diorex
life

Gayri Resmi Yakın Tarih - Mustafa Akyol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gayri Resmi Yakın Tarih kimin eseri? Gayri Resmi Yakın Tarih kitabının yazarı kimdir? Gayri Resmi Yakın Tarih konusu ve anafikri nedir? Gayri Resmi Yakın Tarih kitabı ne anlatıyor? Gayri Resmi Yakın Tarih PDF indirme linki var mı? Gayri Resmi Yakın Tarih kitabının yazarı Mustafa Akyol kimdir? İşte Gayri Resmi Yakın Tarih kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.07.2022 11:00
Gayri Resmi Yakın Tarih - Mustafa Akyol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mustafa Akyol

Yayın Evi: Etkileşim Yayınları

İSBN: 9789752699205

Sayfa Sayısı: 208

Gayri Resmi Yakın Tarih Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Geçmiş, kalır. Kişiler kadar, toplumların hayatlarında da, dün yaşananlar bugünü etkiler ve bugün onları nasıl yorumladığımıza göre yarını da belirler.

Dolayısıyla, bugünümüz ve yarınımız için, dünü de doğru bir şekilde bilip anlamaya ihtiyacımız var. Tarihin "olduğu gibi" değil, "olması istendiği gibi" anlatılıp sunulduğu bir toplum için, bu bilhassa gerekli.

Gayri Resmi Yakın Tarih, işte bu ihtiyaca cevap veren bir kitap. Gazeteci-yazar Mustafa Akyol, bugünün problem alanlarını tarihsel arkaplanı içinde irdelerken, resmî tarih algısındaki eksiklere ve yanlışlara cesaretle işaret ediyor ve düne dair ezberleri bozuyor...

Gayri Resmi Yakın Tarihin sayfaları arasında ilerlerken, şu gerçeği göreceksiniz: Doğru bilgi, çözümün en yakın arkadaşıdır!

Gayri Resmi Yakın Tarih Alıntıları - Sözleri

  • Merak ediyorum; acaba bundan yüzyıl sonra dünyanın en büyük gücü Uzak Asya olursa, bizim CHP'lilerin "çağdaşlaşma vizyonu" ne olur? "Asri milletler" benzemek için Çin alfabesi­ne geçmemiz, kimono giymemiz veya Hint müziği dinleme­miz gerektiğini mi savunurlar?
  • Ziya Gökalp: “İslam, Arapları çadırdan, Türkleri bozkırdan çıkardı. Medenileştirdi.
  • Edmund Burke veya Friedrich Hayek gibi düşünürlerin işaret ettiği gibi, masa başında yeni bir dünya kurmaya karar veren hayalperestlerin toplumun gelenek ve değerleriyle dengelenmesi, aslında iyidir. Eğer bu olmazsa, o zaman “akıl ve bilim”e dayandığını iddia eden uçuk bir kadro, toplumu felaketlere sürükleyebilir.
  • Laiklik devleti tanımlar şahsı değil.
  • Dünyada “Halkın dini nedir?” bizde “Halkın dini nasıl olmalıdır?”

Gayri Resmi Yakın Tarih İncelemesi - Şahsi Yorumlar

gerçeği olmayan tarih: "Devrimler yanlıştır, Kemalist devrim de yanlıştı... " diye başlıyor. Bu cümle hayatımda duyduğum en mantıksız cümleler sıralamasında İlk üç için kocaman bir mücadeleye girişir. Kemalist devrim yanlış olabilir ama devrimlere yanlış demek alıklıktır. Amerikan Devrimi, Fransız İhtilali, Haiti Devrimi ya da diğerlerine nasıl bir zihniyet yanlış der bilmiyorum. Sanırsam her devrimi bizde ki gibi kendi milletinin değerlerine, kültürüne ve geçmişine karşı yapıldığını düşünüyor. Devrim bir ihtiyaçtır ve gereklidir. Ve şu an gerekli olduğu kadar da hiçbir zaman gerekli olmamıştır. Neyse ki artık ölü bir milletiz. Geçmişteki paşalar geçmişte kaldı... Bir daha dirilmez... Nedir Gayri Resmi Tarih... Bir de hakikaten bu adam kim? :) Kitabı biri verdi, elimde tutacağım bir kitap olmadığı için okuyup elden çıkarmayı amaçladım. Birini-bir düşünceyi desteklemek için tek çıkar yol olarak bir farklı düşünceyi bastırmaya çalışan, her türlü fikrin karşısındayım. Bununda ve bunlarında. Ve özellikle yalakalıkla şahıslar namına örnekler çıkarmak acizliktir... İnsan eliyle çıkmış her türlü ideoliji ve parti aynı derecede pistir değişen hiçbir şey yok. Peki bu adam kim? diye bir bakam dedim ne göreyim hep aynı terane adı Fetö'ye karışmış içeri alınmış sonra aaa yanlış oldu deyip salmışlar falan. Kitap tamamıyla Laiklik ve Kemalizm' e karşı yazılmış ve nasıl olmalıydı sorusunu cevaplayıp aynı zamanda da çaktırmadan (bazen de alenen) "bak reis doğrusunu yaptı ama" deyip sempati toplamaya çalışan bir eser. Anlatığı şeylerin çoğu doğru ama bunu yandaş biri yapınca bir anda hiçe iniyor. Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar. Atatürkün, CHP lilerin, Kemalistlerin, Laiklerin yaptığı boş beleş olayları anlatıyor. Boş beleş diyorum kısaca öyle diyor zaten kitapta. Bir de Kürtlere, Ermeni Meselesini değinmiş... Kendince fikirler üretip aha doğrusu işte reisin dediği gibidir falan... Bu olayların hiçbir şekilde doğrusu yok... Herkes en baba Tarihçiyi bile getir size doğrusunu anlatmayacaktır.. O yüzden kendi kendinize ya da büyüklerden belkide vicdanınızla bulmanız lazım gerçeği... Özellikle şu 1923'ten bu zamana geçen süreçte ve o zamanki yaşanan olayları hiçbir etki altında kalmadan muhasabe ile çözmelisiniz yoksa olmaz. Harf İnkılabı ile muasırlaştık... Kılık Kıyafet ile çağ atladık Halifelik ile Avrupalaştık Laiklik ile özgürleştik bir ton fuzili şey... (minimalist)

Bir dönem, hükümet ile cemaat arası çok iyi olduğu zamanlarda, yazar tarihi yorumlarken hükümeti eleştirmeden hatta methiyeler düzerek yorum ve kitaplar yazardı. Ne zaman aralar bozuldu, yazar bir anda hükümet düşmanı oldu. Bu kitap ikinci dönemin kitabı. Ben yazara her türlü güvenmem. Fikirlerinin bir çoğunu beğenmem. Kitap hediye geldiğinden okumak zorunda kaldım. (Muhammet Çelik)

Yakın Tarih Mustafa Akyol • Dünyada “Halkın dini nedir?” bizde “Halkın dini nasıl olmalıdır?” • Kazım Karabekir’in Kürtler için istediği: 1-Ekonomik entegrasyon, 2-Ortak değerler,3-Hürriyet • İslam Türkiye’nin çimentosudur. • Arap milliyetçiliği başlatanlar Hristiyan Araplar. Arapların çoğu Osmanlıya sadık. • “Kürtlerin babası” 2.Abdülhamid. hamidiye alaylarını kurdu. • Eğer 1000li yıllarda nobel dağıtılsaydı hepsini müslümanlar alırdı. • Ziya Gökalp: “İslam, Arapları çadırdan, Türkleri bozkırdan çıkardı. Medenileştirdi. • Şeyh Said isyanının nedenleri: 1-Halifeliğin kaldırılması, 2-Medresenin kapatılması • Laiklik, bireyi ve toplumu dinlerin saldırısına karşı korumak için ortaya çıktı. Din ve dindarları devlete karşı korumak için laiklik var. • Tuncer Kılınç: “Türkiye için demokrasi lüks”. • Laiklik devleti tanımlar şahsı değil. (Volkan Öztürk)

Gayri Resmi Yakın Tarih PDF indirme linki var mı?

Mustafa Akyol - Gayri Resmi Yakın Tarih kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gayri Resmi Yakın Tarih PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mustafa Akyol Kimdir?

Lise öğrenimini TED Ankara Koleji, Nişantaşı Anadolu Lisesi ve Özel Tercüman Lisesi'nde tamamladı. 1996'da Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü'nden mezun oldu.

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Atatürk Enstitüsü’nde Kürt Sorununun Kökeni konulu master tezi hazırladı. 2006 yılında bu tezi genişleterek Kürt Sorununu Yeniden Düşünmek: Yanlış Giden Neydi? Bundan Sonra Nereye? adında kitap çıkardı.Bu kitabından dolayı pek çok yazardan olumlu tepkiler aldı.

Bir dönem ABD'de Akıllı tasarım teorisi (İngilizce: Intelligent design)hareketinin öncülüğünü yürüten Discovery Institute adlı kuruluşta din ve bilim ilişkisi üzerine çalışmalar yaptı. 2005 yılındaKansas Eyaleti Eğitim Bakanlığı'nda eğitim müfredatı değişikliği tasarısı konusunda bilirkişi olarak dinlendi.

Türkiye, İslam dünyası, İslam ve modernite; Kürt sorunu; bilim, din ve ateizm; din, devlet ve laiklik gibi konularda yazılar yazan Akyol'un İngilizce makaleleri, The Washington Post, The Wall Street Journal, International Herald Tribune gibi gazete ve dergilerinde yayınlanmaktadır. Turkish Daily News gazetesi editörlüğü de yapan Akyol'un çeşitli konular üzerine kaleme aldığı Türkçe makaleleri Radikal, Referans ve Zaman gibi gazetelerde yayınlanmıştır.

Mustafa Akyol, halen Star ve Hürriyet Daily News gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır, ayrıca Fatih Üniversitesi'nde ders vermektedir. Gazeteci yazar Taha Akyol'un oğludur.

Mustafa Akyol Kitapları - Eserleri

  • Özgürlüğün İslami Yolu
  • Gayri Resmi Yakın Tarih
  • Kürt Sorununu Yeniden Düşünmek
  • Beyaz Türkler, Zenci Türkler Ve Dağ Türkleri
  • Modern Ezberlerin Sonu
  • Dini Dünya İşlerine Karıştırmanın Faydaları
  • Ahlaki Kapitalizm
  • Çözümün Şafağında Kürt Sorunu

Mustafa Akyol Alıntıları - Sözleri

  • "Eğer Amerika İslam dünyasında radikalizm yerine özgürlük ve demokrasi görmek istiyorsa, ilk yapacağı iş Müslüman ülkeleri işgal etmeyi ve bombalamayı bırakmak olmalı." (Ahlaki Kapitalizm)
  • Aslında akıllı tasarım teorisinin öncüleri Müslüman düşünürlerdir. İmam Gazali; balarısı, sinek gibi canlıların bedenlerindeki tasarımları uzun uzun anlatmış ve buradan yola çıkarak Allah’ın yaratma gücüne ve bilgisine dair yorumlar yapmıştır. (Modern Ezberlerin Sonu)
  • Peter Berger : “Modernleşme illâ sekülerleştirmez, ama mutlaka çoğulculaştırır.” (Ahlaki Kapitalizm)
  • "Din-dışı (yahut gelenek-dışı) yaşam biçimlerine ise hayat hakkı tanımamız gerekiyor; çünkü bu öncelikle, laik bir ülkede ki 'bir arada yaşama' biçiminin rasyonel bir kuralı. Ve bu kuralı sadece 'Başını örtenler yüzünden milletimiz karanlığa sürükleniyor' diyen bir laikçi çiğniyor değil. 'İçki içenler yüzünden milletimizin ahlakı bozuluyor' diye baskı uygulamayı düşünen bir muhafazakar da o kadar çiğniyor. (Dini Dünya İşlerine Karıştırmanın Faydaları)
  • Ziya Gökalp: “İslam, Arapları çadırdan, Türkleri bozkırdan çıkardı. Medenileştirdi. (Gayri Resmi Yakın Tarih)
  • Dünyada “Halkın dini nedir?” bizde “Halkın dini nasıl olmalıdır?” (Gayri Resmi Yakın Tarih)
  • Peki ama, adalet ne anlama geliyordu? Ve insanlar, neyin adil olup olmadığını nasıl bilebilirlerdi? Mutezile’ye muhalif olanlar, önce adaleti tanımlayıp sonra da bunu Allah’tan beklemenin yanlış olduğunu söylediler. Onlara göre, zaten Allah her ne yaparsa adalet o olurdu. Örneğin şayet Allah herkesi hiç sebepsiz yere cehenneme atsa, adalet bu olurdu. Çünkü adaletin, Allah’ın yaptıklarının dışında bir tanımı olamazdı. Mutezile’ye göre ise, böylesi bir “ilkesiz” Allah tahayyülü, O’na karşı saygı değil bilakis saygısızlık anlamına gelirdi. Onlara göre, adil ve iyi olmak, Allah’ın zatında olan vasıflardı ve O, dilediği her şeyi yapmaya gücü olsa bile, asla bu ilkelere zıt bir şekilde hareket etmezdi. Bu nedenle Mutezile, “Allah’ın masumlara eziyet etmeyeceği ve imkânsız olanı istemeyeceği” konusunda ısrarcıydılar. Bu ısrarlarını sürdürürken, Allah’ın gücünü tartışma konusu yapıyor değillerdi. Tam aksine, Allah’ın bizzat Allah olduğu için adil hareket edeceğini öne sürüyorlardı. ____________________________________________ Birçok felsefi, kelami meseleyi içinde barındıran muhteşem bir pasaj. Hangi birini yazalım? Yeme de yanında yat. :) (Özgürlüğün İslami Yolu)
  • "Dolayısıyla seküler bir insan için ahlaklı olmak, bir 'tercih meselesi'dir. Oysa dinlere, özellikle ilahi dinlere göre insanlar ahlaklı olmak zorundadır. Bir dindar 'ne gerek var ahlaka' diyemez; böyle bir düşünce dindarlığın tanımına aykırı olur." (Dini Dünya İşlerine Karıştırmanın Faydaları)
  • Milliyetçilik, modern çağa ait bir ideolojidir. (Kürt Sorununu Yeniden Düşünmek)
  • Akıllı tasarım teorisinin sloganı açık: “Bilimi objektif kılalım ve kanıtlar bizi nereye götürüyorsa oraya gidelim.” (Modern Ezberlerin Sonu)
  • Kuşkusuz “akıllı tasarım” konusundaki çalışmalar önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: Tasarımcı kim? Canlıları dizayn eden bilinç kimin bilinci? Akıllı tasarım teorisyenleri bu sorunun cevabının bilimin alanı dışında kaldığını belirtiyorlar. Onlara göre bilimin yaşamın kökeni hakkında varabileceği sonuç, canlılığın tasarlanmış olduğunu tespit etmekten ibaret. Yani bu tasarımın sahibi kim, amacı nedir gibi soruların kendi alanlarından çıkıp dinin veya felsefenin ilgi alanına girdiğini düşünüyorlar. Profesör Philip Johnson’a göre herkes bu sorulara kendi inançlarına ve düşüncelerine göre cevap arayabilir, ama önemli olan bilimin, hayatı amaçsız bir raslantılar zinciri olarak gören Darwinist teoriyi reddediyor olması. (Modern Ezberlerin Sonu)
  • "İslam, toplumsal adaletsizliği, toplumdaki zenginlerin vicdanlarını harekete geçirerek azaltmayı öngörür. Sosyalizm ise, zenginlerin mallarına adına 'devlet' denen seküler bir mekanizma ile el koymayı hedefler. İslam'da 'zekat ve sadaka' vardır, sosyalizmde 'kollektivizasyon'. (Ahlaki Kapitalizm)
  • Mutezililer, Yaratıcı’nın nitelikleri kadar vahyin nitelikleri konusunda da muhaliflerinden farklı düşünüyorlardı: Onlar vahyin, yani Kur’an’ın “yaratılmış” olduğunu ileri sürerken, karşıtları “yaratılmamış” olduğunu savunuyordu. Yaratılmamış Kur’an görüşünü savunanlara göre, Müslümanların kutsal kitabı —tıpkı Yuhanna İncili’nde tanımlanan Hz. İsa gibi— ezelden beri Allah’la birlikte vardı. Oysa, Mutezililer, Kur’an’ın Allah sözü olduğuna kesin inanmakla birlikte, Allah’ın bu sözü tarihin belli bir noktasında söylediğine inanıyorlardı. Aksi halde, Kur’an’ı ikinci bir ilah seviyesine çıkarmak söz konusu olurdu ki, Mutezililer açısından böyle bir durum, İslam’ın vazgeçilmez ilkelerinden olan vahdaniyete (Allah’ın birliği) tamamen ters düşerdi. (Özgürlüğün İslami Yolu)
  • "ABD'de laiklik, öncelikle, 'dini devletten korumak' için geliştirilmiş bir ilke. Bizde ise esas amaç, 'devleti (ve seküler vatandaşları) dinden korumak'. O yüzden, 'ya başını örtmeyenler kendilerini baskı altında hissederse' kaygısı veya bahanesiyle, örtenlere karşı devlet baskısı ve dışlaması yapılıyor." (Dini Dünya İşlerine Karıştırmanın Faydaları)
  • Akıllı Tasarım karşıtı bilim adamları maddeden başka bir gücün var olmadığına, maddesel dünyanın kendi içinde kapalı bir sistem olarak işlediğine ilk baştan iman ettikleri için, bunun dışında kalan bir açıklamayı tartışma gereği bile duymaksızın reddediyor ve hatta susturmaya çalışıyorlar. (Modern Ezberlerin Sonu)
  • "Oysa islami yönden 'Kötülük Sorunu'nun açıklamaları var. Kur'an'a göre dünyanın kötülüklerden arınmış, mükemmel bir yer olması gerekmez. Aksine dünya kasten 'Sorunlu'dur ki, insanlar buraya hırsla bağlanmasın. Kur'an'da insanların başına gelen kötülüklerin (cinayetlerin, işkencelerin, tecavüzlerin) Allah tarafından bu dünyada engelleneceği de söylenmez; bunun sorumlularının ve mağdurlarının ahirette (olumsuz ve olumlu) karşılık göreceği bildirilir. " (Modern Ezberlerin Sonu)
  • Dünya Marksizmi denedi!.. Hem de defalarca denedi. Sonuç her seferinde hüsran oldu. 100 milyona yakın insan, devrimlere, gulaglara ve 'kollektivizasyon'lara kurban gitti. Dahası, komünizmin uygulandığı her ülke sefalete ve diktatörlüğe boğuldu. (Ahlaki Kapitalizm)
  • Madde + Zaman = Her Şey olarak formüle edilebilecek inanç, yeterince zaman tanındığında maddenin her şeyi yaratabileceği varsayımına dayalı. Bu, bir mağaranın ortasında görkemli bir heykel bulan bir insanın, bunun bir heykeltraşın eseri olduğunu kabul etmektense “bu mağara kim bilir kaç milyon milyon yıldır var, bu heykel zamanla bir şekilde tesadüfen ortaya çıkmış olmalı” demesine benziyor. Oysa elbette bir heykeltraşın varlığını kabul etmek çok daha mantıklı. Bu felsefe maddeden başka bir varlığı kabul etmeyi baştan yasakladığı için geriye madde + zamanın yaratıcı gücüne inanmaktan başka çareleri kalmıyor. (Modern Ezberlerin Sonu)
  • İngiliz tarihçi Lord Acton’ın ünlü bir lafı var: “Özgürlük, canının istediğini yapabilme fırsatı değil, yapman gerekeni yapabilme gücüdür” (Ahlaki Kapitalizm)
  • "Özetle, Avrupa’nın bereketli ve engebeli coğrafyası özgürlüğün gelişmesine yardım ederken, Ortadoğu’nın kurak ve düz coğrafyası, Karl Marx’ın “Oryantal Despotizm” Max Weber’in ise “Patrimonyalizm” veya “Sultanizm” dediği sistemi doğurdu. Bu sistemin özü, tüm siyasi gücün tek bir merkezde ve tek bir liderde toplanması ve “adem-i merkeziyet”in esamesinin okunmamasıydı. Doğu’nun Rusya ve Çin gibi gayrımüslim ülkelerinde de hâkimiyet kurmuş olan bu otoriter sistem, hiç kuşkusuz İslam’dan içinden çıkıp gelmemişti. Ama zaten var olan bu sistem ve onun siyasi kültürü, İslam’ın içine sızdı." (Özgürlüğün İslami Yolu)

Yorum Yaz