diorex
Dedas

Gece Gelen - Tess Gerritsen Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gece Gelen kimin eseri? Gece Gelen kitabının yazarı kimdir? Gece Gelen konusu ve anafikri nedir? Gece Gelen kitabı ne anlatıyor? Gece Gelen kitabının yazarı Tess Gerritsen kimdir? İşte Gece Gelen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.02.2022 14:21
Gece Gelen - Tess Gerritsen Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Tess Gerritsen

Çevirmen: Mehmet Gürsel

Editör: Hülya Aşkın Balcı

Orijinal Adı: The Shape of Night

Yayın Evi: Doğan Kitap Yayınları

İSBN: 9786050966459

Sayfa Sayısı: 296

Gece Gelen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Boston’da yaşadığı trajik bir olay, yemek kitapları yazan Ava’yı ıssız bir sahil kasabasına sürükler. Burada kiraladığı 19. yüzyıldan kalma muhteşem malikânede hem kitabını yazabilecek hem de geçmişindeki hayaletlerden kurtulacaktır. Ancak hiçbir şey Ava’nın planladığı gibi gitmez, çünkü malikânede başka biri daha yaşamaktadır: 1875 yılında ölen, malikânenin ilk sahibi Kaptan Brodie! Kaptan Brodie’nin varlığı, Ava’nın akıl sağlığını sorgulamasına yol açsa da, geceleri kaptanın gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir artık. Aynı zamanda hem sevecen hem de cezalandırıcı olan kaptan, tam da Ava’nın ihtiyacı olan şeyi sunmaktadır genç kadına. Malikânede kendisinden önce yaşayan kadınların başına gelenleri öğrenen Ava için tehlike çanları çalmaya başlasa da oradan ayrılmayı göze alamaz, çünkü kendi geçmişi çok daha fazla korkutmaktadır onu. Tess Gerritsen tutku ile gerilimi büyük bir beceriyle harmanlarken, okuru insan psikolojisinin derinliklerine götürüyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Gece Gelen Alıntıları - Sözleri

  • Birini gerçek anlamda ne kadar tanıyabilirdik?
  • Merak bulaşıcıdır; gerçekte görmek istemediğimiz şeylere bakmaya zorlar bizi .
  • (...)bana ait olmayan bir dünyaya sürükleniyordum.
  • Gerçekten de istediğim şey sırtımı gerçek dünyaya dönmek miydi?
  • ...insanlar karmakarışıktır...Görünüş aldatıcı olabilir.
  • "Kimsenin geçmişi umursadığı yok; sadece gelecek ve bir sonraki modayla ilgileniyorlar."
  • Bir olayın tetiklediği güçlü duygular, o olayın yaşandığı yerde kalır.
  • "Güvendeyim. Kendimin saldırısı dışında yani."
  • Zaman ileriye bakma ve yeni birilerini bulma zamanıydı. Dışarıda her zaman birileri, daha iyi birileri vardı, değil mi?
  • Dışarıdaki dünya anlaşmazlık ve kalp kırıklıklarıyla doluydu.
  • Burnuma gül kokusu geldi ;)
  • Kaçmanın her şeyi değiştireceği düşüncesine nereden kapılmıştım ki? İnsan nereye giderse gitsin kendi mutsuzluğunu çürümüş bir kadavra misali yanında sürüklüyordu.
  • Kendimle göz göze gelmekten çekiniyordum.
  • İlişkimizin zamana yenik düşmesine izin vermeyecek ve beni mutlu edecek adamın o adam olduğuna inandırdığı diğer geceleri düşündüm.
  • Sessizlik bazen, sevgimizi ispat etmemizin tek gerçek yoluydu.

Gece Gelen İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Az önce bitirdim. Tavsiyem geceleri okumayınız çünkü oldukça ürkütücü. Kitabın yorumlarına baktığımda olumsuz eleştiriler görsem de bence bunları hak etmiyor. Sadece bazı kısımların ucu çok açık kalmıştı bence bunlar net bir şekilde ortaya konulsa daha iyi olurdu. Onun dışında kitabı beğendim, ürktüm yani kitabı okurken bana bunu yansıttı. SPOILER İÇERİR Ava, kötü bir olay yaşar. Yılbaşı günü ablası Lucy'nin eşi Nick ile yakınlaşırlar. İkisi de sarhoştur çünkü. Bunun bir hata olduğunu fark eden Nick alkollü bir şekilde yola çıkar ve kaza yapıp ölür. Ava bu olaydan dolayı kendini suçlu hisseder, ablasının yüzüne bakamaz ve Boston'u terk edip sessiz sakin bir yere gider, orada bir ev kiralar. Orada kendi halinde kitabını yazacağını düşünür ama beklediği gibi olmaz. Evin ilk sahibi Kaptan Broide'nin hayaleti geceleri onu bulur. Ve ona o an ne hissediyorsa onu gerçekleştirme imkanı verir. Bazen onu Nick'in ölümünden dolayı cezalandırır, bazen mutlu ve güvende olmasını sağlar. Ev çok eski olduğu için tamiri devam etmektedir. Onu da Billy ve Ned adlı marangozlar yapmaktadır. Ava'dan önce evde oturan Charlotte ise kayıplara karışır, daha sonra ölü bulunur. Evde daha önce de Jessie adlı genç kız 20 sene önce bir partide ölmüştür. Yani evde garip şeyler olmaktadır. Bu ölümlerden şüpheli olarak tutulan ise marangoz Ned olmuştur. Ava da bunun peşine düşer hayalet avcısıyla falan iletişim kurar, o da bir tuhaflık olduğunu sezer. Ava da evden ayrılır, ona yardım eden kasabanın kusursuz doktoru Ben'in yanına taşınır. Ben, aynı zamanda ona aşıktır da. Ama Ava onunla bir ilişki istemez. Ben, aynı zamanda resim yapar. Ava evde dolaşırken Ben'in kendi evinin resmini yaptığını görür. Aynı zamanda ölen başka bir kadının bulunduğu plajın da resmini yapmıştır. Ava apar topar Ben'in evinden ayrılır ama kedisi eski evde kalmıştır. Onu almak için eski eve geri dönmek zorunda kalır. Dönüp kedisini alıp tam çıkacakken Ben'in arkasında olduğunu görür, Ben Ava'ya saldırır. Meğer Charlotte ve Jessie'i öldüren Ben'miş, birine aşık olduğunda ve karşılık bulamadığı veya onu terk eden kim varsa Ben onları öldürüyormuş. Ben'in katil olmasına hiç şaşırmadım. Çünkü kitapta kusursuz biriymiş gibi anlatılıyordu ve genelde en büyük kusurlar en kusursuz görünenlerdedir. Ava'yı ise Ned kurtardı. Sürekli şüpheli konuma düştüğü için ve cinayetler genelde Ava'nın oturduğu evde olduğu için Ava'nın peşine düştü. En son Lucy ve Ava barıştılar ve Boston'a geri döndüler ama Lucy gerçeği hiçbir zaman öğrenmedi. Buraya kadar her şey güzel ama boşluklar var. Mesela o evde gerçekten hayalet var mıydı? Yoksa hepsi Ava'nın kendi suçluluk duyduğu için ürettiği şeyler miydi? Bazen hayaletin gerçekten olmadığını düşündüm. Çünkü zaten en büyük hayaletler kafamızdaki düşünceler değil midir? Düşüncelerimiz de somut bir şekilde yoktur ama bir hayalet gibi peşimizdedirler. Ama bazen de o evde hayalet var diye düşündüm çünkü hayaletlerle uğraşan Maeve, araştırmalarında bir gölge görmüştü. Ayrıca Ava'dan önce o evde yaşayan kadınlar da o evden hiç gitmek istememiş, en son yalnız başlarına ölmüşlerdi. Acaba hayalet onlara da ne hissediyorsa onları mı vermişti? Yoksa onların da hayaletleri kendi düşünceleri miydi ? Burası belirsiz kaldı. Ama yine de okunmaya değer. (Selin)

Tess Gerritsen okumayı sevdiğim, kafamı dağıtmak istediğimde tercih ettiğim yazarlardan… Özellikle Rizzoli&Isles serisini çok beğeniyorum. Gece Gelen, alıştığım Gerritsen tarzında tıbbi bir polisiye olacak diye beklemiştim ama bu kitap yazarın diğer kurgularından çok farklı. Sanki, Tess yazmamış da başka bir yazara ait bir kitap okumuş gibiyim. Öncelikle asla bir polisiye değil, bu bir gotik gerilim romanı diyebilirim. Yemek kitabı yazarı Ava, geçmişinde yaşadığı kötü bir olaydan duyduğu pişmanlık ile kendini sosyal çevresinden soyutlamak adına bir malikane kiralıyor. Ancak, bu malikane hiç de masum bir yer değil. Hayaletli… Ava, evin hayaletiyle bir ilişki yaşıyor ama bu sırada evin tarihini de merak edip araştırmalar yapıyor. Parapsikoloji, hayalet avcıları, evin gizemli ilk sahibi… Kitapta cinsel öğeler, sado mazo ilişkiler de var. Kitabı kolay okudum -ki bu aralar odaklanma sorunları yaşıyorum- çerezlik, hiç bir beklentiye girmeden okunabilecek bir roman bence. Oldukça da akıcı ancak, yazarın bu kitaba kadar okunacak çok daha kaliteli ve doyurucu tıbbi polisiyeleri varken Gece Gelen’i tercih etmezdim. (Blanaslibrary)

Çok fazla korkuları olan biri değilimdir. Nadiren korkarım. Özellikle bir şeyler hissettiğim zaman bir şey vardır gerçekten. Ortamda normalin dışında olan şeyleri hissederim. İyi bir şey. Bu kitabi elime gecenin bir vakti alırken ne düşünüyordum acaba? Uzun zamandır böyle korkmadım ben. Hatalı bir iş kesinlikle. Gece her ne kadar belli bir yerden sonra bırakmak istedimse de mümkün olmadı çünkü kapağı kapatacak cesareti bulamadım kendimde. Tıpkı Eva'nın hayaletten kurtulmak istememesi gibi. Ne oluyor be dedim. Neyse iki seçenek vardı zaten. Ya devam edip olay örgüsü ile korkuyu atlatacaktim ya da kitabı bırakıp okuduklarımı düşünüp boş yere korkacaktım ki kendime böyle bir travma yaratmak istemedim. Kapattıktan sonra direkt uyuyacak olsam olurdu ama öyle biri de değilim. Kitabı kapatıp içindekileri düşünerek korkacağıma okumayı tercih ettim diyelim. Tabi besmele çeke çeke. Tamamen ütopya olsa belki etkilenmezdim ama akla gayet yakın şeylerdi. Eva'nın suçluluk psikolojisisiyle yaptığı şeyleri Tess Gerritsen adeta hücrelerime kadar geçirdi. Bu kitabı uzun zaman önce almış hakkındaki yorumlara kanarak ertelemiştim. Evet Tess benim içinde tıbbi hikâyeleriyle ön planda ama bu, bu tip bir hikâye yazamamış, olmamış anlamına gelmiyormuş. Çok iyi kitaptı hakikaten. (Seren ÖZDEMİR)

Kitabın Yazarı Tess Gerritsen Kimdir?

Cerrah, Günahkar, Diriliş, Siliniş, İkiz Bedenler, Hasat ve daha birçok polisiye-gerilim türündeki kitaplarıyla ülkemizde ve dünya çapında hatrı sayılır bir okuyucu ve hayran kitlesi edinmiş Çin asıllı Amerikalı yazar Tess Gerritsen, 12 Haziran 1953 yılında doğdu.

Küçük yaşlarda polisiye türündeki kitaplara ilgi duymaya başladı. Gerritsen’ın bu ilgisi zamanla kendi polisiye öykülerini yazma isteğine dönüştü. Lakin yazarın ailesi Tess’i yazarlıktan uzak tutmaya çalışıyordu, onlara göre yazarlık uzun vadede iyi gelir getirmiyordu ve Tess tıp okumalıydı. Öyle de oldu ve Tess Gerritsen tıp öğrenimi gördü. Stanford Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden mezun oldu ve daha sonra California Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gitti ve ardından Honolulu’da hekim olarak iş hayatına atıldı.

Ne var ki Tess Gerritsen, hekim kimliğine rağmen yazmaya olan tutkusunu yitirmedi ve romantik gerilim türünde çeşitli öyküler yazdı. Bu öykülerden biriyle bir ödül bile kazandı.

Bunun ardından Tess, ilk romanlarını yazmaya koyuldu. Başlangıçta romantik gerilim türünde eserler veren yazar, yazarlığını mesleğiyle birleştirmeye karar verdi ve tıbbi gerilim türünde kitaplar yazmaya başladı. Yazarın bu türdeki ilk romanı 1995 yılında yayımlanan Hasat adlı romanıydı ve roman kısa zamanda çok satanlar listelerine yerleşerek büyük bir başarı kazandı. İlk Tess Gerritsen eseri Hasat, gerçek bir olaydan esinlenmişti ve romanda Moskova’da gerçekleşen bir kayıp çocuk vakası ele alınıyordu. Roman, New York Times Çok Satanlar Listesi’nin bir parçası olmuştu.

Tess Gerritsen Hasat’ın ardından eleştirmenlerce de övgüyle bahsedilen Rizzoli & Isles Serisi’ni yazdı. Tıbbi gerilim türündeki bu serinin ilk romanı ülkemizde de çok sevilen Cerrah’tı. 2001 yılında yayımlanan Cerrah, Jane Rizzoli adında bir cinayet dedektifinin ve ortağı Thomas Moore’un kurbanlarına işkence ettikten sonra onları katleden bir seri katili yakalama uğraşlarını anlatmaktaydı. Kitabın zekice kurgusu, yazarın tıp bilgisinin getirdiği gerçekçi tıbbi tasvirler, insan psikolojisinin başarılı aktarımı, yazarın son derece akıcı ve heyecan uyandırıcı kalemiyle birleşmesiyle kitabı alanında üst seviyeye taşıyordu.

Cerrah’ın devamı niteliğindeki Çırak romanında Rizzoli’nin ortağı Thomas Moore’un yerini tıp alanında uzman olan Dr. Maura Isle aldı. Kadın baş karakterler Rizzoli ve Isles, güçlü ve etkileyici kişilikleriyle yazarın çift kariyerini de sembolize etmektedir. Dedektif Rizzoli, yazarın polisiyeye olan tutkusunun bir sembolüyken Dr. Isles ise yazarın tıbbi kimliğinin bir imgesidir. Seri, Tess Gerritsen eserleri arasında televizyon dizisine uyarlanan tek eserdir.

Özellikle ülkemizde giderek artan bir hayran kitlesine sahip olan Tess Gerritsen, Stephen King’in memleketi Maine’de yaşamaktadır ve heyecan yaratan eserlerini yazmaya devam etmektedir.

Tess Gerritsen Kitapları - Eserleri

  • Gece Nöbeti
  • Çırak (Midi Boy)
  • Cerrah
  • Günahkâr
  • İkiz Bedenler
  • Siliniş

  • Mefisto Kulübü
  • Ruh Koleksiyoncusu
  • Hasat
  • Asla Arkana Bakma
  • Bıçak Sırtı
  • Kemik Bahçesi
  • Yörünge

  • Masumiyetin İçin Savaş
  • Kan Gölü
  • Ruhundaki Zehirle Yüzleş
  • Buz Gibi Soğuk
  • Gölgesizlerin Tutkulu Dansı
  • Aşk Ölümden Uyanıştır
  • Sessiz Kız

  • Proje: Ölümcül Virüs
  • Sona Kalan
  • Gece Yarısından Sonra
  • Karanlığın Ayak İzleri
  • Diriliş
  • Ateşin Şarkısı
  • Ucubeler

  • Bir Sırrım Var
  • Karanlığı Beklerken - Kupa Kızı
  • İsimsiz Ceset
  • Gece Gelen

Tess Gerritsen Alıntıları - Sözleri

  • Bir insanın bilincini kaybetmesi için şahdamarına yirmi saniye baskı yapmak yeterlidir. (Gece Yarısından Sonra)
  • Hayatlarına etten- kemikten gerçek bir erkek girene kadar film yıldızlarının hayaliyle yetinecek olan kadınlar. Tabi gelen olursa. (Gece Nöbeti)
  • Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor. (Buz Gibi Soğuk)
  • Kazanılan her şeyin karşılığında birkaç şey kaybediliyor. (Gece Yarısından Sonra)
  • İlişkimizin zamana yenik düşmesine izin vermeyecek ve beni mutlu edecek adamın o adam olduğuna inandırdığı diğer geceleri düşündüm. (Gece Gelen)
  • "Sanırım bazı insanların payına düşen tek şey yalnızlık." (Aşk Ölümden Uyanıştır)

  • + Konuşmayalım o zaman. Yani acıtıyorsa. - Belki konuşmamak acıtıyordur. (İkiz Bedenler)
  • Başka seçeneği yoktu. Kredi kartını kullanmak zorundaydı. (Gece Yarısından Sonra)
  • Sessizlik bazen, sevgimizi ispat etmemizin tek gerçek yoluydu. (Gece Gelen)
  • Mucize beklemiyorsun değil mi? (Hasat)
  • "Bir kadının ne yapması gerektiğini bildiğini sanan bütün erkeklere duyduğu kızgınlığı kafasından atamıyordu. " (Diriliş)
  • Şimdi tek isteği eve varmaktı. (Hasat)
  • İnsan ailesini kaybettiğinde her şeyini kaybediyor. (Sona Kalan)

  • “Saçını beğendim,” dedi Jordan. “Teşekkür ederim,” diye cevapladı kadın. “Gerçi biraz gösterişli, öyle değil mi? Gereğinden fazla dikkat çekiyor.” “Amaç o zaten.” “Ah, anlıyorum. Guy Delancey.” Kadın başını kaldırdı. “Bazı erkeklerin davranışları kolayca tahmin edilebiliyor.” “Bu hiç adil değil. Zavallı aptal yaratıkların üzerinde büyük avantajınız var.” “Tanrı vergisi yeteneklerimden neden yararlanmayayım ki?” (Gölgesizlerin Tutkulu Dansı)
  • Nereye gittiğimiz, neler bildiğimize bağlıdır; neler bildiğimiz de nereye gittiğimize. (Cerrah)
  • Artık asla mutlu olamayacaksın. (Siliniş)
  • "Günlerimiz sayılı, dedi içinden. Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az." (Aşk Ölümden Uyanıştır)
  • "Cesetlerden çok daha korkutucu şeyler vardır dünyada." (Günahkâr)
  • Ölüm, beklenmedik bir olay değildi. (Siliniş)
  • Her şeyi böylesi iğrençleştiren de buydu zaten. Dindarlık kisvesine bürünmüş kötülük. (Bir Sırrım Var)

Yorum Yaz