bırakmaktadır. Gerek medyadan, sosyal ağlardan veya kulaktan duyma bilgilerle yetinmeye çalışan, kendisine milliyetçi, sosyalist, komünist, cemaatçi v.b misyonlar biçen biz halk kitlesine bilginin, bilgi kaynağına inmenin gereklilik ve yöntemini sunan Galat-ı Meşhur kitabı sayesinde öğrenebileceğimiz en çarpıcı bilgiler; -Küresel Sermayenin İngiltere’nin elinde oluşu ve İngiltere’nin tüm dünya ülkelerini hangi yöntemlerle kapitalist sistemin ağına düşürdüğü, -ABD’nin siyasi ve askeri güç ile ne tür entrikalar çevirdiği, -Ortadoğu kasıp kavuran yıllık geliri 6 milyar dolar olan, Amerikan ordusunun yaveri konumundaki Brown&Root Services (BRS) “kiralık ordu”yu, -Özellikle ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda gelişmemiş ülkelerde, Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye de dahil olmak üzere yıllardır canlı tutulan etnik köken, inanç (İslamcılık) faktörleriyle renkleri belirginleştirmeye çalışan, bu yöntemle halkı acımasızca karşı karşıya getiren, böl-yönet politikasını güden perde arkası oyunları; -Dünyanın başına bela olan IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin oluşum sebepleri, terörü canlı tutmaya çalışan hangi devlet ve o devletin gayeleri; -Güç ile kapital(para) arasındaki çarpıcı örneklemelerle satın alınan beyinler, onurlar, şahsiyetler, davalar, -Türkiye’de Osmanlı tarihinden bu yana bir türlü şekillenemeyen ekonomi, siyasi ve askeri yapılanmanın sebepleri, bu anlamda teker teker analizi yapılan, siyaset, din, gazeteci, Mit, Ordu, Hukuk mensupları. Göz ardı edilen, yok edilmeye çalışılan Kemalizm, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik ve laiklik ilkeleri. Yaratılmaya çalışılan Ilımlı İslamiyet akımının tahribatlarını; -Yıllardır dikiş tutmayan demokrasi, hukuk çerçevesinde Kürt, Alevi, Ermeni V.b sorunları; Soner Yalçın’ının kitabı kaleme alırken sık sık kullandığı; hangisini yazayım, tabiriyle yüzlerce konu, yüzlerce siyaset, bilim, din adamlarının kaleme alındığı Galat-ı Meşhur, kendisine sosyalistim, aydınım, hatta insanım diyen tüm kitlenin okuması gereken bir bilgi kaynağıdır. Galat-ı Meşhur, on geniş bölümden oluşmakta olup her bir bölüm kendi içinde onlarca konu barındırmaktadır. Bu uğurda yüzlerce kaynaktan beslenilerek, araştırılarak, olayların ve olay örgüsüne sebep kahramanları okudukça, okuyucu olarak daha fazla daha fazla okumak, bilgilenmek için bir azim içerisine girersiniz. Galat-ı Meşhur, okuyucu olarak size, aslında dünya ne kadar küçük, hayat ne kadar kısa ama dünyaya hâkim olmaya çalışan güçlerin ne kadar pervasız, acımasız güce doymayan birer mekanik yürek ve beyne sahip olduğu hissi uyandıracaktır. Bu yüzden öğrenmenin, okumanın, araştırmanın gerekliliği, çok hızlı bir şekilde değişen, Türkiye, Ortadoğu ve dünyanın yaşam, ilişki dengesinin nabzını tutmayı, görünen madalyonun aslında başka bir yüzünün de olduğunu, kayıp yapboz parçalarına ulaştığınız hatta ulaşmanız gerektiği düşüncesini yaratmaktadır. HER KESİM OKUMALI Galat-ı Meşhur önyargısızca her kesim tarafından okunması gereken bir kitaptır. Çünkü sağcısına, solcusuna, inançlısına, inançsızına inceden inceye göndermeler barındırmaktadır. Ağır eleştiriler ve birçok tanıdık siyasetçi, profesör, öğretim görevlisi, yazar, gazeteci v.b. güruhu da içine alan geniş yelpaze ile yazılan bir kitaptır. Tarihi olayların ve tarih arenasında boy gösteren siyasetçilerin karşılaştırma, kıyaslama yöntemiyle kaleme alınması okuyucu kafasında ki birçok soruya yanıt verecek niteliktedir. Nisan 2016 tarihinde Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından baskısı yapılan Galat-ı Meşhur tam da Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşamış olduğu darbe girişimini özetleyecek, aydınlatacak ve hatta çözüm üretebilecek kapasitedir. Bu anlamda, ‘Soner Yalçın’ın, Derdim; “artık ideolojiler bitti, artık medeniyetler çatışması var,” diye dünyadaki yoksulluğu- zulmü unutturup, küresel sermayenin diktatörlüğü için çabalayanların oyununu bozmak.’ söylemine yer vermek gerekir. Kitabı okudukça Soner Yalçın’ın yazım üslubuna, samimi diline hayran kalacaksınız. Yazar, okuyucusuyla karşılıklı konuşuyormuş havasında olayları anlatmakta, açık seçik anlaşılır bir dil kullanmaktadır. Başucu kitabı niteliğindeki Galat-ı Meşhur tarihe, ülkeler arasındaki olumlu olumsuz ilişkilere, neoliberalizmin tutunmak için yok ettiği maddi manevi değerlere, sağcı bildiğimiz sosyalistlere, solcu bildiğimiz faşistlere, sahnenin ön yüzünde timsah gözyaşları döken politika ve din adamlarına, perdenin arka tarafında kol kola gezen omurgadan, ilkelerden yoksun insan cellâtlarına dikkatleri çeken, şok bilgilerin cesaretle kaleme alındığı geniş yelpazeli tarihi, siyasi ve bilgi kitabıdır. Galat-ı Meşhur kesinlikle okunmaya değer bir kitaptır, okunmadığında tam da egemen gücün kendi güdümüne almak istediği insan figürüne dönüşür, sanattan, edebiyattan felsefeden uzaklaşmış, görmekten ve yorumlamaktan aciz hale gelmiş, bilfiil pasif konumda yaşama devam edersiniz. Dolayısıyla puzlle oyunun parçası hep eksik kalacaktır. Leyla Mihrinaz Engin (simeryayınevi)
Soner Yalçın Galat-i Meşhur kitabında tarihte daha önceden anlamını yanlış bildiğimiz bazı kelimeleri akıcı bir şekilde okuyucuya anlatmıştır. Herkesin okumasını tavsiye ederim. (Semih özgün cankurt)
️Bu dinci gericiler, Müslümanlığı, Allah’a değil iktidarlara / egemenlere biat eder hale getirdiler. ️Abraham Lincoln “ Bildiklerimiz değil, doğru zannettiklerimiz başımızı belaya sokar.” Kitabın içeriği öyle kısacasına bahsedilmeyecek kadar derin ve geniş. Ben her sayfasından, her cümlesinden büyük haz alarak okudum ve Soner Yalçın’ın kalemine hayran kaldım. Siyasi, ideolojik ve dini önyargılarını bir kenera bırakarak okuyabilecek tüm herkese tavsiyemdir. (İbrahim Purtaş)
Kitabın Yazarı Soner Yalçın Kimdir?
İlk yılları
Soner Yalçın, Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1 Ocak 1966'da Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercanlı, baba tarafı ise Horasanlıdır. Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır. Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek okulunda tamamladı. Daha sonra idarî bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.
Kariyeri
1987'de 2000'e Doğru adlı dergide çalışmaya başladı. Uzun süre Ankara bürosunda muhabirlik yaptı. Burada Adnan Akfırat, Hikmet Çiçek ve Serhan Bolluk’le birlikte çalıştı. 6 Mayıs 1990'da Ankara İstihbarat Şefliğine getirildi.
1993-94 yılları arasında günlük gazete olarak çıkan Aydınlık'ta çalışmaya başladı. 1995'te haber araştırma müdürü iken ayrıldı. Bir ara Doğan Yurdakul'un Siyah – Beyaz gazetesinde çalıştı.
1996 yılında televizyonculuğa giriş yapıp Show TV Ankara bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yıl içerisinde Star TV'ye geçti ve haber müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı adlı kitaplarını yayımladı. CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'le birlikte 5N1K adlı programı hazırladı. Kurtlar Vadisi adlı dizinin ilk iki yılında konsept danışmanlığını üstlendi. CNN Türk'te yayınlanan Oradaydım adlı politik belgeselin hazırladı. 4 Şubat 2007 tarihinden itibaren Hürriyet gazetesinde, pazar günleri “Not Defteri” adlı köşesinde yazmaya başlamış, Mart 2012'de işine son verilmiştir.
Odatv davası kapsamında 14 Şubat 2011 tarihinde tutuklanan Yalçın, yaklaşık 22 ay sonra 27 Aralık 2012'de tahliye oldu. Hâlen Sözcü gazetesi ve Odatv İnternet sitesinde yazılarına devam etmektedir.
Özel hayatı
Soner Yalçın'ın, avukat Feza Kutanoğlu ile evliliği 10 yıl sürdü ve bu evlilikten Aren Soner (d. 2000) adında oğlu dünyaya geldi.
Kitapları
Binbaşı Ersever'in İtirafları (1994)
Millî Nizam'dan Fazilet'e: Hangi Erbakan? (1994)
Behçet Cantürk'ün Anıları (1996)
Reis: Gladio'nun Türk Tetikçisi (1997, Doğan Yurdakul ile birlikte, Doğan Kitap)
Bay Pipo (1999)
The Özal: Bir Davanın Öyküsü (2001)
Teşkilat'ın İki Silahşoru (2001)
Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı (2004)
Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı (2006)
Siz Kimi Kandırıyorsunuz! (2008)
Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor (2009)
Samizdat (2012)
Erbakan: Eziyet Edilerek Yalnızlığa Yükseltilen İnatçı Bir Siyasal Liderin Portresi (2012)
Silivri Cezaevinde hazırladığı kitapta Necmettin Erbakan'ın hayatını ve mücadelesini anlatan kitap, Erbakan'ın bilinmeyenlerine ışık tutmaktadır.[2]
Kayıp Sicil: Erdoğan'ın Çalınan Dosyası (2014)
Galat-ı Meşhur: Doğru Bildiğiniz Yanlışlar (2016)
Saklı Seçilmişler (2017)
Kara Kutu: Yüzleşme Vakti (2019)
Soner Yalçın Kitapları - Eserleri
- Bay Pipo
- Saklı Seçilmişler
- Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı
- Reis: Gladio'nun Türk Tetikçisi
- Binbaşı Ersever'in İtirafları
- Teşkilatın İki Silahşoru
- Kara Kutu
- Kayıp Sicil
- Siz Kimi Kandırıyorsunuz!
- Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor
- Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı
- Galat-ı Meşhur
- Samizdat
- Behçet Cantürk'ün Anıları
- Erbakan
- Hangi Erbakan?
Soner Yalçın Alıntıları - Sözleri
- Dergâhın devletle her zaman iyi ilişki kurması da mutlaka not edilmesi gereken önemli bir ayrıntı. Gümüşhanevi Dergâhı hiçbir zaman Selefilik gibi bir başkaldırı geleneğine dayanmadı. Belki de bu sayede Turgut Özal'dan Tayyip Erdoğan'a, Necmettin Erbakan'dan Abdullah Gül'e son yılların "yönetenler" i hep bu Nakşibendi dergâhının mensubuydular. Bu nedenle de Osmanlı'da da devlet nezdinde itibar gören bir tarikat oldular... (Erbakan)
- Hayata bir pencereden bakabilirdiniz, ama bu, karşı pencereden bakanlara düşman olacağınız anlamına gelmezdi. (Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor)
- Bakın nedir bu meşhur " orta gelir tuzağı " , yazayım. (Galat-ı Meşhur)
- Volta vururken hiç yalnız değilim... Bazen Reşit Fuat Baraner, bazen Dr. Hikmet Kivılcımlı eşlik ediyor bana. Biraz güneş açınca Nâzim Hikmet gelip oturuyor avlunun bir köşesine; bahtiyar. Ya da, tahta iskemlesini çekmiş altına, Behice Boran'ı görüyorum avlunun bir diğer köşesinde; bacaklarını karnına çekmiş, kitap okuyor. Ruhi Su'nun ise türkü söyleyen sesini duyuyorum. Aziz Nesin, koğuşta beslediği tavuğunu çalıp yemesinler diye, avluya hep tavuğuyla çıkıyor. Hasan İzzettin Dinamo ise kedisi Sarman'ın yarasındaki kurt çukları temizliyor güneşin altında. Sabahattin Ali'nin yüzü hep gökyüzünde; belli denizi düşlüyor. Şiir yazıyor. Rifat Ilgaz bir mahkûma alfabe öğretiyor. Yılmaz Güney cezaevinden yöneteceği filminin senaryosunda son değişiklikleri yapıyor. Can Yücel Adana Cezaevi'nde yazdığı şiirleri okuyor. Kemal Tahir, Orhan Kemal kıdemlilerimiz; ayaklarında tahta takunya var; Bursa Cezaevi hatırası. Atillâ İlhan, Enver Gökçe biraz mahçuplar, işkenceye dayanamadıkları için. Dr. Şefik Hüsnü gelince Cibali'nin komünist tütün işçileri saygıyla ayağa kalkıyor. En saygılı olanlar ise bu büyük maratonun en hızlı yüz metresini koşanlar; Deniz, Hüseyin, Yusuf. En gencimiz Erdal Eren.... Ve unutulabilir mi; ilk voltayı Magosa zindanında atan Namık Kemal... Ne çokuz... 150 yıldır volta atıyoruz bu toprakların cezaevlerin de; adı bazen Magosa zindanı, Bekirağa Bölüğü oluyor, ba zen Sultanahmet, Selimiye ya da Metris, Mamak, Diyarbakır Cezaevi... (Samizdat)
- Hepsi bizim toprağımızın insanıydı. (Galat-ı Meşhur)
- O günler kıldan ince, kılıçtan keskin bir dönemdi. Rüzgara karşı yürüyen bir avuç gazeteciydik. İç savaşın ağır baskıcı koşulları yaşanıyordu. Hukuku savunmak bile vatan hainliğiyle damgalanmanıza neden oluyordu. Yılmadık. Dediğim gibi neler olduğunu seziyor ama tam anlamıyorduk. (Behçet Cantürk'ün Anıları)
- İşkence, bazen kişilerin yaşamında çok trajik olaylara neden oluyordu... (Behçet Cantürk'ün Anıları)
- Yeni okulların açılması, kızların okutulması, kadınların rahatça kendilerini ifade imkânı bulmaları, Osmanlı'nın değişme sürecine girdiğinin göstergesiydi. (Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı)
- "Peki ama hangisine inanılacaktı? İkisinden birine mi, ikisine birden mi, yoksa hiçbirine mi?" (Bay Pipo)
- Uzun yıllar Erbakan Hareketi'nde yer alan Süleyman Karagülle o günleri şöyle anlatıyor : "Nurcuları meşrulaştırdılar . İmam Hatip okulları açtılar, Kuran kurslarını serbest bıraktılar, İlahiyat Fakültelerini kurdular. Kadrolarına namaz kılan ve içki içmeyen kişileri aldılar. Burada ortaya koydukları politika şu idi: Müslüman yetişsin, ama şeriatçı Müslüman yetişmesin. Namaz kılsın, ama düzen değişmesin. Bu politikalarını CIA da destekledi. Yani MİT de bunlarla beraber oldu. " (Erbakan)
- "28 Şubat süreciyle Erbakan haksız yere başbakanlıktan uzaklaştırıldı; partisi kapatıldı ve bir daha eski siyasal gücüne kavuşamadı. Hiç ummadığı yerden darbe yedi; yetiştirdiği öğrencileri Erbakan'ı yıktılar." (Erbakan)
- İstanbul Teknik Üniversitesi'nin 1947-1948 mezunlarını tanıtan "Arı" adlı albümde arkadaşları takma ismiyle "Derya Necmettin"i şöyle tanımladı: "Sofudur, dindardır, çalışkandır. Hayatının yarısını namaz, yarısını da projeleri işgal eder. Sınıfının yarısını kendisi, yarısını da arkadaşları işgal eder. Proje ve raporları, Saatli Maarif Takvimi nükteleri gibi geniş izahlıdır. Herkesin bir sayfada bitirdiği mevzuyu, o kırk sayfada hülasa eder. Kendisine cıvata nedir, diye sorarsanız izaha, demir filizlerinin naklinden başlar ve o kadar uzun anlatır ki nihayet namaz vakti gelir, gider namazını kılar gelir ve kaldığı yerden anlatmaya devam eder." (Erbakan)
- Erdoğan anlamıyor, o dönemler bitti, görmüyor… (Kayıp Sicil)
- En büyük hata; hiçbir hatanın farkına varmamaktır! (Galat-ı Meşhur)
- Türkiye'de partiler değişse de bazı aileler hep iktidardaydı!.. (Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı)
- Türkiye'de gerçek anlamda gazetecilik yapmanın büyük tehlikeli sonuçları vardır. Soru soran, arayan, kovalayan gazeteciyi bekleyen maalesef sadece acıdır. (Samizdat)
- Küçük şahsiyetler, kişilerle uğraşır; vasat şahsiyetler, olaylarla/şekillerle uğraşır; büyük şahsiyetler, fikirlerle uğraşır. (Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor)
- Toplum hızla dönüşüyor, en temel kolektif değerlerden bile uzaklaşılıyordu. Artık bireyin var olmasının nedeni, ekonomik başarıydı! Saygın bir konum edinmenin tek yolu, servet ve şöhret sahibi olmaktan geçiyordu... (Behçet Cantürk'ün Anıları)
- Artık gazete okuyacak gücüm kalmadı; bu pespaye, küstah yalancılara katlanamayacağım. (Samizdat)
- Bay Mayer bize önce, 'Siz polis misiniz, istihbaratçı mısınız?' diye sordu. Biz kendisine, 'Hem polisiz hem de istihbaratçıyız' yanıtını verdik. O , 'Olmaz' dedi. Nedenini sorunca, 'Siz öyleyse düpedüz Gestaposunuz' dedi. Doğrusu Bay Mayer'in sözü canımızı sıkmıştı. Sonunda izah etti. Kendi polislerinin geniş yetkiye sahip olduğunu söyledi. Ama istihbarat biriminin operasyon yapma yetkisi ve gücü olmadığını belirtti. Sonra da, “Çünkü , aynı örgüt hem istihbarat yapar hem operasyona giderse orada sanık karşısında tarafsız olamaz” dedi. Sonra düşündük ki Bay Mayer'in dediği doğruydu. (Bay Pipo)